15

" lan hasta mısın sen geri zekalı!?" Öfkeyle bağırırken Tolga eline geçen diğer yastığı bana atmasıyla hızla kaçtım atığı yastıktan , yerde iki seksen yatmış karnını ovuşturan Tolga'yı görmeyi beklemediğim için bir şey olduğunu sanıp tokatı basmıştım kendinde mi diye.

Sonuç fazlasıyla kendindeydi şu an da hem tokata hem dün akşama hem de geç geldiğim için benden acısını çıkarıyordu.

Üsteğmenle güzel bir kahvaltıdan sonra kesinlikle böyle bir karşılama beklemiyor ve hayal etmiyordum.

" ben beladan bıktım sen belaya atlamaktan bıkmadın aptal sarışın!?"dedi öfkeyle eline geçen kumandayı kafama atarken korkuyla geri kaçtım.

" manyak herif bilerek mi gittim ?!" Dedim saçmalayarak , aslında bakarsan bilerek atlamıştım evet.

" lan kadının davetini kabul eden ben miydim ?!" Dedi dehşetle Tolga yastık fırlatırken , sırtıma değen yastıkla şokla ona baktım.

" ama kabul et ilk başlarda eğlenceliydi?" Dedim gözlerimi kısarak.

" aptal sarı öldürceğim seni kızım öldüreceğim !?" Dedi öfkeyle bağırarak üstüme gelirken korkuyla çığlık atıp çoraplarımla koşarak merdivenden kaçmaya başladım.

" gelmesene manyak geri zekalı bırak peşimi !?" Dedim korkuyla bağırırken Tam düşecekken zorlukla kenarı tutunup son basamağı atlayarak indim.

" o sarı saçlarını teker teker koparacağım bekle sen !?" Dedi bağırarak " üstüne birde beni bıraktın burada tek başıma !!" Dedi daha da sinirlenerek kaçacak yer kalmayınca şirince gülümsedim.

" canım arkadaşım seni çok seviyorum ." Dedim gülerken gözlerini sinirle kısıp üzerime yürümeye başlamasıyla. Korkuyla sağa kaçıp kapıyı açmamla Kendimi dışarı atacaktım ki birisine çarpmamla yere yapışmam bir oldu. Kalçamı acıyla tutarken kafamı kaldırdım kime çarptığımı görmek için , göz göze geldiğim mavi gözlerle durduğumda Ahmet amca bana

Şaşkınlıkla bakıyordu.

" Efsun iyi misin?" Dedi endişeli bir sesle hızla eğilip elimden yutup kalkmama yardım ederken sızlana sızlana kalktım.

" iyiyim iyiyim Ahmet amca seni görmedim afedersin. " kesinlikle iyi değildim kalçamı kırmıştım sanırım oysa en sevdiğim yerdi kalçam!!

" kimden kaçıyorsun sen ?" Dedi anlamayarak.

" aptal sarı gel buraya !?" Dedi Tolga bağırarak arkamdan gelmesiyle hızla korkuyla Ahmet amcanın arkasına saklandım , Ahmet amca ne olduğunu anlayamazken Tolga karşısında asker üniformalı dev gibi cüssesiyle Ahmet amcayı görmesiyle durdu.

" ne oluyor burada ?" Dedi Ahmet amca arkasında olan bana omuzunun üstünden bakarken sırtına tutunmuş kedi gibi saklanan beni görmesiyle dudakları kıvrıldı.

" bu arkadaşım Tolga ." Dedim açıklayarak Tolga korkuyla yutknaamazken Ahmet amcaya baktı bir müddet.

" merhaba." Dedi Tolga içine kaçmış bir sesle , Ahmet amca üsten bir bakış attı Tolga'ya.

" merhaba oğlum Ahmet ben ne oluyor şimdi neden bir birinizi kovalıyorsunuz ?" Dedi düzgünce sorarken hızla arkasından çıkmadan elimle Tolga'yı işaret ettim.

" beni dövecek Ahmet amca!?" Dedim Tolgayı işaret ederek şikayet ederken Ahmet amcanın kaşları çatılmasıyla hızla Tolga'ya döndü. Tolga bana dehşetle bakarken dil çıkarıp omuz silktim oh olsun der gibi.

" bak ya sanarsın beni babasına şikayet ediyor gelsene kızım buraya yok öyle bir şey Ahmet amca ." Dedi Tolga korkuyla ona bakarken , adamın heybetinden bile korkmuştu.

