Basit uyarılar arkadaşlar benim kitabımda başkasının kitabından bahsetmeyin lütfen , Bütün eleştirilerinize açığım ama hakarete değil ikisini karıştırmayalım keyifli okunmalar dilerim sevdiceklerim💋🥰

"Sarı saçlarını deli gönlüme bağladım sarışın bundan sonra benden kurtulamayacağını ikimizde biliyorduk..."

1

cama yaslı başım kulağımdaki şarkıyla yarı uykulu bir şekilde yolu yarıladım sayılmıştı , sıkıntıyla iç geçirirken Boş karanlık yoları izlemeye devam ettim otobüsteki çocuk sesini bastıran kulaklığıma bir kez daha şükrederek esnedim.

Anneannem olmasaydı beni bu kadar uzun bir otobüs yoluna kimse ikna edemezdi , zavallı beyaz saçlı tontiş dua etsin onu çok seviyordum ki onu yalnız bırakmamak için ta doğuya kadar gidiyordum. Annemi zar zor ikna etsem de o da annesiyle pek anlaşamasa da yalnız kalmasına daha fazla dayanamadığı için izin vermişti onun yanına gitmeme.

" hanımefendi dinlenme tesisine geldik. " omuzuma dokunan adama göz ucuyla bakarken kafamı sallayıp kulaklığımı çıkardım hafif bir tebessüm ederken muavin diğerlerini söylemeye giderken yerimde dikleştim, fazlasıyla şanslı birisiydim ki annemin bana aldığı bilete yanımda kimse oturmuyordu, rahatça esneyerek boynumdaki yastığı çıkartım çeketimi alıp kollarımdan geçirdiğimde göz ucuyla da otobüsten inenlere bakıyordum. Gözlerim küçük çocukla kesiştiğinde bütün yol boyunca durmadan ağlayıp koltuk tekmeleyen kıza ters ters bakmadan kendimi alıkoyamadım.

Çocuklar gerçekten de bazen pişmanlık olabiliyordu.

Küçük kız bana dil çıkardığında şaşkınlıkla kaşlarımı çattım " terbiyesiz !" Dedim şaşkınlıkla ona bakmaya devam ederken annesi kolundan çekerek onu arabadan indirirken telefonumu alıp. İndim ellerimi soğuktan ceplerime saklarken yorgun bakışlarımla etrafta göz gezdirdim, WC yazan tabelayı görmemle hızla oraya adımladım. Soğuktan içim titrerken hızla kendimi daha soğuk olan lavaboya atığımda içerideki insanları görmezden gelerek hızla lavaboya girip İşlerimi hallettim. Ellerimi yıkarken kemiklerim buz tutuğunu düşündüm ellerimi peçeteyle kurularken parmak uçlarım buz tutmuştu sanki hızla lavabodan çıkıp çay oçağının olduğu yere doğru yürüdüm.

" bir sıçak çay alabilir miyim?" Dedim adama baktım genç 18 yaşlarında olduğunu düşündüğüm çocuk karton bardağa çay doldururken gözlerimi etrafta gezdirdim. Bu havaları gördükçe sanki benim için buraya güneş değmemiş gibi geliyordu buradakiler soğuğa alışığız diyince böyle bir soğuk beklememiştim açıkçası.

" buyur abla" dedi çayı bana uzatırken parasını ödeyip iki avuçumu da sıcak bardakla birleştirdim , parmaklarımı karıncalanarak ısınırken gülümsedim eğilip bir yudum içerken içeriye doğru yürüyordum.

Yanan dilimle yüzüm buruştu bu sefer üfleye üfleye içmeye başladığımda önüme bakmama Gibi bir hataya düştüm bir bedene çarpmamla elimden karton bardakta çay elimin üstüne dökülmesiyle ağzımdan bir çığlık koptu.

" yandım !" Acı dolu bir inilti koptu ağzımdan üstümdeki kazağı Uçlarından çekip göbeğimle temasını keserken acıyla gözlerim doldu istemsiz bir şekilde.

" iyi misin ?" Dibimden gelen sesle acıyla çatılan kaşlarımla başımı kaldırdım göz göze geldiğim bedenle duraksadım fazlasıyla uzun boylu kalıplı bir adama baktım onun yanında oyuncak bebek gibi dururken dev gibi cüsesi vardı.

" sence ?!" Dedim istemsizce sert çıkan bir sesle adam tek kaşını kaldırırken yüzünün yarımı örten maskesi yüzündeki ifadeyi anlayamıyordum sadece başının üstü görünüyor.

