6

" evet annecim vitaminlerimi içiyorum !" Dedim isyan eden bir sesle artık , gerçekten de bazen annem beni delirtiyordu beş yaşındaymışım gibi her takviye mi bana hatırlatıyordu biliyordum çok unutkandım ama cidden bazen kendimi iyice çocuk gibi hissediyordum.

" dışarı çıkarken güneş kremi sürdün mü ?" Dedi annem telefonun ucundan göz ucuyla güneşe bakıp alnımdaki terimi sildim , birazdan buharlaşıp yok olacaktım.

" aksi bir ihtimal söz konusu değil kraliçem " dedim güneşe bakarken kısık gözlerle güneş gözlüğüme rağmen gözlerimi acıyordu hala, gerçekten de bu dengesiz havalar da neyin nesiydi .

" dikkatli ol bak bir şey olursa beni ara , anneannen iyi mi?" Sonda çekinerek sorduğu soruyla güneşe bakmayı kesip gülümseyerek başımı eğdim ne kadar konuşmasalarda çok özlemişti annesini haliyle.

" benden daha sağlam o kadın anne , görmen lazım 18 ilk genç kızlar gibi." Dedim gülerek geriye yaslanırken kısık gözlerle etrafımdan geçip giden insanları izlemeye başladım.

Annemin kibar gülüşünü duyduğumda gülerek kafamı iki yana salladım " bu daha neki sen birde onu daha gençken görecektin " dedi iç çekerek . Gülüşüme engel olamazken görmeyeceğini bilsem de kafamı salladım.

" hala genç benim anneannem ikinci baharını da yaşar bu tontiş bak " dedim annemi uyararak , her an başına cici baba gelebilirdi kadının haberi olsundu dimi ama ?

" Efsun!" Dedi annem kızarak " düzgün konuş anneannen hakkında ." Dedi beni uyararak yaslandığım arabadan dikleşip çantamı koluma daha dik bir şekilde astım efil efil olan uzun olan ama fazla derin bir yırtmaca sahip olan eteğime rağmen bacaklarımın yandığını hissettim. Üstümdeki ipli göbeği açık askılım Bile sanki fazladan bir yük gibiydi bana.

" annecim olacakları hemen kabul etsem senin için daha iyi olur uyarıyorum ben sadece bak diyorum sana ." Dedim gözlüğümü düzelterek dün wag dalgası yaptığım saçlarım hala aynıydı ama sıcaktan kabarmıştı artık Tek elimle toplayıp havada tutarken saçımı annemin kapatmasını bekliyordum hala.

" Efsun ?!"

" tamam kraliçem tamam kadın çürüsün evde bir şey demiyorum şimdi kapatmam lazım cidden biraz benimde serinlemeye ihtiyacım var hadi ama kapat be kadın." Dedim isyan ederek. Sabah erken saate bunaltıcı sıcak hava beni buraya atmışken sağ olsun annem fazlasıyla lafa tutuyordu beni.

" dikkatli ol ." Dedi annem homurdanarak, sonunda diye geçirdim içimden.

" sende kraliçem sende hadi görüşürüz hayatımın anlamı ." Dedim geçiştirerek tam ağzını açıp onu geçiştirmem için bana nutuk çekeceğini anladığım anda canıma susayarak telefonu suratına kapatmak mecburiyetinde kalmıştım.

Tamamiyle ondan uzakta olmama güvenerek yapmıştım bunu aksi takdirde onunla aynı şehirde olup dayak yemeden kurtulamazdım bu hareketimden sonra çantamı omuzuma Düzgünce asıp ağaçlık alana doğru yürümeye başladım. Bileğimdeki tokayla dayanamayarak saçlarımı sıkıca topuz yaptım tepemden bir kaç tutam saçlarımın arasından fırlatıp dağılsa da umursamadım.

" bu ne sıcak be?!" Dedim kendi kendime söylenerek. Dikkatle basarak yürürken üç

Kez düşme tehlikesi atlatıp iki kere de ağaca çarpacaksan son dakika kendimi kurtarmıştım istemsizce aklıma üsteğmen gelmişti.

