Yeni Üyelik
3.
Bölüm

2.BöLüM

@bilinmeyennokur

BU KALABALIK AİLEDE BANA YER VAR MI?

 

 

.

 

 

 

 

 

Bana elini öpmem için uzatan adama bakıyordum. Bana uzatılan eli öpüp alnıma koydum. Kafamı kaldırdığımda adam bana sevgiyle bakıyordu.

Yanında elini uzatan babaanne hanımın da de elini öptüm. Babaanne Hanım sordu.

"Adın nedir güzel torunum?"

Kadının yüzüne gülümseyerek bakıp

"Ada." Dedim.

Dede bey elini sırtıma koyup

"Vay benim torunum hele gel oturak şöyle." Diyerek beni sedirlere doğru götürdü.

Sedirlerin önüne geldiğimizde elini ilk sedire uzatıp

"Kuçük amcan Selim. Kuçük yengen Aslı bu da kuzenin Yağız." Dedi. Arkadan beni onlara doğru ittirince mesajı aldım ve yanlarına doğru ilerledim.

Selim amcanın elini tutup öpmek için uzandığımda beni engelledi ve ayağa kalktı.

"Hoş geldin yeğenim. Ben de en sevdiğin ve gecelere akacağın amcan Selim." Dedi.

Ben bu amcamı şimdiden çok sevdim. Diğer amca adayına kıyasla 1-0 önde başladı.

Haklısın iç ses. Haklısın.

Dediğine dayanamayıp güldüm. Tabi Selim amcam arkada bir yere kitlenip bakıyordu. Sıfır mimikle. Arkamı döndüğümde Mehmet beyin kızgın suratını görmüştüm. Mehmet bey beni gördüğünde gülümsemişti tabi.

Tekrar Selim amcaya döndüğümde bana doğru eğilip.

"Biz gideriz sen merak etme." Dedi. Sonda Mehmet Beyin bizi duyabileceği şekilde.

"Şakaydı yeğenim şakaydı. Biz bir yere gitmeyiz. Evimizde oturur Türk kahvemizi hüpletiriz." Dedi.

Bu sefer yüksek sesle güldüm. O sırada Selim amcamın yanından kısa boylu çıtı pıtı çok güzel bir kadın çıktı.

"Ay çekil az şöyle Selim biz de tanışalım yeğenimizle." Dedi ve bana döndü.

Büyük bir gülümsemeyle

"Hoş geldin Adacım." Diyip bana sarıldı. Bu kadın çok tatlıydı. Mavi gözleri ve sarı saçları vardı. Selim amcam ise esmerdi. Burak 'a çok benziyordu.

Aslı yengemden ayrıldıktan sonra Aslı yengenin arkasında sedirde oturan küçük oğlana döndüm. Dizlerimin üstünde hafifçe eğilip minik oğlana elimi uzattım.

"Merhaba. Ben Ada." Dedim.

Çocuk bana utangaç bir şekilde gülümsedi. Elini bana uzatıp

"Ben de Yağız." Dedi. Bu çocuğu yicem şimdi. Çok tatlı. Hafifçe gülümseyip

"Memnun oldum." Dedim.

"Ben de memnun oldum Ada abla." Dedi.

Küçük Yağız'ın önünden doğrulup Dede beyin yanına geri gittim.

Dede bey bu sefer de yan yana iki sedirde oturan kalıplı uzun boylu olduğunu tahmin ettiğim 5 beye çevirdi. Bu beyler abilerimdi galiba Meriç ve Alp başka yerdeydi sanırım. Keşke burda olsalardı. Onlarla tanışmayı çok isterdim. Abla olmayı çok isterdim. Yağız 'ın bana abla demesi bile çok hoşuma gitmişti. İçimi sıcacık yapmıştı.

"Aha da bu eşek sıpaları da abilerindir. Aha da yaş sıralarına göre de oturmuşlardır. Sol baştan Hakan abin, Murat abin, Bora abin, Adar abin , Miran abin ve Poyraz abin. Hele öpesin ellerini." Dedi ve beni gene öne doğru iteledi.

En baştaki Hakan beye doğru ilerledim. Bana denileni yapmak için eline uzandığımda elini benden çekti. Öyle yapınca bende dikleştim. Elimi tutup sıkmakla yetindi.

"Hoş geldin Ada." Dedi. Ben de aynı şekilde

"Hoş buldum." Dedim. Yanındaki Murat Beye doğru ilerledim.

Onunda elini öpeceksin ayağa kalktı. Bana sarıldı. Ben de hafif bir şekilde sarılarak ona karşılık verdim.

"Hoş geldin Ada." Dedi. Ama Murat bey Hakan beyin aksine gülümsüyordu.

Bende ona hafifçe gülümseyip

"Hoş buldum." Dedim. Bora beye geldiğimde o da ayağa kalktı ve bana sarıldı. Tabi bende karşılık verdim.

"Hoş geldin Ada." Dedi.

"Hoş buldum" Dedim.

