16. Bölüm

16. Bölüm

𝓑𝓵𝓸𝓼𝓼𝓸𝓶⁠☆
beyzisim

Selamm🌟

Okunma sayılarında gerçekten çok iyi bir artış var. Hepinize çok ama çok teşekkür ederim.

Oy sınırı: 30

Oy sınırı: 35

Bölüm şarkısı: Birileri Anlatsın Bana- Yedinci Ev

Geri çekildim ve ona baktım. Umut dolu gözlerle bana bakıyordu.

Kahretsin, bilmiyorum. Kendimden emin olamıyordum. Ama onu sevmek de istemiyordum.

" Beni evime bırakabilir misin? " En sağlıklısı buydu.

" Yapma Lavin" dedi buruk bir ses tonuyla.

" Neyi? " Dedim anlamamazlıktan gelerek.

" Bunu, beni kendinden uzaklaştırma. " Dedi gözleri gözlerime kenetliyken. Bu garip bir histi. Daha önce kimsede yaşamadığım bir histi.

" Sana güvenemiyorum Arın. " Dedim oldukça dürüst bir şekilde.

" Neden? "

" Neden mi? Ciddi olmazsın. Ya sen beni seviyormuş gibi yaptın sonra ihanet- "

" Ben sana ihanet etmedim Lavin. "

" Espri anlayışına bayılıyorum. "

" Lavin ben seni korumak için yaptım onu. Babanın adamları vardı o mekanda. Senin dövüştüğün koruma az daha gelmeseydim cebindeki iğneyi sana bastıracak ve seni babana götürecekti. Seni sevmediğimi söylemek zorunda kaldım çünkü dinleniyorduk babanın adamları tarafından. Bizim birbirimizle olan ilişkimiz kulaklarına gitmiş ve eğer bunu onlara göstererek kanıtlasaydık seni tehlikeye atmış olacaktık. Ertesi gün sana gerçekleri açıklamak istedim ama abin izin vermedi. Seni aşk meşk işlerine karıştırmak istemedi."

Sinirle güldüm. " Benden sakladığın başka ne var Arın? "

" Biliyorum, sana yalan söyledim ama yemin ederim söylerken kendimi gebertmek istedim. " Söylediklerine inanmak istedim. Ama inanmamalıydım. 3 ay önce hayatımı mahvetmişti yine mahvetmesini istemiyordum.

" Cık, cık. Çok adi birisin Arın. Karşındakinin duygularını gram umursamıyorsun. "

Gözümden bir damla yaş süzüldü sinirden. Arabanın kapısını açıp dışarı çıktım. Yağmur hala devam ediyordu. Arabadan hızla uzaklaşırken bana yaklaşan bedeni hissettim ve adımlarımı daha da hızlandırdım ama bana yetişti ve bileğimden tutup kendine çevirdi. Elleri sıkıca belimi kavradı.

Çırpınıp ondan uzaklaşmaya çalışsam da beceremedim.

Yerinden oynamıyordu gıcık goril.

" Kızım bir rahat dur ya! "

" Bırak beni Arın "

" Herşeyi ama seni asla. "

" Ne istiyorsun benden Arın. Lütfen, size yalvarırım beni bırakın. Ben mafyayla ilgili hiçbir şeye dahil olmak istemiyor- '' dediğim sırada bir kurşun yanımızdan sıyrıldı ve gitti.

"Çok geç Lavin, istesen de istemesen de dahil oldun bile. " Beni koluyla tutup arkasına çekti. Arabanın yanında eğiliyorduk ve gelen mermilerin haddi hesabı yoktu.

Neler oluyordu? Bu mermilerin sahibi kimdi?

" Açın lan şu telefonu. " Diyen Arın' ın bizimkileri aradığını gördüm.

Ona baktım oldukça sinirli duruyordu. Karşımızda en fazla 6 adam vardı. 6' ya 2 sağ çıkmamız imkansız gibiydi.

Hayatıma girdi ve saniyesinde mahvetti.

Allah razı olsun.

Bir andan mermilerini etrafa saçarken diğer yandan beni arkasında koruyor ve bir eliyle ise arama yapmaya çalışıyordu.

" Başka silah yok mu? " Dedim yüksek sesle.

" Ne yapacaksın? "

" Silahçılık oynayacağım. "

Bana tam senden beklenen hareket dercesine baktı. Ve ceketini sıyırarak belindeki silahı bana gösterdi.

Sırıttım. Bu işte benimde bir payım olması hoşuma gitmişti.

Kaybedeceğimiz bir oyunu oynamak gibiydi. Karşımızda 6 tane cüsseli babamın ayıları vardı ve biz sağ çıkmaya çalışıyorduk.

