Yeni Üyelik
45.
Bölüm
@biralar88

45

 

 

Nefes al Efsun nefes al ve ver bu kadar basit bunu unutamazsın !? Gözünün önünde durduğunu unut , yanındaki kızları görme kendine odaklan unut onu yap bu iyiliği kızım kendine !

 

" ne getirdim!" Dedi cengo elindeki şişeyi bana doğru sallarken bardakları bıraktı masanın üstüne sinirli bakışlarımı engel olamazken ona döndüm , gözleri bana dönmesiyle bir anlığına kaşlarını çattı.

 

" oha ne oluyor lan?" Dedi bana bakarken bir anlık şokla , çenemi sıkarken sinirle nefes verdim sinir bozukluğuyla güldüm yüzümdeki maskeyi hala çıkartmazken gözlerim bir kaç saniye onun masasına döndü. Tam önümde duran masada yanında duran kızlarla bir şeyler konuşurken gözleri benim üzerimdeydi yanında Kaan vardı.

 

" bir şey yok!" Sinirle sert çıkan bir sesle , gözleri bir müddet üzerinde dolaşsa da tekilayı koyup limonları bana uzatırken shot bardaklarını yan yana dizdi.

 

" Allahtan yok olsa adamı bakışlarınla öldüreceksin , seni zorlayan ilk insan ondan mı kinlendin hayalete ?" Dedi gülerek bardakları doldurmaya başlarken sinirle baktım bu sefer ona.

 

" kimseye kinlendiğim filan yok cengo ,delirtme beni!?" Dedim ona çıkışırken gözleri açılırken bir müddet bana bakıp kafasını saldı.

 

" asla yokmuş gerçekten de ..." dedi kafasını sallarken , cengo uzun süredir tanıdığım bir dostumdu. İlk karşılaşmamız onu polisten kaçarken görmüştüm olmuştu , kaçak bir motor yarışları yapıyorlardı ve cengo kelimenin tek anlamıyla şeytan gibiydi konu para olduğu sürece kendini bile pazarlayabilirdi ondan öyle büyük bir potansiyel vardı. Motor kulanışımı gördüğü gün beni yanında götürmeyi teklif etti en azından izlemem için sonrasında da hep bahislerini açan beni buraya sokan o olmuştu.

 

"Sinirlerimi bozuyorsun!" Dedim söylenerek , telefonum çalarken gözlerim kotumun çebine ulaştı , hızla çıkarırken ekrandaki isme bakıp iç çektim.

 

" muhteşem zamanlaman olduğunu söylemiş miydim sana ?" Dedim göz ucuyla üsteğmene bakıp tekrar önüme bakarken , gözleri benim üzerimdeyken haraket etmek hiç de kolay değildi.

 

O kafa yalana rağmen gelip suratıma bakabiliyor ya gerçekten de hayret verici bir yüzsüzlük!

 

"O ne demek sarı kafa ?" Dedi Tolga esneyerek , belli ki uyumak üzereydi ama eve gelmediğim için yine beni bekliyordu eve gelene kadar , Tolga motordan ve bu tarz şeylerden nefret ederdi çoğu zamanda bana kızardı ama en azından kafamı böyle dağıttığım için beni kısa bir süreliğine Altan alıyordu ama bu azarlamayacağım anlamına da gelmiyordu.

 

" Han burada..." dedim başımı eğip konuşurken bir süre telefonun ucundan ses gelmezken. Bir anda bir şeyin düşme sesi geldi.

 

" ne!?" Dedi birden şiddetle sesindeki heyecan kaşlarımı çatmama sebep olurken göz devirdim.

 

" sonunda amına koyayım ya yeter kızım bu ne ölü halin !?" Dedi sevinçle , ağzım şokla açılırken. Maskeme şükrettim.

 

"Ne saçmalıyorsun Tolgi volki ?!"

 

" Efsun güzelim sen onsuz yapamıyorsun kardeşim , tamam ne kadar ondan gıcık alsam seni üzdüğü için nefret etsem de olmuyor be kızım yapamıyorsun onsuz sen gerçekten de ona aşık olmuşsun..." dedi anlayışlı bir abi gibi bana düzgünce açıklarken kaşlarım çatılırken maskemi indirip shot bardağını alıp kafama diktim , acı tat boğazımı yakarken maskemi geri yukarı çektim.

 

Bir bordo berelinin yeteneklerini hafife alacak kadar aklımı yitirmedim dudak okumasını bildiğini biliyordum...

 

" Tolga bana yalan söyledi..." dedim içime kaçmış bir sesle , sinirlenmek istedim yine vücuduma öfke basın ve ben ona bakmak bile istemedim ama yapamıyordum onu gördüğüm an bütün direncim kendini yitiriyordu aklım karşıyor kendim kimdim onu bile unutuyordum.

