Alev Çetin'den...

"Pusat mağaranın girişini indir aslanım."dedim.

"Emredersiniz komutanım." dedi Pusat nişan alarak ardından mağaranın girişinde ki iki töreisti anlından vurdu.

İşte çatışma başlamıştı. Teröristler neye uğradığını şaşırmış bir halde silahlarını almaya çalışıyordu. Bizim tim ise onlar karşılık vermeden karşılık veriyordu. Sonunda sesler azalmıştı.

"Bu da sonuncusu." dedi Ali Asaf

"Beyler hadi içeri." dedim.

Üç tane terörist sağ idi. Bir tanesinin kolunu kurşun sıyırmış, buna rağmen acı içinde kıvranıyordu.

"Lan pezevenk alt tarafı kurşun sıyırmış bunun için mi kıvranıyorsun iki saattir." dedi Yavuz.

Kahkaha atarak "Galiba" dedi Demir.

"Halil İbrahim, şu sağlam olanları mağaradan çıkartın, üstlerini de arayın aslanım hadi Demir ile Yavuz sizde haydi." dedim

"Emredersiniz komutanım." dediler aynı anda.

"Pusat ile Ali Asaf benle gelin mağarayı arayalım." dedim.

"Emredersiniz komutanım." dediler ikisi de.

Bir odadan ses geliyordu kapıya yaklaştım, Ali Asaf'a elimle gel işareti yaptım kafasını sallayıp geldi yanıma. Kapının kolunu tuttum ama açılmıyordu. Bende kapıyı kırıp içeri girdim. Sandalyeye bağlı yüzü vücudu kan içinde esmer güzel bir kız vardı. Hemen yanına gittim. Ali Asaf kollarını çözerken ben ise ağzını çözdüm.

Ağzını çözdükden sonra "Kimsin sen?" diye sordum

"Öğretmenim, öğretmen Asel Aslı Özkaya. Siz Türk askeri olmalısınız." dedi öksürürken.

Başını sallayarak "Evet, Türk askeriyiz." dedi Ali Asaf.

"Beni burdan çıkarın" dedi öksürükler içinde.

"Tamam ilk önce sakin ol çıkaracaz seni." dedi sakin bir sesle.

"Ali Asaf öğretmeni al gel dışarıya." dedim.

"Emredersiniz komutanım!" dedi Ali Asaf.

Pusat yanımıza gelip "Diğer odalar temiz komutanım" dedi.

"Tamam Pusat sağ ol." dedim o ise kafasını yukarı aşağı sallayıp mağaradan çıktı.

Bende dışarı çıkıp "Yaman Timi görev başarı ile tamamlanmıştır. Hepiniz sağ olun" dedim.

"Vatan için!"diye bağırdılar hep birlikte.

"Karargaha haber verdiniz mi?" diye sordum.

"Verdik komutanım." dedi Yavuz. Başımı aşağı yukarı salladım. Mağaradan Ali'nin kucağında öğretmeni görünce tim ile göz göze geldik. Aramızda bu bakışı bilmeyen yoktu.

Ali çantasını açıp ilk yardım setini çıkardı. Pamuğa ilaç döküp yaraları temizlemeye başladı. Öğretmenin dizi ve kolu harbi parçalanmıştı, Ali tam kolunda ki yaraya pamuğu sürdü ki öğretmen acı içinde bağıdı.

Bunun üzerine üfleyerek temizlemeye devam attı. Kolu ve dizi sardıktan sonra eşyaları toplayıp çantaya koydu.

                           🔥

Karargaha gittikten sonra Ali Asaf ile sorgusu odasına gittik

Öğretmeni sorguya aldık. "Adın ve mesleğin ne?" diye sordum.

"Öğretmen, Asel Aslı Özkaya." titrek sesiyle yanıtladı.

"Teröristlerle bir bağlantın var mı?" diye sordum.

"Hayır, yok." diye yanıtladı.

"Sana ne sordular?" dedi Ali Asaf.

"Bir şey sormadılar ama..." sertçe yutkundu "... taciz ettiler siz gelmeseydiniz daha fazlasını yapacaklardı." diye yanıtladı.

Tam soru soracaktım ki sorgu odasına er gelip "Yüzbaşı Alev Çetin, Albay Onur Baykal sizi istiyor." dedi. Yine ne oldu da uyuz herif çağırmıştı beni. Lütfen yine bir şey olmasın, lütfen diye kafamdan çığlık nidaları atıyorum

"Tamam geliyorum." Er sorgu odasından çıkınca Ali'ye dönüp "Sen devam et." diyip çıktım.

Kapıyı çalıp gel komutunu duyunca içeri girdim ve tekmil*¹ verdim.

"Yüzbaşı Alev Çetin. Adıyaman. Emredin komutanım." diyip tekmil verdim.

"Otur asker." dedi sandalyeyi göstererek.Oturmadım, otur diyince hemen oturulmazdı.

"Asker otur." diyince oturdum.

Koltuğunda yerini alarak başladı konuşmaya "Yüzbaşı yarın time iki asker geliyor. O yüzden yarın karargahta ol..." dedi ve önüme iki dosya koydu "...time gelecek askerlerin isimleri rütbeleri falan var incele bunları" diyip önüme koydu.

"Çıkabilirsin asker." dedi.

"Emredersiniz komutanım." dedim asker selamı verip çıktım. Dosyayı açtığımda gördüğüm isimle kısa bi' an şoka uğradım. Naz benim timime geliyordu. Yaman Timi'ne geliyordu

Bakalım bizi ne maceralar bekliyor diye mırıldanarak timin yanıma gittim.

"Yaman Timi yarın time iki asker geliyor. O yüzden yarın karargah da olun. Serbestsiniz." diyip çıktım.

Pusat'ı görünce yanıma çağırdım. "Yarın senin ki geliyor." dedim neşeyle dosyayı eline bırakıp arabaya doğru ilerledim. Arkama omzumun üstünden bakınca gözünde ki neşeyi görünce gülümseden edemedi. Arabaya binip eve doğru gittim...

Selam dostlar ilk bölüm nasıldı? Umarım beğenmişsinizdir. :)

(¹* Tekmil vermek TDK sözlük anlamı şu şekildedir: askerlik ast, bir iş ve durum hakkında üste bilgi vermek. ast, üstüne künyesini söylemek.)

~Vatan için 🇹🇷