12. Bölüm

12. Bölüm

𝓑𝓵𝓸𝓼𝓼𝓸𝓶⁠☆
beyzisim

Selamm🌟

Hoşgeldin balımm. Sizler için her gün bölüm yazmaya çalışıyorum o yüzden yorum yapıp oy vermeyi unutmayın.

Oy sınırı: 25

Yorum sınırı: 30

Keyifli okumalar dilerimm ❤️🎀

Bölüm şarkısı: Seni kendime sakladım- Duman

Lavin 

Abim kolumdan tuttu ve diğerlerine kapıyı işaret etti. Onlar abimin mesajını anlayıp odadan çıktıklarında abim bana baktı ve beni kolumdan tutup yatağıma oturttu o da yanıma oturdu.

" Lavin biliyorum, herşey üst üste geldi. Kaldıramayacağın kadar şey yaşadın, şimdi ise ben yanındayım herşeyin üstesinden beraber geleceğiz. Ama bunun olması için seninde bana yardımcı olman gerekiyor. Yaptığımız planı annem ve babama ihanet olarak düşünmen çok normal ama eğer biz yapmasaydık emin ol onlar yapacaktı. Annemizin ve babamızın bizim bu örgütte olduğumuzdan haberleri yok. Mafya örgütlerinin katıldığı bir balo düzenlenecek ve o an o baloda çökerteceğiz örgütlerini. Ta bi bu baloya kadar birkaç operasyona çıkacağız. Yorucu olacak ama değecek. " Dedi ve saçlarımı okşadı.

Bende kafamı onun omzuna koydum ve konuştum. " Yapmak zorunda mıyız abi? Kaçalım, gidelim. Kendileri çökertsinler örgütü. "

" Biz olmadan olmaz Lavin. "

" Neden? "

" Oyunun baş rolleri biziz Lavin, hala anlamadın mı? "

Kafamı kaldırdım ve ona baktım. O da bana baktı ve ayağa kalkıp "Hadi yemek hazırdır, gidelim. " Dedi.

Tepki vermediğimden abim elimden tuttu ve beni oturduğum yerden kaldırdı. Sonra onunla beraber büyük mutfağa girdik.

Hepsi masanın başına oturmuş mantarlı makarnalarını yiyiyorlardı. Abim Eflah' ın karşına oturunca masada tek boş sandalye olan Arın' ın karşına da ben oturdum.

Gözleri benim gözlerime dokundu ve çekmedi. Gözlerimi kaçıran ben oldum. O günden sonra hala ona öyle bakmamı bekliyorsa daha çok beklerdi.

​​​​​​Gözlerinin benim üzerimde olduğunu hissedebiliyordum ama ona bakmıyordum. O sırada abimin yanında oturan Eliz' in abimin bacağına elini attığını gördüm. Abimde onun elinin üzerine elini koydu.

Bu da neydi şimdi? Lütfen abimin bu cadıyla arasında bir şey olmasın.

Abim ona baktığımı görünce birşeyler anladığımı fark etti. Daha fazla bir şeyler gizlemek istemediğini boğazını temizleyerek konuşmaya başlamasından anladım.

" Konuyu pek uzatmayacağım Lavin, biz Eliz ile birbirimizi seviyoruz. "

Kahkaha attım. " Şimdi neden gitmek istemediğin anlaşıldı. Senin gitmemek için bir sebebin var ama benim bu örgütte kalmamı sağlayacak bir etmen yok. " Dedim ve masada duran bıçağı elime aldım.

Bileğime doğru tuttum. " Eğer gitmeme izin vermezseniz yemin ederim keserim. " Tabi ki blöf yapıyordum. Canım kıymetliydi bunlar için kendi canıma kıyamazdım.

" Saçmalama Lavin, öyle bir şeyi asla yapmayacaksın. " Dedi abim hemen ayağa kalkarak.

Arın ve diğerleri de hızla ayağa kalktı.

" Sen öyle san abi. Bal gibi de yaparım. "

" Yapar, deli bu " dedi Arın. Bakışlarım ona döndü ve boş gözlerle bir süre ona baktım. O da bana.

" Şimdi buradan gideceğim ve hiçbiriniz bana engel olmayacaksınız. Eğer beni takip ederseniz, yemin ederim- " derken Arın sözümü kesti ve " Evet yemin edersin kendini kesersin, orasını anladık. "

" Arın! " Diye bağırdı abim sıkıntıyla sarı saçlarını karıştırarak.

" Güzelim, lütfen bırak o elindekini, yalvarırım. " Dedi abim. Ama buradan çıkmak için can attığımı bilmiyordu.

Kafamı hayır anlamında salladım ve elimdeki bıçakla beraber kapıya doğru ilerledim. Benimle beraber onlarda bana yaklaşıyorlardı.

Arın biraz fazla yaklaşınca " Bir adım daha atarsan" dedim ve devamını getirmedim çünkü biliyordu. Olduğu yerde durdu. Bende o sırada kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Kapıyı onların suratlarına kapatıp bıçağı bileğimden çekip elime aldım ve hızla koşmaya başladım.

Pencereden baktığımda epey yüksekte olduğumuzu görmüştüm bu yüzden merdiven yerine asansörü tercih ettim.

