@biralar88
|
44
3 ay sonra...
" düzgün yesene kızım şunu!?" Dedi Tolga beni azarlarken göz devirip tabağımdaki omletle oynamaya devam ettim bunun bu tavuk ve yumurtalara olan hastalığını anlamıyorum şaka gibi.
" bulaşma bana !" Dedim baş ağrısıyla geriye yaslanırken , evet akşam akşam yemek yiyeceğimize kahvaltı ediyorduk çünkü Tolga salağı eve alışveriş yapmayı unutmuş sağ oldun onun yüzünden evde hiç bir şey yoktu.
" kızım şu yumurtalara saygı duyun artık ya , sen kalk o kadar hamile kal doğur dışarıda o kadar oluşmasını bekle sonra denyonun biri aç olduğu için yavrunu alıp tavada yağla yesin!?" Dedi kendi kendine sinirle söylenirken sandalyeyi çekip oturdu , eline çatalı alırken söylene söylene yumurtadan bir parça aldığında tek kaşını kaldırıp tuhaf tuhaf ona baktım.
Dengesiz manyak...
"Ayıp ayıp !" Dedi çayından bir yudum alırken göz devirip önümdeki tabağı ittim illeriye , sıkıntıyla nefes çevirirken o bir şeyler atıştırmaya başlamıştı bile.
3 ay kimseyi görmeden sesini duymadan geçirdiğim üç ay , ilk ayı ağlamalarımla geçen bir 3 ayı atlatmıştık Tolga ile bazen o olmadan nasıl toparlanırım diye düşünüyordum sanırım başaramazdım. Uyuyamıyordum , delirmiş gibiydim yapamıyordum delirecektim düşünmeden sinirlerime engel olamadan yapamıyordum ben onun kokusunu ne kadar kabul etmesem de özlemiştim.
Hayatımdaki varlığını, bana bakışını , gözlerini , sesini , her zaman beni ısıtmak için hazırda bekleyen ellerini ve en önemlisi uykularıma bile mani olan kokusunu özlemiştim. Bundan nefret ediyordum ama bir şey de yapamıyordum , nasıl bu kadar içime işlemişti bilmiyorum hiç bir fikrim yoktu ama canım yanıyordu. Belki belli etmiyordum ama canım yanıyordu , kalbime saatlerce yumruk almışım gibi her zaman iki büklümdü, o kadar özlemiştim ki ama bir o kadar da kızgındım ki ona öfkem her şeye engel oluyordu yapamıyordum işte ne onla ne onsuz.
Ne annemi görmüştüm ne anneannemi ikisiyle de konuşmak istemediğim için Tolga'ya söylemiş onlara iletmesini istemiştim. Annem bu halime alışıktı her zaman evden sinirlenir gider bir diğer yalanı için onunla kavga eder ve konuşmazdım. Her seferinde yalandan nefret ettiğimi bildiği halde hep yalan söyleyip sır saklardı. Sinile eğilirken başımı iki yana salladım , benimde annem böyleydi işte her şeye rağmen onu affedebileceğimden emindi her seferinde de onu affederdim zor da olsa affederdim. Anneannem ise fazlasıyla üzgündü bunu biliyordum Tolga'nın söyledikleri kadarıyla benle konuşmak istiyordu ama ben şu an hala onları görmeye hazır değildim ben şu an hayatımın hiç bir yerine hazır değildim...
Ve Ahmet amc- ne diyeceğimi bile bilmediğim alfa , onu hiç görmemiştim zaten o gün hastane odasında kimse girmeden uyanmıştım sessizce kaçarken hepsi bir birileriyle kavga etmekle meşgul olduğunu seslerinden anlayıp kaçmıştım ve sadece onu görüp gitmiştim üsteğmeni. Yapamıyordum , affedemiyordum bu kadar değildi ,bu sefer bu kadar kolay değildi bu sefer canımın acısı bu kadar kolay kendi kendine geçirecek gibi değildi.
