Savaşın dediğinden sonra şoktaydım. İlk kez birinden evlilik teklifi aldığımdan değildi, düşmanımın bana evlilik teklifi etmesine şaşırmıştım. Savaş bana bakıyordu ama ben öylece duruyordum. Tabikide evlilik teklifini kabul etmicektim ama bunu nasıl söyliceğimi bilemedim o yüzden on dakika öylece hareket etmedim. Kendime geldiğimde Savaş çalışma masasının koltuğunda oturmuş cevabımı bekliyordu. Evet diceğimi düşünüyordu sanırım ama yanılıyordu.Bu güne kadar nerdeyse erkeklerin hepsinden evlilik teklifi almıştım ve onları hep reddetmiştim, Savaşın evlilik teklifinide kabul edicek halim yoktu. Benim evlenme hayalim yoktu hayatımı yaşamak istiyordum. Çalışma masasının oraya gidip Savaşın tam karşısına oturdum. Karşısına oturmamla aşağıdan bir hizmetli kahvaltının hazır olduğunu söyledi bu yüzden ilkin kahvaltıya indik. Kahvaltıda Kuş sütü dahil herşey vardı. İkimizde kahvaltımızı yaparken konuşmaya başladım.

Ben- " Şaka mı yapıyorsunuz acaba Savaş bey "

" Hayır, gayet ciddiyim."

" Seninle asla evlenmem."

" Neden korkuyor musun? "

" Ben mi senden korkucam hahaha güliyim bari."

"Neyse Savaş bey ben artık gidiyim sizi de rahatsız ettim kusura bakmayın." dedim ve ayağa kalktım tam kapıdan çıkacakken koruma beni kolumdan tuttu.

" Bırakır mısın kolumu? "

Murat(Savaşın koruması) - " Kusura bakmayın Derin hanım, patron bir yere gitmenize izin vermiyor."

Murat'ın dediklerinden sonra Savaşa döndüm " Bu ne demek oluyor Savaş bey, beni zorla tutsakmı ediceksin?" diye sordum. O ise sadece şunu dedi "Babanın, babamı öldürmesinin bedelini vericeksin." Bu ne demekti şimdi babam Savaşın babasını mı öldürmüştü, benim niye bundan haberim yoktu. Korumanın kolunu ittirip odama çıktım. Allah'tan akşam telefonumu şarja takmıştım bu yüzden direk babamı aradım. Telefon bir süre çaldıktan sonra babam açtı telefonu.

D.B - " Neredesin sen, ne haltlar çeviriyorsun? " diye sordu bende direk lafa girdim.

Ben - " Baba, sen Savaş Akay'ın babasını mı öldürdün? " diye sordum.

D.B - " Bu nereden çıktı, ne saçmalıyorsun sen neredeysen çabuk eve gel! " dedi.

Ben - " Gelebilsem zaten gelmiştim, senin eskiden yaptıkların benim başıma bela oldu. Savaş Akay'ın evinde tutsak edildim gel beni al! "dedim.

D.B - " Senin onun evinde ne işin var? " diye sordu.

Ben - " Rus mafyalardan kaçiyim derken yanlışlıkla onun evine girmişim. Şimdi ne yap et beni burdan kurtar."

D.B - " Tamam merak etme yola çıktık geliyoruz Trabzona 1 gün sonra ordayız. Sende Savaş'a hiç birşey söyleme biz gelene kadar ona bir sürprizim var. Babanın sürprizini bozmak istemezsin herhalde." dedi.

Ben - " Tamam merak etme hiç birşey söylemicem, yarın görüşürüz o zaman baba." dedim karşı taraftan ses gelmeyince telefonu kapattım. Telefonu kapattıktan sonra instada gezinirken odama birisi girdi. Göz ucuyla o tarafa baktığımda gelenin Savaş olduğunu anladım. "Neden geldin?" diye sordum.

O ise "Benim evim değil mi istediğim gibi her odaya girer çıkarım seni ilgilendirmez Derin hanım."dedi ve yanıma gelmeye başladı. Yanıma geldiğinde elimden telefonumu sertçe çekip aldı.

" Kimle konuşuyordun telefonda? " diye sordu.

