
Sabah uyandığımda telefonumu elime alıp biraz gezindim saate baktığımda 12’ydi bu yüzden yatağımı toplayıp banyoya girdim kişisel bakımımı halledip banyodan çıktım ve giyinme odama geçip üzerime bol paça yüksek bel bej renkte bir pantolon üzerime ise beyaz renkte bir body giydim, saçımı yarım at kuyruğu toplayıp odamdan telefonumu aldım ve bahçeye çıktım.
Bahçedeki salıncağıma bağdaş kurarak oturup biraz temiz hava aldım. Evden ses çıkmayınca babamın çoktan şirkete gittiğini anlamıştım, biraz daha bahçede oturduktan sonra karnım guruldamaya başladı bu yüzden oturduğum salıncaktan kalkıp - kalkarken az düşme tehlikesi yaşadım tabii – eve girdim. Evdeki çalışanlara birkaç haftalık izin verdiğimiz için kendime Avocadolu kızarmış yumurtalı ekmek yaptım ve yanına içmek içinde portakal sıktım. Kahvaltım hazır olduğunda hepsini bir tepsiye koyup küçük salonumuza geçtim.
Elimdeki tepsiyi hemen ortada bulunan akıllı sehpanın üzerine koydum ve sehpanın biraz boyunu uzattım ardından da elime televizyonun kumandasını aldım ve televizyonu açıp Netfilix’e girdim ve bir tane yabancı gençlik filmi açtım ve yemeğimi yerken izlemeye başladım.
Birkaç saat geçmişti yemeğimi yemiş filmimi izlemiştim. Canım çok sıkıldığı için dışarıya çıkıp alışveriş yapmaya karar verdim. Üzerimi hiç değişmeden sadece hafif bir ten makyajı yaptım ve açık pembe bir gloss sürdüm, gözüme hafif maybelline’in yeni çıkardığı sky high maskarayı sürüp ayağıma beyaz sporlarımı üzerime ise ince hafif bej renkte bir gömlek giydim. Yanıma sadece kredi kartlarımı ve az miktarda kağıt para aldığım için üzerimdeki kıyafetle uygun renkte olan küçük el çantamı tercih ettim ve herşeyimi içine yerleştirdim.
Umut’a alışverişe gideceğim için kendi arabamı getirttim ardından da kırmızı renkteki mini cooperımın anahtarını elinden alıp şoför koltuğuna oturdum ve arabayı çalıştırdım. Camımı açıp Umut’a beni peşimden takip etmemeleri için uyarıda bulundum o ise rededicekken sakın der gibi bakış atıp hafif gaza basıp oradan ayrıldım. Malikane'nin giriş kapısını açtıklarında yoluma devam ettim. Açık camımdan giren çam ağaçlarının kokusuyla derin bir nefes aldım. Bu Dünya’da en sevdiğim kokular çiçeklere ve ağaçlara ait olan doğal kokulardı sanki kokladığımda zihnim ferahlatıyor gibi hissediyordum.
Bir süre sonra orman yolundan çıkmıştım ve o hiç sevmediğim İstanbul tarafiğinin göbeğindeydim. Trafikten sıkılıp telefonumu arabaya bağladım ve telefonumdan en sevdiğim şarkılardan birini açtım.
Şarkı: Pamela – İstanbul
Uzun saatler sonucunda sonunda Akasya AVM ‘ye gelmiştim arabamı kapalı otoparka park etmiş ardından da mağaza mağaza gezmeye başlamıştım. Bir saate 4 tane mağazaya girmiştim ve hepsinden ikişer poşetle çıkmıştım.Yani anlayacağınız ellerim poşetlerle doluydu keşke Umut’u yanımda getirseydim diye düşünmeye başlamıştım.
…
AVM’de biraz daha dolaştıktan sonra karnımın gururdaması sonucu kapalı otopark’a inmiş arabamı bulmaya çalışıyordum. Açıkçası çok salak biri olduğumu her zaman kabul etmişimdir eğer salak olmasaydım arabayı park ettiğim yerin fotoğrafını çekerdim ama yok salaklık yapıp çekmemiştim.Ooof Derin of başına bu salaklığın yüzünden birgün bir şeyler gelicek ama neyse dedim kendi kendime.
Uzun uğraşlar sonucunda arabamı bulmuştum hemen elimdeki poşetleri bagaja koyup şoför koltuğuna oturdum ve arabayı çalıştırıp telefonumu yeniden arabaya bağladım ve gelirken dinlediğim şarkının oynatma listesini direk açıp tek tek şarkıları dinlemeye başladım.
