Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@beyzababapro

Bölüm 1
Gözlerimi açtığımda nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu. Laboratuvar gibi bir yerde tek bileğim kelepçelere bağlı bir şekilde oturuyordum. Daha önce hiç bağlanmamıştım çok korkuyorum. Etrafıma baktığımda cesetler ve kan izleri gördüğümde istemsizce çığlık attım. Omzumda gerip bir acı ve yanma hissediyorum. Bir kadın geldi. Çok ciddi duruyordu ve cesetler ve kan lekeleri çok normalmiş gibi davranıyordu. Elinde bir sekreterlik ve dolma kalem vardı. “Sen… Hilal AKGÖL. Senin üzerinden kent kart çıkmıştı kim olduğunu biliyorum.” Ben nereye gidiyordum ki ? Okuldan dönmüştüm ve tam binaya girerken bir karaltı gördüm. “Bana zarar vermek istiyor musun ? Bana zarar verecek misin ? “ diye kekeledim. “Kime göre zarar,kime göre güç bilmem. Acaba hangi elemente yatkınsın ? Bu arada senden bahsederken 137 diyecekler. Kulak kabartırken yanlış bilgi alma.” Yutkundum. Element ? “Ben gidiyorum,ellerinden falan garip garip şeyler atarsan haberim olsun.” Tımarhaneye düştüm galiba. Elimden ne atabilirim ? Uyuya kalmışım. Uyandığımda parmaklarım yanıyordu. Sonra ellerimden bir şey atabiliyor muyum diye kontrol ettim ve başardım,ellerimden mavi alev çıkartabiliyordum. (DABİ OLDUMMMMMM 🩵🩵❤️‍🔥❤️‍🔥🔥🔥) Sonra nasıl çağıracağımı düşünmeye başladım. Korkmuş gibi yapıp çığlık attım. Aynı kadın yine geldi. “Haber verme yöntemin güzelmiş.” Sonra kaşlarını çattı. Çenemi tutup kafamı sertçe yana çevirdi. “Bu belirtiyi hayvanlarda görmemiştim. Kapatıcı deneyebiliriz.” diye mırıldandı. Elimi yanağıma attığımda bir sembol yara gibi hafif çıkıntılı bir şekilde yanağımdaydı. Göremediğim için rengini bilmiyorum ama herhalde kırmızıdır. Sonrasında bir salona götürüldüm. Yan yana zincirlenmiş pek çok yaşıtım genç gördüm ve beni de onların arasına,üstünde 137 yazan bir tabelanın önüne zincirlediler. Sonra öldüğü sanılan mafya kraliçesi Kanca ve yanında o içeri girip çıkan kadını gördüm. Şu an canlı canlı mafya görüyorum. Çok asil… Sağımda Elif Solumda defne vardı ama korkudan hiçbirimiz bir şey diyemiyoruz. Sıra Defneye geldi. Saçlarını geri çektiler. “Su mu ? Güzelmiş.” Sıra bana gelince “ Ha şöyle… Bak bu ne güzel ateşmiş hem de saçını da toplamış. Yalnız biraz senin eski halini andırıyor. Sen bunun kadarken nasıldın bilmiyorum ama.” Sonra elifin yanına gittiler.” Bu neyseki hava. Toprak çıkıp çıkıp duruyorlar yahu!” Kontrolün sonunda 17/100 ateş çıktı yani ateş nadir. Sonra kendi aralarında konuşmaya başladılar. “Test aşamasını geçtik,hastalık ,yan etki vesaire ortaya çıkmadı. Yetişkin kişiler üzerinde deney yapmadık. Ayrıca tam olarak nasıl özellikler gösterdiklerini raporlayamadık. Bu raporları tamamladığımızda biz de bu özelliklere sahip olabileceğiz.” Kanca gülümsedi. “Çok güzel, bu kadar hızlı sonuç alacağını düşünmemiştim. Bu işte iyisin Beyza.” Kadın Kanca’nın karşısında eğildi. Sonra dışarı çıktılar. “Benim mavi alevim var.” dedim elife. “Benimki hava, çok şanslısın Çakma Dabi.” İçeri birkaç adam girdi. “Lütfen kimse güçlerini kullanmasın, zaten kullanabileceğiniz bir zaman dilimi oluşturulacak. Şimdi sizi güçlerinize bakmaksızın dörderli gruplayıp odalarınıza yerleştireceğiz. Hey arkadaki topraklı çocuk kime diyorum ben !” Sonra herkes güçlerini kullanmaya başladı. Adam “ Keşke yönetebileceğimiz bir kuşağı seçseydik .” diye mırıldandı.