Miran Beyin önüne geldiğimde anında ayağa kalktı ve

"Kardeşim!" Dedi ve bana kocaman bir şekilde gülümsedi.

Bu tepkiyi beklemediğim için ilk başta öyle bir kaldım.

Sonra karşılık verdim. Bana açılan kollara karşılık vermeyeceğim de başka neye karşılık vereceğim.

"Ailemize Hoş geldin çilli güzel! Ben e yakışıklı ve en sevdiğin abin Miran!" Dedi göğsünü kabartarak.

Yanında bir hareketlenme oldu.

"Ne diyorsun be Miran! Benim en sevdiği abisi!" Dedi Adar bey.

Bana sarılıp

"Bu arada ben Adar en sevdiğin abin benim." Dedi. Bu hallerine içten bir şekilde güldüm. Arayan sıyrılıp sıradaki kişiye doğru döndüm.

Sırada Poyraz Bey vardı.

Eline uzandığımda

Kaşları çatık bir şekilde

"Benim sana uzatacak bir elim yok!" Dedi.

Öylece kaldım öyle. Ben bu adama ne yapmıştım. İster istemez yüzüm düşmüştü.

Yavaş yavaş yerimde doğrulduğumda

Suratımın bozulduğunu görünce hafifçe gülümsemişti ama dostça bir gülümse değildi. İyi niyetli bir gülümseme değildi.

Mehmet Bey bu durumu fark etmiş gibi

"Poyraz!" Diye oğlunu uyardı.

Mehmet Beye dönüp yüzüme sahte bir gülümseme kondurdum.

"Sorun değil Mehmet bey birbirimizle iyi anlaşmak zorunda değiliz." Dedim.

Mehmet beyin yüzünde mahçup bir yüz ifadesi vardı.

Narin Hanım ise oğluna hayal kırıklığı ile bakıyordu.

Mehmet Bey bu garip sessizliği bölüp

"Biz artk evimize gidelim baba. Ada yorulmuştur. Uzun yoldan geldik. Biz de yorulduk. Sonra uzun uzun konuşursunuz." Dedi.

Dede bey oğlunu başıyla onaylayıp

"Tamma oğlum. Ama sonra gene gelceniz torunum daha büyük amcası ile tanışacaktır." Dedi.

Mehmet Bey sadece başını salladı ve

"Hadi çocuklar." Diye bize seslendi.

Hareketlenip Mehmet beyin arkasından konakta dışarı çıktık. Diğerleri de arkamızdan geliyordu büyük ihtimalle. Adımlarını duyabiliyordum.

Geldiğimiz arabadan farklı bir sürü mercedesin önüne gelmiştik ben Mehmet bey ve Narin Hanımın arkasından baştan 2. araca binerken diğerleri de aramızdaki araçlara binmişti tabi araca binerken kapılarımızı açan korumalar vardı

Bizim bindiğimiz arabanın şoförü de vardı. Karşı arabada da korumaların bazıları vardı galiba. Arkada da korumalı bindiği bir araba vardı. Syfigima göre toplam 5 arabaydık 2 araba korumalar olmak üzere. Şoför koltuğunun yanında Mehmet bey oturuyordu. Benim yanımda Narin Hanım oturuyordu.

Yola çıktıktan yarım saat sonra öbür konak gibi geleneksel olmayan modern bir konağın önüne gelmiştik.

Mehmet Bey arabadan indiğinde ben de arabadan indim ardımdan da Narin Hanım indi. Sabahtan beri bir sürü olay yaşadığım için çok yorulmuşum ve saat 6 olmuştu. Eve doğru ilerledikleri için bende arkalarından gidiyordum. En arkada ben vardım abiler ise benim önümdeydi. Bavullarım ise bizden önce eve girmişti bile. Miran ve Adar benim yanımdan geliyordu. Eve girdiğimde ayakkabılarımı çıkarıp kenara koydum.

Diğerleri ayakkabılarını çıkarıp terliklerini giymişlerdi beni bekliyorlardı. Önüme bir kadın terlik bırakalı zaman

"Ben terlik almayayım teşekkür ederim." Dedim.

"Nasıl isterseniz Ada Hanım. Ben Necla bu evin tek çalışanıyım." Dedi.

Ne bu resmiyet ya ben bu kadının kızı yaşındayımdır.

"Sadece Ada yeterli Necla teyze." Dedim.

Bana kibarca gülümseyip

"Nasıl istersen kızım." Dedi.

Başımı diğerlerine çevirdiğimde zaten bana baktıklarını gördüm.

Narin Hanım beni içeri doğru yönlendirdi.

"Böyle geçelim kızım." Dedi.

Salon gibi bir yere gelmiştik. Ben burda çok çekingen kalmıştım ya. Çantama sanki çalacaklar gibi yapışmıştım.

Salona geçtiğinizde genç biri koltukta oturuyordu. Bu Meriç olmalı.

Salona girdiğimizi görünce ayağa kalktı ve Narin Hanımın yanına geçip

"Hoş geldiniz Anne." Dedi.

"Hoş bulduk oğlum gel hadi ablan Ada ile tanış." Dedi Narin Hanım.