" Seni ilgilendirmez." dedim ve telefonumu geri almaya çalıştım. "Ya versene şu telefonumu, sen neyimsinde telefonumu elimden çekip alırsın." dedim ama o telefonu hâla geri vermiyordu.

" Derin hanım biraz kibar konuşursanız veririm telefonunuzu böyle emir kipi sizin gibi bir kıza hiç yakışmıyor." dedi ve bende sinirle ona bakıp durdum ve derin bir nefes aldım.

" Tamam, Savaş bey lütfen telefonumu geri verir misiniz? "dedim ve ona baktım ama yine telefonumu vermedi.

Gözlerime bakarak " Tekrar söyle." dediğinde kendime sakinleşmek için zaman tanıdım sonra da gözlerine bakıp " Savaş bey, lütfen telefonumu geri verir misiniz? " dememle sırıtıp telefonumu elime tutuşturdu.

" İşte böyle kibar konuşun Derin hanım, yoksa kimse isteğinizi bu evde yerine getirmez." dedi ve sırıtarak odamdan çıktı.

Odamın kapısı kapandığında telefonu yatağa bırakıp elime yastık aldım ve ona vurmaya başladım. Savaşa çok sinir olmuştum her dediği kelimesi damarıma basmak içindi sanki.

... 

Aradan yarım saat geçmişti bu süre boyunca benim sinirim geçmişti. Sinirimin geçmesiyle odamdaki banyoya girdim ve duş aldım. 10 dk sonra duştan çıktığımda banyodan çıkmadan hemen önce saç ve yüz bakımımı yapıp dişlerimi fırçalamıştım. Savaş bey sağolsun banyoya bakım için birkaç eşya koydurtmuştu. Dişlerimi fırçaladıktan sonra odama geri geldiğimde telefonum çalıyordu. Arayan Turguttu, araması normaldi akşamdan beri ona mesaj atmamıştım bu yüzden telefonumu elime alıp açtım.

" Efendim Turgut "

" Kızım nerdesin ya sen, akşamdan beri öldüm öldüm dirildim. İnsan bir mesaj atar ama tabi doğru Turgut kimki seni merak etsin öyle değil mi? " diye sordu.

" Ya kuzen başıma neler geldi neler, şuan kimin evindeyim biliyor musun? "

" Kızım çatlatmada söyle artık nerdesin, neler oldu herşeyi öğrenmek istiyorum."dedi.

"Dün akşam Ruslardan kaçarken yanlışlıkla Savaş Akay'ın evine girmişim o da tabi bizim düşmanımız ama ben neden düşman olduğumuzu pek anliyamıyordum bugüne kadar sonra işte bugün Savaş bana evlilik teklifi etti sabah sabah."

" Ney, oha anasının gözü. Sen ne dedin peki? "

"Tabikide reddettim, kabul edicek halim yok ya. Neyse işte ben tam ben tam gidecekken Savaşın koruması Murat kolumu tuttu ve gitmemi engelledi bende Savaşa beni tutsak mı ediyorsun diye sordum ve oda."

" Eeee? Kızım anlatsana ya hadi meraktan çatlicam burda."

" İşte Savaşta bana dedi ki 'babanın babamı öldürmesinin bedelini vericeksin' dedi bende onu dinledikten sonra odama çıktım işte böyle kuzen sen ne yaptın halletin mi Rus mafyalarını? "

" Yok be kuzen Ruslar parayı vermemekte kararlı olunca onları depoya götürdük birkaç koruma onlara işkence çektiriyor çektirirkende videoya çekiyorlar patronlarına göndermek için."

" İyi, iyi yapmışsın kuzen bunlar uslanmaz arsız... çıktılar elinden ne geliyorsa bütün işkenceleri yaptır. Tamam mı? "

" Tamam kuzen sen hiç merak etme sen yokken buralar bana emanet gözün arkada kalmasın.... Hadi görüşürüz o zaman."

" Görüşürüz kuzen " dedim ve telefonu kapattım.

Telefonumu kapattıktan sonra spotify'dan şarkı açıp saçımda ki sprey kuruduğu için bir sprey daha sıktım ve onun kurumasını beklerken tekrar banyoya geçip yüzüme kil maskesi sürdüm. Kıl maskesini sürdükten sonra banyodan çıkıp odamdaki tavana bağlı olan geniş salıncağa oturdum ve instada ve tiktokta gezinmeye başladım.

