@biralar88
|
35
Han kestiği meyveyi ağzıma uzatırken Kaan'ı dinlerken ağzımı açıp yedim onu ellerimi bile sürmeden.
" ciddi misin?!" Dedim şaşakınlıkla Kaan'a , Kaan kendini Gererek kafasını saladı.
" tabi birde biz bunla aynı taburdaydık abo bir baktım bu ağlıyor yaralandım diye dedim Ben varım burada ağlama kucakladım bunu götürüyorum ama nasıl götürmek havada kurşunlar uçuyor!?" Dedi abartarak anlatmaya devam ederken. Şaşakınlıkla üsteğmene dönerken gülerek elma dilimini bana uzatığında usluca uzattığı dilimi yediğimde yan gözlerle Kaan'a baktı.
" ee kardeşim daha ne olmuştu anlatsana ?" Dedi üsteğmen tek kaşını kaldırmış bir şekilde ona bakarken. Kasırga timi acil bir şekilde birden kalkıp gitmişlerdi ben , Kaan ve Han kalmıştık. Bahçedeki çimenlik alana Bir şey serip meyve getirmiş oturuyorduk bacaklarımı üsteğmenin üstüne atmış kaan'ı dinlerken kafamı üsteğmenin omuzuna yaslanmıştım o ise kaan'ın anlatıklarına göz devirip Soyduğu doğradığı meyveleri bana yediriyordu.
" ben bunu tabi aldım tek elimle kucağıma bir elimde de silah sen misin karşıma çıkan herkesi teker teker indirdim !" Dedi birden bağırarak kendi kendine yükselirken , han göz devirip bir dilim daha uzatığında ikiletmeden yedim onu da.
" bak sen eee?" Dedi han alaylı bir sesle, Kaan onu umursamadan eliyle göğsüne vurdu iki kere.
" işte böyle onun hayatını kurtardım yenge !" Dedi geriye yaslanıp ayaklarını uzatırken , gülmeden edemezken kendini beğenmiş Bir bir ifadeyle baktı bize. "Asla kendimle övünmeyi sevmeme ama. İşte böyle de adamım dır." Dedi.
Gerçekten de kendini övmeyi sevmiyormuş Sabahtan akşama kadar sadece kendini övmüştü.
Kılırdamama engel olamazken bu sefer uzattığı portakalı yedim üsteğemnin.
" gerçekten de sevmiyormuş.." dedim vay be der gibi , Kaan kafasını salarken birden meyveler bakarken ayaklandı.
" ben biraz daha getireyim meyve belli seni 100 kilo etmeden durmayacak bu ." Dedi hana yan gözlerle bakıp giderken gülerek arkasından baktığımda kafamı kaldırıp Han'a baktım.
" hepsini attı demi az önce ?" Dedim iç çekerek , üsteğmen gülüşünü bastıramazken. Maalesef der gibi kafasını salladığında gülüşüme engel olamadım kafamı iki yana sallayıp başımı omuzuna yasladım.
" cidden değişik birisi." Dedim gülerek kafamı kaldırırken yüzlerimizin az mesafe varken kafasını salladı Han.
" bir de bana sor ." Dedi iç çekerek , gülmeden edemezken bu sefer elma uzatığında homurdanarak başımı geri çektim.
" Şiştim be adam ciddi ciddi beni 100 kilo edeceksin !" Dedim kafamı çekerken
" bu son hadi!" Dedi bana uzatırken sanki çocuğu ikna ediyordu bu nedir ya bu son ne ?
" ben senin sevgilininim uyuz herif !" Dedim sinirle eline vururken , gülüşünü duyarken. Ağzıma birden tıktığı elmayla göz devirip homurdandım ağzım dolu bir şekilde tam Ağzımı açacaktı ki telefonu çalmasıyla dürtü ekrana. Baktığımda derin bir nefes çekip açtı.
" komutanım ?" Dedi ifadesiz bir şekilde.
" rapor ver lan!" Duyduğum yüksek sesle gözlerim açılırken hızla telefona uzanıp çektim , hoparlörü açtım hızla.
" Ahmet amca!" Dedim gülerek.
"Efsun..." dedi az önceki sesinin aksine gayet yumuşak sakin bir tonda , han ters ters telefona bakmadan edemezken kıkırdadım.
" ne yapıyorsun?" Dedim merakla, han umursamaz bir şekilde eline bir dilim daha portakal aldığında sinirle ters ters ona baktım.
Obez etti beni obez.
" İyiyim kızım sen ?" Dedi ilgili yumuşak bir sesle.
