Yeni Üyelik
28.
Bölüm
@biralar88

28

 

 

"Açım lan ben?" Dedi bir ses , beynim olanları algılayamazken sadece ses vardı görüntüler yoktu koca bir karanlıktaydım.

 

" sen ne zaman aç değilsin amına koyayım ?" Dedi birisi bu sesi tanırken kanca olduğunu anlamam uzun sürmedi.

 

" birader sana ne aşımı yemeğimi sen mi veriyorsun hayır sana neden dert oluyor !?" Dedi bunun Çelik olduğunu anlamam bir olurken kaşlarımı çatmak istedim ama sanki bütün uzuvlarım benden bağımsızdı ve ben kulanamıyordum

 

" benden çaldığın için olabilir

Mi acaba ?" Dedi kanca hala hala neden acaba der gibi.

 

" çok afedersiniz ama sizin ben derdinizi

Sikim !" Dedi bu ses Naz'a aiti , çok az duymuş olsam bile tanımıştım onu.

 

" açım Anka açım!?" Dedi çelik isyan eden bir sesle.

 

" bok ye Allah'ın midesizi sen aç

Kalsan kendininkini de yersin pislik herif!" Dedi deli iğrenir bir tonda.

 

" komutanım herkes benim yemimde gözü var baksanıza lokmalarıma kadar sayıyorlar !" Dedi Çelik hızla herkesi komutanına şikayet ederken.

 

"Kafanı çöp kovasına sokup. Buradan aşağı fırlatmamı istemiyorsan sus lan !" Dedi imam hızla sinirli bir sesle.

 

" selamı okumak için beklersin senden vampir

Kılıklı imam , nerenin imamısın lan sen ?!" Dedi çelik gıcık almış bir sesle.

 

" oğlum senin susma tuşun yok mu lan bu ne çene bir konuştun mu susmak bilmiyorsun ?!" Dedi deli bile sesine dayanmaazken , gözlerimi zorlukla Açarken gözüme giren ışıkla bir kaç saniye içerisinde hızla geri kapatım.

 

" sana ne devrem ben belki konuşmak istiyorum ?!" Dedi çelik gıcık bir sesle konuşurken birazdan oh olsun da derdi şahsen beklerim , koskocaman dağda adam avlayan adamla beş yaşına çocuklar gibi atşııyorlardı resmen.

 

" bende seni dövmek istiyorum ?" Dedi imam aynı onun gibi taklit ederken.

 

" sen bana kıymazsın çılgın erkeğim ?" Dedi birden çapkın bir sesle gözlerimi yavaşça

Açmaya çalışırken görüş açıma giren ilk şey çeliğin cilveli bakışları olmuştu maalesef.

 

" tövbe tövbe düzgün konuş lan vallahi selânı okumak için sebep verme bana!?"dedi kafasını başka yere çevirip içinden tövbe ederken.

 

" oğlum siz ne yaşıyorsunuz lan ?!" Dedi birden tolganın dehşet dolu bir sesle. " siz dağda da böyleyseniz vah bizim halimize. " dedi kafasını iki

Sallarken gözlerim onlara değdiğinde hiç

Biri bana değildi bir birlerine bakıyordu gözlerim yanımdaki bedene döndüğünde sadece onu izledim. Ellerimi tutmuş başını eğmişti sanki diğerlerini duymuyor gibiydi.

 

" sen konuşma lan tofik , gelmiş burada bana bedeli askerliğini söylüyor." Dedi Çelik dik dik Tolga'ya bakarken , kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalkarken Tolga'ya baktım.

 

İyi de o normal yapmıştı askerliği ?!

 

" lan kaç defa diyorum normal yaptım ben askerliğimi?"

 

" ne yaptın düşmana bomba yerine öpücük mü attın ne yaptın ?!" Dedi he he der gibi elinş havada salarken çelik, Tolga sinirden kıp kırmızı olmuş bir Şekilde ona baktı.

 

" neydin sen askerde ?" Dedi imam tek kaşını kaldırmış Tolga'yı süzerken.

