Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Kazanmak Ya Da Kaybetmek

@birakinkanasin212

Kumarı kaybedersen bedelini ödersin ama peki ya son dakika kazanmışsan?

Eğer kazandıysan hayatınla beraber birçok şey alırsın...

 

Kulağıma uğultulu sesler geliyordu;

"Nabzı yavaşladı ve çok kan kaybediyor! Yol açın ağır yaralı!!"

Gelen seslere hiçbir şekilde tepki veremiyordum ve parmağımı kıpırdatsam bile acıdan ölecek dereceye geliyordum.

Sedyeyi doktorlar sürerken bile o titreşim ömrümden ömür götürüyordu.

Sanırım annemler de buradaydı ama gelen ses "içeri alamayız ameliyata gireceğiz lütfen zorluk çıkarmayın" diyordu.

Bir süre sonra gözlerim kapandı ve bir daha uyanmayacağım sandım.

Gözlerimi açtığımda bir hastane odasındaydım ve saatin kaç olduğunu bilmiyordum, odada kimse yoktu . Kolumda yarıya gelmiş bir serum takılıydı. Vücuduma baktım karnım bandajlarla sarılmıştı ve birkaç yerden kan akmıştı, kollarım ve bacaklarım morarmıştı. Odanın kapısı açılır açılmaz kapıya baktım ürkerek. Gelen Eftalya ve Elzemdi. Bir an beni bırakacaklar sanmıştım ama o an arkadaşlarımın dünyadaki en iyi dostlarım olduğunu anladım. Eftalya ve Elzem aynı anda

"Çok korktuk senin için nasılsın?" dediler.

Ardından ben cevap verdim;

"Aslına bakarsan gerçekten iyi değilim. Karnım çok ağrıyor konuşurken ve hareket ederken bile. O anı unutamıyorum sürekli aklıma geliyor, o karnımda defalarca hissettiğim o acı,o maske" derken elime ılık bir şey damladı. Ve karnımdaki bez bir dakika içinde kıpkırmızı olmuştu.

Eftalya ve Elzem koşar adımlarla çıkıp koridorlarda bağırmaya başladılar;

"Yardım edin birisi baksın lütfen yardım edin!" Sesleri koridorlarda yankılanıyordu.

Ben ise sürekli giren ağrılardan ölmek üzereydim.

Hemşire koşarak odaya girdi ve arkasından elinde bezler ile başka bir hemşire daha geldi. Hemşirenin biri karnımda sarılı olan bandajları çıkardığını gördüm ve yarama baktım. Altı farklı yerimden kan akıyordu o an midem çok bulanmaya başlamıştı. Hemşire artık yeni bir bandaj sarmaya başlayınca çok fazla bastırdı ve artık ağrılardan kıvranıp,çığlık atıyordum. Hemşireler çıktığında annemler odaya girdi ve beni sımsıkı sarmaladı ta ki babamın benim karnımı tuttuğumu görene kadar.

Babam sordu "Ne kadar yaran var kızım?"

"Doktorlar yaramı sararken gördüğüm kadarıyla altı" babam sıkıntılı bir iç çekti...

 

 

İki gün sonra...

Saat öğlen bir buçuk gibi doktor odama geldi ve akşama taburcu olabileceğimi söyledi. Günler geçmiyordu bu hastane odası köşelerinde, o yüzden çok sıkılıyordum. En sonunda akşam olmuştu ve babam beni hastane yatağından kucağına alıp arabaya götürdü. Eve geldiğimizde ben yürümek istedim, arabadan inip çok zor da olsa eve kadar çıkabildim.

Eve gelince yatağıma yatıp uyudum.

Sabah uyandığımda okula gitmek için hazırlandım ama annem gitmemi istemedi. Annemi zar zor iyi olduğuma ikna oldurdum ama iyi değildim, evde sıkılmaktansa okulda daha iyidi. Çantamı koluma takıp çıktım evden tramvay durağına yürüdüm orada da tesadüfen Elzem ile karşılaştık. Beni görür görmez koluma girdi yardım etmek için. Sordu:

"İyi misin biraz daha?"

"Hâla ağrılar giriyor ve kabus görüyorum bazen"

İkimizde sessizleştik ve tramvay geldi bindik.

Okula geldiğimizde Eftalya bizi kapıda karşıladı ve nasıl olduğunu sordu,yine aynı cevapları verdim. İlk dersimiz beden eğitimiydi. Hoca eşya almamız için beni,Elzem'i ve Eftalya'yı gönderdi.

Okulun spor odası bodrumdaydı ve beraber indik kimse yoktu ve etraf karanlıktı. Birden lambalar açıldı ve koridorun en ucunda onu gördük.

Evet oydu çığlık maskeli adam! Ve onu serbest mi bırakmışlardı gerçekten?

Hızlı adımlarla bize doğru geliyordu...

O an anladım kumarın hâla bir kazananı yoktu.

Kazanmak ya da kaybetmek işte bütün mesele bu.

Kazanırsan canını , kaybedersen yine canını verirsin.

Yani canın için mücadele vermek zorundasın...

...

Loading...
0%