Yeni Üyelik
21.
Bölüm
@biralar88

 

Bölümlerde ufak bir bildirim sıkıntısı yaşıyorum aşklarım kusura bakmayın lütfen panomda duyuruyorum yeni

Bölümleri

 

21

 

 

Üç hafta dile kolay üç hafta geçmişti , bana ölüm gibi gelem ruh gibi gezdiğim bir

Üç hafta evin altünü üstüne getirmiştim artık onun yokluğunda kafamı meşgul etmek için ama kafamı yastığa koyduğumda yine aynı sorularla boğuşuyordum. Kalbim sanki her zaman korkuyla atıyordu o an merak ettim asker karıları nasıl buna dayandığına bu belirsizliğe her çalan telefonun şehit haberi olup olmadığının korkusunu.

 

Bu üç hafta haber almadan yaşamak ölüm gibiydi sanki o sınır dışında Canıyla savaşırken ben burada elim kolum bağlı daha ondan haber almadan duruyordum o kadar çaresiz bir hissetiyordu ki soluğumu kesiyordu. Ne doğru dürüst yemek yiyebiliyordunuz ne de yaptığım bir şeyden zevk alıyordum.

 

Onu daha anneme anlatacaktım , tanıştıracaktım onu daha anneme bile anlatamamıştı şimdi ise bana neyin var diye sorduğunda anlayamıyordum buraya gelsin beraber konuşalım istiyordum. Gelecekti o zaman

Tanıştırıcaktım onu.

 

" yeter arttık sarı kafa delirtme beni ye yemeğini düzgün !" Dedi kızarak Tolga iştahsız bir şekilde yemekle bakışmaya devam ettim, o kadar alışmıştım ki ona her akşam varlığını arıyor her gün telefonumda bir mesajını bekliyordum ama yoktu Koca bir boşluk

 

O günden sonra zaten Ahmet amcayı da hiç

Görmemiştim numarası da yoktu artık dayanamıyordu haber almadan ne yapacağımı da bilmiyordum biraz daha habersiz kalırsam kafayı yiyeceğimi biliyordum.

 

" kınalı kuzum neyin var senin anlat hadi bana ?" Anneannem endişeli bakışla beni

İzlerken kafamı kaldırdım yemeğimden ikisinin endişeli bakışları üzerimde gezinirken omuz silktim normalde çoktan dönmesi gereken Tolga gidememişti kendimi o kadar kötü hissetmiştim ki beni yalnız bırakmaya gönlü razı gelmemişti kalmıştı.

 

" yok bir Şeyim anneanne , havalar Çarptı sadece ." Dedim üç Haftadır söylediğim şeyi tekrar söyleyerek anneannem inanmasa da çok üstünde durmadı beni sık boğaz etmemek için derin bir nefes alıp kalktı. " ben öğle namazını kılıp geleyim." Dedi anneannem mutfaktan çıkarken kaşığı bırakıp iç çektim.

 

" böyle yapma Efsun hem kendini harap ediyorsun hem bizi korkutuyorsun. " dedi Tolga benle konuşarak , derin bir nefes alırken omuz silktim.

 

" üç haftadır ondan tek bir haberimin dahi yok Tolga o gün çıktı ve bir daha ne sesini ne haberini aldım sence ne yapmalıyım ?!" Dedim dayanamayarak , o kadar dolmuştu ki bu kadar zamanda taşmak üzereydim artık.

 

" zor biliyorum ama sabretmekten başka seçeneğimiz yok ." Dedi gözlerime bakarken bu düşünce sinirlerimi bozarken bir anda ayağa kalktım , Tolga anlamayarak bana bakarken hızlı adımlarla dayanamayarak kendimi odama attığımda hızla üstümdeki kirli askılı çıkardım tek hamlede dolabımı açarken içinden bir kalın askılı siyah kropumu çıkardım keten çeketli takımımı çıkardığımda hızla altımdaki pijamadan kurtuldum.