" dikkat etseydin böyle olmazdı ." Dedi sert soğuk bir sesle tek kaşımı kaldırıp adama ters ters baktım " yalı kazığı gibi dikilmeseydin çarpmazdım sana yanlışıkla !?" Dedim sinirle üsten bakışlarına fazlasıyla gıcık olmuştum.

" ne dedin sen bana ?!" Dedi tehtidkar bir sesle , ters ters yüzüne baksam da cevap vermeyip üstüme döndüm.

" öf yanımda başka kıyafet yok, valizimde arabanın en arkasında senin yüzünden bütün yolu böyle geçireceğim. " sinirle söylenirken. Onun cevap vermesine izin vermeden lavaboya yürüdüm , hızlıca içeri kendimi atarken kimsenin olmamasına sevindim. Hızla çeketimi çıkarıp üstümdeki kazağı tek hamlede çıkardım göbeğimdeki kızarıklığa bakarken yüzümü buruşturdum iyi haber su toplayacak gibi durmuyordu, kötü haber başka giyinsim yoktu ve bunu tekrar giyemezdim.

Sıkıntıyla iç geçirirken biraz peçete koparıp suyun altında ıslatım ne olur ne olmaz diye soğuk suyla uzanmış Peçeteyi göbeğimin kızarıklığının üstüne koydum soğuk havadan titremeye başlarken nefesim bile buhar olarak çıkıyordu ağzımdan.

" ben gerçekten şansıma tüküreyim!?" Annemi dinlemeyen beynime de tüküreyim , bana bir kaç parça da yanına al demişti üşürsen giyersin diye üst üste ama mazallah anne sözünü dinlersem bir yerlerim filan şişerdi benim.

" yani dakika bir gol bir , daha il sınırı içine bile girmeden bela başımdan eksik olmuyordu!?" Dedim kendi kendime söylenirken. Kazağımın üstündeki Lekeye bakarken küfür etmek istedim bu sefer şansıma boydan boya çaydı tek iyiyim iç çamaşırıma kadar gelmemiş olmasaydı.

Lavabonun kapısı çalmasıyla kaşlarımı çattım çeketimi giyip önünü hızla kapatırken anlamayarak Kapının önüne geldim Kapının ucunu açarken görüş açıma giren adamla durdum az önceki adamdı bu. Ona çarpıp çayı dökmüştüm. Elindekini bana doğru uzatığında kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı , kazaktı elindeki yeşil bir kazaktı şaşkınlıkla ona bakarken hareket edemedim.

" istemiyorsan götürücem hadi ," demesiyle kazağı geri çekecekti ki hızla atılıp aldım elinden " yok yok giyeceğim. " dedim hızla elinden kapıp alırken. Gözleri bana dönerken Sabır dilediğini bile düşündüm, dudaklarım hafifçe kıvrıldı.

" sağ ol" dedim ona bakarken gözleri uzun bir süre gözlerimde dolaştığında kafasını salladı sadece. Bakışlarından çekemedim gözlerimi nedense sadece gözlerimi görürken bile fazlasıyla güzel olduğunu düşünüyordum.

Aramızdaki tuhaf bakışmayı bölüp Kapıyı geri kapatım. Çeketimi hızla çıkarırken fazlasıyla büyük ve kalın olan kazağı havaya kaldırdığımda kaşlarım hızla çatıldı.

O an anladım bu basit yeşil bir

Kazak değildi , bu asker yeşili bir asker kazanıydı kollarındaki kamuflaj rengindeki desenlere bakarken gözlerim kapıya döndü.

Askere ben yalı kazığı mı demiştim ?

Umarım sonum nezarethanede bitmezdi...

Zorlukla yutkunurken uclarından tutup başımdan geçirmemle soğuk havanın temas ettiği karnımdan hızla uzaklaştı üzerime elbise gibi olan kazağa bakarken dudaklarımı emdim, tamam ilk olarak fazla büyük ama bir o kadar da sıcacıktı, üzerinden gelen parfüm kokusuyla kaşlarım havaya kalktı burnumu yaklaştırıp daha dikkatle koklarken kaşlarım beğeniyle çatıldı.

Çok güzel kokuyordu...

Aynadaki yansımamla göz göze geldiğimde hızla kazağı bıraktım boğazımı temizlerken. Kazağımı çöpe atıp çeketimi aldım, derin bir nefes alırken kapıyı açmamla dışarıya atım attığımda karşıdaki bedenle göz göze geldim.

" teşekkür ederim kazak için ," duraksayıp kazağın üstündeki soy isme baktım. " Göktürk" dedim ona bakarken gözleri gözlerimde oyalandı.

