Yeni Üyelik
32.
Bölüm
@biralar88

32

 

 

Aziz Han Göktürk'den...

 

 

" amacınız ne lan sizin?!" Kancanın bağırmışım ardından gelen kemik kırılma sesiyle ifadesiz bir şekilde elime bandajı sarmaya devam ettim.

 

" konuşsana lan oruspu çocuğu!?" Bu sefer delinin sesi gelirken bandajlı kenarına sıkıştırıp elimi yumruk yapıp açtım , rahat olduğuna kanat getirdiğimde derin bir nefes alıp başımı kaldırdım. Tam karşımda duran kanlar içinde olan kansız ite baktım.

 

"Komutanım albay yengeyi evine bıraktı." Dedi Anka yanıma gelip beni bilgilendirirken kafamı sallayıp derin bir nefes aldım.

 

O iyiydi ve güvendeydi benim için saha önemlisi yoktu ama onun o kadarlık sürede de olsa tehlikede olması benim için ölüm gibi gelmişti, saçının teline bile zarar gelmesi düşüncesi beni mahvederken bu oruspu çocukları hangi cesaretle ona el uzatıp tehlikeye atmaya çalıştıklarını merak etmeden edemedim.

 

" şimdi ..." dedim ellerimi çırparken bir kaç adımda önünde durdum , kenarındaki sandalyeyi alıp ters bir şekilde koyduğumda onlara dönerek oturdum, başımı yana eğip dikkatle yüzüne baktım.

 

" artık gerçek eğlenceye gelelim dimi ama?" Dedim merakla , kasırga timi kenarıda durmuş bizi izlerken kanca. Elindeki kanları bezle siliyordu gülerek.

 

"Bırakın beni gideyim ." Dedi konuşmazken ağzından çıkan kanlar yardımcı olamıyordu konuşmasına , kaşlarım havalandığında dudağımın kenarı tehlikeli bir gülüşle kıvrıldı kafamı çevirdiğimde kancayı işaret ettim.

 

" gitmek istiyormuş duydun mu?" Dedim emin olamayarak.

 

" duydum , çok kibar sordu bence bırakalım komutanım ." Dedi alayla gülerek , kafamı salladım haklısın der gibi dudaklarımı bir birine bastırıp ayağa kalktığımda tam karşısına gelene kadar durmadım başımı eğip yüzüne baktığımda kafası eğik bir şekilde duruyordu.

 

" ben ikna olmadım ." Çenesini sertçe yutup kaldırdığımda ağzından acı dolu bir

İnilti koptu.

 

" bir İnsanın ölmeden bilinci açık bir şekilde bütün uzuvlarının ondan koparılması nasıl bir şey bilmek ister misin?" Dedim kaşlarımı kaldırırken gözlerindeki korku bana haz verirken güldüm alayla.

 

" sanırım birazdan öğrenecek komutanım ?" Dedi gülerek

 

" konuşmaya başla nasıl buraya kadar geldiniz , kime bağlısın ve neyin peşindesin ?!" Dedim çenesini daha da sıkarken acı dolu inlemeleri kulağıma gelirken daha başlamamıştım bile , yüzümü buruştururken dikkatle ona baktım.

 

Benim için orada değillerdi beni vurmaları için fırsatları vardı canlı bir şekilde ele geçirmek istiyorlar desem de tek başındayken yaparlardı amaçları farklıydı.

 

" bilmiyorum ." Dedi kısık bir sesle , dişlerimi sıkarken öfkeli bir nefes aldım yumruk yaptığım elimi çenesine geçirdiğimde sandalye kontrolsüz güçle geriye düştüğünde sinirli nefesler alıp verdim.

 

Bu piç kuruları yüzünden ömrümden ömür gitti, sarışınıma bir şey olacağı korkusu bana dünyalar bedeldi.

 

" dikleştirin lan şunu!" Dedim bağırırken Çelik sandalyenin ucundan tutup geri oturduğunda. Kafası yere düştü şerefsizin.

 

" bana bak lan kansız oruspu çocuğu!?" Öfkem bedenimden taşarken bir yumruk daha attım , bir tane daha derken ardı arkası kesilmeyen yumruklarla bir kez daha düşmesiyle bu sefer kaldırmalarına izin vermeden Tek dizimi kırıp üstüne eğildim boğazını tutarken sıkmaya başladım.