Benimle aynı olan mavi gözleri , her seferinde annemi benden bile iyi tanıyışı , bu kadar ilgili ve özenli davranması kızı olduğum içindi ben sadece bunu anlamayacak kadar kördüm. O kadar imkandızdı ki bir gün babamı göreceğim gözümde ihtimalini bile geçirmemiştim aptal gibi aklımdan. Nasıl da salaktım ama , herkes beni ayakta uyutmuştu bende salak gibi yutmuştum her şeyi.
Canım yanıyordu ama bu fiziksel bir acı değildi.
" daldın yine..." dedi Tolga ne ara çatalını bıraktığını fark etmediğim bir halde bana bakarken dikkatle , iç çekerken omuz silktim sadece. Gözleri üzerimde dolaşırken halime fazla üzüldüğünü biliyordum bu 3 ayda tek dayanağım Tolga'yıdı saatlerce oturup omuzunda ağladığım , bazen arkamı toparlayan , o olmasa asla iki gün bile yaşayamayacağım bir haldeydim, her ağladığımda göz yaşlarımı silmek için benle beraber olurdu bazense sadece oturup benle ağlardı.
Ben dostumu bulmuştum , dostan çok kardeşim olmuştu bana.
" farkında değilim.." dedim çayımdan bir yudum alırken , içtiğim çay bile bana onu hatırlatır mıydı , gördüğüm her otobüs , geçtiğim her kafe , dinlediğim her şarkı resmen adam içimde bir yerlerde kendinden bir parça bırakmıştı yapamıyordum kurtulamıyorum o parçadan ya beni öldürecek ya beni yaşatacaktı o parça.
" bu dalgınlıkların çok fazla olmaya başladı Efsun , hastaneye görünmemek istemediğinden emin misin ?" Dedi bana bakarken yine aynı konu açılacağını anladığında sıkıntıyla nefes verip başımı geri atarak ayağa kalktım konudan kaçmak için.
" psikolojik destek almak istemiyorum Tolga , benden daha çok onların ihtiyacı var ." Dedim bana yalan söyleyen insanlar bir bir aklımdan geçerken. Sadece bir tanesi çok fazla canımı yaktı.
" hemen kestirip atma bak ben bile gitmeyi düşünüyorum çoğu zaman ..." dedi gözlerime bakarken tam konuşup itiraz edeceğim anda çalan telefonuyla kurtarıcım olan isme bakıp gülümsedim zoraki bir şekilde ç.
Bir insan gülmeyi unutur muydu , ben unutmuştum.
" Ece arıyor bekletme hadi onu ben çıkıyorum !" Dedim bir şey demesine izin vermezken telefonumu alıp dolabı açtım içinden ayakkabılarımı çıkarırken küçük pufa oturdum.
" Efsun yine oraya mı?!" Dedi telefonu açmış kulağına yaslamış bir halde bana bakarken , omuz silkerken bağçıkları gevşetip giydim ardından sıkılaştırıcı düğüm atmaya başladım.
" sevgilimle konuşup beni biraz salar mısın acaba canım arkadaşım !?" Dedim diğer ayakkabıyı da giyip ayağa kalkarken üzerine çeketimi alırken siyah çeketimin fermuarını çektim sonuna kadar maskemi aldığımda başımdan geçirip yüzümün sadrce yatını örten maskemi çekip sadece gözlerim vr saçlarım açık kalacak şekilde çektiğimde gözleri sinirle üzerimde geziyordu.
" aklımdan bile geçirme yine geç gelirsen bu sefer seni ikinci katan aşağı sallandırırım sarı kafa delirtme beni anladın mı !?" Dedi birden sinirle benle konuşurken dudaklarım kıvrılırken yaklaşıp maskemin üstünden onu öptüm yanağından hala ters ters bana bakıyordu anahtarımı alıp ona döndüm.
" emredersiniz ." Dedim gülerek kapıyı açıp kendimi dışarı atacakken , merdivenleri inerken derin bir nefes aldım. Şüphelerim doğru çıkmıştı kendi hayatım olmadığında bu kadar aptal ve kör olmadığım belli de olmuştu Ece ve Tolga gerçekten de flört ediyordu ciddi bir ilişkiye girmişlerdi onun adına çok mutluydum çünkü o mutluydu. Ece gerçekten de çok tatlı bir kızdı , sadece zorlanıyorlardı Tolga benle beraber buraya gelmişti , benle gelirken Ece'ye veda edecek bir zamanı olmamıştı biraz da olsa alınsa da açıklayınca anlayışla karşılamış saatlerce benle konuşup dertleşmişti bile görüntülü aramada o çok iyi birisiydi.
