14. Bölüm

Selamm🌟

Geçen bölüme baya yorum geldi ve beğenildi. Okunma sayımızda 4000 i geçmiş hepinize çok teşekkür ederim.

Oy sınırı: 30

Yorum sınırı: 30

Bölüm şarkısı: Affet- Müslüm Gürses

Keyifli okumalar dilerimm❤️

Bir hafta sonra

Arın 

Ne zamandır uyuduğumu bilmiyorum ama gözlerim yavaşça aralandığında başım ağrıdan çatlıyordu.

Etrafta bir hareketlilik sezince o tarafa baktım Ege ve Eflah başımda bekliyordu. Ege uyukluyor, Eflah ise kollarını dizine yaslamış kafası ellerinde yere boş boş bakıyordu.

" Eflah " dedim sesimi olduğunca çıkartmaya çalışarak.

" Arın, abicim meraktan ölecektik lan. Bir an hiç uyanmayacaksın sandık. " Dedi telaşla ayağa kalktı ve Ege' yi uyandırmak için dürttü.

Ege yavaşça gözlerini açınca huysuzca " Ne var beyinsiz, yine çişin mi geldi? "

" Ne alakası var be abicim, hem o zaman ben seni Arın yanlız kalmasın diye uyandırmıştım. "

" Hıhı, eminim öyledir. " Dedi Ege' de. O sırada ben onların gereksiz konuşmalarını sonlandırmak için boğazımı temizlediğimde Ege hemen bana döndü ve derin bir oh çekti.

" Lavin nerede? " Uyandığım saniyeden beri tek düşündüğüm buydu. Bu kız bana kendini nasıl bu kadar bağlattırmıştı böyle?

Bir sessizlik oldu.

Kötü bir şey olamazdı. Ona bir şey olmasına izin vermemiştim.

" Sizi kızın nerede olduğunu sordum! " Diye bağırdığımda ikiside suçlu bakışlar attı birbirlerine.

" Canınızı yaktırmayın lan bana, Lavin nerede! "

" Gitti " dedi en sonunda Eflah.

" Nereye? " diye sordum ani bir panikle.

" Türkiye' ye. Durdurmaya çalıştık ama dinlemedi. "

" Ne demek dinlemedi, dinletseydiniz lan! "

" Arın lidersin diye sesimi çıkarmadım, fazla oluyorsun ama bahsettiğin kız benim kız kardeşim." Dedi ahilik gururu şimdi tutmuş Ege.

" Başlatma kız kardeşine, işine gelince kız kardeşin. "

" Barda kız kardeşini koruma döverken babanın adamı olduğunu bile bile ve cebindeki iğneyi çıkartıp kız kardeşine saplayıp onu hain babanın yanına götürecekken neredeydin lan! Ben olmasaydım kız kardeşin şu an babanın önünde olacaktı. Dur pardon sen şimdi kız kardeşinin Türkiye' ye gitmesine izin verdiğin için belki de şu an gerçekten babanın ininde. " Dedim öfkeyle.

O sırada Ege hızlıca yanıma geldi ve yüzüme yumruğunu geçirdi.

Sinirden bir kahkaha patlattım. Haddini fazlasıyla aşıyordu. Eğer barda o sırada Lavin' in yanında ben olmasaydım şu an Lavin' e neler olurdu bilemiyordum.

" Tabi gerçeği söyleyince sindirememek seninde hakkın. Kardeşine gerçekten de sahip çıksaydın bunların hiçbiri olmayacaktı. " Dedim.

Ege tekrar yumruğunu geçirecekken Eflah onu tuttu. " Abicim bir sakin ol, adam kaç günlerdir komada, senin kardeşini korumak için kendini feda etti. Sen şimdi adamı tekrar komalık edeceksin. "

" O ağzından bir daha kardeşimle benim aramda olan bir şey çıkarsa bırak komalığı direk tabutluk ederim." Diye bana yaklaşıp öfkeyle konuştu.