 

" efsun ne yapıyorsun ?!" Dedi kapının önünde Tolga bana seslenerek kapalı kapıya göz

Atıp hızla üstümü giyindim çantamı alıp içine arabanın anahtarını koyarken ayağıma çoraplarımı geçirdim. Yeni aldığım düz tabanlı spor ayakkabımı giyip Çantamı da alarak kapıyı açtığımda bir anda açılan kapıyla şaşakınlıkla baktı Tolga beni baştan aşağı süzerken beklemeyerek çekildim hızla. Merdivenleri inerken şaşakınlığını yeni atan Tolga koşarak peşimden geliyordu.

 

" nereye deli ?" Dedi arkamdan bağırırken aşağı kata geldiğimde. Terliklerini giydi Tolga bahçeye çıkıp garaja girdiğimde arabanın kilidini açtım.

 

" Ahmet amcayla konuşmaya yeter artık biraz daha haber alamazsam delireceğim !?" Dedim öfkeyle Tolga kenarıda durup bana bakarken. Kararsız bakışlarla bana baktı.

 

" bir şey olursa ara beni ." Dedi beni durduramayacağını anladığında kafamı sallarken arabayı çalıştırıp Yola çıktım , yol ilk defa geçmek bilmezken arabayı biraz uzağa park etmemle çantamı alıp çıktım arabadan. Gerçi kalan yürüyerek geldiğimde nöbet için orada olan askere baktım.

 

" Efsun abla hoş geldin bu Gün izin günü de değil abla ne oldu ?" Dedi anlmayarak bakarken zorlukla yutkunurken derin bir nefes verdim.

 

" Ahmet albay burada mı?" Dedim merakla ismini Unuttuğum asker kaşlarını çattığında kafasını salladı.

 

" onunla görüşmek istiyorum da haber verebilir misin ?" Dedim beklerken anlamasa da kafa sallayıp geri gidip bekçi kulübesine girip bir şeyler konuştuğunda. Bana döndü.

 

" seni bekliyor abla ." Dedi bana bakarken kafamı sallarken kontrol edip içeri girmeme izin vermişti , Adımlarım aceleci bir

Şekilde Giderken stresle dudağımı ısırmaya başladım koridorda hızlı adımlarla yürümeye başladığımda odasının önüne gelmemle odanın önündeki asker ben girmeden önce içeri

Girip geldiğimi haber verdiğinde geri çıkıp kapıyı açık bıraktığında kafamı sallayıp içeri girdim ayakta duran Ahmet amca beni görmesiyle

Gözleri duraksadı o gün bir anda dönüp gittikten sonra bir daha ne görüp ne de konuşabilmiştim.

 

" Efsun..." dedi Ahmet amca zorla yutnulurken.

 

" nasılsın Ahmet amca kusura bakma bir anda habersiz geldim ama numaran yoktu. " dedim mahçup bir sesle , Ahmet amcanın gözleri duraksadığında tam gözlerimin içine baktı.

 

" yok yok hoş geldin. " dedi bana bakarken gülümsedim kocaman ona geldiğimden beri bana çok iyiliği dokunmuştu çok kez bana yardımcı olmuştu eliyle koltuğu işaret ettiğinde derin bir nefes alıp oturdum o da benim gibi oturdu.

 

" bir sorun mu var ?" Dedi sesindeki gerginliği anlayamasam da Çok üstünde durmadım.

 

" aslında var , Ahmet amca ben Han'dan haber alamıyorum3 haftadır yok nasıl ne durumda bilmiyorum. Çıldıracak gibiyim ..." dedim dayanamayarak kaşları bir anlığına çatıldığında kafası karışmış bir şekilde bana baktı.

 

" nasıl biliyorum ailesinden başkasına bilgi vermeniz yasak ama iyi mi değil mi

Bunu bilim bari nolur ..." dedim dayanamayarak konuşurken Ahmet amca bir müddet sadece yüzümü izledi.