Başkası olsa kabul etmezdi böyle bir şeyi.
Motorumun yanına geldiğimde binmemle çalıştırmam bir olurken maskemi biraz daha yukarı çektim gözlerim kısılırken gazı köklememle yola çıktım , her akşam uğraştığım bana tek iyi gelen şeyi yaptım bütün kafamdaki düşünceleri yıktım. Rüzgarın benimle beraber sürüklemesin izin verdim biraz da olsa kafamdakileri , hızımı artırırken gözlerim ezbere bildiğim yollardan geçti virajlı yolları aşarken gördüğüm kalabalık alana gelememle motorun hızını düşürüp yavaşlatım anahtarımı üstünden alırken derin bir nefes alıp maskemi çıkarmadan saçlarımı elimle dağıtarak indim.
Yanıma gelen beden fazlasıyla keyifli ve heyecanlı görünürken göz devirmek istedim.
" neye sırıtıyorsun yine cengo?" Dedim motordan inerken , yanıma ulaşan bedeni heyecanla kıvranırken belli ki yine bir şeyler yumurtlayacaktı.
" bu gün bahisler üç katı. " dedi bana bakarken kaşlarım şaşakınlıkkla havaya kalktığında ona döndüm , göz ucuyla ona bakarken elimdeki eldivenleri düzeltin sarı saçlarım özgürlüğünü ilan etmişken açık alandan esen hava yüzünden deli gibi uçuşuyorlardı.
" o nasıl oldu ?" Dedim anlamayarak ona bakarken. Gözleriyle kalabalık bir alanı işaret ettiğimde oraya döndüm daire içine alınmış bir kalabalık vardı ortadaki kişiyi görmezken gözlerimi kıstım.
" yeni bir rakibin var , kendisi kelimenin tek anlamıyla senin kadar olmasın ama Efsane!" Dedi heyecanla parmaklarını bir birine sürüklerken tek kaşımı ona bakıp tekrar daireye odaklandım.
" bak sen..." dedim oraya odaklanırken.
" herkes bahisleri sizin üzerinize yatırdı , çoğunluk senden tarafta olsa da ona da yatıranlar var ve söylemem gerek çok iyi adam. " dedi bana bakarken , ona gelecek paraları düşündükçe gözleri resmen yuvalarından çıkacak gibiydi.
" ne diyorsun ?"
" tamam." Dedim hiç düşünmeden sevinçle bir nida ağzından çıkarken ellerini omuzlarıma koyup sıktı keyifle.
" işte be gerçek fırtına bu.." dedi omuzlarımı sıkıp bırakırken , göz devirsem de tutuşundan kurtulup kafamı başka yere çevirdim ellerini çırptı sert bir şekilde herkesin dikkatini çekmek için.
" evet hanımlar beyler fırtınanın ve yeni elemanın bahisleri açıldı oynamayı unutmayın !?" Dedi bağırarak benden uzaklaşırken gözlerim kısılırken tamamiyle kapatıp motoruma yaslanıp başımı geri attım.
Onu düşünmezsen unutursun , unutursan canın yanmaz...
" başlıyoruz !"dedi cengo yanıma gelirken sıkıntıyla nefes verirken motoruna bindiğimde yarış çizgisine kadar gittim. Buydu işte benim tek tutkum , tek gerçeğim motor hız ve tutku. Rüzgarın saçlarımı okşamasıydı bazense beni oradan oraya savurup kendiyle beraber her şeyi savurması.
Fırtına bendim , savurup yıkan bendim ama en çok da kendimi...