Meriç ile benim önüme gelip

"Ben Meriç ." Dedi.

"Ben de Ada. Memnun oldum." Dedim.

"Ben de. Ders çalışmam gerek Anne ben odama çıkıyorum." Dedi ve odasına doğru gitti.

Beni sevmemişti galiba.

Aslında sevilmeyecek insan da değiliz ama bilemedim.

Bence de iç ses. Bencede.

"Hel kızım böyle otur." Diye beni bir koltuğa yönlendirdi Narin Hanım.

Biraz sessizce oturduktan sonra

"Ben bugün biraz yoruldum da bana kalacağım odayı gösterir misiniz?" Diye sordum. Narin Hanım bir şaşkınlık nidası çıkarıp

"Ben unuttum onu kızım kusura bakma." Dedi.

Bütün kibarlığımla

"Sorun değil Narin Hanım." Dedim.

Bugün fazla kibarsın Ada.

Ben her zaman kibarım iç ses. Her zaman.

24 yıldır seninleyim Ada. Benden buna inanmamı bekleme.

Şans kendimi mi kanıtlayacağım iç ses!

Evet.

Sus iç ses. Sadece sus.

Narin Hanım kibarca ayağa kalkıp

"Gel canım odana götüreyim seni." Dedi. Gitmeden önce herkese iyi geceler dedim. Mehmet bey, Miran Bey ve Adar Bey dışında kimseden yanıt almamıştım.

Merdivenlerin olduğu yere gelmiştik ve üst kata çıkmıştık.

"Bu katta baban ve benim, Alp 'in ve Meriç 'in odası var."

Bir kat daha yukarı çıktık.

"Bu katta ise Hakan, Murat ve Bora abinin odası var."

Bir kat daha yukarı çıktık.

Çık anam çık bitmedi vallahi.

Haklısın iç ses. Haklısın.

"Bu katta ise Senin, Miran 'ın ve Adar 'ın odası var. Ve burası senin odan." Diyip ir kapıyı açtı.

Oda çok sade ve hoştu. Beyaz, yeşil ve hasır tonlarından oluşan geniş bir odaydı. Tam bana göreydi. Ve geniş bir odaydı. Kapının saģ tarafında duvarın tam ortasında iki kişilik beyaz bir yatak vardı. Yatağın üst tarafında led lambalar vardı. Ofaya cok güzel ışık verirlerdi. Yatağın her iki tarafında beyaz komodinler vardı. Kapının olduğu duvarın sol tadında uzun beyaz bir çalışma masası vardı. Masanın yanında büyük bir kitaplık vardı. Okuma kitaplarım için çok güzel bir yerdi. Yatağın karşısındaki duvarda iki kapı vardi biri tuvalet diğeri ise giyinme odası olmalıydı. Bu odada benim en çok hoşuma giden şey beyaz kucuk oturma takımlarının yanındaki camda güzel bir okuma köşesi olmasıydı orada çok güzel kitap okur ve dizi izlerdim. Odanın yeşil detayları ise odaya çok hoş bir hava katmıştı. Burası mükemmeldi.

Narin Hanım hayranlıkla baktığım odadan dolayı bana gülümseyerek bakıyordu.

"Beğendin mi canım? Ailecek hep beraber hazırladık." Dedi.

Narin Hanıma dönüp

" Oda çok güzel olmuş. Bana çok destek oldunuz. Teşekkür ederim Narin Hanım." Dedim.

Narin Hanım yalandan kaşlarını çatıp

"Olur mu öyle şey? Kızımsın sen benim tabi ki yapacağım! Ben seni yalnız bırakayım yorulmuşsundur. Yardım edecek bir şey olursa seslenmek yeterli . İyi geceler tatlım." Diyip odadan ayrıldı.

Kapıyı kapatıp odanın tam ortasında durdum.

Ben neler yaşamıştım bugün? Bunlar fazla değil miydi?

24 yıl beni buyuten ailem gerçekten bu kadar kolay nasıl bırakabilmişti? Beni bu kadar mısevmiyorlardı? Bir kahvenin bile kırk yıl hatırı vardı. Bir kahve bile olamamıştır bu dediğime kendi kendime güldüm.

İyice delirdin sen de Ada.

Beni onlar delirtti iç ses. Beni onlar delirtti.

Bavullarım gelmişti bile. Şu an onları yerleştirmekle uğraşamayacaktım. Hemen gri pijama takımımı çıkarıp üstüme geçirdim. Yatağa doğru ilerleyip yan bir şekilde uzandım.

Yatakta cenin pozisyonu almıştım.

Ve o gece uyurken yaşadıklarıma ağladım. Uzun zaman sonra kendime ağladım. Hatta o kadar çok ağladım ki ağlamaktan yorulup uykuya dalmıştım en sonunda...

 

Bölüm nasıldı?

Karakterlerle ilgili düşüncelerinizi buraya alalım!

Beğenip yorum yapmayı unutmayınn!

Fikirleriniz benim için degerli.

Öpüldünüz!!

😘

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%