Yeni Üyelik
46.
Bölüm
@biralar88

Arkadaşlar ben neredeyse finali yazacak olamama rağmen sizin 46 okumanız fjkrlflff

 

46

 

 

 

" bıraksana beni be !" Dedim bağırırken kurtulamaya çalıştım ancak öyle bir yapışmıştı ki bana değil ondan uzaklaşmak bir adım bile atamadan beni kendine daha çok yapıştırdı.

 

" sarışın zaten sinirliyim dur !" Dedi sinirden anlındaki damar belli olurken , burnuma gelen kokuyla yutkunmazken öyle bir özlemiştim ki kokusunu içime çekmeden duramadın.

 

" yenge vallaha sen neymişsin ya , vallaha kimsenin yapamadığı hareketleri sen yaptın motorla korktum vallahi senden ..." dedi kaaan arkamızdaki gülerek gelirken , sinirle ona dönecektim ki kendi ayağımla takılmamla çığlık attım tam düşecektim ki Han'ın belime sarılan kolu beni kendine sabitlerken. Birden ona döndüm.

 

" bıraksana ya beni sapık var diye bağırırım ha !" Dedim sinirle gözlerine bakarken onun nefesi yüzümü yalayıp geçerken gözleri gözlerime tutundu Özlemle , yüzümüzün arasında santimler bile yokken kaşlarını kaldırdı.

 

" hele bir yap!?" Dedi birden duraksarken kaşlarımı çatıp ona baktım.

 

" yaparım !" Dedim hızla karşı çıkarken.

 

" öperim !" Dedi aynı benim gibi bir tavırla gözlerim şaşakınlıkla açılırken zorlukla yutkundum , kaşlarım çatılırken omuzuna vurup ondan uzaklaşacaktım ki bir adım atmıştım ki çok uzaklaşamadan belime sarılan koluyla beni tekrar sabır dileyerek kendine çekti.

 

" bırak beni evime gideceğim ben defol artık hayatımdan !" Dedim bağırarak gitmeye çalışırken.

 

" Allahım sen bana sabır ver yarabim ulan evin buradan gidiliyor yanlış yere gidiyorsun !?" Dedi birden sinirle sabır dilerken kaşlarım çatılırken anlamayarak yola baktım bir kaç saniye, benim evim mi vardı?

 

" benim evim var mıydı ?" Dedim birden anlamayarak ona bakarken , Kaan gülüşünü tutamazken üsteğmen sinirle gözlerini kapatı. Derin bir nefes alırken kendine sabırlı olmak için direktifler veriliyordu.

 

" sarışın !" Dedi birden sinirle " yürü!" Dedi beni kendine çekerken , bir arabanın önünde durduğumuzda kapıyı bir eliyle beni tutarken diğer eliyle açarken , başım dönerken sanki yer ayağımın altından kayıyordu. Birden bedenim havalandığında ben ne olduğunu anlamadan koltuğa bırakılmamla şaşakınlıkla açıldı gözlerim , üstüme eğilip kemerimi bağladığında çekilmeden bana baktı.

 

" uslu dur !" Dedi beni uyarırken , kaşlarım çatılırken sinirle ona baktım . Dudakları bir anlığına bana bakarken kıvrılacak gibi olduğunda zorlukla tutu kendini beklemediğim bir anda uzanıp burnumun ucuna dudaklarını bastırıp çekilmesiyle şaşakınlıkla baktım arkasından. Kapımı kilitlerken bütün kafam allak bullak olmuştu.

 

Ben kimdim?

 

" motorları sen getirirsin konumu biliyorsun ?" Dedi üsteğmenin sesi gelirken görüntüsü yoktu , görünmez mi olmuştu bu ?

 

" yengenin evini ezbere biliyoruz artık zaten amına koyayım her gün kapısında yatıyoruz anasını satayım hadi sen hayalet olmaya alışıksın beni neden peşinden sürüklüyorsun amına koayyım !?" Dedi sinirle söylenen Kaan , her gün kapımın önündeler miydi ?

 

Başım dönerken kafamı sabit tutamazken geriye düştü başım bir anlığına.

