@bir_dua
|
Ben hayallerimi çocukluğum da bıraktım.
Hayatın da hiç mutlu olmamış ve hayatına başkalarının dediğiyle yön veren bir çocuğun hikayesi.
"Hep içimde ki çocuk suçluymuş gibi davranan bir ailem var. Ben küçük bir çocuğum, hiçbir şey bilmiyorum fakat etrafımda beni hep dışlayan, beni ordan oraya sürükleyen bir çevrem var. Hayatımda mutluluk nedir bilmiyorum. Acaba nedir bu mutluluk? Yenecek bir şey mi? Yoksa ele alınır bir şey mi? Sahi mutluluk neydi yada nasıldı? Benim bilmediğim mutluluk mu var? Yoksa benim mutlu olacağım şeylermi ulaşılması imkansız.
Bana göre mutluluk her öğün yemek yemede, her gece rahat uyuyabileceğim bir yatakta, ve mendil satmadan sokakta arkadaşlarımla oynamakta. Benim için mutluluğun tarifi bu şekilde. Benim mutlu olmam için söylediklerim ulaşılmaz kadar imkansız mı? Yoksa mutluluk anlayışım çok pahalı mı? Biri de çıkıp söylesin bana senin istediklerin mutlu olman için çok... Biri de çıkıp söylesin mutlu olmanın sırrı ne?
Yine ben. Neden herşeyin arkasında ben varmışım gibi davranıyorlar? Hep ben mi kusurluyum? Yoksa çevrem mi aynaya bakmıyor. Kendi yanlışlarına bakmıyorlar da hep benim yaptıklarım gözlerine batıyor.
Yine ben ve yine ben.
Daha küçüktüm altı, yedi yaşlarında. Siyah saçlı kahverengi ile sarının karışımı bir göz rengim vardı yaşıtlarıma göre boyum ve kilom düşük seviyedeydi bunun sebebi ise ailemin bana yaşattıkları ve sürekli aç bırakılmamdı.
Bir çocuk için tüm bu yaşananlar çok ağır acılardır. Ben en büyük darbeyi ve zorbalığı ailemden gördüm. Küçük bir çocuktum ailesi tarafından sokağa bırakılmış.Artık
herşeyini kaybetmiş, mutluluğu kursağında bırakılmış bir çocuk olmuştum. Hayat bana yaşanılmaz geliyordu, tüm bu yaşadıklarım bana ağır geliyordu...
Şimdi sokakta bana ne olacak derdim. Nereye gitsem hangi yöne doğru yol alsam diye düşünüyordum?Gözümden akan yaşları sile sile.
O küçücük yaşımda hep derdim neden ben, yine yine ben. Hep kusurlu olan ben.
Sokakta öylece duruyordum, sokağın ortasında düşüncelere dalmış bir vaziyetteydim birden bir arabanın ışığı yansıdı gözüme hemen akan gözyaşlarımı silip, arkama döndüm arkama dönmem ve arabanın frene basıp aniden durmasıyla, birden bir karanlık gördüm ne oldu anlayamadım.
O karanlıkta kayboldum, duygularımı kaybettiğim gibi, şimdi kendimi de kaybetmiş durumdaydım. Herkesin vardır hayatta kayıpları kiminin ailesi, kiminin işi, kiminin ise duyguları. Ben ise bu hayatta saydıklarımın hepsini kaybettim... Ailem demeye utandığım ailemi. Duygularımı sürekli bastırmama neden olan ailem yüzünden sessiz bir çocuğa dönüşerek, işimi kaybettim. İşim dediğim sabahtan akşama kadar sokakta mendil satmaktan bahsediyorum, sessiz ve hiç konuşmayan bir çocuğa dönüşerek artık mendil satamaz oldum. Tüm bunları geçtim hepsi unutulur ya kaybettiğim duygularım ne olacak? Sevinci, mutluğu, korkmayı, en önemlisi birşeyler hissetme duygumu bana kim geri verecek? Artık hiçbir şeye sevinmiyorum, mutluluk nedir bilmiyorum, hatta yaşadıklarım beni güçlü bir çocuk mu yaptı bilmiyorum ama artık hayatta korkacağım tek bir şey bile kalmadı... Bir çocuk ya bir örümcekten yada en ufak bir bağırma sesinden korkar ama bende korkmak diye bir duygu kalmadı... Ben o karanlıkta kaybolurken. Tüm bu saydıklarımı düşünüyor muydum? Yoksa rüyada birine mi anlatıyordum? Ne olduğunu tam çözemeden...
Birden gözümü hastanede açtım. "
O küçücük çocuk sokakta ne yapıyordu." diye? Yankılanan sesle kendime geldim. Hafiften gözlerimi açtım başımda duran bir polis.
—Polis "Hey ufaklık ne oldu sana?"
Ben sokağa atılmanın şokunu atlatmamışken, gözlerimi açtığım gibi kendimi hastanede buldum. Söyleyecek tek kelime bulamadım daha doğrusu ben istesemde konuşamıyacaktım. Öylece polise bakıp durdum.
Daha bu küçük çocuğun başına geleceklerden habersizsiniz. Sayfaları çevire,çevire okuyup duygulanın bu küçük çocuğun hayatını okurken.
|
0% |