@biralar88
|
17
" bak vallaha seni bu makasla deşerim çocuk!?" Dedim sinirle bahçe makasını Ona doğru tutarken Tolga dehşetle bana baktı.
Evet yine biz didişiyorduk artık şaşırılmış bir şey değildi evet biliyorum.
" yav ne bilim ben güleri senin çöpe attığını ?" Dedi Tolga kahvesini yudumlayarak , şimdi ben bu makasla onun gözlerini oysam haklı değil miydim?!
Sabah kalktığımda söküp attığım güleri tekrar aynı yerde dikili bulunca çıldırmıştım hatta üsteğmeni bile arayıp işinin arasında onu alıkoyup ona bile sormuştum o mu dikti diye ama nereden bilebilirdim ki benim amip beyinli arkadaşımım diktiğini.
Sabah sabah günaydın mesajıyla başlayacağım güne adama resmen çemkirerek başlamıştım şaka gibi!?
" seni gerçekten öldüreceğim hatırlat bana bunu bir ara !?" Dedim Gülerin sonuncusunu da çıkarıp Dikkatle tutup kaldırdım hızla geri çöpe yolladığımda anneannem Elindeki bardaklarla aşağı indi.
" kınalı kuzum neden attın sen güzelim gülleri çöpe?!" Dedi şaşakınlıkla ellerindeki içecekleri masaya bırakırken sinirin tepemde attığını hissederken Tolga kahvesini püskürterek güldü.
" ay gülünüze var ya şimdi güler kötü anneanne kötü anladın mı sarı papatyalar daha güzel, sarı papatya dikeceğim ben buraya hala hala !?" Öfkeyle konuşurken önüme düşen saçlarımı Hınçla ittim anneannem şaşakınlıkla bana bakarken çalan telefonumla hızla eldivenleri çıkarıp kenarı fırlattım sinirle içeri Girdiğimde merdivenleri çıkmaya başladım.
" kız nereye ne dedim ben şimdi ." Dedi anneannem şaşkınlıkla, göz devirdim istemeden çok şey yapmıştı sağ olsun!?
Telefonumu görmemle gülümsedim.
" ana kraliçem ?" Dedim gülümseyerek dün konuşamamıştım annemle bu canımı sıkmıştı ama şimdi hemen aramıştı.
" güzel kızım ne yapıyorsun prensesim?" Dedi annem yorgun bir sesle dün çok önemli bir amaliyatı vardı ve bu yüzden gelir gelmez Direkt uyumuştu daha yeni uyandığı belliydi yüzünden.
Sarı kısa saçları düz bir şekilde yanlarından sarkıyordu , kahve gözleri uyumaktan şişmişti dolgun dudakları Renksizdi yeni uyandığı için. Annem gerçekten de güzel bir kadındı bunu çocukluğumdan beri Bir çok insanın anneme evlilik teklifi etmesinden de biliyordum ama Annem asla hiç birisini kabul etmemişti hep onunla ben olmuştuk, bazen düşünüyordum da annem aldatılmamış olsaydı nasıl bir hayatımız olurdu. Hiç bir zaman uzamasına izin vermediği saçları bu sefer daha kısa kestirmişti.
" ne yapıyorsun?" Dedi merakla bana bakarken dudaklarına kahveyi yaklaştırıp bir yudum aldı.
" bahçeyle ilgileniyorum sana attığım videoları izledin mi çok güzel yaptım bahçeyi. " dedim heyecanla , annem gülümsedi genişçe.
" görmez olur muyum bayıldım !" Dedi gülerek.
" çoğu yeri yeniledim ama senin odana dokunmadım belki gelince olduğu gibi görmek istersin diye ." Dedim dudak büzerek ekrana bakarken annemin yüzündeki gülümseme buruklaştığında derin bir iç çekti.
" Efsun ..." dedi yapma der gibi yüzümden gülümsemenin silinmemesi için çabaladım.
" anne lütfen ama senle kaç Defa konuştuk artık herşey eskisi gibi değil 24 yıl geçti lütfen gel buraya ..." dedim bir kez daha aynı konuda baskılarken , yoksa biliyordum ki Allah korusun bir gün anneanneme bir şey olursa pişman olacaktı hiç gelmediği için ben annemin böyle bir pişmanlığın içinde yanmasını istemiyordum.