(…)
Ne hikmetse Ceren, Defne, Elif ve ben aynı odaya düştük. “Şimdi ne olacak?” diye sordum. “Bence bir lider gibi bir şey seçelim.” önerisinde bulundu Defne. “Yani, ortak paydada buluştuğumuz tek kişi Hilal bence onu seçmeliyiz.” dedi Elif. Ama Ceren” Neden? Ben de olabilirdim onun yerinde ? Bu saltanatla aynı şey olur.” Afalladım. “İyi de seçim yapsak yine Hilal alacak ki?” Defne haklı. Bir kere ben kendime veririm, Elif bana verir Defne de bana verir üçe bir alırım net. “O zaman Hilal aday olmasın.” Ağzımı bozduracak şimdi.” “Hayırdır olum sen? Madem böyle bir adalet var git (Silivri soğuk olur) ***** ****** ******* kişisini indir ? “ Elif kahkaha attı.” 10/10 tespit.” Ceren somurttu.” İyi aday olsun bari. Başka kim aday ?” Benden başka kimse aday olmayınca kendi aday oldu. İki oyla seçildim çünkü nedenmiş “İnSaN KENdİNe oY vEreMeZ” Tamam. Yine de ben seçildim. O iki oya sınıf başkanlığı seçimlerinde çok gülmüşlerdi. Eğer seçilsem sınıfı gerçekten iyi yönetirdim ve kimse bilmiyordu ama o benim ilk katıldığım başkanlık seçimiydi. O iki oy şimdi bana seçim kazandırıyor. 2/3 mü daha çoktur yoksa 2/30 mu? “Vaatlerini açıkla bari biraz ters oldu ama.” Gerindim ve.” Ben size adaleti ve kalkınmayı vaadediyorum. Bir de vergi vaadediyorum. Bol bol. Bundan sonra solduğunuz havanın oksijen oranından bile vergi alacağım.” Hepimiz kahkaha attık. Siyasi şakaları komik bulmadığını söyleyen huysuz Ceren dışında. “Neyse bu minicik alanda ne vaadediyorum, evet ücretsiz psikolog desteği vaadediyorum. Ayrıca başkente 110 odalı bir saray vaadediyorum ama şöyle düşünün: Şimdi birisi bu saraya bakacak diyecek ki ‘Ben de çalışıp böyle bir saray alacağım.’ Sonra üretim yükselecek ama asla böyle bir sarayı olmayacak. Alkışlamayandan ‘ Tezahüratsızlık vergisi’ alıyorum.” Sonra alkışlamaya başladılar. Huysuz ceren ranzalardan birinin alt katında uzanmış yatıyordu ve tabii ki bu şakaları dinlemiyordu. “Padi- pardon,cumhurbaşkanımız çok yaşa!” Kahkahalar atıp durumu rahatlatmaya çalışıyorduk. “Gerçek vaatlerimi açıklıyorum o zaman. Gerçekten adaleti sağlayacak ve içinizi dökebileceğiniz bir lider olmayı vaadediyorum! Halkımızın sorunlarıyla yakından ilgileneceğim ve fikir ve düşünce özgürlüğünü sağlayacağım ! Ekonomide devletin ve vatandaşın omuz omuza savaşmasını ve dini işlerde laikliği benimsiyorum. Mecliste hiçbir dini kavga veya konuşma istemiyorum.” İnkılap dersinden öğrendiğim kadar böyleydi. “ Neyse yeter bu kadar laubalilik şimdi köprü ve yol yapmaya gidiyorum değerli hemşerim!” Elif “Siyasetçiler mix” Yeterince boş yaptık da bizim buradaki amacımız ne acaba?” Bir şey saracağım biz burada ne yapacağız ?” Ceren yattığı yerden “Bekleyeceğiz, bizi öldürmelerini.” Niye durduk yere öldürsünler ki? Ama kancanın “Zevk için” diye de bir açıklaması vardı. Sonra cerenin yatmadığı ranzanın tepesine çıktım. “Artık burası benim sarayım.” Elif, Cereni tanımadığı için onun üstüne yerleşmeyi kabul etti. Defneyi de alt ranzama yerleştirdik. Saat gece yarısını geçiyordu. Defne ve Ceren çoktan uyumuştu. Eliften bir “Hilal ” sesi yükseldi fısıltıyla. “Uyudun mu ?” Yanıtladım” İzin verirsen uyuyabilirim.” Elif:
Beni uyku tutmadı yatağına geleyim mi?
Gel.
Elif ranzadan inerken düşer gibi oldu ama ölmeden yanıma gelebildi. Yanıma uzandı. “Bana masal anlatsana.” Çüş artık! “Olmaz. Hem ben masal bilmem ki.” Sonra iyice sarıldı. “Tamam” Ne oluyor lan ? Neyse ben uyuyacağım.

“Aaa… hale bak. Uyandırmasam mı ?” Tek gözümü açtım ve bize hayretle bakan Defne’yi gördüm. “Hilal, uyan uyan Ceren yok !” Nasıl yok? Koala gibi yapışmış Elif’i dürttüm. ”Neydeyim lan ben?” İntikam vakti!”Uyandın demek uyu çünkü çok yorulacaksın, bunu hatırladın mı?” Doğruldu. “Hatırladım da,o Ceren denen kız nerede?” Ben de kalkıp yatağa oturdum. “Zaten gerekli bir karakter değildi.” Defne hayretle bana baktı. “Şu an nerede olduğumuzun farkında mısın ? Ya mafyalar onu yakalayıp öldürdülerse ?” Elif’in gözleri kocaman oldu.” Arkadaşlar,cam kırık.” Defneyle o tarafa döndük. İçten kırılmıştı. Biz bakarken Ceren camdan içeri atladı. Üstünde yapraklar ve bitkiler vardı, ayrıca çamur içindeydi. “Kimseye bir şey söylemeyin, camdan da haberiniz yok!” Kulaklarımı geriye attım. “Ne haltlar yiyorsun sen? Bizi öldürtmek mi istiyorsun?” Beni duymazlıktan gelip küçük banyoya girdi. Çıktığında hiçbirimizle muhatap olmadan kendi yatağına oturdu. Çoktan ranzadan inmiştik zaten. Elimden alevler çıkartarak yanına yaklaştım. “Ne yaptığını açıkla yoksa ateşimin tadına bakarsın!” Göz devirdi ve camdan kocaman sarmaşıklar girdi. Onlara alev püskürttüm. Bir tanesi beni yakaladı. Sonra Ceren beni kendine yaklaştırdı.” Sizin en güçlünüz benim, anladın mı bunu ?” Cevabım hazırdı” Bu betonarme dünyada senin özgünlüğünü kullanabileceğin alan sınırlı. Ama benim özgünlüğümü kullanmak için…” Bir alev patlamasıyla sarmaşıklarını paramparça ettim. “ Muhtaç olduğum kudret damarlarımdaki asil kanda mevcuttur!” Arkadan alkış seslerini duydum. Tam tekrar kavgaya tutuşacaktık ki içeri mafyalar girdi. “Ne oluyor burada? Cama ne yaptınız?”

Loading...
0%