Yeni Üyelik
8.
Bölüm

Hayatımın kararı

@bir_dua

Doktur geldi. Dediği gibi yanıltmadı beni. Artık ismini sözünde duran Doktur diye söylüyordum kendimce. Çok isterdim kendisine söylemeyi ama bu benim için imkansızı başarmak gibiydi. Geldi ve benimle sohbet etti.

—Doktur "Evet küçük adam yine ben inşallah benden sıkılmamışsındır. Çat kapı misafir gibi bir gidiyorum, bir geliyorum. Evet gel gelelim sadede. Nerden başlasam bilmiyorum ama sana anlatmam gerekiyor."

Yine birşeyler anlatacak. Acaba benimle ne hakkında konuşacaktı? İnşallah beni aileme geri vermez çünkü geri dönmek istemiyorum öyle bir aileye. Ben içimden konuşurken doktur devam etti.

—Doktur "Bak küçük adam.Biliyorsun baban buraya geldi."

Eyvah babam mı? Korktuğum şeyi mi söyleyecekti gözlerimi açtım, kulağımı diktim pür dikkat dinlemeye başladım korktuğumu farketti.

—Doktur "Korkma,seni babana vermiyeceğim der demez."

İçimden derin bir ohhhh çektim.

—Doktur "Ben seninle önemli bir şey konuşmak için geldim. Aslında bir kaç şartla. Şimdi küçük adam. Senin bir gününü yazdığın kağıdı, götürüp polislere verdim. Şimdi neden diyeceksin ama sabret ve heyecanlanma herşeyi en ince ayrıntısına kadar anlatacağım. Ben hastaneden çıktım doğru polis merkezine gittim kağıdı komisere verdiğimde ilk dediği şey. "Bu çocuk bu yaşında nasıl olabilir de yazabiliyor?"

Sen bana bu konuda hiç birşey anlatmadığın için bende hiçbir şey diyemedim. Sadece bilmiyorum dedim onlara anlatmaya başladım ailen tarafından hor görüldüğünü dilendirildiğini, sokak sokak mendil satmak için akşama kadar sokaklarda kaldığını. Mendilleri satamazsan akşam yemeyi verilmediğini, en önemlisi şiddet gördüğünü söyledim. Biliyorum senin için çokzor biliyorum gitmeden sana söylemeliydim gidip polise herşeyi anlatacağımı fakat izin vermezdin. Bende seyirci kalacaktım ailenin seni götürmesine ben böyle bir şeye dayanamazdım. Bu yüzden herşeyi anlattım bu yüzden de özür diliyorum senden."

Dedi, dedi. Dediklerin bir türlü bitmedi. Yalnız ben sana güvenip yazmıştım hastanelik olduğum günü, sadece yaşadığım bir gün için polise gittiysen, bütün hayatımı anlatsan ne yapacaksın kim bilir. Beni düşündüğün için yaptın böyle birşeyi şimdi çok kızardım ama ailemin beni o eve geri götürmesi söz konusu olduğu için, birşey diyemiyorum. Böyle deftere yazıp uzattım doktura. Okudu yazdıklarımı ve devam etti.

—Doktur "Dedim ya sana ilk başta, bir kaç şartla geldim diye. Şayet o şartları kabul edersen ailenle gitmeyeceksin."

Şartlar mı. Yine ben ve yine bir şeyleri kabul etmem için önüme sonulan şartlar. Anlat bakalım şartlarını, umarım şartların yaşadıklarımdan daha ağır değildir. Çünkü artık başka senaryolar yaşayacak takatim kalmamıştı.

—Doktur "Şimdi küçük adam. Ailenle gitmek istemiyorsan, az sonra odana gelecek olan görevlilere hayatını anlatacaksın. Ve senin yazabiliyor olduğunu görmeleri gerekiyor. Çünkü bana bile inanmamışlardı. Ailenin sana yaptıklarını, seni kreşe göndermeleri gerekirken, sokaklarda eline bir kaç mendil verip, satman için zorladıklarını, en önemlisi şiddet gördüğünü gelenlere anlat. Yoksa seni bir kaç gün sonra ailenle birlikte göndermek zorunda kalacağım. Senden rica ediyorum onlara anlat herşeyi beni de mecbur bırakma seni bu halde o eve göndermeye, ben böyle birşeye dayanamam. Sen bu halde o ailenin şartları altında yaşayamazsın. Hem ayağın şimdi diyeceksin ayağım hakkında hiçbir şey anlatmadınız, ama merak etme sen dedikleri mi yap söz onlar gider gitmez gelip ayağın hakkında bilgilendireceğim seni."