" Seve seve beklerim. " Dedim sinir bozucu bir gülüşle ama aklım hala Lavin' deydi.

Bu dediğimle Ege daha da kızınca Eflah onu kolundan tutup " Ege hadi biz bi dışarı çıkalım. " Dedi ve bana bakıp Ege ile beraber dışarı çıktı.

" Aptal herif " diye kendi kendime mırıldanıp ayağa kalktım.

Demek benden kaçmak için Türkiye'ye gitmişti. İsterse dünyanın bir diğer ucuna gitsin yine de benden kaçamazdı.

3 Ay sonra

​​​​​Lavin

Yine sıradan bir günün sonuna doğru geliyordum. Onları Fransa' da bırakıp Türkiye' ye döneli 3 ay olmuştu. Abim birkaç kez aramıştı onun dışında başka hiç bir iletişime geçmemiştim onlarla.

Evime döndüğümde kendimi derslerime adamış, üniversite sınavına hazırlanmıştım ve istediğim bölüm olan hukuğu kazanmıştım.

Hayatım son 3 aydır oldukça sıradan geçiyordu. Okul ve ev arasında mekik dokuyordum.

Yaz tatiline gireli 1 buçuk ay olmasına rağmen evin dışına çıkmamaya yemin etmiştim sanki.

Böyle olunca saat 9-10 gibi uyuyordum. Ve böylece günü erken sonlandırmış oluyordum.

Saat 8' i gösteriyordu. Odama girip pijamalarımı giyecektim ki telefonum çalmaya başladı. Arayan son zamanlarda bana çok destek çıkan yakın bir arkadaşım olan Zeynep' ti.

Aramayı cevapladım.

" Efendim Zeynep"

" Canımın içi, bu akşam Berke' lerin evinde bir parti var. Sende geliyorsun, 15 dakikaya oradayım. "

" Ne partisi Zeynep? "

" 15 dakikaya hazır ol, öptüm bebiş."

" Zey- "

Ve telefon kapandı.

" Off Zeynep "

Şimdi bir bu eksikti. Gitmek istediğim son şeydi ama Zeynep' i de kırmak istediğim son şeydi.

Oflaya puflaya odama girdim ve dolabımı açtım. Berke, Zeynep' in sevgilisiydi ve okulun popüler çocuğuydu. Parti onun evindeyse kot pantolon tişört kombini yapamayacağım demekti.

Bulunduğum duruma göz devirip dolabımdan siyah omuzu açık dizlerimin biraz üzerinde bir elbise giydim.

Üzerimi sarıyordu ve tüm hatlarımı göz önüne seriyordu. Bundan biraz rahatsız olsam da o ortama en uygun elbise bu olduğu için mecburen bu elbiseyi giydim.

Saçlarımı dalgalandırdım ve doğal bir makyaj yaptım.

Siyah kadife bir çanta alıp içine birkaç parça birşey koydum. Ayaklarıma da siyah kadife topuklularımı geçirdiğimde işte 15 dakika da hazırdım.

15 dakika hazırlanmam için gayet yeterli bir süreydi çünkü diğer hemcinslerim gibi abartıya kaçan bir kişiliğim yoktu daha çok sadelikten yanaydım ama böyle zamanlarda abartıya kaçan hemcinslerimi kıskanmıyor değildim.

Odamdan çıkarken korna sesi duymamla Zeynep' in geldiğini anladım ve kapıyı açıp dışarı çıktım.

Zengin bir ailesi vardı. Bu nedenle üzerinde marka kıyafetler altında son model arabalar vardı.

Siyah BMW' sinin sürücü koltuğuna oturduğumda onun kırmızı vücudunu saran kısa, straplez bir elbise giydiğini gördüm.

E sonuçta partinin sahibinin kız arkadaşıydı.

