Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. Bölüm

@beyzababapro

7.Bölüm
Elif, yüzünden düşen bin parça şekilde geldi. “Ormanda hiçbir şey yok. Yine marketlere dadanacağız.” Hilal derin nefes alıp verdi. “Haram. Eve dönmeye mi çalışsak?” Defne uzanıyordu. “Milyon kere bu konuyu konuştuk. Evlerimizi bulamayız,nerede olduğunu bilmiyoruz. Ayrıca uzun uçuş tehlikeli,yakalanırsak ayvayı yeriz. Zaten yanağımız yeterince dikkat çekiyor.” Elif Defneyi başıyla onayladı. “Sanki sanki bugüne kadar hiç haram bir şey yapmadı.” Hilal “Yapmamaya çalıştım. Yaptıysam da Allah affetsin,ne diyeyim?” Defne esnedi. “Uykum var.” Hilal ormana gitmek için birkaç adım attı. “Yüzüne su çarp, sudan bol şeyimiz yok zaten.” Elif Hilal’nın bir de kendisi gidip ormana bakmak istediğini anladı. “Lütfen dikkatli ol!” Hilal ormana doğru koştu. Elif, gözden kaybolana kadar onun arkasından baktı.

Ali Kemal Bey kucağında Burhan Bey’in kızıyla depoya girdi. Küçük kız korkudan konuşamıyordu. “Defne? Sakın kızıma dokunma! Eğer kızımın kılına zarar gelirse yakarım bu memleketi!” Ali Kemal Bey sırıttı. “Memleketi yakıp ne yapacaksın acaba? Sen önce ellerini çözmeyi öğren. Ayrıca korkma veledine iyi bakacağız. Tabii üssünün yerini söylersen.” Burhan Bey yutkundu. Kızı mı işi mi? İşi olmazsa kızına bakamazdı,kızı olmazsa da işine bakamazdı. Sustu,uzun bir süre. Ceren ağzını bile açmıyordu. “Demek işini seçtin Burhan. Bakalım tercihlerin seni nasıl etkileyecek?” Silahını çekip küçük kızın kafasına dayadı. Burhan Bey “Hayır!” diye bağırdı. Defne ağlamaya başladı. Ceren’in gözleri doldu. Ali Kemal Bey tetiğe dokundu. Derken içeri son hızla Beyza daldı. “Ali Kemal Bey bunu yapamazsınız!” Defne “Kurtar beni.” diye mırıldandı. Beyza çocuğu Ali Kemal Bey’den aldı. Defne,Beyza’ya sımsıkı sarıldı. Burhan Bey nefes nefese kalmıştı. “Epey korkmuş gibisiniz?” Ceren atladı.”İnsanları zaaflarını kullanarak tehdit edemezsiniz!” Ali Kemal Bey “Of ya! Küçük hanım bana insanların zaafını kullanmayı yasakladı şimdi ne yapacağım?” dedi alaycı bir şekilde. “Bak,patronunun gizli yerini söyleyeceksin bu kadar.” Burhan Bey başını olumsuz anlamda salladı. “Beyza,kızı odama götür;ayrıca kızın başında bekle.” Beyza kapıdan çıktı ve kızı kucağından indirdi. “Anne, biliyorlar mı tanıştığımızı?” Beyza başını olumsuz anlamda salladı. “Sanmam,eğer bilselerdi beni senin başına dikmezlerdi.” Beyzayla Defne Ali Kemal Bey’in odasına girip beklemeye başladılar. “Anne,sen niye oturmuyorsun?” Beyza “Şimdilik bana anne deme,abla de de anlamasınlar. Ayırca görevdeyken ani bir iş karşısında hızlı müdahale etmemiz için oturmamızı yasakladılar.” Kız şu anda Beyza’nın görevde olduğunu fark etmemişti. Kısa süre sonra Ali Kemal Bey içeri girdi. “Beyza,sen tektin değil mi odanda?” Beyza “Evet efendim.” Ali Kemal Bey gülümsedi. “O zaman Burhan’ın prensesi şimdilik senin odanda kalsın.” Beyza sevindiğini belli etmedi. “Görevlerle ilgili gizli bilgileri vs. vermeyeceksin,zaten biliyorsun.” Beyza kızı alıp odasına gitti. Ne yapması gerektiğini bilmiyor gibiydi. “Anne,kızdın mı?” Beyza üstünü değiştiriyordu. “Kızdım,seni kaçırmamıza izin verdin. Kendini korumalıydın. Ya Ali Kemal Bey benim yerime Kanca’yı seçseydi? Yahut bir başkasını?” Defne başını önüne eğdi. “Peki şimdi ne olacak?” Beyza gülümsedi. ” Roller tersine döndü. Artık sen benim esirimsin. Neyseki ben sana çok kötü davranmayacağım. Aç da bırakmayacağım seni. Senin patronların bana çok kötü davrandı ama ben intikam almak istemiyorum çünkü sayende hayattayım.” Defne “Babam? Ona kötü davranacaklar mı?” Beyza yalan söylemedi “Evet, bana yaptıklarını anlattım. Aynısını babana yapabilirler.” Kızın gözleri doldu. “Babam…Peki ben hangi tarafı tutuyorum? Babamın mı senin mi?” Beyza çocuğu manipüle etmedi “Babanın tarafındasın, beni sevmemen gerekiyor ama ben bunu başaramadım. Belki sen başarırsan ben de başarırım.” Beyza yatak açmıştı bile çoktan. Kız oraya uzandı,içinde saçma bir güven vardı.