 

"Ama pişman , sarı kafa bak o gün hava alanında onun halini görmedin perişandı seni kaybetmekten o kadar korkuyordu ayaklarına kapanacak hale geldi gitme diye. Ne kadar kabul etmek istemesem de , gerçekler sinirimi bozsa da o seni gerçekten de seviyor..." dedi Tolga , gözlerim üsteğmene döndüğünde tam gözlerimin içine bakan adam öyle bir bakıyordu ki sanki dünyadaki tek Kadın bendim etrafındaki o kadar kadını görmedi , benden güzeli alımlısı vardı ama onun gözleri sadece sarı saçlarımda kalmıştı mavilerimde tutulmuştu.

 

" hemen affedemem..." dedim iç çekerek gözlerimi ondan çekip maskemi indirdim ikinci shotu alıp kafama diktiğimde ağzımdaki acı tadı bastırması için bir limonu emdim.

 

" hemen değil ama biraz zaman sonra affedebilirsin yani?" Dedi Tolga bir açık kapı bulduğu için gülerken göz devirip homurdandım maskemi geri çektim hızla.

 

" bak sarı ,herkes gerçek aşkı bulmaz sen onu unutmaya çalışsan da unutun sansanda herkeste onu arayacaksın kendini yiyip bitireceksin. Annenden feyz al yıllardır aynı adama aşık hala aşık , ne kadar nefrete etse hala onun gözlerine baktığında titriyor buna ben şahit oldum annen gibi olma pişman olma. " dedi iç çekerek Tolga kaşlarım çatılırken sadece tek bir kelimedir takıldı kaldım .

 

Annem pişman mı olmuştu ?

 

" annem pişman mı oldu ?" Dedim anlamayarak , olaylardan hiç bir haberim yoktu dinlemeyi de reddettiğim için Tolga bana anlatmıyordu saygı duyuyordu bana ama her gün iyiler mi diye onları arayıp kontrol ediyordu. Bazen albayın onu aradığını görüyordum , Tolga görmeme izin veriyordu daha doğrusu arkamdan iş çevirmiş gibi olmamak için nasıl olduğumun raporunu veriyordu bunu duyuyordum...

 

" orası biraz karışık eve gelince konuşuruz bunları , şimdi benim dediklerimi unutma aklının bir köşesinde tut Fırtına , onun kucağına atla sarıl demiyorum ama biraz daha yumuşak olabilirsin ona karşı. Fırtınanda savurup yıkma onu anladın mı beni ben yatacağım bir şey olursa telefonum açık anahtar paspasın altında.." dedi keyifli bir sesle kaşlarım çatılırken bu sefer maskemi tam bir şekilde indirip üçüncü bardağımı aldığımda cengo şaşakınlıkla bana baktı , normalde de içen birisiydim ama bu kadar art arda değildi.

 

Dozumu bilirdim nerede duracağımı ama sanki bu aralar denge diye bir şey kalmamıştı bende...

 

" hayret beni beklemeden yatıyorsun ?" Dedim şaşırarak normalde eve adım atar atmaz hasar kontrol yapıp iyi olduğumdan emin olup beni azarlayarak yatağıma gönderir içi rahat bir şekilde yatardı ben gelmeden uyumazdı içi rahat etmiyordu.

 

" üsteğmen varken kimse sana bir şey yapamaz , sana bir şey gelmesine izin vermez..." dedi Tolga dürüst bir şekilde zorlukla yutkunurken gözlerimi sıkıca kapatım boğazımda yumru olurken shot bardağını alıp hızla kafama diktim.

 

Kaç tane içersem bana yaptığı ihaneti unuturdum ? kaç tane içersem yalanları hatırlamazdım ? Kaç tane içersem eskiye dönebilirdik...?

 

" iyi geceler Tolga..." dedim fısıltıyla bir şey diyemedim ona zaten saatlerce benim için uyanık kalsın istemiyordum sadece o inatçıydı sabah erkenden işe gidiyordu buradaki kliniğe tekrar girmişti ama kısa bir süreliğine o da anneannemlerin oraya taşınmayı düşünüyordu sevdiği Kadın oradaydı. Beraber aynı yerde çalışmak istiyordu hakllı olarak , ona ortak olmak istiyordu benim yüzümden yeterince ayrı kalmıştı zaten bazen kendimi bencil gibi hissetmekten alı koyamazken ona bir çok kez gitmesini söylemiştim ama asla gitmemişti.

 

Kovsam bile benden nefret etse bile o beni yalnız bırakmazdı...

 

" iyi geceler kardeşim seni seviyorum.." dedi şefkatle dudaklarım buruk bir şekilde kıvrıldı.

 

" bende seni seviyorum.." dedim telefonu kapatırken cengo başını kaldırıp bana baktı.

 

" aşık mı oldun sen !?" Dedi çok imkansız bir şeyden bahseder gibi göz devirip iki shot bardağı alıp bir tanesini ona uzatırken diğerini kendime aldım gülerek bardağını bardağıma çarptığında ikimiz de aynı anda kafamıza diktik.

 

" kapa çeneni!" Dedim sinirle homurdanarak bir bardak daha alırken , cengonun gözleri şaşakınlıkla üstümde dolaşırken kaşlarını çattı.

 

" yavaş mı gitsen biraz ?" Dedi endişelenmeye başlarken , çalan şarkıyla başımı sallarken limondan emip bir tane daha aldım.

 

Madem bana bir şey olmasına izin vermezdi korusundu beni öyleyse , Müziğe ayak uydururken bir bardak daha aldım.

 

" doldur !" Dedim sonuncu shot bardağını da kafama dikerken , cengo şaşkınlıkla bana bakarken güldüm.

 

" dolduruyor musun yoksa kafama mı dikim şişeyi?!" Dedim ona bakarken gözleri şokla açılırken hızla bardakları doldurmaya başladı , kafama dikersem şişe biterdi bunu biliyordu...

 

"Eve nasıl gideceksin sen bu halde ?!" Dedi bana bakarken şişeyi kenarı bırakırken diğer shot bardağını aldım , bir tane de ona uzatığımda gözleri bir süre bana baksa da alıp kafasına dikmesi bir oldu.

 

Güzel köstek olmuyordu ayak uyduruyordu, iyi bir şey olsa yapamam derdi ama nerede bokluk orada cengo olurdu.

 

" fırtına bu gün neye esiyor ?" Duyduğum sesle göz devirmeden edemezken görüş açıma giren adama bakmak yerine bir bardak daha alıp kafama diktiğimde sertliği bir kaç saniye beni mahvetti.

 

" sırası değil Ali..." dedim göz devirerek limonu emerken onunla uğraşacak kafada hiç değildim.

 

Başım dönmeye başlarken yavaş yavaş sarhoş olmaya başlıyordum , alkol kanıma çoktan karışmıştı etki etmesi ise saniyelerini almıştı.

 

" bence tam sırası.." dedi vaz geçmeyerek bana yaklaşırken önümdeki bir bardağı alıp kafasına dikerken yan gözlerle ona bakıp göz devirerek önüme döndüm.

 

" ne istiyorsun. " dedim bir bardağı daha kafama dikerken , gözleri üzerimde dolaşırken bana daha da yaklaştı.

 

" bir anlaşma.." dedi kulağıma yaklaşıp fısıldarken , dibimde olan yüzüyle ondan uzaklaşırken cengo ters ters Ali'ya bakıyordu. Yaptığı hileli maçları hala unutmamıştı.

 

" yine nereye kuyruğunu sıkıştırdın Allah bilir.." dedim alayla gülerken. Telefonumu alıp tam gidecektim ki birden kolumu tutmasıyla ona dönemeden kendimden uzaklaştırmama fırsat kalmadan bir beden benden önce davranıp onu itip duvara fırlatmasıyla şaşkınlıkla başımı çevirdim , ani çevirmeyle dönen başımla görüş açıma giren bedeni bu kafayla bile tanırdım.

 

" eline koluna dikkat et seni öldürürüm !" Dedi öfkeyle konuşan adama bakarken alayla gülüp başımı salayıp Aliye döndüm , sırtını tutan yerdeki Ali bana döndüğünde kafamı salladım.

 

" ölüdürür.." dedim dudaklarımı bir birine bastırırken, kaşları çatılan Ali bana baktı bir müddet.

 

" sen kimsin lan , sen benim kim olduğumu biliyor musun ?!" Dedi birden diklenerek , büyük ihtimalle yine babasının parasıyla yiğitlenecekti. Ne acı durum. yüzümü buruşturup başımı onayalamaz bir şekilde salladım.

 

" işte bunu demeyecektin , e şimdi bu kızgın boğayı kim tutacak tüh .." dedim kendimi sandalyeye bırakıp geriye yaslanırken üsteğmen sinirle güldü , başını iki yana yatırırken gömleğinin kolarını sakince kıvırmaya başladığında göz ucuyla ona bakıp tekrar Ali'ye döndüğümde korkuyla ona bakıp bana döndü.

 

Alt dudağımı ısırırken. Sen bittin der gibi kafamı sallayıp güldüm " ruhuna iki Fatiha okurum söz.." dedim gülerek dönen başımı sabit tutamazken kafam sandalyenin arkasına düşmesiyle görüş açıma Kaan girdi gözlerini kısmış başını eğip bana bakıyordu.

 

Birden gelen ses kemik kırılma sesinden başka bir şey değildi tam kafamı kaldıracaktım ki merakla Kaan hızla elini gözlerime örtüp geri başımı geriye yasladı.

 

" görmek isteyeceğin bir görüntü değil yenge ..." dedi kendisi bile bakarken yüzünü burutşururken çığlık sesleri yükseldi , ona bir şey diyecek bile gücüm yoktu , dünya dönüyordu buna bende dahil her şey bir birine girmişti midem yanarken aynı anda bulanıyordu.

 

" yengen değilim ben senin!" Dedim hızla söylenerek gözlerim kapalı bir şekilde , kendimi sabit tutamazken göz devirip bana göz ucuyla bakıp önüne döndü.

 

" kumamsın zaten benim ..." dedi haklısın der gibi.

 

Nasıl bir belaydı bunlar?!

 

 

————

 

Kaan😂😂😂

 

Kaan'ın kumasına laf yok

 

Arkadaşlar bölümlerde sınır var artık bildiğiniz üzere dolmadan da yeni bölüm gelemeyecek dolduğunda hemen yeni bölüm gelecek.

Loading...
0%