Yeni Üyelik
3.
Bölüm

Gülünce Kısılan Gözler

@beyazmelek1901

Birkaç saat sonra herkes dağılmış, Yavuz ve Bahar baş başa kalmıştı.

-Offf! Ben herkese yük oldum. Perişan ettiler kendilerini. Bir de çıkmadan etrafı da topladılar, offf. Yavuz, sen nasıl izin verdin?

-Bahar'ım, canımın içi benden izin alan oldu mu sence? Sen kurtuldun ya, hiçbirimiz başka bir şey istemeyiz.

Bahar'ın kahverengilerine odaklandı gözleri.

-Seni odamıza götüreyim, biraz dinlen. Çok yorulmuşsun.

-Yanımda kal ama, beni bırakma.

-Asıl sen beni bırakma.

İkisinin de gözleri dolmuştu. Yavuz, Bahar'ı üzmeyeceğini bilse, hıçkıra hıçkıra ağlayabilirdi. İkinci bir Merve vakasını kaldırmaya takati kalmamıştı.

-Eveet, Doktor Hanım uyku vakti geldi, dedi Yavuz. Ortamın havasını değiştirmek için sesinin neşeli çıkmasını sağlamaya çalışmıştı.

-Ben bu dikişlerle nasıl gidicem odamıza, diyerek dudaklarını büzdü Bahar.

-Senin kocan daha ölmedi hayatım.

Bahar'ın yanına gidip dikişlerini acıtmamaya özen göstererek onu kucağına aldı. Sonra birkaç gün önce, yaralandığında kucağına aldığı anlar geldi.

-Karım vuruldu, yardım edin!

O çaresizliği, o acıyı tekrar iliklerine kadar hissetti. Gözleri acıyla yanmaya başlamış, sulanmıştı.

Kucağına aldığı Bahar, yavaşça ellerini Yavuz'un mavilerine uzatıp,

-Geçti, geçti Sarı Komutan. Bak, ben burdayım, ait olduğum yerdeyim. Yanındayım.

Dudaklarını Bahar'ın alnına yapıştıran Yavuz,

-Bunu sana, bize yapanların canını alıcam, sana yaptıklarının bin mislini görecekler.

-Yavuz lütfen bir çılgınlık yapma, lütfen.

Bahar'ı korkuttuğunu fark eden Yavuz,

-Tamam bir tanem. Korkma sen, tamam mı? Sakın korkma.

Bahar, tamam manasında gözlerini açıp kapattı.

-Bana söz ver.

-Söz.

-Tutmazsan ölümü gör.

-Tövbe tövbe, saçmalama Bahar, ne ölümü? Ben seni kaybetme korkusunu daha yeni yaşadım zaten.

-Ben anlamam, eğer bir delilik yaparsan ölümü gör.

-Allah korusun.

Bahar'ı yavaşça yatağa yatıran Yavuz, yatağın diğer ucuna oturdu. Bahar vurulduğundan beri o da uyku uyumamıştı ancak uyuyacak olursa sanki biri Bahar'a bir şey yapacak, ona zarar verecekmiş gibi hissediyordu.

-Sen uyumayacak mısın?

-Şu anda seni seyretmekten daha dinlendirici bir şey yok benim için.

-Ama senin de uyumam lazım, hadi uzan yanıma.

-Peki.

Bahar'ın yanına yatan Yavuz, saçlarını okşamaya başladı. Çok geçmeden ikisi de huzurlu bir uykuya kendilerini teslim etmişlerdi bile. Ama yüzleri birbirlerine dönük, el ele tutuşarak uyuyakalmışlardı.

İki saat sonra

Gözlerini açan Yavuz, bir an boşluğa düştü. Neredeyim ben, n'oluyor? Gecelerce hastanede sabahlamaktan nerede olduğunu, ne olduğunu anlaması biraz zor olmuştu.

Bahar dedi usulca. Gözleri yanında yatan eşine kaydı. Saçlarına ufak bir öpücük bıraktı. Aslında ağlamaya ihtiyacı vardı ama Bahar yanında ve uyanıkken sürekli erteliyordu bunu. Ellerini usulca Bahar'ın saçlarında gezdirirken gözlerinden akan yaşları serbest bıraktı.

-Ahh Bahar'ım, benim Kalbimin Bahar'ı, ruhum, nefesim sen gitsen geriye bir Yavuz kalır mı sanıyorsun? Biliyor musun, ben de o an seni son görüşümmüş gibi hissettim. Çıkarken bırakmadın ya ellerimi, ben orada tükendim Bahar. Düşmanlarının korkulu rüyası Yavuz Karasu gitti, sana ama sadece sana muhtaç bir Yavuz geldi. Bahar'ı uyandırmamak için mırıldanarak söylüyordu bunları.

Gözlerini kapattı. Her şey film şeridi gibi gözlerinin önünden akıp gitmeye başladı. Bahar'ı almak için bekleyişi, aralarında sadece iki adım kala Bahar'ın vurulması...

Tam bu noktada duraksadı.

-Sen mutlu sonları sevmiyor olabilirsin ama emin ol Bahar, benim hayatımda mutlu bir sonu senden ya da bizden daha çok hak eden kimse yok.

Anılar kaldığı yerden gözlerinin önünden geçmeye devam etti. Hastanede, Bahar'ın kalbi durmadan önce yanına gittiği ana kadar geldi.

-Senden sonra tekrar sevecek, bir başkasına aşık olacakmışım, yok daha neler?

-Olursan iki cihanda da iki elim yakanda olur zaten Sarı Komutan.

-Bahar, sen ne zaman uyandın?

-Bana ettiğin bütün iltifatları duyacak kadar erken. Sessiz konuşmak konusunda biraz daha çalışman gerekiyor.

-Bak ya, laflara bak.

Bahar birden ciddileşerek,

-Bana bak Sarı Komutan,ben narkozun etkisiyle biraz saçmalamışım belli ki, o gözler benden başkasına dönerse oyarım, haberin olsun.

-Gözüm senden başkasını görecekse kör olsun Bahar.

-Bence de. Pislik.

-Bir an bana bir daha böyle aşkla pislik diyemeyeceksin sandım.

-Hepsi geçti Yavuz.

-Sen burada bekle, geliyorum ben.

-Nereye?

-Mutfağa canım. Geldim hemen.

Mutfağa giden Yavuz, elinde bir demet papatya ile geri döndü.

-Sen mezarına getirmemi istemiştin ama ben sana vermeyi tercih ederim dedi Yavuz ve papatyalardan birini eşinin saçlarının arasına yerleştirdi.

Bahar'ın gözlerini kuruladı.

-Sen benim en büyük iyikimsin Yavuz.

-Sen de benim.

Papatyaları yatağın başına yerleştirdi. Kendisi de Bahar'ın yanına oturdu. Başını kollarının altına aldı. Bahar başını Yavuz'un göğsüne gömdü. Yavuz da saçlarını okşamaya başladı. Huzurlu, mutlu ve en önemlisi bir aradalardı. Sessizliği bozan Yavuz oldu.

-Bahar!

-Efendim.

-Seni çok seviyorum.

-Ben de seni Yavuz, ben de seni deniz gözlüm.

Kollarını Yavuz'a dolayan Bahar, kafasını kaldırıp eşinin gözlerine baktı.

-Bir gün çocuğumuz olursa, gözleri seninki gibi güzel olsun.

-Gülünce de seninkiler gibi güzel kısılsın ama zira ben senin en çok gülünce kısılan gözlerini seviyorum Doktor Hanım.

Bahar güldü. Gözleri kısıldı yine.

-Bak, işte böyle.

-Pislik seni.

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%