 

" seninle daha yeni başlıyorum bekle ..." dedim öfkeyle dişlerimi sıkarken sert yumruğum ardı arkası yüzüne inerken konuşacak hali kalmayana kadar devam ettim.

 

" gençler ne buldum!" Çelikin heyecanlı sesiyle. Şerefsizi bırakmadan durdum , başımı yana çevirdiğimde elindeki çekirdekle Yayvan bir şekilde yürüyüp duvarın üstüne oturdu. Düğerlerine uzadığında hepsi avucuna biraz alıp çitlemeye başladı çekirdeği.

 

Geri önüme dönerken sinirli bir nefes verirken parmak uçlarım kaşındı sinirle bütün gücümle bir yumruk daha attığımda çelik elini yumruk yapıp ağzını kapatı.

 

" ulan endama bak be !" Dedi helal olsun der gibi , zevzekliğini görmezden gelirken koca kadınlar gibi çekirdek çitlemeye devam etti beni delirtmeye progranmış

Robot gibiydi şerefsizler.

 

"Bence o kaslar estetik." Dedi imam karamsar bir şekilde beni süzerken , sinirle nefes verirken anlıma düşen saçları üfleyerek ittim kan olan ellimle durduğumda iki elimle yakasını kavrayıp dikleştirdim. Kafası geri düşerken zorlukla bana baktı.

 

" anlatacağım yemin ederim anlatacağım dur komutan Allah için dur!" Dedi birden gür bir sesle yalvarırken tek kaşım kalktığında derin bir nefes aldım.

 

" oğlum o senin anlatmanı beklemiyor ki o seni dövmek istiyor içi soğuyan kadar da durmaz , sonra anlatırsın biraz daha tut için tut ne bu acele lan daha karpuz keseceğiz!" Dedi. Çelik gülerken çekirdeği çitlemeye devam etti.

 

" bence bir kaç yumruktan sonda mefta." Dedi Anka. Çekirdekten bir tane daha alırken onu duymazdan gelip sert bir yumruk geçirmemle içimdeki öfke soğumuyordu.

 

Ulan canımdan bir parça vardı lan yanımda korku dolu bakışlarını gördüm ben onun bunun ne demek olduğunu kimse anlayamazdı.

 

" oruspu çocuğu!" Bütün sinirim. Vücudumdan taşarken birden sert bir yumruk atmamla sandalye bir kez daha düştü. Derin bir nefes aldığımda Burnumu sildim hızla.

 

" oğlum bu hemen gitti lan ?!" Dedi birden deli hayal kırıklığıyla sandalyenin arkasından tutup kaldırdığımda kafasını bile dik tutamıyordu oruspu çocuğu.

 

" gerçek bir hayal kırıklığı lan bu ne ?!" Dedi Çelik küskün bir tavırla " bütün eğlencem gitti!?" Dedi sinir bozukluğuyla Çelik ,kenarıdaki kovayı almamla buz gibi suyu başından aşağı boşaltmamla çırpınmaya başladı. İfadesiz gözlerle onu izlerken. Nefes nefese kafasını salladı.

 

" ne olur beni öldürün ne olur ." Dedi yalvararak kaşlarım çatılırken tükürük sesi Gelmesiyle kafamı çevirdim.

 

" lan daha bu ne ki iki yumrukta ölmek filan ayıp ayıp !" Dedi kınayan bir ifadeye sabır dileye dileye önüme döndüğümde şerefsize döndüm.

 

" neyin peşindeydiniz lan ?!" Dedim yüksek sert bir sesle , gözleri korkuyla üstümde dolaşırken dik bir şekilde baktım ona.

 

" o kadının."

 

Bütün elim ayağımdan güç

Çekilirken dişlerimi sıktım olabildiğinde öfkem bedenimde dolup taşarken kaşlarımı çattım hızla bir kaç adımda önüne geldiğimde sertçe çenesini tutup kaldırdım.

 

" ne için lan ne için?!" Dedim bağırırken öfkeyle.