 

" mermiydim amına koyayım !?" Dedi birden sinirle çıkışırken , geri zekalı kendi kendine laf sokmuştu .

 

" Bağırma lan kocama !" Dedi birden Çelik kadın edasıyla ona çemkirirken kolunu gevşek bir şekilde imamın boynuna doladı, imam sinirle nefes alırken elini ensesine atıp sıkmasıyla Çelik inleyerek kaçmaya çalıştı ancak izin vermedi.

 

" lan sana demedim mi düzgün konuş diye" dedi sinirle.

 

" ama kocam ." Dedi Çelik canı yandığı halde pislik yapmayı bırakmazken, gerçekten de şerefsizdi bu çocuk hem şerefsiz hem arsız. Onları bırakıp yanımdaki bedene döndüm tekrar.

 

Elleri ellerimin arasındayken gözleri yere dalmıştı artık ne düşünüyorsa fazla derinlere dalmıştı , ne düşündüğünü merak ederken elini sıktım yavaşça daldığı yerden çıksın diye. Bakışları hızla bana döndüğünde yorgun göz altlarını gördüm ilk bakışları bana tırmanmasıyla derin bir nefes verdi iç çekiş gibi.

 

"Yavrum..." dedi fısıldar gibi dudaklarını ellerime bastırdığında Gözlerini kapatı rahatlamayla öyle bir koklayarak öpmüştü ki korkusunu iliklerime kadar hissetim.

 

" sarı kafa?" Dedi Tolga hızla dikkatini çekerken , yanıma geldiğinde dikkatle beni süzdü.

 

" iyi misin Bir ağrın filan var mı?" Dedi Han gözlerime bakarken iyice bana yaklaşıp bütün ilgisiyle bana baktı.

 

"Boğazım ağrıyor biraz, ne oldu bana ?" Dedim anlamayarak , en son hatırladığım şey üsteğemn ile bizim bahçede oturmuş Konuşuyorduk ondan sonra bende oda bir karanlıktı sadece arada duyduğu bölük bölük sesler vardı onlar ise hayal ürünümün bir gösteri miydi gerçek miydi emin olamıyordum.

 

" balıktan zehirlenmişsin ." Dedi Tolga bana bakarken " senin bu feriha hallerin beni öldürüyor sarı !!" Dedi beni azarlayarak , gözlerindeki korkuyu gördüğüm için sadece gülümsedim ona biliyordum ki kalbine inmişti buraya gelene kadar şimdi ise korktuğunu belli etmemek için lafı çeviriyordu.

 

" aklım çıktı kadın , senin benim kalbimle ne alıp vermediğin var?" Dedi üsteğmen tam gözlerimin içine bakarken , hala ellerimi sıkı sıkı tutuyordu. O an bütün bir cihan gelse onu benden uzak tutamayacağını hissetim, bu öyle bir tutuştu ki.

 

" iyiyim ."

 

"İyisin..." dedi bunu deha çok kendini inandırmak için söylemiş gibiydi gözlerim odadaki bedenlere döndüğünde hepsi dikkatle bana bakıyordu.

 

" güno yenge sonunda uyandın vallaha bir ara güzelik uykusuna yattın sandım ?!" Dedi çelik pes der gibi , kafasını onaylamaz bir şekilde iki yana sallarken imam hızla ensesindeki elini sıkmasıyla çeliğin gözleri fal taşı gibi açıldı acıyla inlerken tutuşundan kurtulmaya çalıştı.

 

"Sizin burada olmanızı beklemiyordum ." Dedim şaşkınlıkla , çelik elini göğsüne koyup kafa salladı bende der gibi.

 

" vallaha bende beklemiyordum normal şartlarda şu an bir ziyafete olmamız gerekiyordu ama kıç

Kadar bir hastahane odasında doluşup kaldık!" Dedi şikayet eder gibi , kaşlarım çatılırken Han bir eliyle sinirle yüzünü sıvazladı sabır dileyerek.