" O kızım sana da vur dedik öldürmüşsün bu gecenin starı sen oldun gibi. Tüm erkekler bir baktımı bir kez daha bakacak. "

Omuz silkmekle yetindim. Böyle bir şey olması umurumda olmazdı. Çünkü üç aydır ilişkiye açık olduğum pek söylenemezdi. Partinin verildiği yere kadar Zeynep konuştu ben ise onu kafamı sallayarak onayladım.

Partinin verildiği evin önünde durduğumuzda evin içinden renkli ışıklar etrafa saçılıyordu ve bu mesafeden bile alkol kokusunu alabiliyordum.

Yüzümü ekşittiğimde Zeynep beni çimdikledi. " Kızım halinden memnun olur musun? Şu an senin yerinde olmak isteyen binlerce kız olduğuna yemin edebilirim. "

" Ben o kız değilim Zeynep. "

" O zaman bu geceliğine öyleymiş gibi yap. " Dedi ve kolumdan tutup beni koca villaya doğru sürükledi.

Etrafa bir göz atıp sırıttı. " Çok eğlenceli olacak. "

Ona bakıp göz devirdim ve zorla villaya adımımı attım.

Herkesin kafa bir milyondu. Etraf müzik ve kahkaha sesleriyle dolup taşıyordu.

Zeynep kolumu bırakıp sevgilisi Berke' nin koynuna atladı. Onaylamaz bakışlar atarak ona bakarken yanıma kumral yeşil gözlü kıvırcık saçlı bir çocuk geldi. Siyah pantolonu ve önünde üç düğmesi açık beyaz gömleği ile oldukça yakışıklı görünüyordu.

" Selam " dedi adını henüz bilmediğim yabancı çapkın bir gülüşle.

" Selam " dedim bende somurtarak.

" Ata "

" Lavin "

" Tanıştığıma memnun oldum hanımefendi. "

" Bende. " Dedim aslında konuşmayı uzatmayıp oradan uzaklaşırdım son üç aydır erkek gördüğümde yaptığım hep buydu ama bu gün biraz kafa dağıtmaktan pek zarar gelmezdi.

" Berke' nin neyi oluyorsun? " Diye sordu.

" Sevgilisinin arkadaşı. "

Zeynep' e baktığımda çoktan beni satıp Berke ile başka tarafa yürüdüğünü gördüm. Kafamı onaylamazcasına salladım.

O da bunu fark etmiş olacak ki " Satılmışsın. " Dedi.

" Biraz öyle olmuş sanırım. "

" Biraz " ona bakıp güldüm. Kafa çocuğa benziyordu.

Ev sahil kenarındaydı ve denize giren epey insan vardı. Ama şansıma bikinimi getirmemiştim. Aslında buna pek de üzüldüğüm söylenemezdi.

" Denize girelim mi? " Diye aklımı okumuş gibi bir teklifte bulunda Ata.

" Bikinim yok. " Dedim

" Benimde şortum yok ama girmek istiyorum. Islanırız en fazla. "

" Doğru en fazla ıslanırız. "

Ve o an üzerimdeki bu elbiseyle denize girmeye karar verdim. Belki aptalca gelebilirdi ama hayatı birazda böyle aptal kararlarla yaşayıp akışına bırakmak istiyordum.

" Girelim. " Dedim gülümseyerek.

Hemen üzerindeki gömleği çıkardı. Birkaç saniye onun bedenine baktım sonra yaptığımın saçmalık olduğunu anlayıp ona bakmayı kestim. Bunu fark etmiş olacak ki çapkınca sırıtıyordu.

Yanaklarım hemen al al olmuştu. Onu dikizlediğimi görmesi pek de iyi olmamıştı. Ellerimle kızaran yanaklarımı kapatmaya çalıştım.

" Utanınca çok tatlı oluyorsun. " Dedi Ata bana bakarak.

" Kes sesini lütfen. " Daha da utandırmaya çalıştığını biliyordum.

Güldü ve "Sen üzerini çıkartmıyor musun? " Diye sordu cevabını bilmesine rağmen.