 

Ben daha bakarken kıyamadığım kadının peşine düşmüştü oruspu çocukları , ne için kimin için ? Sinirim bütün bedenimi ele geçirirken kendimi zor tutuyordum öldürmek için , ona değen gözleri

Geçtim ondan bahsetmeleri bile yeri yerinden oymam için bir sebepti!?

 

" albayın kızı oymuş..." beynimden vurulmama sebep olan sözlerle depoda ölüm sessizliği oldu , timin bile sesi kesilirken kaşlarım çatıldı.

 

Bunu öğrenmelerinin imkanı yoktu bunu sadece albay ben ve askeriyenin güvendiğimiz doktoru biliyordu?!

 

" kim söyledi lan size bunu?!" Dedim ona bakarken, ikinci defa kalbime bir korku düştü.

 

İlki ona bir şey olma düşüncesiyleyken ikincisi ise yine oydu , öğrenilememesi gerekiyordu bunun bilinmemesi gerekiyordu daha o bile bilmezken bu oruspu çocukları nereden öğrenmişti.

 

" herkes albayın kızı olduğunu biliyor , üzerine para ödülü konuldu yıllar boyunca albayı zayıf düşürmeye çalıştılar ama olmadı şimdi ise ona bir kapı verdiler. " dedi nefes nefese kalmış bir şekilde başını dik tutamazken ağzındaki kanı kafasını çevirip yere tükürdü.

 

" kimler peşinde , bunu size kim söyledi ."

 

" bilmiyorum ben sadece üzerine koyulan para ödülünden haberdarım onun için geldim , kimler peşinde değil komutan kimler değil olacak o..." sözleri beni sersemletecek kadar keskindi , sinirden dişlerimi kıracak kadar sıktığımda bütün öfkemi elimde toplamamla yüzüne yumruğu geçirmemle yere yapışıp bilinci gitmesi bir oldu. Göğsüm adralalinle inip kalkarken başımı çevirmemle hepsi ayakta bana bakan timimle durdum.

 

" Efsun , Ahmet albayın kızı mı?!" Dedi kanca şaşakınlıkltan konuşamazken. Sinirle gözlerimi kapatırken burun kemerimi sıktım sinirle.

 

" bunu kimse bilmeyecek kasırga duydunuz mu beni!?" Dedim sert bir sesle , sesim depoda yankılanırken hepsi aynı anda gelmişti.

 

" emredersiniz komutanım!" Dediler bi

Ağzından.

 

" konuşturun şu oruspu çocuğunu , askeriyenin doktorunu da buraya getirin!?" Dedim öfkeyle yerde yatan şerefsize bakıp önüme döndüm , elimdeki bandajı sinirle sökerken alnımdaki damarın belirginleştiğini hissediyordum.

 

Bunun bilinmemesi gerekiyordu bunun öğrenilememesi gerekiyordu , daha benim sarışınım bilemezken başkası bilemezdi. Ondan bir şey saklamaktan nefret ediyordum yalandan nefret etiğini biliyordum , ben ilk defa bir şeyden korkuyordum Ben ilk defa birisini kaybetmekten korkuyordum ölmekten bile korkmayan ben onu kaybetmekten korkuyordum.

 

Dağda herkesi yenen ben Sarışın , mavi gözlü bir kız çocuğuna yenildim. Ben hiç

Bir yenilgimi bu kadar sevmedim , korkuyordum ya bir gün beni bırakır giderse , ya bunları ondan sakladığım için bana sırtını dönerse başıma gelecekleri biliyordum ve bundan korkuyordum.

 

Eğer öğrenirse gözlerindeki hayal kırıklığını görmek istemiyorum bana böyle baksın istemiyorum , gelsin yine küçük kollarıyla sıkı sıkı sarsın beni saçlarımla oynasın güzel kokusuyla rahatlatsın beni. Gelsin ve benden hiç gitmesin , bana bakarken gözlerinin içi gülsün yine , bir şey isterken dudak büzerdi mesele bunun o bile farkında değildi , istemediği bir şeyi yapınca ise hemen kaşlarını çatar babasına şikayet eden küçük kızlar gibi gerçek babası olduğunu bilmediği adama beni şikayet ederdi.

