Yazardan…

Yılllar önce...

"Mehmet abi, Mehmet abi!"dedi Alev bağırarak.

"Efendim Alev."

"Mehmet abi Pusat gelebilir mi?" diye sordu Alev.

"Gelebilir de neden ki?" dedi Mehmet.

"Anneme lale toplayacağız da onu biraz kırmış olabilirim, ama biraz özür dileyeceğim." baş parmağı ile işaret parmağı arasında boşluk bırakarak.

"Tamam çağır gelsin."

"Teşekkürler Mehmet abi."diyip koşarak Pusat'ın odasına daldı.

"Pusat! gel lale toplayacağız." o sırda Pusat uyuyordu, ardından sarsmaya başladı. "Pusta, hadi kalk."

"Tamam öğretmenim beş dakika daha." dedi ince battaniyeyi kafasına kadar çekerek

"Yaa öğretmen ne alaka hadi kalk, yok bunun kalkacağı şimdi görürsün sen bekle." diyip mutfağa doğru ilerledi ardından dolaptan bardağı çıkarıp su doldurdu tekrardan Pusat'ın olduğu odaya ilerledi.

"Kalkıyor musun yoksa ben mi kaldırayım?" Pusat'tan ses gelmeyince suyu üstüne boşalttı.

Pusat anında kalkmış etrafına bakıyordu karşında elini beline koymuş Alev'i görünce anında ayağa dikildi. "Kız şimdi seni yaktım!" diyip hızla Alev'in yanına doğru ilerledi.

"Mehmet abi, beni kurtar!"diye bağırıp Mehmet'in yanına gitti ardından arkasına doğru saklandı.

"Lan ne oluyor?" o da neye uğradığını şaşırmıştı.

"Baba, benim üstüme su döktü bak üstüme."diyip üstünü gösterdi.

"Kalksaydın sende."

"Anlaşıldı şimdi neler olduğunu şimdi Alev özür dile Pusat'tan, Pusat sende affet Alev'i barışın haydi."

Alev anında özür diledi, çünkü küs kalmayı sevmezdi. "Özür dilerim Pusat ama sende kalksaydın."

"Tamam tamam, affettim."

Şey Pusat beraber lale toplayabilir miyiz?" babasına bakıp evet onayı alınca hemen yanıtladı. "Tamam, üstümü değiştirip geliyorum."diyip hemen odasına gitti, mavi bir tişört giyip çıktılar. Ardından dışarı çıktılar, Alev, Pusat'a kısa bi' özet geçti.

"Alev emin misin?" dedi yolu göstererek, yolda kimse geçmediği için dikenlere dokunmamışlardı.

"Pusat, gerekirse uçacağız yine de o yolu geçeceğiz anladın mı?"

"Allah'ım umarım ölmeyiz, ölmek için çok gencim."

"Alt tarafı dikenler en fazla ne olabilir ki?"

"Ne olabilir mi, en fazla dikenlerin üstüne düşer bütün vücudumuz diken olur ne olacak!"

"Pusat, dedi kilit taşlarını göstererek "dikenlerin üstüne taş atıp taşların üstlerine basalım olmaz mı?"

"Aslında olur." diyip yerdeki taşlardan bir tanesini alıp dikenlerin üstüne attı daha sonra taşın üstüne atladı. "Alev bana bir tane taş versene." dedi Alev ise hemen taşı uzattı. Ardından eline iki tane taş alıp kendisi de taşın üstüne atladı.

"Pusat al şu taşı."

"Tamam sabret."diyip taşı eline aldı. "Bi' tane daha var mı?"

"Bu son." dedi Alev taşı uzatarak.

"Tamam, zaten dikenler burda azalıyor." Alev taşların üzerine basarak Pusat'ın yanına gitti.

"Hadi, Pusat." şimdi işin diğer kısmı vardı ev sahibinden gizlice almak. Normalde izin isterlerdi ama ama ev sahibi biraz huysuzdu.

"Ses çıkarma Pusat, sakın."dedi fısıldayarak

"Tamam çok konuşmada ilerle."

"Şimdi Pusat sen etrafı gözle ben toplayacağım, tamam mı?"

"Tamam hadi hızlan." Alev bastığı yere dikkat ederek bahçeye doğru ilerledi bahçeye girmeden hemen birkaç laleyi toplayarak hızla Pusat'ın yanına ilerliyordu ki komşuları fark etti.

"Pusat, şimdi şıçtık koş!" diyip koşmaya başladı hemen ardından Pusat vardı. Komşuları 'Gelin buraya' diye bağırıyordu.

"Alev senin de lalenin de, neyse." dedi Pusat koşarak.

Komşularının sesleri git gide uzaklaştığı için yavaşladılar. "Pusat sana söz annem kek yaparsa kendi hakkımı sana vereceğim, söz!"

Kek mi? Bizi komşu mu kovalamış yaa halla halla benim niye haberim yok."

'Senden adam olmaz' der gibi kafasını salladı.

"Hadi Pusat yürü, hızlan." Yolda havadan sudan konuşurken eve geldiklerinin farkında değildiler.

"Pusat, eve gidiyorum teşekkürler bu arada." diyip sarıldı.

"Görüşürüz Alevcik." Normalde Alevcik demesini sevmedi ama bir şey demedi, bugün güzel olacaktı emindi. Ama kader buna tamamen karşıydı.

Alev eve gittiğinde annesini gördü hemen gülümsedi. "Anne bak sana lale topladım, bak." diyip annesine laleleri gösterdi. Eve biraz daha görünce babasını gördü, sertçe yutkundu. Babasının elindeki silahı annesine tutmuştu.

"Bende seni bekliyordum, küçük hanım." diyip kahkaha attı. Alev sanki dili tutulmuş gibi bir şey diyemedi. "Şimdi sana hayatın boyunca unutamacağın bir an izleyeceksin."

Bünyamin, Alev'in kolunu tuttu ardından silahı eline tutturdu ardından kendi elini Alev'in üstüne koydu. Alev çırpınsada fayda etmedi, ardından iki el ateş sesi geldi. Daha sonra Alev ile silahı bırakarak kaçtı.

Alev'in elinde silah yavaşça elinden kayıp düştü, hemen annesinin yanına gitti.

"Anne uyan, anne lütfen, anne bak sana lale de topladık Pusat'la anne özür dilerim affet beni" diyip ağlamaya başladı.

Mehmet, sesi duymuş olacak ki hemen eve gitti, Pusat'ta onu takip etti. Mehmet kapıyı açık görünce hemen içeri daldı. Kanlar için de Alara'yı görünce hemen yanına gitti, tişörtünü çıkarıp görüşüne bastırdı.

"Pusat, Alev'i al çıkar evden!" dedi ambulansı ararken.

"Alev, hadi gel çıkalım."

"Sana sözümü tutamadım, aynı zaman da anneme." dedi göz yaşları içinde.

Pusat, Alev'i çıkarmıştı. Ambulans gelmişti gelmesine ama annesi çoktan ölmüş idi…

🔥

~Selamlar Sevgili Okurlar bölüm nasıldı?

~Önceki bölümler de demiştim zaten geçmişe yolculuk yapacağız diye. Evet biraz travma yaratmış olabilirim, farkındayım.

~Vatan için 🇹🇷