" han işe baş başa meyve yiyoruz , Ahmet amca buna bir şey söyle bana her dakika meyve yedirmeye çalışıyor !?" Dedim birden üsteğmeni şikayet ederken , gözleri kocaman açıldı üsteğmenin bana bakarken zorlukla yutkunurken telefonun ucundan bir müddet ses gelmedi.
" baş başa?" Dedi Ahmet amca birden sert bir sesle " meyve yedirmeye çalışıyor birde elleriyle bak sen ..." dedi sonu uzatırken anlamayarak ekrana baktım bir müddet.
" evet yemeyeceğim diyorum yedirmeye çalışıyor. " dedim söylenerek.
" beni duyuyor mu o şerefsiz ?" Dedi Ahmet amca araya girerken gözlerim üsteğmene döndüğünde gözlerini gökyüzüne dikmiş geleceklere hazır bir şekilde bekliyordu.
" evet?" Dedim anlamayarak.
" ona söyle yarın benim yanıma bir uğrasın ..." dedi birden kafamı görmeyeceğini bilsemde salladım
" emredersiniz komutanım ." Dedi han.
" telefonu hoparlörden çıkarıp ona verir misin kızım ?" Dedi birden , anlamasam da hoparlörden çıkarıp telefonu üsteğmene uzatım. Önemli olabileceğini düşündüğümde han telefonun sesini kısıp. Kulağına yasladı.
" evet komutanım?" Dedi han Başına gelecekleri bilen bir şekilde.
" öyle gerekti komutanım." Dedi birden Han gözlerim onun üzerine oyalanmayı bırakıp kafamı karanlık geceye çevirdim.
" sosyal mesafe mi?" Dedi birden şaşakınlıkla , dediklerini düzgün bir şekilde anlamazken. Bacaklarımı sallamaya başladım.
" tabiki yaparsınız komutanım..." dedi han kafasını başka bir yere çevirirken.
" emredersiniz komutanım, iyi gecele-" telefonu birden indirdiğinde gözlerini sıkıca kapatıp burun kemerini sıktığında ona döndüm.
" ne oldu?" Dedim anlamayarak ona bakarken.
" beni çok sevdiğini söyledi ..." dedi derin bir nefes alıp soğuk suyunu içerken , kaşlarım çatılsa da daha fazla sorgulamayıp kafamı omuzuna yaslandığımda Kaan geliyordu sonunda.
" oğlum siz hala aynı mısınız lan yeter. " dedi birden bize bakarken.
" sana ne lan sende başlama başıma!"
" sende derken başka kim başladı ki?" Dedi Kaan anlamayarak.
" öyle genel olarak söylüyorum..." dedi han göz devirerek kendi kendine , onu anlayamazken esnemeden edemedim.
" yenge ama sana helal olsun." Dedi birden bana dönerken , kaşlarım çatıldığında bakmayarak Kaan'a döndüm.
" neden ?" Dedim ona bakarken, geriye yaslanıp gayet normal bir şekilde omuz silkti.
" yani buraya o kadar kadın getirdi ama en uzun kalan sen oldun helal olsun, " dedi Kaan tebrik eden bir sesle , gelen uykum birden kaçtığında gözlerim şokla açılıp hızla yerimde dikleştiğimde " ne?!" Dedim hızla.
" tabi ne kızılar geldi buraya ne esmerler , ne kumralar..." dedi uff der gibi elini havada sallarken Kaan , gözlerim şokla açılırken zorlukla yutkundum.
" kız daha bu ne ki bu ne kazanınca sen bilmiyorsun her akşam başka bir kız atıyordu eve !?" Deri birden Kaan coşkuyla , gözlerim kocaman açıldığında Üsteğmen hızla elini omuzuna atıp sıktı.
" oha lan oha !" Dedi kendi bile şaşırırken , kaşlarım çatık bir şekilde ona döndüğümde gözleri hızla bana döndü.
" yalan söylüyor güzelim sen buna mı inanacaksın ?!" Dedi hızla, kaşlarım çatılırken daha düşüncesiyle bile bedenim sinirden dolup taşacak hale gelmişti.
" ne yalanı be en son ki kızıl iki ay önce burada değil miydi ?!" Deri Birden Kaan araya girip bana dönerken gözlerim şokla açılırken Han'a döndüm.
" 2 ay mı?!" Dedim sinirle , kalbimin kırıldığını hissederken gözlerim yandığını hislerim. "Biz 6 aydan fazladır tanışıyoruz !" Dedim öfkeyle omuzuna vururken .