Baba lafını duymamla dona kalırken. Kaşlarım çatıldı , içimde koca bir boşluk hissetim alıştım o boşluk yıllardır benle beraber yaşıyordu , fazla yansıtmıyordum ama her zaman içimde bir burukluk olarak orada öyle bekliyordu bu yara.

" neye kedi köpek gibi didişiyorsunuz siz?!" Dedi Ahmet amca anlamayarak , zorlukla toparlanırken dikkatimi topladım.

" dün akşamki olay için ." Dedim dudak büzerek bana baktığında kafa salladı.

" şimdi anlaşıldı gelin bakalım ikinizde ." Dedi. Çekilerek bahçeye ilerleyip masaya otururken , Tolga tam bana adımlacaktı ki Ahmet amcanın sesiyle durdu olduğu yerden. " bir birinize sataşmadan gelin!" Dedi ikimizi de uyararak, çocuk gibi ikimizde ters ters bir birimize bakarken terliklerimizi giyip yanına gittik. sandalyeye oturmuş masanın üstünde elini bir birine kavuşturmuş Bizi bekleyen Ahmet amcanın önündeki iki sandalyeye oturduk beraber.

" dün akşam istenmeyen bir şeyin ortasında kalmışsınız çocuklar ." Dedi ikimize bakarken , ne zaman baksam bu adama bir baba sıcaklığı hissediyordum tam Babacan bir insandı davranışları konuşması bile öyleydi. "İkinizin de iyi olmasına sevindim ama ilk bilmeniz gereken şey bunun kimsenin bilememesi gerektiği , sizden rica ediyorum bu bizim aramızda kalacak. " dedi ikimizin arasında mekik dokuyan bakışlarıyla.

Uslu çocuklar gibi ikimiz de aynı anda başımızı saladığımızda güldü Ahmet amca " ikincisi ise kaç yaşındasınız siz çocuk gibi didişiyorsunuz ?!" Dedi azarlayarak dudak büzüp Tolga'yı işaret ettim.

" onun yüzünden !" Dedim Ahmet amcaya şikayet ederek Tolga'yı , Tolga dehşetle bana döndüğünde ağzı iki karış açılmıştı.

" benim mi?!" Dedi inanamayarak omuz silktim evet der gibi " başımızı belaya sokan sensin !?" Dedi ne saçmalıyorsun der gibi.

" ya ben konun buraya varabileceğini nereden bilim acaba kahin miyim ben?!" Dedim ne saçmalıyorsun der gibi.

" tahmin edebilirsin dimi ama gördüğün adamlar asker kızım asker , gerçek asker oyuncak değil onlar zaten başlı başına tehlikenin içinde yaşıyor ne bekliyorsun iki duble bir şeyler içip kalkmalarını mı!?" Dedi Tolga ne bekliyordun der gibi , Ahmet amca sakalsız çenesini sıvazladı.

" tabiki farkındayım ama bu kadarını da beklemiyordum herhalde ?!" Dedim kızarak , oldu olacak beni vatan haini ilan etsindi bu ne ya çok üstüme geliyordu.

" Allahım sabır ver sarı delirtme beni!?" Dedi kızarak Tolga.

" Ahmet amca!" Dedim hızla Tolga'yı işaret ederek.

" bak yine şikayet ediyor beni!?"

" yeter artık durun !" Dedi Ahmet amca bir anda ikimizi de sert bir sesle uyardığında ikimizde şaşakınlıkla mum dökmüş kediye döndük , Ahmet amca bir müddet ikimize baktı.

" ikinizde dikkatli olun bakın buralar pek tekin yerler değil anladınız mı beni?" Dedi bu sefer daha ciddi ama samimi bir tonda bizim için konuşuyordu bundan dolayı kafamızla onayladık onu.

" ne zaman bir şey olursa bana gelebilirsiniz ama bir birinizle didişmeyi kesin ilk anladınız mı beni?" Dedi ikimize bakarken , ikimizde uslu çocuklar gibi başımızı sallarken gülümsedi anlaşmamızla. Tam ağzını açmış konuşabileceken çalan telefonuyla durdu açıp kulağına yaslarken ayağa kalktı.

" ne var lan ?" Dedi birden ciddi sinirli bir tonda şaşakınlıkla ona bakarken o bize bakmadan bir kaç adım uzaklaştı bizden ama hala sesi geliyordu.

" bana ne lan bundan dingil ?" Dedi Ahmet amca sert bir sesle şaşkınlıkla ona baktım , normalde benle konuşurken her zaman yumuşak bir tonda konuşurken şu an fazlasıyla sertçe ve ters bir şekilde konuşuyordu.