" bir dahaki sefere önüne bakarak yürü maviş" dedi gözlerime bakarken gözlerimden dolayı maviş dediğini fark ederken onu takmayıp adama çarptığım üstüne onu suçladığım için utanmadan edemedim.

" kazağını geri sana ulaştıracağım " dedim dediklerini görmezden gelerek.

" sen bu sakatlıkla onu da batırırsın" dedi umursamaz bir sesle kaşlarım hızla çatılırken tek kaşımı kaldırdım ters ters.

" sakar değilim ben sen yolun ortasında durmuştun bende bardak sıçak tutmaya çalışıyordum. Yanlışıkla sana çarptım hala hala" dedim. Kaşlarımı çatık bir şekilde.

" önüne bakmadan yürüyen sendin"

" yolun ortasında duran da sendin, ben sakar birisi deği-" dememe kalmadan ıslak yerlerden dolayı bacağım kayıp boşlukta sallanırken Geri geri düşecektim ki Göktürk Kolumdan tutup hızla beni çevik bir hakaretle kendine çektiğinde Yerimde dikleştim kontrolsüz bir güçle göğsüne çarptığımda Hızla Kazağını tutum sıkı sıkı.

" o neydi be " dedim korkuyla kalbim atarken. Kafamı kaldırmamla başını eğmiş bana bakan askerle karşılaştım tek kaşını maskesinin izin verdiği kadar kaldırdığını gördüm.

" daha cümlen bitmedi be kadın." Dedi azarlar gibi istemsizce dudaklarım öne doğru büzüldüğünde fazlasıyla utandığımı hissediyordum.

" İsteyerek olmadı " dedim içime kaçan sesimle , Gözünün bir kenarı kırıştığında nedense dudağının kenarının havaya kalktığını düşündüm. Kaşları havaya kalktığında ciddi misin dercesine baktığında benle uğraştığını anladım. Gözlerimi kısıp ona bakarken o an ne durumda olduğumuzu yeni fark ediyordum göğsünde olan ellerim sıkıca onu tutmuşken onun eli hala kolumdaydı göğsüne yapışmış bir vaziyete gözlerinin içine bakarken Durumumuzun fazla yakın olduğunu fark etmemle hızla onu bırakıp geri çekildim.

" kazak için teşekkürler ama gitmem gerek otobüsüm kalkacak." Dedim kafamı sallayıp Hızla ondan kaçarken az önceki yakınlık da neyin nesiydi hızlı adımlarla Otobüse binerken herkesin neredeyse binme ye başladığını fark etmemle hızla kendimi koltuğuma atarken geriye doğru yaslandım. Otobüse yeni yeni binenler de varken ilk haline göre fazla dolu ve fazla ses vardı içeride , kaşlarım gürültüyle çatılırken kulaklığımı çıkarıp taktım hızla rast gele bir şarkı açarken boyun yastığımı takıp Çeketimi Kenarı bıraktım. Telefonumdaki mesajları kontrol ettim annemin bir sorun olmadığını soran mesajına kısa iyi olduğuma dair bir cevap verip kapatım ekranı.

Kafamı geriye yaslarken dışarıyı izlemeye başladım dışarıda aradığım bedene rastlayamayınca Dudağımın kenarını ısırdım , acaba o nereye gidiyordu? Belki de bir yere gitmiyordu buralıydı? Üstümdeki kazağa göz ucuyla baktımda normalde ceket ve kendi kazağımla titrerken bunla sadece çeketsiz bile gitmeden sıçacacıktım.

Fazlasıyla güzel kokuyordu , parfüm markasını merak etmeden edemedim.

Yanıma oturan birisini hissetmemle. Hızla başımı çevirdim , göz göze geldiğim bedenle şaşkınlıkla gözlerim açılırken kulaklığımı çıkardım hızla " sen ?" Dedim anlamayarak. Askere bakarken göz ucuyla bana bakarken geriye yaslanıp göz ucuyla bana baktı yüzündeki maske hala duruyordu.

" asker olmasan beni takip etiğini düşünürdüm. " dedim kafamı iki yana sallayarak yan gözlerle bana baktı.

" o kadar işsiz değilim " dedi geriye yaslanarak Ters ters yüzüne baktım, onunla uğraşmayıp kulaklığımı geri takıp Cama döndüm.

Uyuz herif.

____

İlk bölüm ilk heyecan açıkçası kitabı dün yazmaya başladım ve engel olamadığım bir şekilde yazıyorum hızlı hızlı be şimdiden 21 bölüm oldu inşallah bir iki hatada 60-70 bölüm final olur.

Manifestolar hazırlayın bu hızda devam etmemiz için 😂💋💋