Üsteğemn sinirle dişlerini sıkarken kaan'ın omuzundaki ellini sıkmasıyla Kaan'ın gözleri Fal taşı gibi açıldı , acıyla karşılık inlerken. Nefes alamadı bir anlığına. Kırmızı olmaya başlarken gözleri hızla Han'a döndü.
" doğruyu söylüyor musun kardeşim yoksa ben seni basketbol topu mu yapayım ha?!" Dedi birden öfkeyle , Kaan acıyla konuşamazken gözümden bir damla yeri boylamıştı bile.
Düşüncesi bile canımı yakarken gerçek olma ihtimali beni mahvederdi hemde anneme rağmen beni öldürürdü. Küçüken bana hep kızlar annesinin kaderini yaşar dediklerinde bile sadece korkup ağlardım bunu istemiyordum bunun düşüncesini bile istemiyordum hayatımda...
" lan ölüyorum şerefsiz !" Dedi hızla acı içinde Kaan , Han sinirle biraz daha sıktığında Kaan birden bağırdı acıyla.
" lan şaka şaka , beş dakika eğlenelim dedik ağzıma sıçtın bırak!" Dedi birden tutuşundan kurtulurken derin bir nefes alırken Han ters ters ona bakıp bana dönmüştü ki durdu gözlerimi görmesiyle donup kaldı. Gözleri kırmızı mavi harelerinde dolaştı uzun uzun.
" ne mal gibi dondun la- oha !" Dedi Kaan bana dönmesiyle şaşakınlıkla tepki verirken , ters ters yüzüne baktım kırmızı gözlerimle bir damla daha düştüğünde gözleri şaşakınlıkla büyüdü.
" lan ben şaka yapmıştım ..." dedi pişmanlıkla , yutkunmazzken, birden ayağa kalktı üsteğmen ona baktığımda elini bana uzatmasıyla durdum elini tuttuğumda beni de kendiyle kaldırdığında bir şey demeden beni de peşinden sürüklediğinde Sesizdik ikimizde.
İkimizde içeri girmemizle birden kapıyı kapatıp. Beni kendine çekmesiyle sıkı sıkı sarılması bir olurken iyice duygusallığa gelerek bir damla daha firar etti gözlerimden.
" güzelim benim şaka yaptı yemin ederim şaka yaptı , n'olur ağlama ağzına sıçacağım ben lütfen ..." dedi dayanamıyormuş gibi beni kendinden ayırdığında yüzümü avuçlarının arasına aldı , kızarık mavi gözlerime baktı.
" yapma n'olur yapma Efsun , okyanusa yağmur yakışmıyor yapma..." dedi yalvarır gibi burnumu çekerken gözlerimi Ondan kaçırdım.
" şakaydı inanamıyor musun yavrum bana ?" Dedi bunun ihtimalinden bile korkarken, kafamı hızla iki yana salladığımda derin bir iç çektim.
" sadece annem aklıma geldi birden duygusallaştım. ..." dedim iç çekerek titreyen sesimle " annem bana hamileyken aldatıldığını öğrnmişti benim hayatım ve onun hayatı oradan sonra mahvoldu birden öyle bir şaka yapınca kötü oldum. " dedim derin bir nefes almaya çalışırken Hanın gözleri bana baktı uzun uzun.
" annen aldatıldı mı?" Dedi ifadesiz bir sesle kafamı salmakla yetindiğim bir kaç saniye sadece gözlerime baktı , iç çekti.
" senin tek damla göz yaşına ben ölürüm kadın..." dedi anla der gibi, uzanıp dudaklarımı göz yaşıma bastırırken gözlerimi kaparım sıkı sıkı
" bu yüzden bir daha ağlama , sen ağlayınca ben güçsüz düşüyorum senin tek bir damlan beni yok edebilir sarışın. " dedi benden ayrılmazken
" bu yüzden beni gülüşlerinde yaşat sarışın..." dedi gözlerime bakarken , gözleri kızarık gözlerimde oyalandığında dudaklarımı dudaklarına bastırdı , ben öpeceğini sanarken o her bir zerreme kıyamayarak öptü gözlerimin üstüne bastırdığı dudaklarını içimi Titretirken nefes alamadığımı hissetim.
" sen hep gül sarışın duydun mu beni?" Dedi gözlerime bakarken , Zorlukla yutkunurken uzanıp dudaklarımı dudaklarına bastırdım.
Ben bu adamı hak edecek ne yapmıştım ?
——-
Happy happy ....
Sanki biraz fazla happy? |
0% |