Adam ilk görüşte sakar olduğumu anlamıştı ve haklıydı gerçekten de tebrik ediyordum onu ben daha bir şey demiyordum kendime.

Bastığım zemin ıslaklığı yüzünden bir anda kayacakken sıkıca ağaca tutunup istemsizce ağzımdan ufak bir çığlık kaçtı korkuyla ağaça tutunurken korkuyla yere baktım.

İ" hadi ama ciddi misin sen , sakar olmak istemiyorum artık ben!" Kendi kendime isyan ederken sinirle eteklerimin ucundan tutup gözlüğümü başımın üstüne yerleştirip ağaçlara tutuna tutuna ilerlemeye başladım ilk geldiğimde anneannemin bana gösterdiği nehre varana kadar dikkatle tutuna tutuna ilerledim. En sonunda gördüğüm Berrak suyla sevinç çığlığı atmamak için kendimi çok zor tutum.

Anneannemin dediğine göre burada hafta sonları bir sürü insan olurmuş , pikniğe gelenler mi dersiniz yoksa sevgilisiyle gezmeye çalışanlar mı ya da sadece ayaklarını suya soğuk rahatlamak için geçerken uğrayanlarmı . Hafta içleri boş olan yer bana huzur gibi geldi çantamı Kenara koyup telefonumu da içine koydum Eteğimin bağlama yerini çözüp normal bir kumaş parçası gibi olan eteğimi çıkardım üstümdeki askılıyı da düşünmeden çıkardığımda gözlüğümü kenarı bıraktım.

İstanbul'da oturduğumuz site havuzlu olduğu için her gün suya giren ben burada 3 haftada ölüp ölüp dirilmiştim sıcaktan, ilk baş ayağımı sokup suyun soğukluğuna bakarken bu soğukluğun beni fazlasıyla mutlu ettiğini hissetim.

Kenarlara tutunarak ilk baş yarım bedenimi suyun içine sokup suyun soğukluğunu yavaş yavaş sıcaktan kavrulan tenime işlemesine izin verdim. Göğsüme kadar girdiğimde soğuktan derin derin nefesler alıp vermeye başladım yavaşça açıldığında suyun soğukluğuna alışmaya başlamıştım.

İşte gerçek huzur buydu. Kendimi geri geri suya bırakırken güzel suyun keyfini çıkarmaya başladım saçımdaki tokayı çıkardığımda bileğine geri taktım ıslanan tokayı , derin bir nefes alıp dibe daldığımda Suyun beni sardığını hissederek yüzmeye başladım. Nefesiz kaldığımı hissederken yere adımımı vurarak hızla su üstüne çıktığımda derin bir nefes alıp yüzüme dökülen saçları elimle geri ittiğimde gözlerimi açtım.

" bu ne anasını sikim , hangi gavurun sıçağı lan bu?!" Duyduğum sesle hızla arkamı döndüğümde korkuyla etrafa baktım.

" senden ala gavur mu var lan burada deli." Dedi başka bir ses kaşlarım çatılırken görüş açımda kimse yoktu , tanıdık gelen sesler kime aitti bilmiyordum çıkaramıyordum.

" lan imam seni suda boğmamı istemiyorsan kes çeneni lan ." Dedi sinirli ses imam ve deli isimleriyle aklıma saniyesinde şimşekler çaktı.

" kaç yaşında herfilersiniz hala it gibi dalaşıyorsunuz lan susun , sizinle gelecem dedim pişman etmeyin beni!" Duyduğum ve nerede olursam olayım tanıyacağımı düşündüğüm sesle kalbim hızla atmaya başladı görüş açıma giren ilk şey yüzü olmuştu. O beni daha görememişti arkasından gelen imam , deli , Çelik hatta kancayı gördüm.

" komutanım ne güzel de canımızı Çıkardı bu gün ." Dedi deli yan gözlerle üsteğmene bakarken komutan ona ters ters suratına baktığında Şirince gülümsedi.