 

" Efsun bu kadar yakın olduğunuzu bilmiyordum açıkçası, sizinkini basit Bir tanışma sanıyordum , yoksa daha fazlası mı var?" Sesi merakla bana bakarken yanak içlerimi ısırdım stresle , Tolga dışında kimse bilmezken ilk defa birisini açıklamanın heyecanımı yaşadım bunun annem olmasını istemiştim ama nasip değildi. Ahmet amca elindeki suyu içerken gözleri

Hala benim üstündeydi.

 

" biz sevgiliyiz Ahmet amca." Dedim dudaklarımı bir birine bastırırken Ahmet amca suyu indirmesiyle öksürüp krizine girmesi bir olurken şaşkınlıkla ona baktım , korkuyla ayağa kalkarken hızla yanına gittim sırtına vururken iyi

Mi diye yüzüne baktım.

 

" iyiyim..." dedi öksürükleri arasında derin bir nefes alırken. Kafasını geriye yasladı hemen ardından bana döndü.

 

" neyiz dedin sen neyiz?!" Dedi Ahmet amca kaşlarını kaldırmış sinir bozukluğu bir

Gülüşle güldü.

 

" şey sevgiliyiz?" Dedim anlmayarak , birden gülmeye başladığında şaşakınlıkla ona baktım cidden delirmişti adam beş dakikada.

 

" sevgilisiniz ..." dedi gülerek başını sallarken , anlmayarak odadada göz gezdirdiğimde derin bir nefes aldım.

 

" Ahmet amca iyi misin ?" Dedim endişeli bir sesle.

 

" çok!" Dedi uzatarak. Kafamı sallarken yerime geçtim, ona döndüğümde burun kemerini sıkıyordu parmağıyla.

 

" ondan haber alabilir miyiz?" Dedim merakla tam gözlerinin içine bakarken " Ahmet amca bu , bu ço zor haber almadan sesini duymadan Günlerimi Geçirmek günlerin haftalara dönmesi çok zor . Artık delireceğim ondan küçük bir haberim bile yok. " dedim beni anlaması için yalvaran bir ses tonuyla , derin bir nefes aldığında ayağa kalktı Bir kaç adımda önüme geldiğinde tam karşımdaki sandalyeye oturdu benimle aynı olan gözleri gözlerime değdi.

 

" bu gün o danayla iltibata geçtim ,konuştum turp gibiydi." Dedi gözlerime bakarken sözlerine güvendim Ahmet amca yalan söylemezdi hiç Bir Zamanda bana söylememişti şimdi de söylemezdi.

 

" gerçekten mi?" Dedim gözlerinin içine bakarken gülümseyerek , dudakları kıvrıldı Ahmet amcanın burukca. " gerçekten..." dedi derin bir nefes verirken.

 

" asker yari Olmak zordur..." dedi derin bir iç çekişle , gözle gözlerimde oyalandı uzun uzun yüzümün her bir yerinde gezdi dikkatle sarı saçlarımda durdu.

 

" biliyorum , bildiğim için bekliyorum Ahmet amca ve bundan vaz geçmiyorum. " dedim kesin bir dile, dudakları kıvrıldı kırık bir gülüşle.

 

Tam gözlerimin içine bakarken konuştu " aynı annen gibisin ..." dedi gerçek duygu yüklü bir sesle , kaşlarım bir anda çatıldığında anlmayarak yüzüne baktım. Ahmet amca birden kaşlarını çattığında ifadesini Zorlukla toparlayıp Gözlerini kaçırdı

 

" annen de dediğim dedik birisiydi eskiden bilirim ," dedi sadece anlamasam da kafamı sallamakla yetindim.

 

" şimdi iyi değil mi üsteğmen ?" Dedim tekrar emin olmak ister gibi , Sinir bozukluğuyla birden güldüğünde tek eliyle yüzünü kapatı . İstemsiz bir şekilde bende güldüğümde kafasını kaldırıp bana baktı.