" Çok komik " diye ona bakıp kaşlarımı alayla kaldırdım.

Sırıttı. " Gayette komik, hadi gidelim. "

Devasa evden çıkıp kumsala adımımızı attık. Topuklularımı bir kenara çıkardım. Ve hayatımda ilk defa böyle bir çılgınlık yapıyordum. Çünkü normalde aklı fikri ders olan bir kızdım.

Suya girdiğimizde ufak bir çığlık attım. Çok soğuktu.

" Çok soğuk"

" Çok soğuk"

Güldüm. İkimizde titriyorduk ama yüzmeye devam ediyorduk.

Biraz derinlere çok fazla kişinin olmadığı yerlere doğru yüzmeye başladık.

Hava karanlıktı ve karanlıkta suya girmekten nefret ederdim. Çünkü suyun altında ne olduğunu görememek beni tedirgin ediyordum Bu gün bu korkumu da yenebileceğimi düşünüyordum.

Oldukça derine gelmiştik. Ayaklarım yer ile asla temas etmiyordu.

Ata daha da ilerlerken ona seslendim. Dalga artmıştı ve böyle olunca deniz daha korkunç bir hal almıştı. Titanik filmdeki okyanusa benzer bir hal almıştı artık benim gözümde.

" Ata artık geri dönsek mi? " Diye sesimi duyurmak için bağırdım.

Bizim haricimizde denizde bir kaç kişi kalmıştı. Rüzgar da şiddetini arttırıyordu. Denizde daha fazla durursak hoş şeyler olmayacağa benziyordu.

" Korktun mu? " Diye sordu alayla karışık işin ciddiyetini daha kavrayamamıştı anlaşılan.

" Biraz "

" Tamam birazdan döneriz. "

" Ata şimdi dön- " dediğim sırada büyük bir dalga geldi ve suyun altına gömüldüm.

Normalde yüzme biliyordum ama karanlıktan dolayı panik yapmıştım.Yukarıya doğru çıkarken tekrar dalga geldi ve beni daha da derine itti.

Suyun üstünden buğulu da olsa Lavin diye bağıranların sesini duyabiliyordum.

Nefesim kesiliyordu. Deniz normalde sevdiğim bir yer olsa da şu an gözümde en korkunç yer haline gelmişti. Elimde olmadan daha da panik yapıyordum. Bu da beni aşağıya çekiyordu.

Bilincim yavaş yavaş kapanırken bir bedenin bana yaklaştığını seçebildim. Sonrasında ise gözlerim kapandı ama bilincim yarı açık gibiydi.

Beni kolları arasına aldı ve yukarı çıkardı. Sonunda suyun üstüne çıktığımızda gözlerimi açamıyordum ama etraftaki sesleri zar zor duyabiliyordum.

" Lavin güzelim, aç gözlerini bak ben buradayım, yanındayım. " Diyordu tanıdık bir ses. Ama kim olduğunu seçemiyordum. Sesler bir gidip bir geliyordu sanki.

Sonra kıyıya çıktığımızda beni kumların üzerine usulca bıraktı yanımdaki beden. Kalbime birkaç kez bastırdı.

Olmuyordu, uyanamıyordum. Birileri etraftaki kalabalığı dağıtmak için bağırıyordu.

En sonunda benim uyanamadığımı görünce yanımdaki beden dudaklarımı araladı ve dudaklarını dudaklarıma değdirip nefesini verdi.

Birkaç saniye bunu yaptı ve en sonunda yuttuğum suyu tükürdüm ve gözlerim açıldı.

O sırada yanımdaki bedenin Arın olduğunu gördüm.

🌟🌟🌟

Bir bölümün daha sonuna geldikk

Nasıldıı?

Umarım beğenmişsinizdir. Oy verip yorum yapmayı unutmayın. Bir sonraki bölümlerde görüşmek üzeree💕

​​​​​​