" sen ne yalaka herifsin lan ." Dedi kanca yüzünü buruşturarak. Deli sinirle ona döndü " höst lan " dedi birden sinirle ona doğru yürüyecekti ki üsteğmen ikisine döndüğünde durdular.

" eğer bir kez daha saçmalarsanız sizi ben boğarım. " dedi ikisine bakarken sesindeki sert tondan ben bile bir an irktim. " ve bunu ne kadar güzel yaptığımı ikiniz de bilirsiniz ." Dediğinde kaşlarım şokla çatıldı.

Onları boğmuş muydu. Üsteğmen tam konuşacağı esnada bir şey oldu Ellini kaldırmıştı ki durdu sessizlik olurken Arkasındaki deli , emir , kanca, Çelik birden ellerine silahlarına attığında şokla onlara baktım Ne yapıyorlardı lan bunlar?!

Merakla onlara bakarken birden bana dönen silahlarla ağzımdan bir

Çığlık koptu geriye kaçmaya çalışıp Elimle yüzümü korumaya giren anlamsız bir çabaya girdim.

" sarışın!?" Dedi üsteğmen şaşkınlıkla Parmaklarımın arasından ona baktım.

" indirin be şu silahlarınızı!" Diye hepsin çemkirdim , zaten korkuyordum silahlardan birde bana doğrultulmuş bir silahtan daha fazla korkuyordum. Yeni farkına varmış olacak ki silahı hemen indirdi.

" indirin şunları !" Dedi üsteğmen sert bir sesle arkasındakiler indiririrken silahları aynı zamanda beni izliyorlardı hala suyun içinde olan vücudumla onlara bakıyordum.

" ne işin var senin burada?!" Dedi üsteğmen bana bakarken, yavaşça kıyıya doğru yüzmeye başladım.

" hava çok sıcaktı nenem de burada göl olduğunu söyleyince geldim sizinle karşılaşmayı beklemiyordum açıkçası ." Dedim şaşkınlıkla , bu karşılaşmalar fazla olmaya başlamıştı açıkçası .

kayaya basarak Belime kadar sudan çıktım onlara bakarken birden hepsinin gözler üstüme değdiğinde şokla açıldı. Üsteğmen üstümdeki bikiniyi fark etmesiyle kaşları çatıldı hızla gözleri askerlerine döndüğünde dişlerini sıktı.

" lan ! " dedi üsteğmen onlara bakarken " kasırga timi karargahda kadar tam tur koşu duranı döverim ." Dedi birden yüksek sert sesiyle , şaşakınlıkla ona bakarken. İmam gözlerini elleriyle kapatırken kafasını hızla salladı.

" tövbeler olsun ,emredersiniz komutanım!" dedi arkasını bana dönerek Tam tersi yönden koşmaya başlarken yarı yolda durdu Arkasını döndüğünde bana doğru gözlerini elleriyle örtüp hala bana şaşkınlıkla bakan arkadaşlarını Görmesiyle koşarak deli ve kancanın ensesindeki tişörtün yakasından yutup çekerek götürmeye başladığında kendine gelen ikisiyle İmama eklenip koşmaya başlamıştı ki üçü birden durdu yine yarı yolda Kaşlarım çatıldığında üçü birden hızla dönüp koşarak geldiğinde üçüde ağzı açık beni izleyen çeliki sürükleyerek götürmeye başladığında şaşkınlıkla arkalarından bakmaya başladım.

Engel olmadığım kahkham ağzımdan fırlarken bu gün hiç gülmediğim kadar güldüm üsteğmen bana ters ters bakarken. Gülerek kendimi geri suya bıraktım.

" çok tatlılar ya." Dedim gülerek Kafamı iki yana sallarken.

" ya çok çok o kadar tatlılar ki karargaha gittiğimde tatlı niyetine yiyeceğimhepsini özellikle çeliki " dedi dişlerini sıkarak komutan arkalarından bakarken , göz devirip geriye yaslanıp suyun beni taşımasına izin verdim. Gözleri bana değdiğinde vücuduma göz bile değdirmeden gözlerime odaklandı.

