Yeni Üyelik
4.
Bölüm
@biralar88

" kalbimi durduracak kadar güzelsin sarışın , ben seninle ne yapacağım?"

 

4

 

"Sen?" Dememe kalmadan kaşları iyice çatıldı.

 

" beni sormuşsun kızım ?" Dedi. Masanın önünde oturan Dik duruşlu adam sonunda Göktürten gözlerimi çekip adama döndüm , göz göze geldiğim adam Orta yaşlarda sinek kaydı traşı olan dik duruşlu bir adamdı üzerindeki rütbelerden anladığım kadarıyla albaydı mavi gözleri gözlerimde oyalanırken surat ifadesi fazlasıyla sert ve ciddiydi Kalıplı bir vücudu vardı.

 

Ne diyeceğimi bilemeden adama bakarken zorlukla yutkundum bir an nefes alamadığımı hissederken kaşlarım çatıldı , ne olmuştu bana böyle şimdi. " ben incinin torunuyum yemek getirdim kendisi gelemedi de ben getirdim size selamını iletmemi istedi. " dedim sakince bakışları bir kaç saniye değişirken masada ritim tutan eli durdu kaşları çatılırken ayağa kalktı bir an.

 

" sen ," dedi ve durdu Bakışlarını çekip tekrar bana baktı " mihribanın kızı mısın?" Dedi bana bakarken. Surat ifadesini anlayamazken kaşlarımı çattım, annemi tanıyor muydu acaba ? Kafamı salladım sadece gözleri dikkatle üzerimde dolaştı sarı uzun saçlarımda durdu bakışları derin bir nefes alırken elini bana uzattı.

 

" albay Ahmet korkut " dedi elini uzatarak.

 

" Efsun Dağdelen" dedim elini sıkarken kaşları çatıldı bir an ardından İfadesini düzeltip Kafasını salladı.

 

" otursana ." Dedi kafasıyla sandalyeleri işaret ederken.

 

" ben rahatsızlık vermiyim sadece selamımı iletmemi istedi anneannem"

 

" ne rahatsızlığı estafurulah otur." Dedi yerine otururken göz ucuyla Arkamdaki askere baktığımda çatık kaşlarla beni izlediğini gördüm.

 

" üsteğmen sen dediklerimi hallet , dosyaları bekliyorum ." Üsteğmen olduğunu öğrendiğim göktürke şaşkınlıkla bakarken hızla asker selamı verip rahat ola geçti.

 

" emredersiniz komutanım. " dedi gözleri bir kaç saniyeliğine bana değip hızla önüne döndüğünde odadan çıkıp arkasından kapıyı kapatı.

 

" annemi tanıyor musunuz ?" Dedim merak ettiğim soruyu ona yönelterek gözleri hala saçlarımda oyalanırken kafasını salladı sakince.

 

" askerliğimi burada yaptım , burada rütbe aldım annen de zaten buralıydı oradan tanışıyoruz ." Dedi Bana bakarken bir kaç saniye durup dudaklarını bir birine bastırdı kafasını başka yere çevirirken derin bir nefes aldı. " evlendiğini bilmiyordum. " dedi kısık bir sesle.

 

Annem hiç bir zaman evlenmemişti ama bunu anlatmakla uğraşamayacaktım sonuçta adamı tanımıyordum , aile meselelerinizi konuşacak değildim onunla.

 

" size ben rahatsızlık verdim kusura bakmayın anneannem size selamını ısrarla iletmemi isteyince "

 

" sizli bizli konuşmaya gerek yok inci anneyi bilmez miyim keçi gibidir kendi bildiğini okur sağ olsun." Dedi gülümsemeye çalışarak kafamı saladığımda ayağa kalktım Telefonumu alarak.

 

" ben izninizi istiyim artık. " albay da benim gibi ayağa kalktığında elini uzatı tekrar.