 

" daraldım !" Diye bağırdım birden engel olamadığım bir sıkıntıyla emniyet kemeri beni sıkarken nefes alamıyordum , midem bulanırken kendimi dik tutmakta bile zorlanıyordum.

 

" kardeşim delirtme beni!" Dedi üstrğmen birden kapı açıldığında şöför koltuğuna binen Hanla kaşlarım çatıldı hızla emniyet kemerini çıkartacaktım ki görmediğim emniyet kemeriyle kaşlarım çatıldı. Neredeydi bu?

 

" ne arıyorsun ?" Dedi Han bana bakarken arabayı çalıştırdı.

 

" emniyet kemeri yok!" Dedim dehşetle birden nereye bağlamıştı bu beni o zaman ?

 

Han bir kaç saniyeliğine bana tuhaf tuhaf bakarken iç çekip başını önüne çevirdiğinde sabır dilediğini duyuyordum hala , arabayı yola çıkartırken gözleriyle beni kontrol ediyordu , midem bulanırken kafamı dik tutamıyorum. Birden denememi koruyamadan kafamı torpidoya yasladım.

 

" midem!" Dedim sızlanarak , şu an bunun için anlayabilirdim . Bir elin göğsümün üstünde hissettiğinde beni iterek koltuğa yapıştırması bir olurken hana döndüm.

 

" dur güzelim başın ağrıyacak ." Dedi bana bakarken ters ters ona bakmak istedim ama ondan iki tane vardı , sahi neden ondan iki tane vardı.

 

" sana ne ?!" Dedim ters ters bir sesle elini ittirecektim ki havada süzülen elimle Han gülmemek için dudaklarını bir birine bastırdı.

 

" kaç tane elin var senin be adam dursana yerinde !?" Dedim öfkeyle bağırırken.

 

" bu kadar içecek ne vardı be yavrum?" Dedi iç çekerek bana bakarken , duraksarken kaşlarım çatıldı midemin bulantısını yutkunarak gidermeye çalışsam da olmadı.

 

" sen vardın..." dedim iç çekerek gözlerim ellerime döndü. " yalanların vardı..." dedim ona dönerken , sesim bıçak gibi ortamdaki sesleri kestiğinde bir şey diyemedi canının yandığını hissederken benimki daha fazla yanıyordu. Gözlerine bakmak istedim ama hala sabit durmuyordu dönüyordu !?

 

" dursana be yerinde artık başım döndü !?" Dedim birden ona çıkışırken gözleri şaşakınlıkla açılırken bana döndüğünde şu an üç tane bana bakan üsteğmen vardı , bunlar neden üreyip duruyordu.

 

Şahsen ben bir tanesini zor kaldırıyordum dünya iki tane daha kaldıramazdı...

 

"Sarışın ?" Dedi bana bakarken kaşlarım çatılırken gözlerimi yumdum bulanan midemle , midemde bir volkan kaynıyordu resmen !?

 

" ne ?!"

 

" ben zaten yerimde duruyorum ?" Dedi bana bakarken kaşlarım çatılırken gözlerimi kısıp ona dönecektim ki göremediğim bedeniyle birden yüzümde bir el hissetmemle başımı çevirdiğinde sonunda onu gördüm.

 

" buradayım ben burada , kibrit çaksam patlayacaksın!" Dedi beni azarlar gibi dudaklarımı büzüp kafamı önüme çevirdiğimde kaşlarımı çattım.

 

" sana ne benden gitsene sen !" Dedim çocuk gibi omuz silkerken kollarımı göğsümde birleştirdim, çiçek olmuştum dimi ben ?

 

" öyle bir şey imkan dahilinde değil , benden uzak durmana izin verdim zamana ihtiyacın olduğu için ama artık yeter kimse buna sende dahil benden uzak tutamaz..." dedi bunu öyle bir tonda söylemişti ki bir anda kendimi ona bakmadan edemedim ama sanırım yine yanlış yere dönmüştüm bu adam neredeydi yahu?

 

Elini yine yüzüme koyup beni kendine

çevirdiğinde sonunda gördüm onu

 

" artık olmaz.." dedi iç çekerek , sanki bu üç ayda sandığımdan fazla şey olmuştu.