" su çok güzel üsteğmen senin yerinde olsam kaçırmam." Dedim gülüşümü bastırmak için dudaklarımı bir birine bastırırken, tek kaşı havaya kalktığında Dudağının kenarı kıvrılmasıyla baş parmağıyla dudağının kenarını kaşıyarak gizledi.

" öyle diyorsan." Demesiyle tişörtünün eteklerinden tutup tek hamlede çıkarmasıyla suda boşluğuna düşmüş gibi hissettim görüş açıma giren kaslı kalıplı vücuduyla zorlukla yutkundum, gözlerini gözlerime diktiğinde zar zor da olsa gözlerimi kaslı yer yer izler olan vücudundan çekip gözlerine sabitledim.

Tam gözlerimin içine bakarken hareleri harelerime sıkı sıkı yutunmuşken elleri pantolonunun kemerine gitti , gözlerim şaşkınlıkla açıldığında kemeri çıkarıp kenarı bırakmasıyla suya doğru yürümeye başladı , rahatlamış bir ifadeyle ona bakarken gülüşünü bastırmaya çalışıyordu.

Uyuz pislik!

Balıklama suya atladığında etrafa sıçrayan sularla gözlerimi kıstım yüzümdeki suları ellerimle çekerken Birden dibimden çıkan bedenle. Geriye korkuyla bir adım atacaktım ki Ayağım kayaya çarptı bir kol belimi sıkıca tutarken çıplak bedene sıkıca yapıştım. Yüzünden damlayan sular aralık olan ağzından içeri girerken tam gözlerimin içine bakıyordu.

" su," dedi nefes nefese kalmış gibi " çok güzel ." Dedi yüzümün her bir santiminden gezen gözleriyle , o an büyülendiğimi hissetim Aklımın benden bağımsız kalbimin ise apayrı bir şekilde çalıştığını hissetim. Nefesim boğazımı zorlarken Zorlukla yutkundum Gözlerinin tam içine bakarken suyun içinden süzülen ellerim saçlarına değmek istedi ince teli saçlarının arasında dolaşmanın nasıl hissettiğini merakıyla tutuştu ellerim.

" sana demiştim. " dedim nefesim yüzünü yalayıp geçerken buradan buraya bu hale nasıl geldiğimizi merak ettim.

Cidden ben ne yapıyordum ?!

"Sen nasıl bir şeysin böyle ?" Dedi bana bakarken bunu gerçek bir merakla söylemişti , zorlukla yutkunurken çok şaşıracağım bir şey yaptı bir eli yanağıma konumlandı avuç içleri yanağımı okşarken dudağımı ıslatma ihtiyacıyla doldum.

" sen kimsin üsteğmen " dedim gözlerine bakarken , sen kimsin ve bana zarar verir misin , sen kimsin ve bende nasıl böyle bir etki bırakabiliyorsun?

Gözleri mavi harelerimi seyre daldı , ikimizin fe yüzünden damlayan sular aralık ağzımızdan içeri girerken zaman kavramımız gitmişti.

" gençler !" Duyduğumuz yabancı sesle daldığım gözlerinden sonunda çekilebildim sanki ayrı bir dünyaya soyutlanmıştım bendeki bu etkisi nefesimi keserken kenarıda duran yaşlı dedeye baktığımda az önceki halimizin gördüğünü bilmenin verdiği utançla kızardığımı hissettim.

Hızla kenarıdan tutunup kendimi yukarı çektiğimde. Kurulanmayı bile boşverip eteğimi alıp hızla belime sararak giydim. Askılımı giyerken amcanın dediği şeyleri duymak daha da kızartmamı sağladı. Amca sonunda giderken. Üsteğmen hala suyun içindeydi.

"Ben gitsem iyi olacak Han." Yüzüne bile bakmadan çantamı alıp arkamı dönerek hızla oradan uzaklaşırken daha ne kadar kızarabileceğimi düşünüyordum.

____

İlk görüşte aşka inanır mısınız?