" iyi 60 tur koşu yap kendine gelirsin ." Dedi birden eğlenen bir ifadeyle ama sesi hala sert ve katıydı.

" hayırdır üsteğmen itirazın mı var emirime eşşek herif ?!" Dedi birden kızarak, üsteğmen lafıyla hızla dikkatimi daha çok ona verdim.

" tabi olamaz 200 şınavda çek bari ." Dedi ufak bir detay ekler gibi dehşetle ona baktım insan mı dayanırdı buna be ?!

" gıcık aldım senden Göktürk , yapmanı istiyorum eşşek herif itirazın mı var?!" Dedi duyduğum isimle gözlerim şokla açılırken dikkatle baktım albaya.

200 şınav ne 60 tur koşu nedir Allah için insan dayanır mı buna ?!

" Göktürk kırmızıya bas Göktürk!" Dedi sinirle , telefonu kulağından indirdiğinde arkasını dönmesiyle benle tolganın şaaşkın bakışlarıyla karşılaştı.

" ben çay koyim ." Dedi Tolga birden korkuyla ayağa kalkarken sanırım Ahmet amcadan fazlasıyla korkuyordu heleki o 200 şınav ve 60 tur koşudan sonra. Koşar adımlarla yanımızdan kaçarken Ahmet amca anlamayarak bir süre arkasından baksa da takmayarak tam karşıma oturdu.

" Ahmet amca bir şey sorabilir miyim?" Dedim merakla yalnız kalmamızın verdiği rahatlıkla , ellerini masanın üstünde birleştirirken mavi gözlerini gözlerime dikti kafasını salladı " tabi kızım " dedi bana bakarken.

Kızım...

" Han'a neden böyle davranıyorsun yani az çok gördüm diğer askerlerine böyle davranmıyorsun ama Han'a fazla sertsin sanki onu hayattan bezdirmeye yemin etmişsin gibi?" Dedim merakla geldiğim ilk gün bile ters davranmıştı üsteğmene Ahmet amca ki herkese böyle davranmazken.

" onu hayattan bezdirmek hayata en sevdiğim şey." Dedi gülerek bana göz kırparken , gülüşüme engel olamazken haylaz ifadesine baktım bir müddet.

" o eşek herifin çocukluğunu biliyorum ben , onu ben eğitim lakabını bile ben verdim. " dedi iç

Çekerek , dudakları kıvrıldı küçük bir tebessümle. " benim hiç

Çocuğum olmadı ama o it benim oğlum gibi olmuştu, bu yüzden her zaman onu daha fazla çalıştırırdım bazen kollarında derman kalmayana kadar çalıştırırdım , açlıktan bayılana kadar aç bırakırdım en zor antrenmanlardan geçirirdim. " dedi eskilere dalarken kaşlarım çatıldı iyice.

" ben anlamadım şimdi kendi çocuğun gibi gördüğünü söylüyorsun ama ona hep en zorlamışsın ? Neden ?!" Dedim anlamayarak , derin bir nefes alırken dudaklarımı bir birine bastırdı.

" bana neden yar olmadı biliyor musun o kadın " dedi tam gözlerimin içine bakarken bahsettiği kadın ilk aşık olduğu ve hep son olan kadındı, kafamı iki yana sakladığımda iç

Çekti.

" çünkü bir askerin yarını belli değildir Efsun , bu gün varsa yarın yoktur bizim, biz canımızı bu vatan uğruna cephelerde kalkan olarak koruyoruz bu bayrağa bir zeval gelmesin diye. Bir askerin en önemlisi vatanıdır ailesinden kendisinden bile önceliği vatanıdır. " dedi gözlerime bakarken. " bu yüzden bir asker bir vatanım bir sen dediğinde bunu ciddiye al vatan sevgisiyle yarışan hiç bir başka duygu yoktur Efsun. " dedi bir baba nasihatı verir gibi.

Üsteğmenin sözleri yankılandı kulaklarımda "Benim aklımda fikrim de vatanımken gözüm kendi ailemi bile görmezken hangi ara gelip kalbime yerleştin sen kadın?" Sözleri şimdi daha anlamlıydı , şimdi daha vazgeçilmez ve tutkuluydu.

