26. Bölüm

24. Bölüm

𝓑𝓵𝓸𝓼𝓼𝓸𝓶⁠☆
beyzisim

Selamm🌟

Uzun bir aradan sonra ben geldim. Baya olmuş bu kitaba yazmayalı, özlemişim.

Bölüm şarkısı: Askim- Mavi

Oy sınırı: 40

Yorum sınırı: 50

Keyifli okumalarr✨

​​​​​​2 hafta sonra

Babamın yani Arslan Berger' in örgütünü çökertecektik bu gün. O büyük örgütü çökertecektik.

Ve sonrası mutlu sondu sanırım.

Ben, Arın, Eliz, Eflah, Vural ve -abim Ege- hepimiz büyük bir cip ile babamın bu akşam davet yemeği vereceği mekana gidiyorduk.

Özel bir maskeli davetti. Üzerimde gece mavisi bir elbise vardı ve saçlarım dalgalıydı.

Sanırım bu maskeli davet bizim Berger örgütünü çökertmek için son şansımızdı.

Kafamı Arın' ın omzuna koydum ve ofladım.Ben oflayınca Arın bana bakıp " Bir sorun mu var güzelim? " Diye sordu.

Evet, sanırım vardı.

Biz babamın örgütünü çökerttikten sonra Doğu Berger' e ne olacaktı?

Abim Ege ve Arın birkaç gün önce özel bir şeyler konuştular ve Arın abimi tekrar örgüte alma kararı aldı.

Bense ben hala onunla konuşmuyordum. Berger örgütünü nasıl çökerteceğimiz hakkında ise maskeli baloda babamın elimize geçen oyunbaz bir videosunu davetin yapıldığı alandaki büyük ekrana yansıtacağız. Ekrandaki Arslan Berger' in gerçek yüzünü görenler ise örgütten ayrılınca örgüt dağılmış olacak.

İşin asıl sorunu o videoyu ekrana nasıl yansıtacağımız.

Davetin verileceği mekana geldiğimizde Arın bana elini uzatınca onun elini tutup arabadan indim. Arın arkama geçip maskemi takarken boynuma değen sıcak nefesi kasılmama neden olmuştu.

Arın ile aramız bu aralar pek iyi değildi. Soğuktuk biraz. Ya da ben soğuktum.

El ele tutuşarak biz önden abim ile Eliz de el ele tutuşup bizim arkamızdan ve onların arkasından ise Vural ve Eflah geliyordu.

Mekana giriş yaptığımızda o kasvetli hava içimde olan minicik enerjiyi de sömürmüştü.

Bir masaya gelip masanın etrafında ayakta durduğumuz sırada telefonuma gelen bildirim sesiyle çantamdan telefonumu çıkardım ve mesajın kimden geldiğine baktım.

Doğu' dandı.

Arın' a bakarken ona baktığımı fark edip o da bana baktı.

" İki dakikaya geliyorum. " Diyip onun cevap vermesine fırsat tanımadan yanından ayrılırken "Maskeni çıkarma. " Dediğini duymuştum sadece.

Mekanın balkonuna çıktım. Ve gelen mesajları okudum.

Doğu Berger: Geliyorum leydim.

Sizi görmek için sabırsızlanıyorum.

 

Mesajıyla beraber gülümsedim.Yüzümdeki maske yüzümü sıktığı için daha fazla dayanamayıp maskemi çıkarttım.

Siz: Bekliyorum mösyö.

Hızlı gel.

Doğu Berger: Emredersiniz leydim

Siz: Emrettim mösyö ;)

Akıl almaz bu dercesine kafamı sırıtarak iki yana salladığım sırada bir gülme sesi duydum.

Bu abimdi.

" Aptal Arın' a senin onu aldattığını söylemiştim ama inanmadı. Ah ne acı bir aşk hikayesi. Mutsuz sonları sever misin küçük kardeşim? " Dedi

" Ne saçmalıyorsun sen yine be " dediğim sırada abim de benim gibi maskesini çıkartıp yere attı - ya da fırlattı-.

Hızlı adımlarla bileğimden yakaladı ve benim arkama geçerek sıkıca kaçmamı engellemek için beni tuttu.Nefesi açık omuzlarıma çarpıyordu. Ve fısıldayarak konuştu.

" Peki ya ihanetlere inanır mısın? "

Dediği sırada yavaş yavaş topluluk balkonda bir hareketlilik olduğunu fark edince buraya doğru yönelmeye başladı.

" Benden ne istiyorsun? " Diye dişlerimi sıkarak konuştum.

" Hiçbir şey, sadece hayatımdan defolup gitmeni istiyorum. " Diye bağırdı bu sefer. Ne kastediyordu bu böyle?

Sık nefeslerim arasından kelimelerimi seçerek konuştum.

" Benim hayatıma girenin sen olmasına rağmen böyle bir şey söylemen saçma. "

" Sanki isteyerek girdim. Sen hep ailemin biriciğiydin. En değerli varlıklarıydın. Ben neydim peki ya? Sen doğduktan sonra benim hayatım hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. Anlıyor musun şimdi kim kimin hayatına girmiş? " Diye bağırdığı sırada balkon insanlarla dolmuştu bile.