" kızım..."
"Sonsuza kadar buraya gelememezlik yapamazsın anne.." dedim lütfen der gibi, dudakları bir birine bastırdığında kafasını salladı.
" düşüneceğim prensesim. " dedi gülümsemeye çalışırken " sen ne yaptın boşver bunları anlat hadi. "
" anne Tolga ve anneannemi görmen gerek anneannem Tolga'yı gördüğü her yerde yemek yediriyor Tolga evin içinde anneannemden kaçıyor görmen lazım !?" Dedim gülerek annem kahkaha attığında kafasını salladı.
" tahmin edebiliyorum. "
" bu daha ne ki. "
" kedi köpek gibisiniz dimi hala ?" Dedi Tolga ve beni ima ederken göz devirip homurdandığımda kıkırdadı kahvesinden bir yudum daha aldı.
" bazen delirtse de Uyuzla anlaşıyoruz. " dedim az önce gözlerini ovma planlarımı görmezden gelerek. Annem kafasını salladı gülerek.
" o orda olduğu için kalbim fazlasıyla rahat Efsun aklım sende kalmaz en azından ." Dedi annem derin bir nefes alarak , kim ona iki gün önce silahlı çatışmanın göbeğinden beraber kaçtıpımızı anlatmak ister anneme ?!
" efsun annecim?" Dedi annem dikkatle ekrana bakarken.
" efendim anne ?"
" sanki sende bu arlar bir değişiklik var gibi?" Dedi annem tek kaşını kaldırmış gülerek bana bakarken, ima ettiği şeyi anlamamla. Yüzümde aptal bir gülümseme oldu.
" yoo aslında " dedim dudak büzerek annem tek kaşını kaldırdığında üsteğmenden ona bahsetsem mi bahsetmesem mi emin olamadım.
" konuştuğun biri mi var?" Dedi merakla kafamı salladım. Dürüst bir şekilde.
" var bunu sana aslında daha öncesinden anlatacaktım ama sen çok yoğundun. "
" anlat bakalım kim bu?" Dedi merakla bana bakarken tam ağzımı açacaktım ki gelen yüksek sesle durdum kaşlarım çatılırken anlamayarak ayağa kalkıp odamdan çıltım.
" anne seni sonra arayayım mı Tolga sanırım yine bir Şeyleri kırdı!?" Dedim homurdanarak annemin kahkahasını duydum.
" siz iki sakar aynısınız sonra beni arayıp anlat ." Dedi annem kafamı sallarken öpücük yollayıp telefonu kaptım şortumun cebine telefonumu sıkıştırıp Saçlarımı geriye attım hızla merdivenleri inerken kapıya ulaştığımda gözlerim gördüğü bedenlerle durdu.
" Ahmet amca , üsteğmen ?" Dedim merakla ikisine bakarken anneannem Ahmet amcanın tam önünde dururken hızla bana döndü.
" kızım ?" Dedi anneannem hızla yanıma gelirken Anlamayarak ona bakarken kızarık gözlerini görmemle kaşlarımı çattım.
" sen ağladın mı?" Dedim bir anda ona daha da yaklaşarak.
" yok kızım yok toz toprak gözlerime girdi hep ondan ne oldu bir şey mi oldu telefon konuşuyordun sen?!" Anneannemin panik bir sesle konuşmasına anlayamazken Şaşakınlıkla ona baktım bir müddet anlamayarak etrafta göz gezdirdim.
" ses gelince korktum bir Şey oldu sandım ne sesiydi o?!" Dedim Ahmet amcaya dönerken Ahmet amcanın kızarık gözlerini görmemle hızla kaşlarımı çattım tam gözlerimin içine bakan mavilerine anlmayarak baktım.
" Ahmet amca ne oldu ya size gözleriniz Neden kırmızı ?!" Dedim anlmayarak hızla yanına giderken tam karşısında durdum tam gözlerimin içine bakarken konuşmadı bir şey diyemedi , sanki konuşamıyor gibiydi hiç bi şey anlayamazken gözleri arkamda duran anneanneme döndü hemen ardından üsteğmene Anlamayarak ona baktım, en son gözleri bana döndüğünde Zorlukla yutkundu.