 

" ne zaman bir sıkıntın olursa beklerim seni Efsun , çay içmeye de beklerim ." Dedi samimi bir şekilde , elini sıkınca kafamı salladım gülümseyerek.

 

 

" tanıştığıma öemenın oldum. "

 

" bende " dedi izin isteyip odadan çıktım , çıkana kadar sırtımda daha doğrusu saçlarımda hissettiğim bakışları kafamı karıştırmıştı , anlamayarak koridorda yürürken camlı kapıdan geçtiğimde dışarı çıktım. Camdan yansıyan görüntüme baktım sarı saçlarımda bir şey mi var diye 3 kere kontrol etmiştim ama yoktu.

 

" Güzelliğine mi bakıyorsun ?" Arkamda beliren adamla dudağımın kenarı kıvrıldı yine yüzünde maske vardı .

 

Maske ile mi doğmuştu bu adam?

 

" Güzel olduğumu mu düşünüyorsun üsteğmen ?" Dedim ona dönerken tek kaşı kalktı havaya , kafasını başka yere çevirirken maskesi olmasa güldüğünü düşünecektim.

 

" öyle bir şey demedim ." Dedi kısık gözlerle bana bakarken , dudak büzüp omuz silktim " dolaylı yoldan söyledin. " kaşları çatıldı sözlerimin üzerine.

 

" nereye gidiyorsun "

 

" askerler beni yemeğe davet etti onlarla yemek yemeğe gideceğim ama nerede yeniliyor bilmiyorum?" Dedim dudak bükerken etrafta gözlerimi gezdirip onları aradım ama yoklardı.

 

" seni yemekhaneye almaları yasak büyük ihtimalle bahçede ziyaretçi alanında yerler." Dedi. Yürümeye başlarken kaşlarım çatıldı beni burada mı bırakacaktı yani , adımları durduğunda omuzunun üstünde kısa bir bakış attı bana.

 

" yemek yemek istemiyor musun?" Dedi hadi der gibi dudaklarım kıvrılırken gülümseyerek hızlı adımlarla yanına vardım , iki elini arkada birleştirmiş yürürken omuzunun üstündeki yıldızlara baktım.

 

" ee üsteğmen görüşmeyeli nasılsın ?" Dedim. Havadan bir konu açmaya çalışarak üsten bana bakıp önüne döndü.

 

" çocuk gibisin maviş " dedi bana bakmazken kaşlarım çatıldığında anlamayarak ona döndüm.

 

" bu nereden çıktı ?" Dedim anlamayarak , bu dediğine şaşırmamıştım etrafımdaki çoğu kişi çocuk gibi olduğumu söylerdi bazen genel bir mizacım eğlenmekti benim. Meraklıymdır, fazla heyecanlanırım bazen basit bir şey için , bazense iki yaşında bir çocuk gibi inatçıyımdır ama bunu nereden çıkardığını merak ettim komutanın.

 

" yerinde duramıyorsun çocuk gibisin hemen küsüyorsun , ayrıca hangi 24 yaşındaki bir kadın sekerek gider?" Dedi sesi daha çok eğlenir gibiydi , kaşlarım çatıldı ben sekiyor muydum başımı eğip ayaklarıma baktım.

 

Bence düz yürüyordum.

 

Yürümüyor muydum?

 

Bir anda aklıma gelen detayla adımlarım durdu kaşlarımı çatıp başımı kaldırıp ona baktığımda durmuş bana baktığını fark ettim.

 

" sen benim yaşımı nereden biliyorsun?" Dedim anlmayarak ona bakarken , etrafa kısa bir bakış atıp bana döndü.

 

" biletinden adına soy adına baktım."

 

" biletimde yaşım yazmadığına emindim ?!"

 

" kim olduğunu araştırdım. " dedi sanki çok normal bir şeymiş gibi.

 

" sebep ?!" Dedim ciddi bir sesle , ben kim olduğunu bile bilmeden soy adı dışında bir şey bilmezken hatta bir kez göreceğimi düşündüğüm adam beni neden araştırmış olabilir ki.