" Peki ya ne yapacaksın çözümün ne? " Dedim

Kahkaha attığı sırada içeriden bir ses geldi. Bir video oynatılmıştı. O video. Berger örgütünün sonu olacak o video.

Herkes kafasını videoya çevirmiş izlerken abim de burnundan aldığı hızlı nefesleri duyulacak kadar yoğun alıyordu.

Sonra video bitti ve siyah ekran.

Herkes kendi arasında fısıldayarak bir şeyler konuşurken abim tekrar konuştu.

" Amacına ulaştı mı küçük kardeşim? Artık elimdesin, yolun sonu. Seni kurtaracak beyaz atlı prenslerin de yok. Vah yazık. " Dediği sırada " Lavin! " Diye bağıran bir ses duydum.

Sesin geldiği yöne kafamı çevirdiğimde bunun Arın olduğunu gördüm. Kalabalıktan öte bize biraz yakınlaşmak için adım attığında arkasından sarı saçlı bir kız daha onunla beraber yürüdü.

Ve bana bakarak kimsenin beklemeyeceği bir şey söyledi:

" Aşkım daha fazla ilerleme bence, tehlikeli görünüyor. "

Aşkım mı?

Bu cümleyle beraber herkes sessizlişti. Ya da ben öyle hissettim. Tüm algılarım kapanmıştı.

Bu sarı saçlı kız benim geçen gün Arın' ı onunla mesajlaşırken yakaladığım ve kim olduğunu sorduğumda kız kardeşi olduğunu söylediği kızdı.

" Lavin, hiçbir şey göründüğü gibi değil. Açıklayacağım. " Diye yalvarır bir ses tonuyla konuşunca Arın ancak kendime gelebilmiştim.

O sırada abim yine kötü kahkahalarından birini patlattı.Ve " Görünüşe bakılırsa sadece sen aldatmıyormuşsun küçük kardeşim." Dedi.

Bunu duyan Arın' ın kaşları çatıldı." Neyden bahsediyor bu Lavin? " Dedi arkasındaki sarışın kızı unutup hesap sorarcasına.

" Ha sen bilmiyorsun tabi. Doğu Berger ile aldatıyor. Filmlerdeki gibi bir aşk. Üvey kardeş aşkı. Ne kadar da romantik. " Dedi abim tiksindirici bir ses tonuyla.

O sırada Arın' ın da gözlerinde sönen ışığı görebilmiştim.Kalabalığın arasından yine bir ses duyuldu.

" Lavin, iyi misin? " Dedi ses.

Doğu.

Gömleğinin birkaç düğmesi açılmış ve saçları karışmıştı.

Beni görünce biraz rahatlar gibi oldu ama abimin eline doğru bakınca yüzünde bir öfke belirdi sanki. Ya da çaresizlik.

Abimin eline bakmak için kafamı hafifçe eğdim. Tahmin ettiğim gibi silah vardı.

Beni ortadan kaldırmak ve gücünü kanıtlamak istiyordu. O küçümsenen küçük erkek çocuğu olmak istemiyordu.

" Lavin! " diye seslenen iki ses duydum. Evet, iki farklı ses.

Arın ve Doğu' nun sesi.

İlk Arın' a gözlerim kaydığında sarışın kızın elinin Arın' ın bileğine sarılı olduğunu görünce boş bakıp Doğu' ya döndüm.

" Ben buradayım, sorun yok güzelim. " Diye mırıldandı. Sanki sadece ben duymuştum söylediklerini.

Abim elindeki silahı alnıma dayadı. Ve sordu: " Silahla mı ölmek istersin yoksa seni buradan aşağı atıp havuzda boğularak ölmek mi? "

" Seni öldürmek istiyorum eğer böyle bir seçeceğim varsa. " Diye mırıldandığımda bu onu kızdırmış olacak ki silahı alnıma daha da sert dayadı.

Bunu gören Doğu dişlerini sıktı.

" Seç birini! " Diye bağırınca ben de bağırarak " Havuz! " Diye bağırdım.

Nedeni ise hayatımı basit bir şekilde geçirmiştim bari ölümüm basit olmasındı.

" Acılı bir seçim, aynı hayatın gibi." Dedi.

Beni ittirerek korkulukların bir demirine çıkmamı sağladı.Sonra bir demire daha bastığımda artık arkamdan itse aşağıdaki derin havuzu boylayabilirdim.

Sanırım sona gelmiştik. Mutsuz bir son. Mutsuz sonları severdim çünkü iz bırakırlardı. Mutlu sonlar ise unutulup giderdi.

Abim benim sırtıma dokunup beni sertçe aşağı ittiği sırada duyduğum son sözler şunlar olmuştu.

" Seni yaşatmayacağım lan şerefsiz."

" Lavin! "

Bitmiş miydi? Benim için yaşamda ayrılan süre bu kadar mıydı?

🌟🌟🌟

Artık sona geldik ballarım. Bundan sonraki bölümün final olmasını planlıyorum.

Bu bölüm sonu için yeni bölümü beklerken meraktan çıldırın istedim.

İyi yapmış mıyımm?

Neyse oy verip yorum yapmayı unutmayınn.

Seviliyorsunuzz😻💕

 

​​​​​

​​​​​​

 

 

​​​​

 

​​​​​​​​

 

 

Bölüm : 01.03.2025 01:23 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...