Galiba korktuğum başıma gelecekti. Şimdi ne yapsam gelenlere anlatsam mı? Anlatmasam mı? Kararsız kalmıştım. Benim için çok zor birşey hayatımı anlatmak daha doğrusu yazmak. Ben ve o aileye dönmek. Kendimi boşverdim ama bu kadar güzel kalpli bir insana acındırdım kendimi. Anlatmasam beni ailemle birlikte göndereceği için vicdan azabı çeker anlatsam ben çok yıpranacağım. Çok kararsız kalmıştım hem anlatsam ayağım hakkında beni bilgilendirecekti.

Ben bu ayakla o eve dönsem bana neler yaparlar acaba. Ayağımı hareket ettiremiyorum galiba yürüyemiyecektim. Sağlıyım yerindeyken onca zorbalık gördüğsem hasta halimle bakıma muhtaç halde ne yaparlar bana. Galiba çok düşünmüştüm.

—Doktur "Hadi küçük adam, acele et. Bir karar ver artık.Gelmek üzereler. Ama geldiklerinde benim sana bunları anlattığı mı bilmesinler olur mu? Yoksa benim de hayatım, mesleğim tehlikeye girer."

Galiba anlatmayı kabul etmezsem yine ben suçlu olacaktım. Yine benim yüzümden birileri zarar görecekti zaten hep benim yüzümden oluyor bütün bunlar.

Ben hayatta olmasaydım, hiç biriniz bunları yaşamayacaktınız. Tamam dedim anlatacağım herşeyi ama kendim için değil. Güzel kalpli Doktur için, benim yüzümden zarar görsün istemiyorum. Görevlilere herşeyi anlatmasam Dokturu yalan beyanda bulunmaktan ve aile saadetini bozmaktan dolayı suçlarlardı.

Hatta mesleğinden de olabilirdi herşey benim yüzümden olmuş olacaktı. Deftere sadece şunu yazdım. Tamam dediğin gibi olsun. Herşeyi anlatacağım onlara fakat senden de bir söz istiyorum sende ayağım hakkında bilgi verip, ailemle gitmesem, nereye gideceğimi ve kimlerle kalacağımı anlatacaksın dedim. Doktur defterde yazdıkları okudu.

—Doktur "Tamam,tamam küçük adam.Söz veriyorum herşeyi anlatacağım dedi."

Odadan gitmek için kalktı, üstünü düzeltti.

—Doktur "Anlaştık küçük adam. Ben gidiyorum beni burda görmeseler daha iyi dedi."

Gitti tam kapıyı açıp gidecekti ki görevliler geldi karşı karşıya kaldılar.

—Doktur "Ooo hoş geldiniz. Buyrun girin içeri girin. İşe bu hastanenin küçük adamı."

İçeri girdiler.

—Görevli "Doktur hanım siz burda ne yapıyorsunuz??"

—Doktur "Hatırlatırım ben bir Dokturum ve bu küçük adam da benim hastam. Hastamı kontrol etmek için geldim."

—Görevli "Peki öyle olsun. Siz gidin bu küçük adamla biraz işimiz var."

Doktur gitti. İçim cız etti resmen beni korumak için, neden odaya geldiğini anlatmadı ve benim ailevi sorgum birazdan başlayacaktı. İçimde garip bir heyecan vardı nedenini bende bilmiyordum ve nerden başlayacaktım anlatmaya derken.

—Görevli "Evet namı değer küçük adam biz senin ailevi hayatını okumaya geldik. Aldığımız bilgiye göre sen anlatmaz yazarsın. Başla bakalım yazmaya."

Yine bana denk gelen kaba biri daha. İnsan ilk önce kendini tanıtır öyle başlar konuşmaya ama anlaşılan beni anlamayacak biri daha gelmişti odama. Keşke dokturu göndermeselerdi. Varlığı bile bana cesaret veriyordu. Mecburdum yazmaya defteri aldım elime ve yazmaya başladım. Yaşamaktan bıktığım hayatımı, bu sefer yazmaktan da bıkmıştım. Bu hastanede sonum nasıl olacaktı çok merak ediyordum.

 

 

 

 

 

Loading...
0%