Şarkılar: Rober Hatemo – Senden Çok Var
Demet Akalın – Aferdersin
Britney Spears – Toxic
Black Eyed Peas – Pump İt
Pitbull – I Know You Want Me(Calle Ocho)
Shakira, Wyclef Jean – Hips Don’t Lie
…
( Dinleme Listesi İsmi: 2008-12 internet kafe)
Şimdi benim nereye gittiğimi merak etmişsinizdir diye söylüyorum Kadıköy’e geldim buradaki restaurantlar çok güzel yemek yapıyordu bence o yüzden yarım saat daha trafiğe dayanmıştım. Eee ne de olsa işin içinde yemek varsa asla ödün vermezdim ve ne çekmem gerekirse çekerdim sonrasında da yemeğimi yerdim 😊.
Yemeğimi yiyeceğim mekanın önünde şansıma boş yer bulup hemen arabamı oraya park etmiştim. Mekana girip hemen siparişimi verip boş biryere oturdum ve yemeğimi beklemeye başladım. Mekanın ismi The Crepe Escape’ti. Söylediğim yemek ise Tavuk Buğday Kasesiydi yanına da içecek olarak Virgin Yaben Mersinli Mojito söylemiştim.
Birkaç dakika sonunda garson siparişimi getirmişti bende hemen instagram hesabım için birkaç fotoğrafını çekmiştim akşam bu fotoğrafı güzel bir postla paylaşacaktım.
Yarım saat sonra yemeğimi bitirip hesabımı ödeyip mekandan çıkmıştım.arabam kapının önünde oluduğu için hemen binip yola çıkmıştım. Çünkü artık eve gitmemin vakti gelmişti Umut yakında telefumu bildirim yağmuruna sokabilirdi o yüzden…
İki saate yakın bir sürede eve gelmiştim ve malikanenin bahçe kapısından girmemle evin önünde Umut’u teleşlı bir yüz ifadesiyle görmem bir olmuştu. Arabayı evin önünde durdurup indiğimde diğer korumalara arabadaki poşetleri eve getirip odama çıkarmalarını söylemiştim ardından da arabanın anahtarını şoför olan korumaya uzatmıştım o ise elimden alıp tüm poşetler bitince arabamı evin garajına götürmek için başıyla veda edip arabaya bindi.
Tüm korumalar gidince Umut tam karşıma dikilmiş sanki soracak soruları var gibiydi bende dayanamayıp “Dökül artık dilindeki lokmayı,” dedim tabi Umutta artık dayanamayıp lafa girdi.
“Derin Allah aşkına çok meraklandırdın kızım beni, başına bir şey geldi sandım,” demesiyle bana sarılması bir oldu. Bende onun sarılmasına karşılık verdikten sonra “Bak hiçbir şeycik olmamış gördün mü, bu kadar telaşlanmanın manası yoktu Umutcuğum,” dedim ve yanağından öpüp evin kapısını açtım ve içeri geçtim.
İçeri geçince odama çıkıp telefonumu biraz dolsun şarja taktım ve ardından giyinme odama geçip üzerime kalpli beyaz şortlu bir pijama takımımı giyip içine beyaz bir croptop giydim. Saçımı da dağınık ev topuzu yaptım.
Giyinme odamdan çıkıp odamdaki banyoya geçtim ve yüzümdeki makyajımı silip banyodan çıktım. Telefonumun şarjının yarıya geldiğini görüp şarjdan çıkardım ve aşağı kata inip salona geçtim ve televizyonun karşısındaki L koltuğa oturdum. Telefonumu açıp İnstagramda gezinmeye başladım.
Ben instagramda gezinirken kapı çaldı babam gelmiştir diye düşünüp kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığımda karşımda 50’li yaşlarda bir kadın ve yanında benden büyük olduğunu düşündüm bir erkek vardı.
Umut’a bakmamla “Kusura bakmayın Derin Hanım. Engel olmaya çalıştık ama…”
“Sorun değil Umut, sen gidebilirsin,”dedim ve kadına döndüm ve “Kime gelmiştiniz? ”diye sordum.
Kadın'ın “Abdullah Demirel’e gelmiştik kızım,”demesiyle öylece dona kaldım.Kadın ise endişeli bir sesle “İyi misin kızım?”diye sorunca hemen kendime geldim ve “Babam olur kendisi, siz neyisiniz?”diye sormamla kadın “Hadi içeri geçelim ve ben sana her şeyi anlatayim olur mu?”diye sorunca içeri girmeleri için kenara çekildim. “Buyrun,”dedim.
İkiside içeriye geçince kapıyı kapattım ve onlarla salona geçtim.
“Buyrun lütfen oturun,”dedim ve demin oturduğum koltuğun karşısındaki tekli koltuğa oturdum. Onlar ise anne oğul L koltuğa oturmuştu.
___________________ :) ___________________
SELAMMM
NASILSINIZ? UMARIM İYİSİNİZDİR
BÖLÜM HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZİ BELİRTMEYİ VE BEĞENMEYİ UNUTMAYIN
SİZİ ÇOK SEVİYORUM 🩷🩷🩷
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |