@biralar88
|
27
Saatlerce telefonum kapalı bir şekilde dolaşmıştım , kafam boşalana , ruhumdaki kırıkları bir kez daha halının altına süpürünce kadar durmamıştım yürümüştüm. İçim dışına çıkana kadar ağladım , avuç içlerimde sanki cam kırıkları vardı da ben onları hiç Düşünmeden yutmuştum , boğazıma ve kalbime batan cam parçaları her nefes alışımda bana kendilerini hatırlatıyordu , şimdi ise taksiye ücretini ödeyip evimin önünde indiğimde derin bir nefes aldım.
Bir kaç aylığına geldiğim yerde resmen kalıcı olmaya başlamıştım , nefes verip çantamı daha sıkı asıp omuzuma kapıyı ittirip girdim. İlk görüş acıma giren bir sağa bir sola dönen Tolga olurken anneannem yanında durmuş sandalyeye oturmuş kara kara düşünüyordu. Kaşlarım çatılırken ne olduğunu anlamayarak içeri girdim.
" ne oluyor size be ne bu ölü toprağı ?!" Dedim anlamayarak , sanki bir saat önce ağlayan ben değilmişim gibi enerjik bir sesle.
İşte benim için numara yapmak bu kadar kolaydı , yeni bir maske yeni bir insandı.
" Efsun kızım , sonun da geldin sen benim kalbime indireceksin neredesin sen saatlerdir yoksun !?" Anneannemin korku dolu sesiyle kaşlarım çatılırken anlamayarak ona bakarken hızla yerinden kalkmış sıkıca bana sarılmıştı ellerim yanlarımdan sarkarken kollarımı bile haraket ettiremedim şaşkınlıktan.
" yürüyüş yaptım anneanne ?" Dedim anlamayarak ona bakarken bende ayrılıp yüzüme baktı bir müddet.
" telefonun kapalı saatlerdir kalbime indi Bir şey oldu diye sana ulaşamıyoruz nerelerdesin sen ?!" Dedi kızar bir tonda dudaklarını bir birine bastırırken ne diyeceğimi bilemedim bir an arkasındaki Tolga sırasını bekler bir şekilde kollarını bir birine bağlamış sinirle bana bakıyordu.
" şarjım bitmişti sorun yok iyiyim anneanne " dedim ona bakarken , elini kalbime koyarken kafasını iki yana salladı hızla.
" yok bu kız benim kalbime indirecek , yüreğime indi vallahi ben gidip ilaçlarımı alacağım senle de konuşacağım bunu Efsun!?" Dedi sonda bana kızmayı ihmal etmezken , tam ağzımı açacaktım ki bana arkasını dönüp gitmeye başladığında ellerini havada salladı yeter der gibi. Kaşlarım çatılırken arkasından şaşakınlıkla baktım. İçeri girdikten sonra direkt Tolga'ya dönmüştüm ki kaşlarını hızla kaldırdı.
" hayır!" Dedi sinirle ellerini havada sallarken sakın der gibi " özür dileme seni öldüreceğim !?" Dedi sinirle bana bakarken , içi içine sığamazken bir ileri bir geri yürüdükten hemen sonra bana döndü.
" bıktım ben senden bir insan hiç mi düşünmez evde bekleyenler var acaba beni merak ederler mi diye kaç kere mesaj atım aradım seni haberin var mı?!" Deri birden sinirle bana çıkışırken ,dudaklarımı bir birime bastırıp kaderime razı gelirken sessizce suçlu bir şekilde sinirinin geçmesini Bekledim fazla korkutmuştum onu belli ki...
"Ama yok sen beni hiç düşünür müsün neredeydin sen bu saate kadar sarı !" Dedi sinirden sesi yükselirken kısık bir sesle cevap verdim suçlu çocuklar gibi" yürüyüş yaptım..." dedim içime kaçmış sesimle , cevabıma daha da sinirlenirken yek kaşını kaldırdı sinirle gülerken.
" seni bu sefer elimden kimse alamayacak aptal sarı kafa , sabahtan beri deliye döndüm senin bundan bir fikrin var mı?!" Dedi sinirle bana bakarken , adımları durduğunda dudak büzüp Altan Altan ona baktım gözlerimi büyürken kaşlarımı çatıp başımı başka yere çevirdi bana bakmayı reddederek.