 

" benden duracaksın uzak !" Dedim birden hiddetle elimi havada salladığımda yine görüş açımdan çıkmıştı , bu adam neden hep gözümün önünden kaydoluyordu

 

Havada salladığım parmağımı tuttuğunda yine beni kendine çevirdiğinde sonunda onu gördüm.

 

" konuşmayı unutun be kadın konuşmayı !" Dedi beni azarlar gibi dudak büzüp omuz silkerken kafamı geri yasladım , onun kokusu vardı şimdi arabada onun varlığı sahi ya yanımdaydı dimi o özlediğim her bir zerresi.

 

" sana ne inşalah yok olursun !" Dedim sinirle hatırladığım yalanlarıyla , birader duraksarken zorlukla yutkundum.

 

" inşallah olmazsın !" Dedim birden korkuyla , ya gerçekten de yok olursa nasıl dayanırdım ben. Gözleri bana döndüğünde dudakları kıvrıldı gülümsemeyle.

 

" ya olursam?" Dedi gülerek kaşlarım çatılırken duraklarım büzüldü.

 

" olma!" Dedim hızla gözlerim üstünde oyalanırken zorlukla yutkundum. "Sen yok olursan ben üzülürüm..." dedim ona bakarken gözleri duraksarken gözleri gözlerimin içinde gezdi uzun uzun iç çekerek başımı salladığında " ah sarışın ah..." dedi kapısını birden açmasıyla kaşlarım çatıldı anlamayarak başımı çevirdim.

 

Ne zaman durmuştuk biz ?

 

Birden bir kolun belime sarılması ile çekilmem bir olurken hızla kolumu boynuna doladım korkuyla , beni kendine çekerken şokla ona baktım.

 

" senden nefret ediyorum !" Dedim gözlerimi kapatım dönen başımla , kafamı göğsüne saklarken kokusunu çektim içime. Beni kendine sabitlemiş bir halde yürümeye başladığında beni o yönlendiriyordu.

 

"Neden bana bunu yaptın ki?" Dedim titreyen sesimle , bedeni kasılırken nefesinin kesildiğini hissetim. Durduğunda Birden eğilmesiyle anlamayarak onunla beraber eğilmek zorunda kalmıştım. Kapının açılma sesi geldiğinde beni kendinde uzaklaştırıp duvara yaslamasıyla gözlerime baktı.

 

" Allah benim belamı versin sarışın , ama yemin ederim isteyerek yapmadım söylememek istedim çabaladım ama yapamadım. " dedi nolur anla der gibi , birden eğildiğinde anlamayarak başımı eğdiğinde bağçıklarımı gevetmesiyle ayaklarımı kaldırıp Ayakkabımı dikkatle çıkardığında geri indirdi ayaklarımı diğerini de çıkarttığında ayağa kalkıp beni tutu.

 

" gel bakalım..." dedi. Beni kendine çekerken içeri girdiğimizde buranın benim evim olduğunu anlamam uzun sürmedi.

 

" git benim hayatımdan!" Dedim sinirle fısıldarken elim göğsüne tutunmuş kafam ona yaslı bir şekilde.

 

Gitme...

 

 

" hangisi senin odan ?" Dedi bana bakarken elimle işaret ettiğim odaya yürümeye başladığında durdu bir anda önüne gelmesiyle.

 

" müsait mi ?" Dedi benden izin isteyerek kafamı salladım bulanan midemle , gözlerimi kapatırken bir kez daha kokusunu çektim içime. Ağlamak istedim , özlemimden ağlamak istedim varlığıyla ağlamak istedim , onu sevdiğim için sevgimden ağlamak istedim.

 

 

Kapıyı açtığında beni birden kucağına almasıyla dikkatle taşıdı buna engel olacak bir halde bile değildim.

 

" başımı sabit tutamıyorum !" Dedim ağlar gibi söylenirken , Beni yatağın ucuna bırakırken sabır dileyen sesinin duysam da görmezden geldim.

 

Eğilip benle aynı boya görmesiyle gözlerime baktı.

