Selamm🌟

Yeni bölümümüze hoşgeldinizz. Bu arada geçen bölümün yorumlarında aşk itirafının erken geldiğini yazmışsınız. Size sadece şunu söylemek istiyorum erken konuşmayın sevgili okurlarımm. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar dilerimm💕🎀

~~~~~~~~~~~~~

​​​​​​Arın' ın odasına girdiğimde odanın tamamen siyah renginde dizayn edildiğini gördüm.

Ne zannediyordum ki bir mafyanın odasının pembe barbieli dizayn edilmesini mı?

Deri bir koltuğa oturdum. O da karşıma oturdu ve sabahtan beri anlatmak istediği konuyu anlatmaya başladı.

" Bu gün ilk görevimize çıkacağız ve bu görevin ana karakteri sensin. "

" Ben mi? "

" Sen "

Kaşlarımı çattım ve konuşmanın devamının nasıl devam edeceğini bekledim.

" Bu akşam bir mekana Türkiye' deki en büyük düşmanlarımızdan biri olan Kaya örgütünün lideri Keleş Kaya' da katılacak sense bu adamı oyalayacaksın biz o sırada içeceğine ilaç katacağız sonra sen adamı odaya çıkartacaksın zaten Keleş o sırada uyuyacak sende ceketinin iç cebinde olan kırmızı USB yi alacaksın. Kaya örgütünün bu şekilde sonunu getireceğiz. "

" Böyle birşeyi yapmayacağım. "

" Öyle mi? "

" Hıhı "

Güldü ve " Arslan Aymaz yaş 46 Berna Aymaz yaş 44. Tüm ailen gözlemimiz altında yanlış bir hareketinde puf " diyerek elini silah şeklinde yapıp sıkıyormuş gibi yaptı.

Öfkelenmiştim. Ailem kırmızı çizgimdi ve o bu çizgiyi çoktan geçmişti. Ayağa kalkıp hızla yanına ulaştım ve sırıtan suratına yumruğumu geçirdim.

Hani o bir daha olmazdı. Bu gidişle kesinlikle bu yumruğum ikinci ve sonuncu olmayacaktı.

Yumruğumla o da öfkelenmişti. Çok da umurumdaydı.

Resmen burunlarımız birbirine değecek şekilde dibine girdi. Yüzümün önüne düşen bir saç tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdı ve fısıldadı.

" Ya dediğimi yaparsın ya da hiç istemediğin şeyleri yapacağıma emin olabilirsin. "

Öfkeyle yanan gözlerimle ona baktım. Tiksinircesine yüzümü buruşturdum. Ve ondan uzaklaşıp odadan çıkarken tam kapıyı kapatacaktım ki " Kapıyı kapat " diye bağırdı ve inadıma kapıyı açık bırakarak odadan çıktım ve kendi odama girdim. Sertçe kapıyı çarpıp yatağa kendimi attım.

Dediği şeyi asla yapmak istemiyorum ama mecburdum benim yüzümden aileme zarar gelmesine izin veremezdim.

Operasyon saat 8 deydi. Saat sekize kadar biraz uyuyup kafamı toplamak için gözlerimi kapattım ve uykunun kollarına kendimi bıraktım.

~~~

Gözlerimi araladığımda yanımda bir beden hissettim ve tedirginlikle ona baktım Arın' dı ve bana bakıyordu. Uyandığımı görünce yakalanmış gibi teidrgince ayağa kalktı bir elini ensesine attı ve konuştu.

" Masanın üzerinde giyeceğin kıyafetler var. Hazırlan ve mutfağa gel, planı anlatacağım. " Dedi ve odadan saçlarını karıştırarak çıktı.

Bıraktığı elbiseye bakmak için ayağa kalktım ve elbiseyi elime aldım. Elbise uzun kırmızı bir elbiseydi. Ama derin bir yırtmacı ve sırt dekoltesi vardı. Gözlerimi devirerek elbiseyi geri bıraktım ve ayılmak için gözlerimi ovuşturdum.

İstemeye istemeye üzerimdekileri çıkardım ve üzerime elbiseyi giydim. Bedenime gerçekten de tam oturmuştu.

Saçlarımı dalgalandırdım ve siyah bir çanta da bırakmış olduğu bir kaç makyaj malzemesi ile makyajımı yaptım. Siyah kadife topukluları da giydiğimde hazırdım.

Topuklularımın sesiyle mutfağa girdiğimde hepsinin hazırlanmış ve sessizce beni beklediğini gördüm. Erkeklerin hepsi simsiyah giyinmişti. Eliz ise iddialı beyaz bir elbise giymişti. Arın gözleriyle beni süzdü. Sonra boğazını temizleyip konuşmaya başladı.

" Bu operasyonun bizim için değeri çok büyük. Kaya örgütü en büyük düşmanımız ve bu düşmanımızdan kurtulmamızı sağlayacak şey bir USB. O ise bu gün bizim elimizde olacak. " Dedi ve bana anlattığı planın biraz daha detaylısını tekrar anlattı.

Hepimiz kulaklarımıza gizli bir kulaklık takacaktık. Ve kalabalık ortamlarda birbirimizden ayrıldığımızda bu şekilde iletişime geçecektik.

Arın' ın verdiği kulaklığı kulağıma taktım sonra Arın " Kalabalık ortamlarda birbirimize adımızla hitap etmeyiz. Hepimizin bir takma adı vardır. Eflah' ın ki serseri, Vural' ın ki Ölüm, Eliz' in ki Şeytan benim ki ise mermi. Sana da bir takma ad bulmamız gerek. " Dedi ve hepsi susup bana takma ad bulmaya çalıştı. Buna gerçekten de gerek var mıydı?

" Amor, Amor olsun " dedi Arın.

Amor, Fransızca da aşk demekti.

Ona itiraz etmeden bana taktığı lakabı kabul ettim ve o da kafasını salladığında " Hadi, daha fazla zaman kaybetmeden gidelim artık." Dedi.

Evden çıktığımızda kapının önünde duran iki siyah Mercedes vardı. Birine Eliz, Vural ve Eflah, diğerine ben ve Arın bindik.

Yol boyunca ara ara bana baktığını fark etsem de ona bakmayıp sadece dışarıyı seyrettim. Arabayı durdurduğunda yavaş hareketlerle kapıyı açtım ve geldiğimiz yere bir göz attım.

Hareketli bir mekandı, kapıda iki tane izbandut gibi iri adamlar duruyordu. Arın' da arabadan inip yanıma geldi ve elimi tuttu. Korumalara cebinden çıkardığı bir kartı gösterdi onlarda içeri geçmemize izin verdi. Böylelikle 5 kişi bu gürültülü ve gerçekten de ürkütücü mekana giriş yapmış olduk.

Gördüklerim yüzünden strest olmaya başlamıştım. Arın iş bunu görmüş olacak ki kulağıma "Korkma Amor "diye fısıldadı. Ben de ona "Korkmam mermi " diye karşılık verdim.

Ama cevabım ile duygularım hiç uyuşmuyordu.

Ve o an bana verdikleri bu görevi yerine getiremeyeceğimi düşünmeye başlamıştım bile.

🌟🌟🌟

Bir bölümün daha sonuna geldik. Kısa bir bölüm oldu kusura bakmayın ama anca fırsat bulabildim. Umarım ki beğenmişsinizdir. Oy verip yorum yazarsanız sevinirim. Görüşürüzzz💕