Hilal ormandan yanında Defne’nin tanımadığı birisiyle döndü. Ama Elif “Hira!” diye bağırıp kızın boynuna atladı. “Sen de mi denektin?” diye bağırdı Elif. Hilal Defne’nin kenarda durduğunun farkına varıp “Defne,bu Hira sana bahsetmiş olmam lazım. Hira bu da Defne, ondan bahsettiğime eminim.” İkisi de utangaç olduğu için uzaktan uzağa merhabalaşıp bitirdiler. Sonra ateşin başına toplandılar. “Özelliğim hava. Sizin kaçtığınızın haberini alınca ufak bir hortumla kaçmak zor olmadı.” Defne Hilal’e fısıldadı. “Ne dedi ben duymadım.” Hilal da Defne’ye fısıldadı “Özelliğim havadan sonrasını ben de duymadım.” Elif kaşlarını çattı.” Ne fısıldaşıyorsunuz siz? “Hira’nın söylediklerini anlamaya çalışıyoruz.” Hira da kaşlarını çattı.” Sorabilirdiniz.” Hilal tek kaşını kaldırdı. “Ne dedin? Yeminle anlamadım.” Elif bu sefer Hiraya döndü. “Sen de azıcık bağır be! Bak duymuyorlar.” Hira “Sesim bu kadar çıkıyor ne yapayım?” Gülüştüler. Hilal “Bir de biz seni tiyatroda bad girl yapmıştık değil mi?” Defne espriyi anlamamıştı. Kendini buraya ait hissetmiyordu. Yine de “En azından Hilal var.” diye düşünüyordu.

Bizim kızlar ormanda çene çalarken Eyüp Bey’in adamları onları izliyordu. Üsten kaçan ufak bir birlikti ve çoğunun gücü yoktu bu yüzden saldırmıyorlardı. “Bence şu hava olanla su olanı alabiliriz.” Adam nefesini verdi.” Ateş saldırabilir.” Diğer adam güldü. “Ateş olsa nereyi yakacak?” Öteki epey ciddi duruyordu. “Öğrenmek istersen seni önden alalım.” Gülen adam “Yine de kanlarının alınmasına izin vermişler.” Öteki “Aslında haklısın. Denemekten ne zarar gelir?”

Ali Kemal Bey Beyza’yı çağırdı. “Sana sormam gereken çok önemli bir soru var.” Ali Kemal Bey banyoya gidip yüzünü yıkadı. “Bu işaret,ne anlama geliyor?”

“Bu…Beşinci element!” Ali Kemal Bey şaşırmıştı. “Beşinci element mi? Açıklaması ne peki bunun?” Beyza biraz daha baktı. “Tüm elementlerin tüm özelliklerini kontrol edebiliyorsunuz. Ayrıca ışınlanabiliyor olmalısınız.” Ali Kemal Bey “Nasıl yani? Sen şaka yapıyorsun değil mi?” Beyza şaşkınlıkla “Hiç mi denemediniz güçlerinizi?” Ali Kemal Bey “Ne bileyim bir hata falan olmuştur ölürüm diye korktum,sonuçta sen suikast düzenlemiş olabilirsin.” Beyza gülümsedi. “Bu kanınızın bütün bu güçlerin özelliklerine sahip olması ile ilgili bir genetik mutasyon. “

Bizim dörtlü ormanda boş boş otururken bir anda saldırıya uğradılar. Adamlardan birisi Defne’yi birisi Hirayı tuttular. Elif ve Hilal koşmaya başladılar. Adamlardan biri Hilal’e bıçağını savurdu ve karnına derin bir kesik attı. Adamlardan ikisi bizim kızları korumaya başlayınca yenileceklerini anlayıp Defne ve Hirayı da alarak kaçtılar. Beyza uzun simsiyah geri taranmış saçları olan bir çocuğa baktı. Çocuk 19 yaşındaydı. “Kötü yaralanmışsın ,seninle geçen sene bilsemde tanışmıştık sanırım. Tıp birinci sınıf öğrencisiyim,az çok anlarım. Bu sırada K oturmuş arkadaşlarını izliyordu. Evet lakabı K idi çünkü denek olduğu için gerçek adının kullanmasına izin vermiyorlardı. Bu nedenle gerçek adını unutturmuşlardı. Tek bir harf. Grupta tek özelliği olan da oydu ve topraktı. En sonunda toparlandılar. “Buradan hemen gitmeliyiz, daha büyük bir birlikle geri gelebilirler.” dedi Hilal’i tedavi eden çocuk. “Kendimi tanıtmadım,adım Yiğit.” Hilal uzandığı yerden “Ben asla yürüyemem. Uçarsam da çok dikkat çekeriz ve orman yanabilir.” Yiğit Hilal’i kucağına aldı. “Artık gidebiliriz.” Sonra yürümeye başladılar.

Loading...
0%