" beni bu sefer yavru köpek bakışlarınla yumuşatamazsın hanımefendi hayır , bu sefer seni Elimden kimse alamaz bu yaşta senin yüzünden kalp hastası oldum kalp!?" Dedi bir fikrin var mı senin der gibi , sinirle konuşmaya devam ederken hızlı hızlı, Yorgun bir şekilde nefes verip ayaklarımı sürükleye sürükleye yanına gittim hala kafasını çevirmiş başka bir yere baktığı için beni fark etmezken ihtiyaçla kollarımı sıkıca beline sardığımda dondu, kelimeleri kesilmiş bir şekilde bana döndüğünde bir müddet bana baktı sadece sonra buna ihtiyacım olduğunu anlamış olacak ki nefesini verip kollarını bana doladığında daha sıkı sarıldım.
" ne oldu benim aptal sarı kardeşime?" Dedi şefkatle saçlarımı okşarken , dudaklarım buruk bir şekilde kıvrılırken kollarımı ondan çözmeden sarılmaya devam ettim.
Bana kıyamayacağını biliyordum en çokta onun bu huyunu seviyordum ne yaparsam yapayım her zaman bana kızsa da ona ne zaman sarılsam asla itmez benimle ilgilenir bütün akşam boyunca onunla dertleşir omuzunda ağlardım günün sonunda beni güldürüp yatağıma kadar götürüp üstümü örter yanımda durup uyumamı beklerdi. Benim gerçek şansım Tolga'ydı, o benim arkadaştan da öteydi her şeydi...
" kıymazken bile laf söylüyorsun Tolga!?" Dedim burnumu çekip sinir bozukluğuyla gülerken , göğsü haraket etiğinde güldüğünü anladım.
" ne yapayım senin gibi baş belası bir Kardeşim var , dövsem de akıllanmazsın sen bak. Hem abi değil miyim ben döverim de ,kızlarımda , severimde. " dedi. Omuz silkerek kafamı göğsünden çekip ters ters ona baktım.
" dövemezsin beni!?" Dedim sinirli bir şekilde ona bakarken kahkahası bahçede yankılanırken ellerimi saçıma atıp karıştırdı saçlarımı.
" öyle bir yaparım ki sarı kafa aklın hayalin şaşar !" Dedi dalga geçerek , göz devirip omuzuna vurduğumda güldü.
" ne oldu şimdi anlat bana bakalım ." Dedi dikkatle bana bakarken iç çekip omuz silktiğimde elim ayağımdan gücün çekilmesiyle sandalyelerden bir tanesine oturdum , sağ elimin titremesi dikkatimi çektiğinde kaşlarımı çatsam da çok üstünde durmadım büyük ihtimalle yorulmuştum ondandı.
"Ahmet amcanın yanındaydım biraz dertleştik ona canım sıkıldı eski mevzular boşver , her seferinde aynı şeyi konuşamlayalım." Dedim omuz silkerken , kaşları bir müddet çatılsa da neyden bahsettiğimi anlamış olacak ki kafasını salladı iç çekerek.
" benle konuşmasan da o komutan bozuntusuyla konuşacak gibisin " dedi göz devirerek sonda kaşlarım çatılırken anlamayarak başımı ona çevirdiğimde omuz silkti.
" sabahtan beri seni arıyor her yerde , herkesi ayağa kaldırdı tebrik ederim canım kardeşim resmen kırmızı bültenle aranıyorsun..." dedi göz devirerek zoraki bir Gülüşle , şokla ona bakarken hızla ayağa kalktım başım bir an dönse de umursamadım ona bakarken.
" ne?!" Dedim dehşetle , kafasını salladı tatsız bir şeyden bahseder gibi " o uyuz komutan geldi buraya ilk seni sordu yok diyince Ahmet albayı aradı o da gittiğini söyleyince her yerde seni aramaya başladı polis arkadaşlarını filan baya araya soktu , manyak kız bu vallaha bak hayat bunla geçmez sen yol yakınken vaz geç he bundan. " dedi deli bu der gibi havada elini sallarken göz devirip konuya odaklandım.
" Hala beni mi arıyor ?!"
" onunla konuştun mu?" Dedi bana bakarken , başımı iki yana sallarken Bir kaç saniye düşünüp elini havada salladı. " boşver deli bırak arasın dursun." Dedi birden sandalyeye otururken , şokla ona bakarken hızla omuzuna vurdum telefonunu masanın üzerinden aldığıma göz devirip homurdandı numarayı yazdığımda karşıma çıkan isimle göz devirip ters ters Tolga'ya baktım.
"" gereksiz mahlukat ne ?!" Dedim göz devirerek banane der gibi omuz silkti , çocuksu inadına göz devirip numarayı aradığımda ilk çalışta açılan telefonla şaşaırsam da tepki vermedim.
"ne var kılkuyruk haber var mı?" Sert sesi beni korkuturken bir kaç saniye ses çıkaramadım , şeytan diyor bu sinirle bu beni de arada harcardı ama korkunun ecele faydası yoktu.
" Han?" Dedim ürkek bir sesle bir kaç Saniye arkadan ses gelmezken kaşlarım çatıldı bir an telefon kapandı mı diye bile ekrana bakmıştım , derin bir nefes veriş sesi geldiğinde bir şeylerin sesi geldi.
" kanca tamam iptal edin buldum onu." Dedi birden benle konuşmazken kaşlarım havaya kalktığında beni bulmak için neleri araya koyduğunu merak etmeden duramadım.
" neredesin sen ?!" Sinirli sesi telefondan gelirken. Bir kaç saniye bahçeyle bakıştım.
" evde." Dedim sadece kısık içime kaçmış sesimle , bu adamın sinir beni korkutuyordu ne yapayım ?!
" bekle beni orada sarışın !" Sert sesini işitirken tam ağzımı açmıştım ki kapanan telefonla şokla ekrana baktım , iyice gücü çekilmiş bacaklarımla aynı Tolga gibi kendimi sandalyeye bıraktığımda göz ucuyla bana bakıp telefonunu aldı.
" sinirden deliye dönmüştü dimi?" Dedi bildiği bir şeyi anlatır gibi, kafamı sallarken derin bir nefes verdim.
" sen birde onu iki saaat önce görseydin kırmızı görmüş kızgın boğalar gibiydi ..." dedi , bana hiç yardımcı olmazken , yüzümü buruşturup ağlar gibi ona baktığımda omuz silkti. Derin bir nefes alırken ellerini dizlerine yaslayıp ayağa kalktı
" ben içeri gidiyorum , seninle sonra yine konuşacağız ." Dedi ters bi bakış bana atıp giderken sıkıntıyla nefes veririken masaya kolumu yaslayıp başımı elimin üstüne koyup gözlerimi kapatım.
Çok güzel sadece bir kaç saat yoktum ama olan olanaydı , üsteğmenin siniri de çabasıydı evet. Midem bulanırken terlemeye başladım soğuk soğuk, ellerim ayaklarım boşalırken ellimin titremesini hissetim 15 dakika geçti geçmedi duyduğum araba sesiyle bile başımı zorlukla kaldırdım sanki birisi beni masaya gömüştü öyle bir halsizlik vardı üstümde nedense. Ayağa kalkarken aynı anda kapı açıldığında gördüğüm Han'la durdum.
Gözleri beni bulmasıyla durulduğunda derin bir nefes verişini duydum gözlerini kapatırken başını başka yere çevirip bir kaç saniye sadece soluklandı. Bana döndüğünde tam ağzımı açacaktım ki bir kaç adımda aramızdaki mesafeyi kapatması bir olurken kolumdan tutuğu gibi beni sıkı sıkı sarmasıyla donup kaldım, tamam gelip bağırmasını bile beklemiştim ama birden böyle duyguyla sıkı sıkı sarılıp sanki beni içine sokacakmış gibi Özlemle koklayıp sarılmasını hayır.
" saatlerdir seni arıyorum !" Dedi sinirli bir sesle bir şey diyemezken saçlarımın üstüne narin bir öpücük bıraktı.
Benden ayrıldığında gözlerime bakmasıyla işte orada siniri görmekle her şeyin şimdi başlayacağını anladım.
" hangi cehenemdeydin aramadığım yer kalmadı seni neredeydin sen Efsun!?" Dedi sinirle bana bakarken , göğsü şiddetle inip kalkarken ters ters ona baktım.
Bu da bana iyi alışmıştı Efsun demeye.
"Sana ne gitsene sen yemeğine bu saate senin yemeğin yok muydu ha?" Dedim karanlık gök yüzüne bakarken devreye giren aydınlatmalar etrafı fazlasıyla aydınlık yapmıştı.