 

" iyi iyi ama döndükten sonra aynı şeyi söyleyemeyeceğim ..."

 

" o ne demek ?"

 

" boşver. "

 

" sanırım seni biraz sinirlendirmiş?" Dedim gözlerimi kısıp ona bakarken Ahmet amca birden kaşlarımı kaldırıp güldü. " ya da baya bir sinirlendirmiş pek emin olamadım?" Dedim ifadesini tartarak.

 

" annen biliyor mu?" Dedi merakla bana bakarken , dudaklarımı bir birine bastırdım derin bir nefes alıp verdim.

 

" aslında daha öncesine söyleyecektim siz o gün oraya gelmiştiniz ya üsteğmen de vardı orada ama bir anda yüksek bir ses gelince korkup aşağı indim oradan sonra da anlatamadım anneme." Dedim derin bir nefes verirken gözleri Bir Süre yüzüme dalıp giderken kafasını salladı.

 

" onunla tanıştırmak istedim hep bunu daha kimseye söylememiştim biliyor musun Ahmet amca , sana söyledim bir tek şu an. " bakışları duraksadığında bir kaç Saniye ciddi Miyim diye ifademi tartan bir şekilde baktı bana.

 

" ilk bana mı söyledin ?" Dedi Bunu öyle bir Merakla sormuştu ki Bir an ne diyeceğimi bilemedim.

 

" evet..." dedim kafamı sallarken gözleri üzerimde oyalandı, zorlukla yutkundu koskocaman adamın , dik duruşlu , varlığından bile cesaret akan adamın şimdi karşımda böyle çocuk gibi durduğunu gördüm. Elinde tutuğu telefon titredi ama bunu umursamadı.

 

"Peki baban...?" Dedi dudaklarını bir birine bastırdığında zorlukla yutkundu, duyduğum isimle titrek bir nefes aldım.

 

" babam yok." Dedim sadece kaşları çatıldığında gözleri uzun uzun bana baktı. " nasıl?" Dedi anlamayarak.

 

" ben babamla hiç tanışmadım , ne adını bilirim ne sanını aslında ölmüş gibi bir şey benim için ne varlığı var nede bir izi ." Dedim masaya dalmış bakışlarımla. " annem bana hamileyken babam onu aldattığı için ona hamile olduğunu söylemeden ayrılıyor, bir daha da ne onun adını anıyor ne de onu. " dedim çekerek başımı kaldırdığımda Ahmet amcanın garip bakışlarıyla karşılaştım. Anlayamazken elindeki telefonu öyle bir sıkıyordu ki kaşlarım çatıldı.

 

" a sadece ben ve annem vardık ben büyürken , gerçi ben büyürken çoğu zaman annem bile yoktu. " dedim aklıma gelen anılarla gözlerim kızarırken. " hep yalnızdım ben okula giderken herkesi annesi babası alırken ben babamın kim olduğunu bile bilmiyordum annemse çalışıp bana yetişmeye çalışmaktan benle ilgilenemezdi. " dedim buruk bir gülüşle Ahmet amca ne konuşuyor ne bir tepki veriyordu sadece susmuş beni dinliyordu.

 

" annen peki hiç evlenmedi mi?" Dedi kısık sesiyle derin bir nefes alırken omuz silktim.

 

" hiç kimseyi bir daha o kadar sevemedi , o da bütün ilgisini işlerine verdi. " dedim dudaklarımı bir birine bastırırken kolay bir hayatım olmamıştı , aklıma gelen anılarla sesli bir nefes verip ayağa kalktım.

 

" her neyse Ben artık kalkayım Ahmet amca..." dedim ona dönerken hızla ayağa kalktığında başını salladı istemeye istemeye.

 

"Ne zaman bir şey olursa olmasa bile bana gel Efsun , ben seni korurum... hep korurum..."

 

 

 

________

 

 

Ahmedo çok belli ediyorsun kuşum yapma etme.

 

Komplo teorileriniz neler aşklarım?

Loading...
0%