10 dakika sonra banyoya gidip yüzümdeki maskeyi yıkadım ve yüzüm kurulmadı ne diye yüzüme gül suyu sürdüm ve kurutma makinesini alıp banyodan çıktım. Saçımdaki sprey kuruduğu için saçımı kurutmaya başladım. Saçımı kuruttuktan sonra giyinme odama gidip altıma kısa siyah renkte bir kot şort üstüme ise askısız siyah crop top giydim ve salona indim. Salona indiğimde siyah L koltuğa oturup televizyonu açtım.

Televizyonu açtıktan sonra kendi prime video üyeliğimle oraya bağlandım 'The Summer' filmini izlemeye başladım. Bu filmi izlemek çok keyifliydi ama bazı sahneler aşırı duygusallık içeriyordu.

.... 

Filmin ilk sezonu bitmişti ve acıktığım için mutfağa gittim ve kendine meyve tabağı hazırladım sonra geri salona geçip filmin 2.sezonunu izlemeye başladım.

... 

Filmi izlerken zil çaldı ve bir hizmetli gidip kapıyı açtı "Savaş bey, Derin hanım salonda haberiniz olsun." dedi ve Savaşın paltosunu alıp asmaya gitti. Savaşta salona girip yanıma oturdu, üzerimi süzmeye başladı. Ona baktığımda hâla beni süzüyordu."Hayırdır Savaş bey neye bakıyorsunuz acaba?" diye sordum bu sorumla afalamış olacakki dıcek birşey bulamadı.

" Bu üstündekiler de neyin nesi, evde birsürü koruma var ve senin giydiğin dona benzer şey de nedir? " diye sorduğunda gülmeye başladım.

Bu söylediğinden sonra gülmeye başladım "Bu seni neden bu kadar ilgilendiriyor acaba Savaş bey?" dedim gülmemin arasından.

" Bu beni ne ilgilendiriyor he öyle mi peki Derin hanım." dedi ve gömleğini çıkartmaya başladı.

" Ne yaptığını sanıyorsun ya sen ilikler misin şu gömleğinin düğmesini." dedim ve gözümü elimle kapattım. Benim bu halimi Savaş komik bulmuş olacak ki gülmeye başladı.

" Eee Derin hanım, ne demiş atalarımız son gülen iyi gülermiş değil mi ama hee." derken gülmeye başladı.

" ha ha ha çok komikmiş, bir izin Verde filmimi izliyim artık." dedim ve filmime kaldığım yerden geri izlemeye başladım. Ben izlerken Savaşta hizmetçiden bir battaniye istemiş olucakki üstüme birşeyi örttüğünü hissettim. Sonra benimle beraber filmi izlemeye başladı.

... 

Birkaç saat sonra film bitmişti. Kumandayı Savaş aldığından dolayıda prime videodan çıkıp haber kanallarını açtı. Bende yattığım yerden kalkıcakken Savaş kolumu tutup beni durdurdu.

" Ben senin filmini izledim ve şimdi sıra bende bu yüzden de sende haber izlemek zorundasın."dedi ve beni geri koltuğa oturttu ve başımı dizine koymamı sağlayarak koltuğa yan bir şekilde geri yattım. O da üstümü geri örtüp haberini izlemeye devam etti.

... 

Savaş haber izlerken dizinde uyuya kaldığım için ne kadar süre geçtiğini bilmiyordum ama uyandığımda Savaş hâla haber izliyordu. Bende susadığım için yattığım yerden kalkıp mutfağa gittim.

Bardağı dolaptan almaya çalışıyordum ama çok uzaktaydı o yüzden alamıyordum sonra birden arkamdan biri bardağı almak için uzanıp bana bardağı verdi. Bardağa su doldurmak için arkamı döndüğümde Savaşla karşılaştım.

__________________ :) ___________________

Selam cano

Nasılsın? iyisindir inşallah

Bölümü beğendiysen, beğenmeyi ve yorumlarda düşüncelerini paylaşabilirsin

Seviliyorsunuz :))

İyi okumalar