13. Bölüm

13. Bölüm

𝓑𝓵𝓸𝓼𝓼𝓸𝓶⁠☆
beyzisim

Selamm🌟

Kitap genel nasıl ilerliyor? Umarım ki beğeniyorsunuzdur. Oy verip yorum yaparsanız çok sevinirim ballar.

Oy sınırı: 30

Yorum sınırı: 35

​​​​​​Bölüm şarkısı: Son durağın- Kahraman Deniz

Keyifli okumalar dilerimm❤️

Dediğinin üzerine ona göz ucuyla baktım.

Ne saçmalıyordu böyle daha iki gün önce beni sevmediğini söylüyordu. Bana ihanet ediyordu. Şimdiyse seninle flört etmeye değer diyordu. Komik şey. Çok şakacıydı.

" Arın neyden bahsediyorsun? "

" Ne neyden bahsediyorum? "

" Sen bana ihanet ettin, şimdi flört etmeye çalışıyorsun. "

" Öyle birşey yapmaya çalışmıyorum."

Kahkaha attım.

" Şaka mısın sen ha?"

" Oldukça gerçeğim Lavin. "

Kafamı olumsuz anlamda salladım. " Ukalasın. "

" Senin için onu da olurum. " Dedi saçma oyununu sürdürerek.

Göz devirdim.

" Saçmalamayı kes artık Arın. Bir daha olmaz, senin laflarına bir kez daha asla kanmam. "

" Sen öyle sen, bal gibi de kanacaksın."

"Tu attends longtemps" ( Çok beklersin. ) dedim ona nefretle bakarak.

"J' attends " ( Beklerim ) dedi yine ukalaca.

" Gerçekten ukalasın. " Dedim ona göz devirerek.

" Sende gerçekten güzelsin. "

" Bunu daha ne kadar yapacaksın?"

" Neyi? "

" Beni kandırmaya devam etmeyi. "

" Seni kandırdığımı kim söyledi? "

" Saf gibi davranma Arın. Ha bu arada teşekkür ederim. "

" Ne için? "

" Karşındaki şahinin gözlerini açmasını sağladığın için. "

Cevap vermedi. Derin anlam yüklü o gözleriyle bana baktı ama lanet olsun ki anlamıyordum. O gözleriyle ne anlatmaya çalıştığını anlayamıyordum.

Arın 

Hiçbir şey bilmiyordu, kızıyordu, dövüyordu ve en doğal hakkı da buydu. Ama gerçeği öğrenince bana daha da kızmasından korkuyordum.

Ya ona gerçeği en kısa zamanda söyleyecektim ya da bir daha asla söyleyemeyecektim.

Sanırım ilkini yapacaktım çünkü ona karşı olan duygularımı daha fazla saklayabileceğimden emin değildim.

***

Lavin

​​​​​​Ben karanlık sokakta ondan uzaklaşmak için adımlarımı hızlandırmış olsam da bana yetişip bileğimden yakalamıştı. Beni arabayla kendisi arasına sıkıştırdı.

" Lavin, istediğin kadar kaç, bağır çağır ama son durağın benim evim olsun benim yanım olsun. Tamam mı? " Biz hiçbir şeydik. Şimdi neden böyle diyordu?

Gözlerine baktım onu bu haldeyken reddetmek de kabul etmek de istemiyordum bu yüzden tepkisiz kaldım ve koyu griye çalan bulutlu gözlerine baktım.

" Denedim Lavin, duygularımdan emin olana kadar saklamayı denedim Lavin ama olmu- "

" Arın beni havaalanına götür. "

" Olmaz "

" Sana ne yapacağını sormadım söyledim Arın. Beni oraya götür yoksa gerçekten hoş şeyler olmayacak. " Dedim ve ölmüş adamın elinden çıkardığım bıçağı göz hizasına getirdim.

" Lavin yapma" dedi hüzünlü gözlerle. Üzülmeye hakkı var mıydı? Neyim oluyordu da üzülüyordu?

" Arın beni havaalanına götürüyor musun yoksa ben kendim gideyim mi?"

" Tamam " dedi kabullenmişcesine.

Benim için arabanın kapısını açtı ve arabaya bindim. O da arabanın etrafında dolanıp yan koltuğa oturdu.

Arabaya bindiğinde içeride sessizlik hakimdi. Telefonunu kucağıma bıraktı ve "İstediğin şarkıyı aç" dedi.

Spotify' a girip bir şarkı arattım.

Son durağın.

Beni arabayla kendi arasına sıkıştırdığında söylediği söze benziyordu bu şarkının sözleri de.

Şarkı çalmaya başladığında Arın daha da hızlandı.

Sahil şeridine çıkmıştık. Arın bu kadar hız yapması hoşuma gitmediği için onu uyardım. " Arın yavaşla! " Arın bu dediğimin üzerine ayağını frene götürdü ama araba yavaşlamadı.

Neler oluyordu böyle?

Herşey birkaç saniye içinde gerçekleşmişti.

Önümüzdeki arabaya çarpacaktık.

" Frene bas Arın! "

" Olmuyor! " Dedi ve sol tarafa kırarak direksiyonu bıraktı ve bedenini beni korumak için solumda siper etti.

O sırada arabaya soldan gelen araba çarptı ve araba bir kaç kez takla attı.