 

" Çelik !" Dedi sert kısık bir tonda , çelik ona dönmesiyle zorlukla yutkunup kafasını salladı"sustum komutanım ." Dedi kafasını sallarken.

 

Korkunun gözünü seveyim gerçekten de...

 

" afedersiniz sizi de yemeğinizden alı koydum" dedim mahçup bir sesle onlara bakarken , diğerleri sorun yok der gibisinden kafa sallarken kimse konuşamadan atladı konuşmaya Çelik.

 

" vallaha biraz öyle oldu yenge artık bize bir yemek ısmarlayarak telafi edeceksin " dedi Çelik omuz silkerek arsız arsız bir şekilde , imam göz devirirken hızla ensesine bir tane vurdu. Çelik inleyerek ensesine tuttuğunda dik dik imama baktı.

 

" oğlum sen ne ayarsız utanmaz birisin lan ?!" Dedi deli kafasını iki yana sallarken.

 

" ne vuruyorsun lan kocam?!" Dedi ters ters ona bakarken çelik , deliyi umursamadan.

 

" oğlum sen ne patavatsız bir insansın ya?!" Dedi naz sinirle söylenerek o bile dayanamamıştı ona artık.

 

" abi ben şerefsizim şerefsiz niye bana alışmıyorsunuz ?!" Dedi herkesi ayıplayan bir ifadeyle şerefsiz olduğu için utanmayı geçin bir de gururla ilan ediyordu i.

 

"Lan seninki şerefsizzliğin ayrı evresi artık, arsız olmuşsun sen dayak arsızı olmuşsun en son komutanımı sana attığı dayaktan sonra hala konuşuyorsun utanmadan . " dedi kanca sinirle göz devirerek söylenirken ama boşa söyleniyordu karşısındaki gerçekten de laf anlamayan birisiydi.

 

" utanmazım ben biraderim utanmazım ,ben belki seviyorum dayak yemeyi sizene aa" dedi koca karılar gibi sonu uzatırken bütün tim sabır dilerken herkes şimdi çeliğin üstüne atlayıp öldürebilirdi resmen onu ama Çelik bana mısın demiyordu.

 

Gerçekten de arsız bir şerefsizdi...

 

" biraz daha konuşursan yapacaklarımdan ben sorumlu değilim !" Dedi üsteğmen sinirlenmeye başlarken Çelik onun sesiyle bile mum gibi olurken zorlukla yutkundu.

 

" afedersiniz komutanım. " dedi korkuyla çenesini kapatırken sonunda rahat bir nefes alırken üsteğmene döndüm.

 

"Yemeğe gitmemişsin hayret ?" Dedim burun kıvırarak , Han gözlerini sabır dileyerek kapatırken bir eliyle burun kemerini sıktı.

 

" sırf bunun için kendini zehirlediğini düşüneceğim sarışın!?" Dedi bana bakarken , kaşlarım çatılırken omuz silktim.

 

" ne münasebet be , kendime neden zarar verim gazozuna ilaç atıp seni uyutmak daha kolay. " dedim omuz silkerken dudakları sinir bozukluğuyla kıvrıldığında diğerlerinin konuşmalardan çok uzaktık kendi halimizdeydik.

 

"Kalbime de böyle girmedin mi zaten?" Dedi kaşlarını kaldırırken dudaklarımdaki aptal gülüşe engel olmak için kaşlarımı çatıp önüme döndüm.

 

Tek bir lafıyla bütün direnmelerimi kırıyordu , beni kendine kelimenin tek anlamıyla sarhoş

Ediyordu.

 

" yürü be kocam, kocam yaparsa doğrusunu yapar yenge gördün mü , boşuna bakmayın tapusu bende!?" Dedi Çelik yüksek bir sesle birden bağırırken ellerni kaldırıp alkışladı gözleri bana döndüğünde nispet yapar gibi imama yaklaştı.