Görüş açıma giren motorla kaşlarım havaya kalkarken ifadesiz bakışlarım üzerinde dolaştı üzerindeki deri çeketli maskeli ve kasklı adamın gözleri bile tam görünmezken bana baktı , bunu göremesem bile hissederken motoru çalıştırdım önüme dönüp ısınmasını sağlarken cengo yerini aldı eline aldığı silahı bir kaç saniye ikimize bakıp havaya kalkdırdı
" 1... 2.... 3.... Başla!" Dedi birden şiddetli bir sesle gaza basmamla asfaltı ağlatan bir ses yankılandı , rüzgar bir karşı gibi saçlarımı savururken gözlerim hızla yola odaklandı , düz yolda yan yana giderken gözlerim kısa bir süreliğine yanıma döndüğünde aynı anda bana baktı hemen ardından önümüze odaklandığımızda hızımı artırmamla gördüğüm dönüşle birden düşürüp dönüşü sağlamca kontrolü bir şekilde yaparken benden öne geçti siyah motor. Hızımı artırırken kontrolünü kurmaya çalıştı yaptığı hata yüzünden öne bu sefer ben geçerken dipteki dönüşte hızla farkı açtı , dişlerimi sıkarken hızı daha da artırıp. Başa baş giderken birden gazı düşürürken o ben tam aksine atlatmadan kendimi yan yatırarak virajı dönüş yaparken tekerleklerin asfaltı ağlatan sesi kulaklarıma değse de duymamazlıktan geldim.
Motoru dikleştiriken Gözlerimi kıstım. Bana yetişmeye çalışırken daha da kökledim gazı bana yaklaşırken bitiş çizgisine göz ucuyla bakıp aynadan arkamı kontrollü ettim. Bir anda daha da hızlandığında yanı başımda giden motorla daha da yüklendim gaza öne çıkarken. Fazlasıyla yaklaşmıştık bitiş çizgisine aramızda milimler oynarken birden bütün gazı düşürürken bir anda önümüzdeki yokuştan hızı düşürüp Dönmemle hızını düşürmeyen adam yolda Hakimiyetini kaybederken geri kazanmak için çalışırken ustaca motoru dikleştirip arkamdan gelen motora bakıp gülümsedim hafifçe maskeden belli olmayan gülüşümle bitiş çizgisini gelmem bir olurken aynı anda bir çok çığlık yükseldi. Bir bacağımı yere koyarken ayaklığı indirmemle yanıma gelen motor durdu tam yanımda aramızda bir karış mesafe varken başı bana döndü. Gözlerim kaskında oyalanırken eli kaskına uzandı tezahüratlar bağırışlar artarken gözlerimi kıstım , kaskı tek hamlede çıkarmasıyla anlına dökülen saçları eliyle dağıtıp gözlerime baktığında yüzünü gizleyen beresi vardı sadece gözlerini görünüyordu.
Bakışları bana döndüğünde o an göz göze geldik , asırlardır gerçekleşmeyen bir doğa olayı gerçekleşmiş gibiydi sanki. Acı kahve gözler mavi gözlerime değdiği an su toprağa karıştı , nefesim kesikleşirken o an bütün bağırmışlar kulağıma uğultu gibi geldi zaman mekan dururken eli maskesine uzandı gözlerime bakarak aşağı indirdiğinde gördüğüm yüz soluğumu kesti.
" sen..." dedim ona bakarken , göğsüm inip kalkarken kalp atışlarım hızlandı üç aydır görmediğim yüzüne baktım Özlemle içim kavrulurken zorlukla yutkundum.
" sana söyledim sarışın iki cihan bir araya gelse seni benden uzak tutamaz , ben bir kere fırtınaya kapıldım... " dedi özlediğim sesiyle , gözleri gözlerimde gezerken su ve topları bir birine karıştı bir birlerine karışırken zorlukla yutkunup nefes alamadım kalbimin sesi dışarıdan duyuluyor mu diye korktum.
" fırtınanın rüzgarında savrulmaya hazırım ..." dedi gözlerime bakarken , sözleri bir bıçak kadar keskindi mavi gözlerim gözlerindeydi , anlına dökülen saçları umursamadı.
Bu adam benim felaketim olmaya yemin etmişti...
———-
Hadi bakalım yeni bölümle karşınızdayım efendim bol bol yorumları alalım.
Sizce Efsun ne demeli ? |
0% |