 

" şimdi ben sana su ve ekmek getireceğim sakın ayağa kalkma tamamı bekle beni. " dedi çocukla konuşur gibi omuz silktim hayır der gibi.

 

" gitsene sen evimden bağırırım ha hırsız var diye polisi ararım?!" Dedim sinirle konuşurken tek kaşı havaya kalktığında bir anlığına kendine bakıp tekrar bana döndü.

 

" bak sen ?" Dedi ee der gibi yine aynısını yapıyordu yine aynı gülüş aynı bakış ve aynı kelimeler , aklımı başımdan alıyordu ufacık bakışı bile ellerini ittirmeye çalışırken onu ittireceğime kendimi ittirmiş olacağım ki yatağa düşen bedenimle gözlerimi kapatım sızlanarak dönen başımla.

 

" başım!" Dedim ağlayan bir ifadeyle ayağa kalktığını duysam da anlayacak bir ifadede değildim , Tolga uyuyordu büyük ihmale.

 

" geliyorum." Dedi odadan çıkarken elimi hızla hava kaldırıp hiddetle salladım " gelme !" Dedim bağırarak.

 

Gel... her zaman gel bana...

 

Bulanan mideme engel olamazken midem daha da kaynadı , kendime engel olamazken Ağzıma kadar gelen içtiklerimle kendimi tutamazken hızla elimle ağzımı kapatıp yerimden dikleştim koşarak odamdan çıkarken hızla tuvaletin kapısını açıp içeri girmemle klozetin kapattığını kaldırmamla ağzımdaki her şeyi çıkarmam bir olurken Yanan Boğazımla gözlerim doldu.

 

" Efsun?!" Duyduğum korku dolu ses kapıyı tıklattı.

 

" Efsun iyi misin geliyorum müsait misin ?" Dedi hızla kapıya vururken , tam yok diyeceğim anda ağzıma gelen şeylerle konuşmamı engellerken dizlerimin üzerinde çökmüş kafam klozete eğik bir şekilde kusmaya devam ettim. Gözümden düşen damlalarla daha çok ağlamaya başladığımda kapı açıldı.

 

" ah be güzelim..." dedi iç çekerek , kafamı kaldıracaktım ki kapalı gözlerimle birden ağzıma gelen şeylerle hızla saçlarımı tuttuğunda kafamı eğdiğinde kusmaya başladım yine , boğazım ağrıyordu hemde feci bir şekilde.

 

" bütün midendekileri çıkar. " dedi bana bakarken saçlarımı okşarken , gözümden daha çok yaşlar döküldü kusmam bittiğinde başımı kaldırdım.

 

" senden nefret ediyorum !" Dedim ağlayarak , elleriyle yüzüme düşen saçları geri ittiğinde kafasını salladı.

 

" tamam güzelim tamam."

 

" neden girdin ki hayatıma , neden bana bunu yaptın , neden benim canımı yaktın !?" Gözümden düşen damlalar ardı arkası kesilmesiyle gözlerini sıkıca kapatırken zorlukla yutkundu, kafasını sallarken bana baktı.

 

" özür dilerim , özür dilerim Allah benim belamı versin ki bu hayata seni üzmek isteyeceğim en son insan bile değilsin sarışınım..." dedi gözlerime bakarken gözümden düşen bir damlayla daha, gözleri yaşı takip ettiğinde parmağıyla sildi yaşlarımı.

 

" vermesin .." dedim burnumu çekerken aynı zamanda ağlıyordum , hem ondan nefret etiğimi söyleyip gitmesini söylüyordum. Hemde yanımda kalmasını.

 

" ağlama n'olur ağlama Efsun kendimden nefret etmek için zaten çok fazla sebebim var bana daha fazla sebep verme. Benden uzak durma yalvarırım beni öldür ama bunu bana yapma. " dedi acı çekiyormuş gibi , dayanamıyormuş gibi. Gözlerime bakarken yüzümü avuçlarının arasına aldığında tam gözlerime baktı.

 

" bu hayata her şeye göğüs gerebilirim ama sensizliğe hayır Efsun beni öldür ama benden uzak durma n'olur, sesini benden sakınma , kokunu , gözlerini yapma bunu bana .." dedi gözlerime bakarken , bir damla daha düştü gözlerimden yarı yolda parmaklarıyla yakaladığı damlayı sildi parmak uçlarıyla. Beni kendiyle beraber ayağa kaldırdığında sifona bastı.