 

" kazağaımı geri verecektin unutun mu?" Dediğinde aklıma gelen kazakla duraksadım , tamam onu vermeyi bende düşünüyordum ama ismini bile bilmediğim için sonra bulamayıp vaz geçmiştim hoş bazı akşamlar soğuk olduğu için onun kazağını giyip yatıyordum ve hala yıkamamıştım yani vermekten çoktan vazgeçmiştim.

 

" üsteğmenlerin az kazandığını bilmiyordum , aksi takdirde bu kadar pinti olup bir kazağın peşine düşeceğini düşünmemiştim. " dedim kınayan bir ifadeyle yürümeye başlarken o arka da kalırken sanki yolu biliyor gibi önden yürüme başladım , Omuzuma konan kolar beni sağa çevirdiğinde şaşkınlıkla. Omuzumdaki ellerine baktım yanımdan yürümeye başladı bu sefer.

 

Tamam kendimi fazla rezil ediyordum bu adamın yanında.

 

" benim olan şeylere fazla önem veririm diyelim." Dedi , bunu öyle bir tonda söylemişti ki nedense başka şeyler içinde dediğini düşünmüştüm ki bu düşüncemden vazgeçtim.

 

Her şeyden bir anlam arama huyum yok muydu.

 

" şimdi sen benim kimlik numarama kadar bilirken ben senin adını bile bilmiyor muyum?" Dedim burun kıvarak , görüş açıma giren askerler bahçedeki bir oturanlara sofra kurmuş Beni bekliyorlar gibiydiler. İmam beni direkt görürken elini kaldırıp salayacaktı ki eli yarı yolda yanımdaki bedeni görmesiyle durdu hızla ayağa kalkarken karşısındaki kanca dedikleri adam anlamayarak onun baktığı yöne yani bize bakmasıyla içtiği suyu Püskürterek Çıkarması bir oldu yüzümü buruşturmadan edemezken yanımdan ses geldi.

 

" pislik herif " dedi üsteğmen ona bakarken.

 

Diğer iki adamdan bir tanesi da bana güzel hanımefendi diyen adamdı , şu an fark ediyordum ki aslında yaşları benden büyüktü diğer gençler onlar burada değildi sadece dördü vardı, bir tanesini zaten tanımıyordum. İmam kancanın sırtına vururken hepsi ayakta esas duruşa geçti.

 

" lan üstümü ıslatın şerefsiz " dedi hanımefendi diyen adam, dudaklarım kıvrılırken yanındaki imam ona bakıp güldü.

 

" komutanım " dedi kanca direkt üsteğmene bakarken masanın önüne gelmemizle durduk, üsteğmen hepsine dik dik bakıp kafasını iki yana salladı.

 

" sen ne pislik herifsin lan , rahat ." Dedi azarlayarak gülüşüme engel olamazken üsteğmen duraksayıp bir kaç saniyeliğine bana bakıp önüne döndü.

 

" affedersiniz komutanım " dedi kanca , tanımadığım adam gülerek. Ona baktı.

 

" canım komutanım yine hakklı kurban olduğum." Dedi gülerek , kanca ters ters ona baktı.

 

" lan deli meli dinlemem yemin ediyorum döverim seni ha!" Dedi kanca sinirle ona bakarken.

 

" teke tek alırım lan seni hadi hadi " dedi deli dediği adam birden çocuk gibi gaza gelmesiyle şaşkınlıkla ona bakarken bu kadar çabuk gaza gelmesini şaşkınlıkla izledim.

 

" sussanıza lan bu kadar güzel bir hanımefendi gelmiş soframıza siz yine ayılık yapıyorsunuz ne kadar ayı heriflersiziniz lan siz " dedi Bana elini uzatıp yerinden kalkıp bana dönerken.

