@bir_gece_masali
|
Ağzım açık,öylece bakakaldım.Şirket gerçekten diğer şirketlere göre çok daha büyüktü.Başımı çevirip ona baktım.Bana bakarak gülümsüyordu.Bozuntuya vermemeye çalıştım.Yürümeye başladı. "Gel hadi,şaşıracak bir şey yok" "Derken?,bu şirketin ne kadar büyük olduğunun farkında mısın sen?" "Farkındayım.Ayrıca,yüzünü az önce görmeliydin.Aşırı komik duruyordu" Olduğum yerde durdum. "Komik mi?komik derken?" "O kadar şaşırmış görünüyordun ki gülmemek için kendimi tutmak zorunda kaldım." "Ha,ha.Çok komik.Güliyim de boşa gitmesin." İlerlemediğimi fark ettiğinde,tekrar yanıma geldi.Geçmem için elini ileri uzattı.İçerisi çok kalabalıktı.Birlikte asansöre ilerledik ve 30.kata çıktık.Koridorda biraz ilerledikten sonra ofise girdik.Biz girdikten kısa bir süre sonra arkamızdan bir kadın kapıyı çalarak içeriye girdi. "Ezel Bey toplantı için herkes sizi bekliyor." "Tamam Efsun,sen çıkabilirsin.Bende gelirim şimdi." Kadın bana ters ters bakıp,süzdükten sonra dışarı çıktı.Bu kadın da neydi? "Toplantı bitince gelirim ben.Sen burada kafana göre takılabilirsin.Bir şeye ihtiyacın olursa Efsun'a söyle,tamam mı?" "Ölürüm de o kadından bir şey istemem,in mi cin mi belli değil zaten"diye mırıldandım kendi kendime. "Efendim,bir şey mi dedin?" "Yoo,hayır.Ne alaka canım.Hem,gitsene sen.Toplantıya geç kalacaksın." Güldü.Sanki çok komik bir şey söyledim. "Tamam,kendi ofisimden kovuluyorum şuan.Nasıl isterseniz leydim." Ve kapıyı arkasından kapattı.Bende ofisini incelemeye başladım.Fazla kurcalamak istemedim çünkü bana olan güvenini kaybetmek istemiyordum.Açıkçası biraz da susamıştım.Sağa sola baktım ama su şişesi fln bulamadım.Yanımda da getirmemiştim.Ayrıca,durun bir saniye.Biz Rusya'daydık ve kendisi bir şey istersem Efsun'a diyebileceğimi söyledi.Şimdi burada başka Türkçe konuşan insan yoktu ve ben bu kadının eline mi düşmüştüm?Ben bunları düşünürken bir anda kapı açıldı.Ezel'in geldiğini düşünerek sevinmiştim ama ne yazıkki gelen Efsun'du.Bu gerçekten bir şaka olmalıydı.Bana uzaktan ters ters bakıp gülümsüyordu.Pek umursamadım. "Efsun Hanım,rica etsem bana biraz su getirebilir misiniz?" "Ah,tabii" Diyerek odadan çıktı ve tam beş dakika sonra elinde bir bardak suyla karşıma geçti.Ben tam uzanıp suyu elinden alacakken Efsun denen karı,kafama bardağın hepsini boşalttı.Üzerime bakıp,yüzümü ona çevirdim; "Sen ne yaptığını sanıyorsun!" "Hak ettiğini yapıyorum güzelim,böyle daha güzel oldun,inan bana" "Bunu ne için yaptın!" "Ezel senin değil tamam mı? Benim o,benim olacak!!" Tam ağzımı açmış konuşacakken kapı açıldı ve içeri Ezel girdi.Önce Efsun'a sonra da bana baktı ve iki adımda yanıma geldi. "Gece,ne oldu sana?" Gözlerimle Efsun karısını işaret ettim. "Ona sor!" "Efsun!,ne oldu burada?" "Efendim,ben şey,şey..." "Sus Efsun,çık dışarı!" "Ama Ezel Be..." "Sana çık dışarı dedim!" Efsun bir hışımla dışarı çıktı.Ezel bu olaya bayağı sinirlenmiş duruyordu,ki bende sinirliydim.Bana bunu yapmaya hakkı yoktu.Üstelik Ezelle ben ne alakaydı?Sinirden ağlamaya başlamıştım.Ezel bana döndü ve ağladığımı fark etti.Elleriyle gözyaşlarımı sildi. "Ağlama güzelim, neden ağlıyorsun.Bana bak hadi.Gece,bana bak lütfen" Kafamı kaldırıp kırmızı gözlerimle ona baktım. "Eve gitmek istiyor musun?" Başımı aşağı yukarı salladım.Beni kucağına aldı ve arabaya götürdü... |
0% |