@bir_dua
|
Nerde kaldılar diye düşünüp duruyordum. Sonunda Doktur ve görevliler içeri gelmişti. Acaba doktur onlara ne söyledi? Benim için ne karar verdiler? Meraktan çıldırmak üzereydim neyse ki görevli yanıma geldi ve konuşmaya başladı.
—Görevli "Evet küçük adam. Biz dışarda seninle ilgili baya bi konuştuk, anlayacağın seni senden daha çok düşünüp önemsiyoruz. Senden de bunun farkında olmanı ve bizi dinlemeni isteriz. Senin kötülüğünü asla istemiyoruz, şayet senin kötülüğünü istemiş olsaydık ne seni ikna etmek için bu kadar uğraşır nede oturup senin yazdıklarını okurduk. Kendimizce bir karar verip. Sen istesende, istemesende verdiğimiz karara uymak zorundaydın. Fakat sende gördüğümüz yetenek ve becerilerin övülmeye, takdir edilmeye değer. Senin o ailede harcanılmanı istemiyoruz bu kadar zeki ve yetenekli bir çocuğun, yetenek ve becerilerini göz ardı edemeyiz. Bunun için senden ricamız tekrar uzun, uzun düşünüp bir karar vermen. Seni önemsediğimiz için asla vermeyeceğimiz bir zaman dilimini sana veriyoruz. Bu kadar güçlü ve hayatta ki azmi takdire şayan bir çocuğun daha çok zorbalıkla ve sokaklarda mendil satmakla ömrünün harcanmasına seyirci kalamayız. Bu güzel çocukluk günlerin hep olacak değil. Hiçbir zaman çocukluğuna bu anlara geri dönemeyeceksin. Senin anılarını çocukluğunu, sokaklarda mendil satarak değil.
Sen çocukluğunu sokakta saklambaçtan, körebeye, körebeden sekseye kadar türlü, türlü oyunlar oynayarak her gün anılarına yeni anılar katarak geçirmelisin. Bu yüzden sana son bir gün veriyoruz. Hayatında bir daha geri dönüşü olmayacak bir kararın eşiğindesin, umarım bizi üzmez ve kendin için geleceğin için en doğru kararı verirsin. Sen ne karar verirsen ver biz senin arkandayız fakat hep senin yanında olamayacağız.
Bizimde ailemiz, işimiz var. Biz sana vereceğin kararın bütün olumsuzluklarını anlattık kendin için geleceğin ve daha az üzüleceğin bir karar vermen dileyiğle. Umudum odur ki senin kadar güçlü ve zeki bir çocuk asla yanlış bir karar almaz. Doktur da duydu tüm söylediklerimizi. Aslında senin düşünüp iyi bir karar vermen için bu zaman dilimini bizden istedi. Sonra ona teşekkür edersin. Lakin tekrar söylüyorum lütfen senden ricamız doğru kararı vermen. İstersen dokturdan da tavsiye alabilir ona da danışabilirsin. Biz gittiğimizde psikolog doktur da gelecek sana bir karar verirken nelere dikkat etmen gerektiği konusunda bilgi vercektir. Biz şimdi gidiyoruz yarın görüşmek üzere, sağlıkla kal küçük ve güçlü adam."
Dedi ve gitti. Doktur gitmedi benim yanımda oda da kaldı. O bana ben ona bakıyordum ben konuşmak istesemde konuşamıyordum fakat onunda dili bağlanmış gibiydi. Konuşmak istiyordu ama sanki kelimeler boğazında düğümleniyordu. Bana bakarken gözleri dolmuştu ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Benim bu kadar güzel kalpli bir Doktura bu acıları yaşatmaya hakkım yok. Hiçbir şey demeden ayağa kalktı derin bir nefes alıp gitti. Evet dokturda gitti yine ben ve yine yanlızlık. Başımı gözlerim tavana bakacak şekilde arkaya doğru çektim sadece tavana baktım tek bir cümle bile düşünmeden içimden ALLAH'ım dedim ve gözlerimden yaşlar akmaya başladı. İlk defa bu kadar çok babamdan şiddet gördüğümde ağlamıştım ve bu hastanede ikinci ağlayışımı yaşıyordum. Hastanede o gün çok ağladım, hemde gözyaşlarımı silmeden. Bu sefer çok başkaydı hangi kararı verirsem vereyim yine üzülen ben olacaktım. Ben o gün kararın eşiğindeydim, hayatımın en zor kararıyla baş başa hastane odasında kalmıştım. Bir karar vermek konusunda en ufak bir isteğim yoktu. Tek istediğim bu hastanede bu dokturların yanında olmaktı ama ne yazık ki bana böyle bir seçenek vermediler. Ya ailen yada yurt dediler ikisinden birini tercih etmesem bu sefer mahkeme dediler. Ne aileme dönmek ne, yurt'a gönderilmek istemiyorum. Mahkeme koridorlarında yıpranmak da istemiyorum. Aslında ben ne istediğimi bilmiyorum tek isteğim ilgi ve sevgi gördüğüm bir yer tek ilgi ve sevgi gördüğüm yer bu hastane odasıydı.
Zamanım giderek azalıyordu Dokturda o kadar üzüldü ki tek kelime etmeden gitti. Aslında Psikolog dokturun geleceğini söylemişlerdi ama oda gelmedi evet ona çok değer verip seviyorum ama oda beni seçeneklere mecbur ederse dinlemeyeceğim. Bu benim hayatım ve benim kararım. Herkes kendi hayatına bakarken acıları, korkuları, zorbalıkları yaşayacak olan benim. Bu sefer ben bile çıkmazdaydım hayatım buyunca bu kadar çok çıkmazda kalmadım. Ne karar vermeliydim, hangi karar benim için en iyisiydi hiç bir fikrim yok. Aslında çok kafa yordum. Ben ve bir karar alırken kendini bu kadar çok yıpratmak. Kim bilir kaç saattir gözlerim tavana bakılı halde düşüncelere dalmış vaziyetteydim. Kapının açılmasıyla birden irkilip kendime geldim.
Düşüncelerde kaybolmuş gibiydim. Kapıya doğru baktım ve gelen Psikolog. Şimdi gelmesini istemiyordum daha görevlilerin dedikleri kafamda karmakarışık bir durumdayken şimdi Psikoloğun söyleyeceklerini iyi bir kafayla düşüneceğimi zannetmiyorum. Geldi sandalyeye oturdu dinle bakalım dedim kendi kendime. Dinleyecek kafa kaldımı diye. Psikolog bir yerden başlayarak konuşmaya koyuldu.
|
0% |