“Şimdi ya siz bana ne olduğunu dürüstçe anlatırsınız ya da o çocuktan öğrenmek zorunda kalırım”dedim

“Beyza sana ilk tanıştığımızda söylediğim şeyi hatırlıyor musun?”dedi Mert

“Evet ne olursa olsun beni koruyacağını ve zamanı geldiğinde bi şeyler anlatıcağını söylemiştin ama daha çocuktuk”dedim

“Sanırım artık anlatmamız gerekiyor ama aklın çok karışıcak”dedi Mert

“Ne olursa olsun bilmek istiyorum benden sakladığınız bu kadar önemli olan şey ne”

“Benim eve gidelim daha rahat konuşuruz”dedi Sinan

Hepimiz onayladık ve Sinan’nın evine doğru yürümeye başladık.

“Anlatıcağınız şey beni üzücek bi şey mi?”

“Bence o şokla üzülmeyi unutucaksın”dedi Sinan

Sera onun koluna bi tane yapıştırdı ve

“Korkutmasana kızı”dedi

“Hadi girin”dedi Sinan

Eve girdik ve oturduk

“Hadi anlatın artık”dedim

“Beyza aslında sen normal biri değilsin”dedi Sinan

Sera yine onun koluna bi tane yapıştırdı.

“Salak o konuya öyle mi girilir”dedi

“ Ne demek normal biri değilim ben dalga mı geçiyorsunuz”

“Sinan elimde kalıcaksın karıştırdın kızın aklını sus ben anlatıcam”dedi Mert

“Ben konuşmasam siz bu kıza iki ayda anca anlatırsınız”dedi Sinan

“Ya konu bumu şu an saçmalamayın artık anlatın”

“Şimdi şöyleki cehennemden dünyaya açılan tek bir kapı var ve bu kapıyı açabilecek tek bir kişi”dedi Mert

“Ve cehennemdekiler asırlardır bu kişin doğmasını bekliyorlar”dedi Sera

“Ama bu kişi doğduktan sonra on sekiz yaşına gelene kadar cehennem elçilerini gönderemez”dedi Sinan

“Bu kişi doğduğu andan itibaren yanına üç melek gönderildi onu korumaları için”dedi Mert

“Siz bana hangi fantastik kitabı anlatıyorsunuz saçmalık bu”dedim

“Saçmalık falan değil inanman gerek tehlikedesin”dedi Sinan

“Siz söylediğiniz şeylerin farkındamısınız saçmalıyorsunuz ben gidiyorum sizde biraz kafanızı toplayın”

“Beyza asıl sen saçmalama hiç bir yere gitmiyorsun sonuna kadar dinle ondan sonra ne yapıyorsan yap”dedi Mert

“Benden buna inanmamı bekleyemezsiniz”

“Anlamıyor musun o kapıyı açabilecek tek kişi sensin ve tehlikedesin”dedi Sinan

“Nasıl yani o cehennem kapısını açabilecek tek kişi ben miyim”dedim

“Evet Beyza bahsedilen o üç melekte bizleriz seni bu yaşına kadar korduk bundan sonrada hep yanında olucaz ama bu gün gördüklerimiz cehennem elçileri olabilir”dedi Mert

“Sana ihtiyaçları var bu kapıyı açmak için”dedi Sera

“Bu gün gördüklerimiz onlar olmayabilirde klasik zorba gruplarından biri olabilirler”dedi Sinan

“Yinede önlem almalıyız sonuçta bi şeyler ima ettiler”dedi Mert

“Mert o çocuka bir daha aynı yerde bulunmak istemiyorum”

“Biliyorum fark ettim rahatsız olduğunu”dedi Mert

“Mert ben anlamıyorum bu nasıl olabilir çok saçma geliyo her şey şaka gibi”

“Beyza biliyoruz inanmakta zorluk çekiyorsun ama doğru olan bu”dedi Sera

“Biliyorum siz bana yalan söylemezsiniz ama benide anlayın normal değil bu”

“Anlıyoruz seni ama alışman gerekiyor ve kendinide korumaya başlaman lazım”dedi Mert

“Ya bu da elimizde büyüdü duygulandım ben kendimi baba gibi hissettim”dedi sinan gülerek

“Sinan iki dakika ciddi dur abi lütfen”dedi Mert bıkmışlıkla

Yerimden kalkıp Sinanın yanına oturdum ve

“Karışmayın çocuğuma keyfimi yerine getiriyor o benim”dedim ortamı biraz yumuşatmak için

“Ay yok bi şey demedik çocuğuna”dedi Sera şimdi hepimiz gülüyorduk.

