Birazcık hava almak iyi gelmişti.Hiç eve adım atmak dahi istemiyordum ama evin içine girmek zorundaydım.Abimler de benim arkamdan peşi sıra dizilmişlerdi bahçe kapısına.Onlara bakmasamda arkamdaki hareketlilikten onlar olduğunu anlamak o kadar da zor değildi.Yere,çimlerin üzerine doğru çöktüm.Ayakta durmakta yük gibi geliyordu bana.Herşey üst üste biniyordu.Rahat yüzü göreceğim diyorum ama bir türlü rahat yüzü görmemi istemeyen birileri var maalesef.
"Ahsen,içeriye gir.Ne işin var burada!"diye kükreyen kenan abimle birlikte gözlerimi sıkıca yumdum.Ağlamamalıydım.Ağlarsam aralıksız ağlardım çünkü ve sonra gözlerim arı sokmuşcasına şişerdi.Böyle olsun istemediğim için ağlamayacaktım.Selim abimin Kenan abime birşeyler mırıldandığını hissettim ve ardından kenan abim içeriye gitti.Selim abim yanıma gelerek kolumdan tutup beni tek hamlede kaldırdı."Bırak kolumu.Yalnız kalmak istiyorum,bir rahat vermediniz ya."diye sitemle bağırdım."Odanda yeterince yalnız kalmadın mı zaten.Daha ne istiyorsun."
Dalga mı geçiyordu bu adam benimle."Sanki odamda yalnız kalmayı ben isterim.Ben şuanda bahçede yalnız kalmak istiyorum."dediğimde "Öyle bir şansın yok.Geç içeriye.Canımı sıkma benim."
"Ayy,aman aman.Paşamızın canı sıkılmasın yeter ki.Nedense hep sizin canınız birşeylere sıkılıyor.Sanki ben halimden çok memnunum.Benim de canımı sıkan şeyler var ama malesef düzeltilemiyor."diye laf sokmaya çalıştığımda Selim abim oldukça sinirlenmişti.Kolumu daha sıkı tutarak kendiyle beraber beni de eve sürüklüyordu.
"Pabuç kadar boyun var ama dilin maşallah gereğinden baya uzun.Biz biraz küçültelim istersen o dili.He?Ne dersin?"
Tehtidi çok açık ve netti.Yaparlarmıydı?Yaparlardı.Çenemi ne kadar kapalı tutarsam dilim için o kadar iyi olacaktı sanırım.
Eve girdiğimizde salon kısmına geçerek beni koltuklardan birine eşyaymışım gibi fırlattı.
"Ne yapıyorsun ya.Ben senin fırlatabileceğin herhangi bir eşya değilim.Dışarıdan geldiğinde kenara fırlattığın bir mont da değilim.Düzgünce bıraksaydın kendim otururdum."dedim.
Tehdit dolu bakışları gözlerimi bulduğunda ağzıma görünmez bir fermuar çekerek sırtımı koltuğun arkasına yasladım.Kollarımı da önümde bağlayarak ne yapacağımızı beklemeye başladım.
Tabi o sırada içeriye dahil olan denşetül vahşet bir varlığı görünce oturuşumu düzelterek çaktırmadan çocuğu süzmeye başladım.O dalgalı ve gür siyah saçlar,dolgun dudaklar,keskin çene hatları,hafiften çatık kaşlar,o pazular,boy,pos,endam...
Siyah tişörtten taşmak üzere olan kol kasları...
Gerçek ötesi bir varlıktı bu.Allah'ım sen nasıl yarattın bu ağzımın sularını akıtarak izlediğim mahlukatı.
Allah sahibine bağışlasın.(YANİ BANA)
***
Evettt.Uzun süredir bölüm atamamıştım.Ama sonunda vakit bulup atabildim.Yıldızlayıp yorum yaparsanız çok sevinirim.💕😊
Yeni bölüm için sınır 25 oy