" toprak ." Dedi sadece kaşlarım şaşakınlıkla havaya kalktı " toprak?" Dedim şaşakınlıkla acaba bu ikisi bahçeye filan mı girmişti?
" keşke dokunmasaydınız bahçeye mahvetmiş sizi hele seni iyi olduğuna emin misin su vermemi ister misin?" Dedim merakla endişeli bir sesle elim yüzüne gittinde gözlerine tam bakmak için dokunmuştum ki parmaklarım yanağına değmesiyle gözlerini kapatı sıkıca çenesini kastığını gördüğümde geri açtı gözlerini.
" çok mu yanıyor ?" Dedim üzüntüyle , nasıl becermişlerdi acaba gözlerim üsteğemene döndüğünde ifadesiz gözlerle bizi izlediğini gördüm.
"Gel bir elini yüzünü yıkayalım gerçekten çok kötü duruyorsun ?" Dedim ona bakarken , bir şey demesine fırsat vermeden Kolundan çektim. Sanki dokunmamı beklermiş gibi bana itaat etti beraber içeri girdiğimizde anneannem merdivenleri tırmandı beklemeden anlamayarak bir müddet arkasından baksam da Ahmet amcayı banyoya getirdiğimde musluğu açtım dolaptan temiz havlu çıkarırken Ahmet amca suyu açtı o an titreyen ellerini fark ettiğimde kaşlarım bir anlığına çatıldı. Yüzüne hızla bir Su vurduğunda dikkatle onu izliyordum yüzünü iyice yıkadığında kafasını kaldırdı , yüzünden damlayan damlalar düşerken birer birer gözleri tam gözlerime değdi uzun uzun baktı.
" Efsun..." dedi sayıklar gibi.
" efendim"
" çok güzelsin kızım..." dedi duraksayarak, şaşakınlıkla ilk kaşlarım çatılsaa da sonradan güldüm.
" sizin gibi bir albaydan böyle bir iltifat almak beni çok mutlu ettiğini belirtmeliyim. " dedi gülümseyerek yüzünde acı bir Gülüş peydah oluğunda anlamayarak ona baktım.
" havlu?" Dedim merakla bana döndüğünde havluyu elimden aldı , yüzünü kurulurken gözleri tekrar bana döndü Ben geldiğimden beri bana bakıyordu hep.
" Ahmet amca iyi olduğuna emin misin hastaneye gitmek ister misin betin benzin atmış. " dedim endişe ile gerçekten iyi değildi ve bunu bilmek canımı sıkıyordu.
" ben biraz hava alsam kendime gelirim izninle ." Dedi bir şey dememe izin vermeden bana arkasını dönerken şaşakınlıkla arkasını döndüğünde gitti. Arkasından aptal gibi bakarken anlamayarak Hızla bahçeye çıktığımda yoktu üsteğmen sandalyeye oturmuş Yeri izlerken kaşlarımı çattım.
" herkes bu gün tuhaf mı yoksa ben mi tek değişiğim ?!" Dedim şaşakınlıkla Han'a bakarken gözleri bir süre yüzümde oyalandı
Yüzündeki ifadeyi anlayamazken kolarını açtı"Gel " dedi sadece , derin bir nefes verip yanına gittiğimde beni kendine çekmesiyle sıkıca sarılması bir olurken bende sıkıca sarıldım ona.
" hayırdır üsteğmenim beni çok mu özledin?" Dedim gülerek koları daha sıkı sardı beni, burnunu saçlarıma yaslarken derin bir nefes aldı.
" sarışın..." dedi adımı sayılar gibi " sakın benden gitme olur mu ?" Dedi bu öyle bir istekti ki boğazım düğüm düğüm oldu.
" asla gitmem." Dedim daha sıkı sarılırken.
Ne olmuştu bilmiyorum bu gün ama herkes biraz değişikti her an ellerinden kayıp düşecekmişim gibi beni tutan üsteğmen de buna dahildi...
_
Evettt şimdi ne oluyor ?
Evetttt
Tahminleri aşalım efendim sizce ne oldu? |
0% |