“Şimdi daha detaylı anlatın bana bu cehennem elçileri bana ulaşırsa ne olur”

“Bu konu Mertonun ilgi alanı o anlatsın”dedi Sinan

“Cehennem elçileri sana ulaşırsa seni kapıya götürmeye çalışıcaklar ama bu da kolay değil çünkü bir sorun var”dedi Mert

“Ne sorunu?”

“Cehennem kapısının yerini kimse bilmiyor cehennem elçileri bile yıllar önce biz meleklerin atalarından biri kapıyı kilitleyip gizlemiş ve yerini kimseye söylememiş”dedi Mert

“O zaman bana ulaştıklarında nasıl cehennem kapısına götürücekler yerini bilmiyorlar sonuçta”dedim

“Harbi lan nasıl olcak o bizede söylemedin”dedi Sinan

“Tanıştığımız ilk gün sana hediye ettiğim kolyeyi hatırlıyor musun”dedi Sera

“Evet hatırlıyorum bak hatta boynumda”

“O bir madalyon açabilirsin”dedi Sera

“Oha siz bunu bendende mi sakladınız ayıp be”dedi Sinan

“He aynen söyleseydikte gidip ha bire kolyeyi açmaya çalışsaydın dimi”dedi Sera

“Konuşmuyorum ben sizle beni dışlıyorsunuz”dedi Sinan

“Bence sus çünkü dışlanan benim”

“Öyle deme iyiliğin için saklamak zorundaydık”dedi Sera

“Biliyorum şaka yapıyorum zaten”

“Oh ne güzel hayat be kimse Sinanı takmasın tamam anladım ben anlıyacağımı”dedi Sinan

“Ya sen kıskandın mı sen”

“Ne kıskancam be git yanaşma”dedi Sinan

“Tamam tamam kızma”dedim

“Sera kolyeyi açmayı unuttuk gel açalım”

“Hadi aç zaten anlıyacaksın”dedi

Kolyeyi açtığımda bi ışık parladı kolye pusulaya benziyordu yavaşça dönmeye başladı.

“Sera bu nasıl kullanılıyor anlatsana”

“Bak önce kolyeden bahsedeyim bu kolye cehennem kapılarının yerini gösterir ve yönlendirir sen kendi isteğinle çıkarmadığın sürece kimse onu senin boynundan çıkaramaz”dedi Sera

“Yani bu nereye yönlendirirse orayamı gitmemiz gerekiyor cehennem kapılarını bulabilmek için”

“Evet bizim amacımız o kapıları sonsuza kadar kilitlemek ama bunu nasıl yapıcağımızı bilmiyoruz dedi Mert

“Peki madem bu kapıları kilitli ve açılmıyor bu elçiler nasıl buraya geldi?”dedim

“Bu kız zekasını benden aldı yoksa bu kadar mantıklı sorular soramaz”dedi Sinan

“Şöyleki kapıyı kilitlemenin bazı bedelleri var bizim atalarımızın kapıyı kilitlemelerine karşılık olarak cehennemden üç elçi gönderilmesine ve kapıyı açmayı denemlerine izin verildi evrensel dengeyi korumak için alınan bi önlem bu”dedi Mert

“Yani kapıyı açmayı denemelerine izin var öyle mi?”

“Evet öyle”dedi Mert

“Peki bunların böyle özel güçleri falan var mı sonuçta beni kolumdan tutup götüremezler”

“Şöyle sen bu kolyeyi kullanarak burdan başlatıp gidemezsin cehennem kapılarına bi yer altı mağarası var orası başlangıç noktası olarak seçilmiş ve herkese söylenmiş oraya ışınlanabilirler bizde oraya ışınlanabiliriz”

“Peki biz kapıyı sonsuza kadar kilitlemezsek nolur”

“Seni yakalarlarsa kapıyı açarlar ama biz bi kere kilitlersek bi daha açamazlar”

“Tamam anladım peki şimdi nolucak onların beni yakalamasını mı bekliyeceğiz”

“Seni yakalamalarına izin vermeyeceğiz seni korumak bizim görevimiz”dedi Mert

“Ben eve gitmek istiyorum biraz düşünmem gerek ama son bi şey sorucam bunlar her yere ışınlanabiliyorlar mı”

“Hayal ettikleri her yere”dedi Sera

“Seni eve ben bırakıyım”dedi Mert

“Biraz yalnız yürümek istiyorum Mert zaten bu kadar çabuk bi hamle yapmazlar daha kapıyı nasıl bulucaklarını bile bilmiyorlar”

“Tamam nasıl istersen”dedi