Sinirle gözlerini yumduğunda burun kemerini sıktı sakin olmak için, zorlukla nefes alırken midem daha da çalkalandı.
" dinle be kadın bir dinle !?" Dedi bundan yakınarak ters ters yüzüne baktım.
" en başından anlatsaydın dinlerdim , başkalarından duyduktan sonra anlatman neye yarar üsteğmenim?!" Dedim en az onun kadar sinirli bir sesle
" Bekleseydin anlatırdım ama beklemedin hemen arkanı dönüp gitmeye çalıştın sen buna alışmış Olabilirsin ama ben ilk ufacık şeyden arkasını dönüp giden birisine alışık değilim Efsun!" Sözleri beni sert bir duvara çarparken kaşlarım şaşakınlıkla havaya kalktı bir şu demem izin vermeden bir kaç adımda dibimde bitti.
" bu eli tutarsan eğer hemen ilk kavgada anlamadan dinlemeden gidemezsin Efsun ilk önce dinleyip anlarsın ama sen ilk şeyde arkanı dönüp gittin !" Dedi yüzümüzün arasında santimler kalırken sert bir sesle, kaşlarım havaya Kalktığında sinirle güldüm.
" çok afedersin ya sen orada gözlerimin önünde eski sevgilin olduğunu bile başkasından öğrendiğim kadınla konuşup daha bana söylemeden akşam yemeklerine gidecek olan birisi olduğun için kalmadım , sende yanımda durup başkasından duyacağıma her şeyi gelip ekenden bana anlatsaydın sizden duyup yanlış anlayacağıma doğrsunu anlatsaydın gitmezdim !?" Dedim sinirle bağırırken , ellerim iyice titremeye başlarken sinirli bir soluk aldı.
" bekleseydin anlatırdım bekemedin hemen arkanı dönüp gittin üstüne saatlerdir ortada yoksun nasıl aklımı kaçırdım farkında mısın sen , her yerde seni arıyorum ilk kavgada arkanı dönüp giden birisin sen şehir bile değiştirdiğini düşündürüp her yerde adını aradım ben !?" Dedi şiddetli bir sesle o an sesinde başka bir şey fark ettim , korku... bunun olmasından korktuğunu fark etmemle durdum bir kaç Saniye.
Kalp atışlarımın yavaşladığını hissettiğimde nefeslerim kesikleşti.
" ama yok senin umurumda bile değil dimi bu , çekip gittin bir anda saatlerdir seni arıyorum Efsun bulmadığım her saniye Öldüm öldüm dirildim. " dedi acı çeken bir sesle " bunu bir daha bana yapma ." Dedi sonda kısık bir sesle n'olur der gibi.
Tam ağzımı açacaktım ki bulanan midemle durdum yutkunmamazken nefes alamadım , başım iyice dönerken el titremelerim artı baş dönmlerimin ardında kaşları çatık bana bakan Üsteğmenle tam konuşacaktım ki bütün gücüm çekildi ellerimde bacaklarımda derman kalmazken bedenimin beni taşıyamadığını hisletim Bedenim yere düşmeden önce Han hızla beni tutarken koları sıkıca sardı beni
" Efsun!" Gözlerim kayarken başımı bile dik tutamazken bilincim bir gidip bir geliyordu.
" Efsun bana bak Efsun hadi güzelim aç gözlerini hadi yavrum?!" Dedi bir elin yüzümde bana hafifçe dokunduğunu hissediyordum ama göremiyordum kim nerede ne yapıyor ne diyor anlamıyordu her yer kayıyordu yer yerinden oynuyordu sanki. Tek onun korku dolu sesini işitiyordum.
" ne oluyor lan , yavrum hadi n'olur aç gözlerini Efsun beni dıyorsan elimi Sık güzelim hadi. hızlı sür lan şunu imam!?" Han'ın baştan sesi kulaklarıma gelirken her şey bölük bölük ti.
" aç gözlerini hadi güzelim , hadi Efsun'um hadi bir tanem n'olur bana bir çıkış Yolu göster..."
Son duyduğum şeyse korkuyla ismimi fısıldaması olmuştu sonrası benim için tamamiyle karanlıktı.
_____
Evet evet.
Nasılsınız ben belli değil depresyon mod 10
Diğer bölüm bir kaç saat sonra gelecek yıldıza basmayı unutmayın ❤️❤️ |
0% |