Patron : Ablanı çok mu seviyorsun?

Laura: Elbette kim sevmez ki ailem onlar benim

Patron: Yazık çok yazık maalesef ablan ve baban seni çok sevmiyor anlaşılan (alaycı bir gülüş)

Laura: Ne saçmalıyorsun sen yaa

Patron: Al oku

Önüme bir mektup attı açtım okurken sanki içimde bir şeyler yanıyor gibi hissettim. Gözlerim yanmaya başladı ama ağlamamalıydım. Mektupta yazanlar;

Efendim sizden özür dileyerek leya ile olan anlaşmamızı Laura ile değiştirmek istiyorum. Lauranın çok güzel olmadığını biliyorum ama emin olun leya'ya nazaran daha çok işinize yarayacaktır. Mümkünse okuluna devam etmesi daha iyi olacaktır.

Üzgün, sinirli, kırgın bir çok farklı duygu içerisinde mektubu buruşturup attım. O sırada ona bi telefon geldi ve İtalyanca " Voglio che la ragazza sia sana" (kızı sağlam istiyorum) deyip kapattı. Bir hışımla ablamdan mı bahsediyorsun? Diye bağırdım.

Şaşırmış bir ifadeyle sen İtalyanca biliyor musun? diye sordu.

Laura: Evet biliyorum.

Patron: Sen türk değilmisin?

Laura: Yarı Türk yarı amerikanım

Patron: Peki ya İtalyanca?

Laura: Onu ben de bilmiyorum. Babamın zoruyla küçüklüğümden beri öğrendiğim bir dil. Unutmayayım diyede sık sık İtalyanca kitap okutturur film izlettirirdi.

Patron: Garip

Laura: Garip olan ne?

Patron: Seni ilgilendirmez.

Laura: Memati gibi konuştun kfkfkfkkj " Bu seni hiç alakadar etmez "

Patron: o kim?

Laura: Türk dizisindeki bir mafya ( gülerek)

Patron: Kes şamatayı !

Laura: Mafya kılıklı odun! Adın ne senin ayı felan mı?

Patron: Birazdan ölecek biri için çok meraklı ve ukalasın

Laura: Ne yani beni öldürecekmisin? Mafya kılıklı dedim diye kendini mafya sandın heralde

Herkesin gıcık bir şekilde sırıtması beni aşşırı gerdi.

Patron: Sen beni ne sanıyorsun?

Laura: Bilmem babamın sana borcu olduğuna göre basit bir tefecisin heralde

Patron: Sence basit bir tefeci babana 2 milyon verir mi?

Laura: Abartmadın mı 2 milyon tl o kadar da çok değil !

Patron: 2 milyon dolar!

Laura: Neeeee!