Oha, 46. Kattaydık.

Hemen zemin kata bastım ve asansörün kapılarının açılmasını bekledim. Kapılar açıldığında hızla etrafıma baktım ve dışarı çıktım.

Gökdelen gibi yapıdan çıktığımda bulunduğum yol pek de iyi işlerin yapıldığı bir yola benzemiyordu.

Hava da kararmıştı ve yol oldukça korkunç görünüyordu. Kafamdan bu düşünceleri silip koşarak gökdelenden uzaklaşmaya başladım. Sonuçta ne kadar uzaklaşırsam o kadar iyiydi.

Bir yolu bitirince daha da korkunç bir hal alıyordu yollar. Sokaktan sokağa dolaşıyordum. Amacım o binadan uzaklaşmaktı. Nereye gidersem gideyim.

Sonra yine bir sokağa girdim. Sokakta oldukça popüler bir mekan olmalıydı çünkü yüksek sesli bir müzik sesi ve girişinde iki yapılı koruma dikiliyordu.

Mekanın dışında ise 2 tane sarhoş vardı ve kahkahalar atıyorlardı.

Onlara göz devirerek temkinlice yürümeye devam ettim.

Beni gördüklerinde gülmeyi kestiler ve ikisi de bana baktı. Ben adımlarımı hızlandırdığımda onlarda bana doğru hızlı adımlarla yürümeye başladılar.

Kahretsin, hiç bir şey olmayacaktı olmamalıydı.

Sokağın sonuna ulaşmaya çalışırken gördüğüm şey ile işimin bittiğini anladım.

Çıkmaz sokaktı. Alt tarafı iki sarhoş, kaçıktı ve üstelik benim bıçağım vardı.

Elimdeki bıçağı sertçe kavradım. İkisi de oldukça yanıma yaklaştılar.Bir şeyler geveliyorlardı ama o kadar sarhoşlardı ki anlaşılmıyordu.

Bir tanesi bedenime elini sürmeye çalıştığında elimdeki bıçağı eline sapladım ve bıçağımı bu pislik için kullanmış oldum.

Adam bağırmaya başlamıştı.

Diğeri ise daha da kızmış olacak ki hemen bana atıldı. Onunda karnına tekme attım sendeledi ama düşmedi. Bu kafayla nasıl düşmediğine şaşırmıştım.

Elinde bıçak saplı olan da ayağa kalktığında bu sefer söylediği şeyi anlamıştım.

"Tu as fini, chérie." ( İşin bitti güzelim. )

​​​​O sırada adamların arkasından gelen bir ses duydum.

" Allez à partir de là" ( Hadi oradan )

Dedi ve gördüğüm yüz adamı yere attı ve yumruklamaya başladı.

" Tu as tellement de chance que le dernier visage que tu verras soit celui de cette belle fille, mais maintenant je vais aussi lui arracher les yeux. " ( Gördüğün son yüz bu güzel kızın yüzü olacağı için o kadar şanslısın ki, ama şimdi o gözlerini de oyacağım. )

İlk, olayın şokunda olduğum için tepki veremesem de Arın' a saldırmaya çalışan ikinci şerefsizin işini de ben hallettim. İkisininde haşatı çıkıncaya kadar dövmüştü.

En sonunda ikisininde öldüğünden emin olunca ilk bana sonra da kanlı ellerine ( beni kurtarmak için dövdüğü adamların kanları olan ellerine baktı. ) Daha birkaç gün önce beni kurtarmaya gelmeyen Arın şimdi neden beni iki sarhoştan kuruyordu anlamış değildim.

" Demek bu örgütte kalmanı sağlayacak bir etmen yok. Öyle mi?''

" Hıhı "

" Güzel, gidelim. " Dedi ve ellerini tutmam için bana uzattı. Belki de tutmamı bekledi ama tutmadım. Onun ellerini tutmadan ilerledim. O ise arkamdan bir süre bana baktı sonra hızlı adımlarla yanıma gelip bana baktı.

" Daha iki gün önce bana ihanet eden birinin elini tutacağımı düşünecek kadar saf olmadığını düşünüyorum Fransız Mafya. "

" Belki de öyleyim, safım. "

" Yemezler artık o ayakları Arın, bir kere daha aynı tuzağa düşmem ben. O yüzden tekrar yakınlaşıp sonra ders iki mafyanın yakınlaşmasına inanma demeni istemiyorum. "

" Ya gerçekten duygular besliyorsam. "

" Hayatımda sana ayrılan ufacık bir alan bile olmadığını bilmeni isterim."

" Bende o alanı yaratırım. "

" Sen benle onca şeyi üstüne bir de flörtleşmeye falan mı çalışıyorsun? "

" Bir sorun olur mu? "

" Umurumda olmaz, boşuna kendini yorarsın."

" Denemekten zarar gelmez. "

🌟🌟🌟

Bir bölümün daha sonuna geldikk.

Nasıldııı?

Umarım beğenmişsinizdir. Oy verip yorum yapmayı unutmayın bebiklerimm. Diğer bölümlerde görüşmek dileğiylee. Sizlerin seviyorumm❤️💫

 

 

 

 

 

 

 

​​​​​

 

Bölüm : 03.12.2024 22:26 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...