 

" uyumak istiyorum. " dedim ihtiyaçla , sadece bunu istiyordum uyuyunca geçerdi dimi?

 

" gel bakalım " dedi beni yanına alırken musluğun önüne getirmesiyle bir eliyle beni kendi göğsüne sırtımı yaslamış ayakta tutarken diğer eliyle suyu açtı eline bıraz su doldurduğunda yüzüme vurmasıyla soğuk suyla nefesım kesildi bir kaç saniye ya ben yanıyordum ya da bu su kutuplardan gelmişti.

 

Yüzümü yıkayıp beni kendine döndürdüğünde havluyla dikkatle yüzümü sildi , sanki bir çocukla ilgilenir gibi incitmekten korkar bir şekilde ilgilendi benimle saçlarımı yüzümden çekerken anlıma dudaklarını bastırıp kapanan gözlerimle birden beni kucağına aldığında ayağa kaldırdı. Odama getirdiğinde kenarı bıraktığım pijama takımımı aldığında bana döndü.

 

" kendin giyinebilir misin ?" Dedi bana bakarken başımı salladığımda boğazımın ağrısıyla konuşamadım , gözlerim giderken derin bir nefes alıp önüme bıraktı bir kaç adım uzaklaşıp arkasını döndü bana.

 

" kulağım sende düşersen tutarım seni. " dedi güven veren bir sesle, üstümü zorlukla çıkarırken alayla güldüm pijama takımın üstünü geçirdiğimde pantolonumdan da kurtuldum altı giyerken göz ucuyla ona baktım.

 

" beni düşüren sen olma da tutmasan da olur. " dedim kendimi yatağıma bırakırken , bana döndüğünü hissettiğimde derin bir nefes verdi yanıma geldiğinde birden bedenimin havalandığını hissetmemle gözlerimi açmadım. Yatağıma bırakıldığımda tam bir şekilde çift kişilik yatağımda dikkatle üzerimi örttüğünde bir kaç saniye durdu sadece beni izlerken gözlerim hala kapalıydı. Anlımda hissettiğim dudakları uzun bir süre orada kaldı , hiç çekilmesin istedim ancak dudaklarını çekmesiyle ayağa kalktı derin bir nefes verecekken gideceğini hissetmemle hızla gözlerimi açıp korkuyla elini tutum

 

" gitme..." dedim korkuyla elini sıkı sıkı tutarken gözleri bir elini tutan elime bakıp bir de bana döndüğünde kirpiklerimin altından ona baktım.

 

" benle kal. " dedim ona bakarken , derin bir iç çekerken yatağım kenarına oturdu bana bakarken biraz daha yataktan kayıp elini bırakmadan kendime çektiğimde battaniyeyi kaldırdım yanıma gelmesi için.

 

Kokusunu istiyordum onu istiyordum benimle kalsın istiyordum ben üç ayın sonunda düzgün bit uyku çekmek istiyordum huzurlu...

 

Yanıma biraz da dik bir pozyonda uzandığında beni kendine çekmesiyle kafamı göğsüne yasladım elini hala bırakmamıştım sıkıca kolarımı ona sardığında balımın üstünde öpücüğünü hissetim. Gözlerimi kapatırken işte şimdi huzurluydum konusuyla.

 

" sabah uyandığımda gitmiş ol , sadece bu akşamlık bana yaklaşmana izin veriyorum. " dedim çocuk gibi ona kızarken , göğsü haraket etiğinde iç çekerek güldü. Elleri saçlarımı okşarken gözlerim kapandı tekrar.

 

Huzurun kollarına kendimi bırakırken uykuya kendimi bıraktım.

 

 

_____ 

 

🤧🤧🤧

 

Efsunun klasikleşmiş cümlesini ya da kelimesini yazın dersem ne dersiniz ?

 

 

En sevdiğiniz karakter kim şu an aşklarım?

 

Şahsen benimki kendim ehehehe

Loading...
0%