 

" buyrun güzel hanım efendiciğim oturun " dedi yerini bana verirken şaşkınlıkla ona bakarken gülmeden edemedim çok tatlı duruyordu açıkçası.

 

" hayırdır Çelik sen aç değilsin herhalde kalktığına göre ?" Dedi üsteğmen cevap vermeme izin vermeden konuşurken tek kaşı kalkmış ona dik dik bakarken sesindeki sertlikten ben korkmuştum.

 

" yok komutanım ben kibarlık manasında şey etmiştim." Dedi çelik dedikleri adam dikkatle onları izlerken üsteğmen kafasını salladı.

 

" iyi kibarlık manasında yeni erlere katıl Sigara izmariti toplamlarına hadi koçum. " dedi üsteğmen itiraz kabul etmeyen bir tonda , açıkçası itiraz etme gibi bir şansı olduğunu da düşünmüyordum.

 

" emredersiniz komutanım " dedi çelik dedikleri adam Büyük bir pişmanlıkla Asker selamı verip gittiğinde şaşkınlıkla arkasından baktım.

 

" yemek yemeyecek mi?" Dedim şaşkınlıkla imam gülerek kafasını iki yana salladı.

 

" şerefsizi her seferinde uyarıyoruz her seferinde şerefsiz aynı şerefsiz " dedi gülerek imam arkasından bakarken. Üsteğmen tek kaşını kaldırıp bu sefer yavaşça imama döndüğünde imam göz göze geldiği üsteğmen ile durdu zorlukla yutkunduğunda kafasını sallayıp asker selamı verdi.

 

" ben aç değildim zaten gidim Çelik'e yardım edim" dedi üsteğmene fırsat vermeden kendi kendini kovarak şaşkınlıkla arkasından bakarken koşarak kaçar gibi gidiyordu çelikin peşinden.

 

" ayarsız bunlar vallaha bak" dedi cesur dedikleri adam gülerek,

 

" sen sanki çok ayarlısın ya " dedi

Kança , deliye bakarken . Deli kaşlarını çatıp ona baktı dik dik.

 

" höst lan neyim varmış benim ?!" Dedi kovar gibi gözleri üsteğmene döndüğünde durdu " sen söyle kurban olduğum komutanı ben ayarsız mıyım!?" Dedi sinirle.

 

" lan deli, oğlum sen ayarsız olmasan komutanınla böyle konuşmaya cesaret edebilir misin lan kaybolun gözümün önünden hadi!?" Dedi birden sert sinirli bir sesle.

 

" komutanım bende mi?!" Dedi kanca dehşetle , üsteğmen dik dik ona baktı. " sensiz olur mu kanca siz bir ekiptiniz unuttun mu hadi sürüne doğru hadi. Bu kadar çene çaldığınıza göre aç değilsiniz siz." Dedi kafasını sallayarak. Kanca ve deli aynı anda asker selamı verip ayağa kalktığında deli Masum gözlerle yemeğe baktı.

 

" elveda inci nenemin güzel yemekleri sizi çok seviyorum bilin ." Dedi el sallayarak yemeklere giderken kaşlarım çatıldı.

 

" yazık ya bıraksana yemeklerimi yesinler ." Dedim üzgünlükle arkalarından bakarken , üsteğmen bana dik dik baktığını hissetsem de ona bakmadan arkalarından bakmaya devam ediyordum.

 

Başımın üstüne konan bir el beni yemeklere çevirdiğinde kaşlarımı çatıp ellini ittim.

 

" sonra yerler onlar. "

 

" E ben şimdi kiminle yemek yiyeceğim tek başıma yemek yemekten nefret ederim ." Dedim yemelere bakarken , üsteğmen beklemediğim bir haraket yapıp geçip oturduğunda şaşkınlıkla ona baktım gözlerine karşısına işaret ettiğinde oturmamı işaret etti.

 

Benle yemekmi yiyecekti ?

 

_

 

Bence siz anladınız bir

Şeyler ama neyseee

Loading...
0%