Eğer önümüzdeki arabaya çarpsaydık ikimizde hayati tehlike yaşayacaktık böyle yapınca sadece kendini tehlikeye atmıştı.

Araba takla atmayı durduğunda ters bir şekilde kaldı. Kafamdan kırmızı bir sıvı akmaya başlayınca yavaşça kapanan gözlerim ile beraber bilincim de kapandı.

Son gördüğüm şey kafası kucağıma düşmüş kırmızı sıvı heryerini sarmış olan Arın' ın yüzü ve hiç aklımdan silinmeyecek detay olan bayılmışken bile beni korumak için bileğimden tutmuş olmasıydı.

***

​​​​​​​​​​​​Yavaşça gözlerim aralandığında bir ambulansın içindeydim.

Hepsi Fransızca birşeyler konuşuyorlardı. Başım çatlıyordu bu halde dedikleri hiçbir şeyi anlamıyordum.

Yanımda oturan hemşire elindeki iğneyi bana yaparken uyamadan önce dediğim şey " O iyi mi? " Olmuştu.

*** 

​​​​​​​​​​​​Gözlerim hafiften aralandığında parlak ışıktan dolayı tekrar kısıldı.

O sırada yanımda oturan abim bunu fark etmiş olacak ki elimden tuttu ve " Lavin, güzelim, , herşeyim iyi misin? "

Kafamı salladım. Başım dönüyordu. Herşey oldukça hareketli ve bulanık görünüyordu.

Abim gördüklerim farkında olacak ki " Beyin sarsıntısı geçirmişsin böyle şeyler görmen normal. Ayrıca doktor bu kazadan sadece beyin sarsıntısı ve birkaç çizikle çıkmanın büyük şans olduğunu söylüyor. "

" O iyi mi? " Deyince abim kimden bahsettiğimi anladı ve yüzü soldu.

Lütfen kötü birşey olmasın, ona birşey olursa kendimi suçlardım.

" 4 gündür komada. "

Hayır, hayır.

Gözümden bir damla yaş süzüldü. Ne kadar bana bazı şeyler yapmış olsa da o arabada beni korumak için şu an bu haldeydi.

" Hepsi benim yüzümden oldu. " Diye bağırınca abim beni bileğimden tuttu.

" Hiçbiri senin suçun değildi Lavin. Düşman örgütlerimizden biri Arın' ın arabasının frenlerin boşaltmış ve böylece fren tutmamış. Yani hiçbiri senin suçun değil. " Dedi abim beni yatıştırmak istercesine.

Koltukta oturur bir pozisyon aldım ve abime " Nerede kalıyor? Yanına gideceğim. " Dedim ayaklanmaya çalışarak.

" Yanına almıyorlar. "

" Yanına gireceğim. "

" Almazlar. "

" O zaman tehdit et. Mafya değil misin sen abi? "

Abim mecburen kabullenir bir şekilde kafasını salladı. Bileğimden serumu çıkarınca abim tam ağzını açacaktı ki ben omuz silkince onaylamaz bakışlar atmakla yetindi.

Arın' ın kaldığı odanın önündeydim abim hemşirelerle konuşurken ben odaya bazı özel giysilerle girmiştim bile.

Yatakta öylece yatıyordu ve kahretsin ki böyle bile çok yakışıklı görünüyordu.

Göğsüne onlarca makina bağlanmıştı. Ve odada sadece onun kalp atışlarının sesi vardı. Gözaltıları morarmış ve içine çökmüştü, yüzünün rengi solmuş, dağılmış siyah saçlarından birkaç tutam yüzünün önüne düşmüştü.

Yanına gittim ve ona bakıp bekledim.

" Herşey için çok özür dilerim ve teşekkür ederim. Bu sefer gözümü açtığın için değil yaşamamı sağladığın için teşekkür ederim. Gideceğim Arın, ben senin gibi bir mafya olamam, olmayacağım da. Emin ol herşey daha iyi olacak. Peşime düşmeyeceğine söz verirsen bende bir daha senin numaranı rastgele çevirip seni işletmeyeceğime söz veririm. Cesur ve ukala bir mafyanın bunu da anlayacağına inanıyorum. Görüşmemek üzere Arın Allard ünlü mafya örgütünün lideri. " Dedim. Sanki beni duymuş gibi kalp atışlarının biraz hızlanmasıyla bana cevap vermeye çalıştı. Elimi elini değdirip ona son kez bakıp odadan çıktım.

Abim beni kapıda bekliyordu.

Bana birşeyler söylememi bekliyormuş gibi bakınca " Türkiye' ye dönüyorum. " Dedim abim tam itiraz edecekken " Abi ben mafya olamam, sen ol git anne ve babamızın örgütünü çökert. İşinize karışmayacağıma yemin ederim. Şimdi ise bir daha sakın peşime düşmeyin. Bu gün ilk uçakla Türkiye'ye uçacağım. "

" Ama Lavin- "

" Görüşürüz abi. "

Belki de bu benim için yeni bir başlangıç olacaktı ya da olduğum yerden saymaya devam edecektim.

🌟🌟🌟

Evet, bir bölümün daha sonuna geldik.

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler?

Umarım beğenmişsindirr. Daha sonra ki bölümlerde görüşmek dileğiylee

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

​​​​

Bölüm : 06.12.2024 23:56 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...