Ben arabanın bir yanından o bir yanından ateş ederken bir eli ise belime gitti.

Bunun güvendesin gibi bir işaret olduğunu hissettim.

Ama pek de öyle hissetmiyordum.

Art arda mermiler sıkılırken küçükken babam sayesinde aldığım eğitimlerle birini gebertmiştim bile.

Sanırım babamın bana tek faydası buydu.

Arın ise üçünü indirmişti.

4 leş, 2 canlı.

Tam o sırada dışarıya biraz fazla çıkmış vücudumda sağ göğsümün altında bir acı hissettim.

Baktığımda ise onu gördüm, kırmızı sıvıyı, kan.

Kahretsin, bu kadar erken ölmek istemiyordum. Daha ömrünün bağarında bir genç kızdım ben.

" Arın" diye seslendim kısık bir sesle.

O ise sesimi hemen duyup bana baktığında kırmızı sıvıyı gördü.

" Lavin, iyi misin? "

Nefes alışverişim hızlandı.

" Cevap ver Lavin! " Sesindeki korkuyu çok fazla hissedebiliyordum.

Korkuyordu benim ölmemden.

Bende korkuyordum ama ölmekten değil beni seven insanları geride bırakmaktan.

Zaten ölen öldüğünü anlamaz, onun acısını çeken geride kalanlar değil midir hep?

" Arın "

" Sorun yok güzelim, geçti ben buradayım. " Derken artık yanıma gelmiş ve diz çökmüştü. Yavaşça dengemi kontrol edemeyip bende onun bacaklarına doğru uzandım.

Bir yandan saçımı okşuyor bir yandan da adamlara ateş ediyordu.

Saçımı okşamayı bırakıp cebinden telefonu çıkardı ve Eflah'ı aradı.

" Beyinsiz herif, aradığımda ne diye açmıyorsun, ben sana aradığımda saniyesinde açılacak demedim mi lan? " Diye kükredi.

" Özür dilerim abi de beyinsiz falan ayıp oluyor yani. "

" Başlatma özürüne de ayıbına da, neredesiniz lan siz? "

" Buralar- "

" Lan tüy beyinli, Lavin yaralandı. Attığım konuma acil gelin, iki adam var. "

Dedi ve telefonu kapattı.

Bilincim yavaş yavaş kaymaya başlamıştı ki bir ses duydum.

Mermisi bitmişti.

" Hayır hayır. "

" Arın ne oldu? "

" Hiçbir şey olmadı güzelim, sorun yok."

O sırada buraya doğru gelen adım sesleri duydum. Arın kafamı nazikçe yere bıraktı ve " Hemen geleceğim, korkma Lavin. "

Ayağa kalktı ve buraya doğru gelen iki adama yumruğunu savurdu.

İkiye bir. Aslında yorgun olmasa alacağını biliyordum ama adam cebinden çıkardığı kelepçeyle Arın' ı arabaya kelepçeledi. Tabi bunu iyice dövdükten sonra yaptı. Arın' ın ağzından burnundan kanlar akıyordu. Ve bu görüntü daha da şuurumu kaybetmeme neden oluyordu.

Diğeri yumruğunu tekrar Arın' a geçirince sesimin çıktığı kadar bağırıp " Adi herifler, bırakın onu."

Biri kahkahaya attı. " Abi baksana o durumda bile sevgilisini savunuyor yazık. "

O sırada biri bana geldi ve yumruğunu yüzüme geçirdi.

" Kapa çeneni "

" Abi ne yaptın be, güzelim kızın suratını mahvettin. "

" Hadi oradan lan, güzelim falan işine bak senin- " dedi ve devamını duymayayım diye mi kısık sesle söyledi yoksa benim mi işitme yetim kaybolmuştu bilmiyordum.

Gözlerim kapanmak üzereydi. Adamlardan biri gelip koluma girdi ve beni ayağa kaldırdı.

Sürüklene sürüklene götürülürken Arın bir şeyler diyip bağırıyordu ama sesler uğultu gibi geliyordu.

Beni siyah bir jeep' e bindirmeden önce sesimin çıkabildiği kadar "İnandım Arın, artık inandım." Dedim.

Ve sonrası karanlıktı.

Okyanusta ölmezde insan, gider bir kaşık sevda da boğulur demiş Cemal Süreya, bende karanlıkta kaybolacağıma onun bana son kez baktığı o anda kaybolmuştum.

🌟🌟🌟

Nasıldıı?

Umarım beğenmişsinizdir. Yorum atıp oy vermeyi unutmayın. Bir sonraki bölümlerde görüşmek dileğiylee. Seviliyorsunuzz

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 14.12.2024 01:01 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...