@bibliophile_00
|
Ateş Kaya'dan...
Üç valiz ile lojmanın önündeyim. Tam bavulları elime almışken kapıdan kızıl saçlı güzel bir kadın çıktı. Muhtemelen şehit çocuğu olduğu için burda kalıyordur diye düşündüm. Kadın beni fark ettiğinde kulaklığını çıkarıp yanıma geldi.
"Merhaba siz yeni komşum olmalısınız. Ben Alev, Alev Çetin." diyip elini uzattı.
Elini sıkıp "Ateş Kaya, tanıştığıma memnun oldum."
"Bende." bavulları fark edip "Yardım ister misiniz?" diye sordu.
"Olur aslında." dedim tam en hafif olanı verecektim ki kadın bir bavulu eline alıp "Kaçıncı kat?" diye sordu.
"Üç." diyebildim. Diğer iki bavulu alıp yukarı doğru çıktım. Kadın çoktan üçüncü kata çıkmış beni bekliyordu.
"Ateş, yerleştirmek de yardım etmesi çok isterdim ama karargaha gitmem lazım. Görüşmek üzere ve hoş geldiniz." diyip merdivenleri ikişer halinde inmeye başladı.
Bir dakika Alev asker miydi? Bozguna uğramıştım. Belki de revirde doktordur . Bir dakika benimde karargaha gitmem gerekiyor, Ateş koş. Hızlıca bavulları bir odaya koyup, kamuflajımı ve asker yeşili tişörtümü çantaya koyup hızlıca evden çıktım.
Aradan 30 dakika geçti. Neyse ki geç kalmamıştım. Bu iyiydi. Bir askere "Albayın odası ne tarafa?" diye sordum.
Asker ise "Size gösterim üsteğmenim." diyip ilerledi. Onu takip ettim.
Sonra bir odayı göstererek "Burası üsteğmenim." diyip uzaklaştı.
Kapıyı çalıp "Gelll." sesi gelince kapıyı açıp tekmil verdim.
"Üsteğmen Ateş Kaya. Çanakkale. Emredin komutanım!" dedim.
"Yaman Timi eğitimde..." sözünü kapi sesi böldü. "Gel." komutu gelince kadın asker girdi. O da benim gibi tekmil verdi.
Kıdemli üsteğmen Naz Akar. İstanbul. Emredin komutanım!" dedi. Onur Albay ise bu sefer sözlerini ikimize hitaben söyledi.
"Yaman Timi eğitimde asker. Bir ere sorun size gösterir."
İkimiz de aynı anda "Sağ olun komutanım"! dedik.
"Çıkabilirsiniz asker." diyince ikimizde kapıya yöneldik.
Sonra kapının önünde duran askere sordu Naz. "Yaman Timi'nin olduğu yere götür."
"Beni takip edin." dedi asker. Askeri takip ederken bir yandan da etrafı inceliyordum çünkü burayı avucumun içi gibi bilmem gerekiyor.
Asker "Burası." diyince eğitimin olduğu yere geldik. Ve ikinci kez bozguna uğramıştım. Alev timin başında.
"Yaman Timi, time katılacak iki asker burada." diyip bize baktı. Birden şaşırdı ama şaşkınlığı kısa sürdü.
Hemen timin yanına doğru gittim. Naz da peşimden geldi.
"Tekmil ver asker!" dedi yüksek sesle. En baştaki asker yüksek sesle konuşmaya başladı.
"Teğmen Pusat Kurt. Adıyaman. Emredin komutanım!"
"Teğmen Ali Asaf Tokat. Erzurum. Emredin komutanım!"
"Astsubay Kıdemli Başçavuş Halil İbrahim Ata. Isparta. Emredin komutanım!"
"Astsubay Demir Arslan. Kahramanmaraş. Emredin komutanım!"
"Astsubay Kıdemli Çavuş Yavuz Akdoğan. Hatay. Emredinkomutanım!"
"Üsteğmen Ateş Kaya. Çanakkale. Emredin komutanım!" dedim.
"Kıdemli Üsteğmen Naz Akar. İstanbul. Emredin komutanım!"
Bütün tim tekmil vermişti. Sonra Alev konuşmaya başladı.
"Ben Yüzbaşı Alev Çetin. Yaman Timi doğru eğitime." Dedi.
Hep birlikte eğitime doğru gittik. Daha sonra Naz ile bana baktı.
"Naz ve Ateş siz eğitime girmeyin." dedi sonra Pusat'a baktıp sözlerine devam etti. "Pusat aslanım, sen Naz ve Ateş'i al karargahın yerlerini göster." dedi
Pusat kafasıyla gelin işareti yaptı. Peşinden ilerledik.
Yaklaşık 30 dakikadır karargahı geziyoruz en son odalarımıza geldik. "Üsteğmen Ateş Kaya, sen benim odamda kalacaksın. Kıdemli üsteğmen Naz Akar sen Yüzbaşı Alev Çetin ile beraber kalacaksın." dedi.
Sonra karşı karşıya olan odalara geldik. Ve Pusat konuşmaya başladı. "Sağ taraf bizim odamız." dedi bana itafen.
Naz'a dönüp "Sol taraf ise Yüzbaşı Alev Çetin ile senin odan Kıdemli üsteğmen Naz Akar." dedi
İkimizde kafamızı aşağı yukarı salladık. Sonra ise odalarımıza girdik.
🔥
Naz Akar'dan...
En yakın arkadaşımlarim ile aynı şehirde aynı karargahta hatta aynı timdeydim. Çığlık atmamak için kendimi zor tutuyordum.
Sima da bu karargahta olması mükemmel tıpkı çocuklukta ki gibi. Pusat, Alev, Sima ve ben. Dostan hatta kardeşlikten bile ötedik. Bu... bu mükemmel ötesi bir şeydi.
Ve ön önemlisi küçükken de şimdi de aşık olduğum adamla aynı timdeydim. Allah'ım ben sevap işledim Yâ Rabbım.
Tam burunları telefondaki günlüğüme yazıyordum ki, bir asker yanıma geldi.
"Yüzbaşı Alev Çetin sizi odasına çağırıyor." dedi
"Sağ ol." dedim. Hızla odasına gittim. Kapıyı çaldım. Gel komutu gelince içeri girdim. Hızla sarıldım
"Alevvvv seni çok ama çok özledim." dedim neşeyle bu an için niye ağlim ki zaten.
"Bendeee." dedi Alev sımsıkı sarılarak.
"Alev, biraz daha sıkarsan boğulacam." dedim güçlükle. Zaten der demez sarılmayı bıraktı.
"Tamam tamam, ben seni çok özlemişim." dedi Alev.
"Bende." dedim
Sonra biraz daha konuşup odadan çıktım. Bu gün galiba en mutlu günümdü diye geçirdim içimden.
Selam dostlar bölüm nasıldı?
~Vatan için🇹🇷
|
0% |