"Bir askerin boşluk anı olamaz, şaşırma ihtimali yoktur , kafası karışamaz , güçsüzlüğü olamaz , duygu belirtisi gösteremez konu ve amaç belidir bundan gerisi ona teferruat olması gerektirir. Ufacık bir dalgınlığı hem kendi canına hem silah kardeşlerinin canına sebep olur. " dedi gözleri duraksadığında sıkıca kapatı gözlerini o an aslında sanki yaşadığı bir olaydan bahsettiğini düşünmeden edemedim.

" zayıflık gösteremez bu bir denge olayı gibi düşün bir taş kayarsa bütün taşlar devrilirdi anladın mı beni. " dedi gözlerime bakarken aslında en başından beri Han'a iyilik yapıyordu , en başından beri hayata kalması için onu eğitiliyordu , canını koruması için , vatanını , ailesini koruması içindi.

" en iyisi olması için..." dedim fısıldayarak kafasını salladı Ahmet amca " oldu da , boşuna hayalet demiyorlar ona. " dedi Ahmet amca gururlu bir baba gibi kaşlarım şaşakınlıkla havaya kalktı.

Hayalet , kasırga timinin komutanıydı. O yenilmezdi...

" şimdi o it herife hayatı neden burnundan getirdiğimi anladın mı ?" Dedi göz kırparken bana dudaklarım kıvrılırken başımı salladım.

" bunu sakın ona söyleme şımarmasın it herif ." Dedi gülerek , kahkahama engel olmazken kafamı salladım.

" annesi babası ilk bana getirdiğinde görecektin bunu bir deli bir deli , dizginleyene kadar anamı gösterdi bana tekrar şerefsiz it , hoş hala tam söz dinlemiyor ama deli diyip görmezden geliyoruz. babası benim en yakın dostum kendisi gazi bir asker ." Dediğinde gülüşüm dudaklarımda soldu bunu bilmiyordum işte bunu , babası da askerdi ama gazi bir asker.

" bunu bilmiyordum ." Dedim üzgünlükle, kafasını salladı dudaklarını bir birine bastırırken tam bir şey diyeceği anda elinde hepsiyle Tolga gelmesiyle ikimizde sustuk tepsideki bardakları görmemle şaşakınlıkla Tolga'ya baktım.

" 5 bardak ne alaka ?!" Dedim anlamayarak

" nasıl içersiniz bilemedim açık , orta , demli koydum komutanım ." Dedi Tolga , şaşakınlıkla ona bakarken korkusun kahkaha patalatmadan edemedim Ahmet amca ciddi bir ifadeyle tek kaşımı kaldırdı demli çayı alıp çay kaşığını kaldırıp içtiğinde bir an. Tadına bakıp gözlerini kısıp düşündü.

" güzel olmuş afferim ." Dedi biraz daha korkutarak Tolga'yı gülerek ona bakarken Tolga derin bir nefes verdi.

Sanırım çayı beğenmeyip onu vurmasını ya da ikinci kere bir askerlik yaptırmasını filan bekliyordu salak arkadaşım.

" afiyet olsun ." Dedi yanıma otururken , kendi çayını alırken Ahmet amca bana dönüp gülerek göz kırpıktğında kıkırdamadan edemedim.

" bir şey sorabilir miyim komutanım. "

" bir düşünim ." Dedi Ahmet amca Tolga ile uğraşırken " iyi hadi sor ," dedi nefes verip çayı bırakırken.

" siz akraba filan mısınız uzaktan belki ?" Dedi eliyle beni işaret ederken kaşlarım. Çatılmasıyla anlamayarak ona döndüm.

" ne alaka be ?" Dedim anlamayarak ona bakarken.

" sen çok benziyorsun Ahmet amcaya da ondan ." Dedi ikimizin arasında mekik dokuyan bakışlarla Ahmet amca ile şaşakınlıkla göz göze geldiğimizde dikkatle süzdük bir birimizi evet benziyorduk ama sadece gözlerdendi ondan öyle geliyordu benzerlik bence ama o an daha fazla dikkat etmeden edemedim. Ahmet amcanın kaşları çatılmasıyla Tolga devam etti. " hık demiş burnundan düşmüş sanki Efsun senin ondan şaşırdım siz hiç fark etmediniz mi?!" Deri Tolga şaşakınlıkla.

" insan insana benzer?" Dedim gülerek Tolga'ya bakarken " akraba değiliz." Dedim önüme dönerken çatık kaşlı Ahmet amca dikkatle beni süzüyordu o an aklında bir şeyler geçtiğini fark ettim ama anlamadım açıkçası çok da üzerinde durmayıp çayımdan bir yudum aldım.

_

Fitili Tolga ateşledi....

Şüphelenmeye başladınız dimi

Ehehehhee