 

O deli tarafı yok muydu hem ; bir insan nasıl bu kadar küçük hemde bu kadar cesur olabilirdi bilmiyorum. Benim elim nasırlıydı silah tutmaktan , minicik küçük elleri ellerimi tuttuğunda işte o an tamamlandığımı hissediyordum gözlerini kısıp gece mavisi gözlerini gözlerime diktiğinde bütün dünyanın benim olduğumu hissediyordum.

 

Siz ne alırsanız dünyalar sizin olur bilmiyorum ama ben küçük bir kızın gözlerine baktığımda işte o zaman her şey benim oluyordu işte o zaman ben kendimi tamamlanmış hissediyordum.

 

" ne var bu kadar acil üsteğmen?!" Dedi albayın sesi kafamı çevirdiğinde arkasını ellerini birleştirmiş bana üsten üsten bakarken hızla asker selamı verdiğimde başını salladı rahat der gibi elimi indirdiğimde derin bir nefes aldım.

 

" rütbede miyiz komutanım ?" Dedim ona bakarken kaşları çatıldı kafasını iki yana salladı kendimi rahat bıraktığımda sıkıntıyla bir elimle yüzümü kapatım.

 

" ne oldu aziz ?" Dedi bana bakarken herkes bana Aziz derdi ama sarı saçlarını gönlüme bağladığım kadın bana Han derdi , öyle bir söylerdi ki bu kalbimdeki bütün buzlar erirdi.

 

" işler karıştı , herkes Efsun'un kızın olduğunu biliyor..." dedim sıkıntıyla nefes verip çenemi ovarken , gözleri durulduğunda daha büyük bir yıkım gördüm orada.

 

Yıllar sona haberi dahi olmadığı kızına kavuşmuşken şimdi kaybetme korkusunu gördüm , bir babanın kızına kavuşmuşken bile ondan ayrı kaldığını gördüm. Sarışın ona bakmadığı anda kızının saçlarının kokusunu merak edip koklayan bir baba...

 

" imkansız!!" Dedi kabul etmeyerek zorlukla yutkunurken Dudaklarımı bir birine bastırdım.

 

" başına ödül konulmuş , herkes kim olduğunu biliyor ..." Söylediğim sözler benim canımı sıkarken. Albayın yutkunamadığını hissetim gözlerini sıkıca kapatırken derin bir nefes almaya çalıştı eli boğazına giderken sıkıntıyla nefes verdi.

 

" daha babası olduğumu bile bilemeden onu benden koparmaya çalışıyorlar , daha babası olduğumu bile bilmeden başına bela açmadan başka bir şey yapamadım." Dedi kızıyla aynı olan gözlerini bana çevirdiğinde bunun korkusu bile canını yaktı.

 

" hepsini teker teker bulup öldürmem gerekse de bunu yaparım , onun kılına zarar gelmesine izin vermem !?" Dedim sert bir sesle , gözleri bana döndüğünde başını salladı derin bir nefes alıp ilerideki sandalyeye geçip oturduğunda yanına gidip karşısına oturdum.

 

"Yeşil alan operasyonu iptal , kasırga timi Efsun operasyonuna geçiyor kılına zarar gelmeyecek aziz duydun mu beni adım adım yanında olacaksınız kim varsa peşinden bana canlarına getir !?" Dedi sert bir sesle bunu bana söylemese de ben bununu yapardım zaten saçının tek bir teline dünyaları yakardım ben.

 

" senin suçun değil." Dedim gözlerine bakarken , mavi gözleri çökmüş bir şekilde bana baktığında tebessüm etti sadece.

 

Daha yemi baba olduğunu hissetmişt , yıllarca içindeki Boşluğun sebebini tam bulmuş doldurmuş derken şimdi ellerinden kayıp gitme düşüncesi onu mahvediyordu. Doya doya bile sarılamamıştı kızına , kokusunu bile ezberleyememişti kızının ...

 

Canım pahasına da olsa onun kılına zarar gelmesine izin vermezdim...

 

 

___

 

Zaten şüphelenmiştiniz arkadaşlar ama tam olarak bilmiyordunuz şimdiyse hepsinden tam haberiniz var sizce olaylar nasıl olacak ?

 

Ne gibi bir

Düşünceniz var?

 

Sizce efsun ne tepki verecek ?

 

Kaos kaos kaos !

Loading...
0%