 

" senin kocan böyle yapabiliyor mu ha yenge kıskanma kıskanma" dedi. Olmayan saçlarını savurur gibi yaparken dehşetle ona bakarken imam sabır dileye dileye bir tane geçirdi ona.

 

" lan sen neyin nispetini yapıyorsun?!" Dedi kanca sabır dileyen bir İfadeyle , Çelik ona bana ne der gibi omuz silkti.

 

" sana ne lan seninde olsun sende nispet yap. " dedi Gıcık bir şekilde konuşurken herkes bıkkınlıkla bir nefes verirken o fazlasıyla keyifliydi.

 

Dayak yemesine az kalmıştı belli oluyordu.

 

" sen gerçekten artık korkmuyorsun da dayak yemekten ." Dedim şokla ona bakarken kafasını bana çevirip güldü bir haltı başarmış gibi.

 

" yenge ben şerefsizim şerefsiz ondan hepsi ." Dedi anla der gibi , kaşlarımı kaldırıp başımı sallarken kanca sinirle gözlerini yumdu.

 

" şimdi öldüreceğim bunu o olacak!?" Dedi sinirle yüzünü sıvazlarken.

 

"Komutanım izninizle ben bunu öldürmek istiyorum !" Dedi deli ona ters ters bakarken , o adamı bile sinirlendirmişti ya ben bir şey demiyordum artık.

 

" izin senin deli " dedi üsteğmen hala elimi

Bırakmazken, Deli birden kolunu sıvazlarken hızla çelikin üstüne yürümesiyle Çelik gözlerini Şokla açarken kaçmaya başladı hızla ondan küçücük odada en fazla ne kadar kaçabilecekse.

 

Birden kapı açılmasıyla deli onu tam tutmuş boğacaken İçeri Giren bedenle hepsi birden yerinde dikleşip asker selamı verdi buna üsteğemn de dahildi. Asker selamı verirken bile eli ellerimi bırakmamıştı.

 

" rahat!" Dedi Ahmet amca sert bir sesle hepsine bakarken gözleri benim üstümde durduğunda çatılan kaşları hızla düzeldi, yanıma gelirken gülümsedim ona.

 

"Efsun iyi misin ?" Dedi endişeli bir sesle yanıma varmasıyla beni baştan aşacağı süzdü iyi miyim diye , gözleri bir yerde takılı kalırken tek kaşı ters bir ifadeyle havaya kalktığında baktığı ellerimize baktım bir süre.

 

" lan !" Dedi birden bağırırken , Tolga korkuyla yerinden sıçrarken yere yapıştı. "Uzaklaş lan eşşek herif !" Dedi birden Han'a bağırırken duraklarımı ısırdım sertçe.

 

" komutanım bırakamam." Dedi üsteğmen lafından geri durmazken tek kaşım şaşakınlıkla havaya kalkarken şokla ona baktım. Ne cesaret bu yiğidim.

 

"Ne demek bırakamam lan ?!" Dedi sinirle Ahmet amca sinirle ona bakarken , ben bile korkarken o korkmak yerine tam tersi daha sıkı tutu elimden. Bir daha bırakmamak üzere bir tutmaydı bu.

 

"İstediğiniz cezayı verin kabulüm, " dedi başını dikleştirirken , gözle direkt albayın gözlerine bakarken bu adamın deli cesareti mi aptal cesareti mi emin olamıyordum.

 

"Lan..." dedi Ahmet amca sabır dileyene bir sesle gözleri bana döndüğünde durdu , dudak büzüp güldüm ona. Sinirli bakışları benimle yumuşarken sabır dileyen bir nefes alıp ters ters kendini Han'a bakmaktan alıkoyamadı.

 

" yemin ediyorum komutanlar ligini oynuyoruz resmen ?!" Dedi Tolga kenarıdan araya girerken gülmeden edemezken. Geriye yaslandım.

 

Ben onların yanında mutluydum bu kısacık zamanda bana aile gibi olmuşlardı.

 

______

 

 

Evet bölüm geç geldi kusura bakmayın aşklarım❤️❤️

Loading...
0%