Yeni Üyelik
62.
Bölüm
@biralar88

Sizleri çok seviyoreee

 

 

Bir şeyden bahsetmek istiyorum yani okuma sayısı yüksek bölüme yıldız sayısı az tamam artık bunu da kabullendik geçiyoruz ama yorum yapmamak ne demek ben bu yorumlarınızı görmek için tekrardan bölümü paylaşıyorum ve sizin yaptığınız yorum sadece 20

Yani yorumları görmedikçe bölüm paylaşasım gelmiyor sizden tek ricam bol bol yorum yapın ki yeni bölüm hemen gelsin ne kadar çok yorum o kadar çabuk bölüm🥰🥰

 

 

62

 

 

" tuzak!" Dedi Cemal dedikleri adam birden korkuyla. Aynı anda iki el silah sesi yükseldiğinde korkuyla başımı eğerken birden bir tufan koptu. Her şeyi kontrol altından çıkarken aynı anda silah sesleri yükselmesiyle başımı kaldırdığımda aynı anda demirle tavana bağlı olan Han'ın bileğindeki zincirlere isabet eden kurşunla aynı anda bacaklarındaki zincirlerden de kurtuldu. Gözleri bana dönmesiyle her şeyi bırakıp bana koştu.

 

" Efsun bana bak güzelim geçecek bekle. " dedi hızla yarama batırırken silah sesleri artarken gözlerim kaymaya başladı , hangi ara gittiğini bile fark edemedim başkan denilen adam ve diğerleriyle geriye yaslanırken nefes almakta zorluk çektim. Gözlerim yavaş yavaş kaymaya başları.

 

" gözlerime bak bende kal !" Dedi birden Han bağırarak , öyle bir bağırmıştı ki bu yalvarır gibiydi.

 

" bende kal duydun mu beni Efsun ne olursa olsun gözlerini kapatma ne olursa olsun Efsun!?" Dedi aynı anda birden yaramın üstüne bastırdığı şeyle gözlerim acıyla açılırken ağzımdan yüksek bir çığlık koptu , kalkmaya çalışırken Han aynı anda diğer eliyle beni sabitlerken gözlerimden yaşlar boşaldı acıyla.

 

" dayan güzelim az kaldı dayan , bana bak sarışın gözlerimi sakın kapatma!?" Dedi sesindeki korkuyu iliklerime kadar iletirken kafamı yere koydu yarama baskı yaparken gözlerimi tavandaydı bütün gücün elimden çekildiğini hissetim.

 

" hassiktir yenge!" Duyduğum ses kime aiti onu bile ayırt edemezken gözlerim yavaş yavaş gitmeye başladı , birden Han'ın elini yüzümde hissetmemle beni sarstığını hissetmem bir oldu.

 

" bende kal Efsun yalvarırım benle kal bunu bana yapma , beni sensiz bırakma sen beni bırakamazsın hadi güzelim. Çelik sikeceğim şimdi şunu bir şey yap !?" Dedi birden bağırarak , sesi mağarayı inletirken silah seslerini bile bastıracak şiddeteydi.

 

" emredersiniz komutanım. " dedi birden Han yaranın üstünden elini çekerken aynı anda Çelik derime yapılan bezi kaldırıp yaraya bakmasıyla ağzından uzun soluklu bir küfür çıktı.

 

" çok derin dikiş atılması lazım !" Dedi birden çelik dillerinin arasındna konuşurken silah sesleri her geçen saniye artıyordu , başımın havalandığını hissederken görüş açıma Han girdi.

 

" bana bak Efsun iyisin duydun mu beni iyi olacaksın , beni bırakmazsın Efsun gözlerini açık tut!" Dedi ikinci çaresizliği de bu olmuştu , korku dolu sesi yakarış gibiydi.

 

" iyisin..." dedim kesik kesik nefes alırken , Han'ın gözleri gözlerimde mesken tutarken yaramda hissettiğim baskıyla acıyla gözlerim doldu han beni kucağına sabitlerken dudakları Özlemle anlıma bastırdı , kokumu içine çekerken kafasını salladı.

 

" yorma kendini , iyi olacaksın duydun mu beni sarışın , gözlerini açık tut yavrum bana bak bende kal ." Dedi sesi öyle bir tondaydı ki aciz bir haldeydi bana yalvarıyordu , eğer kapatırsam yapabileceği bir şey yoktu ben karanlığa karşılayacaktı ancak yapılan tıppi müdahale ile nabzım atabilirdi.

 

O tıbbi ortam da burada değildi.

 

" komutanım 6,2 yönünde ve 8,2. Yönünde çoğunluk var !" Birden kancanın sesini duyarken gözlerimi açık tutarken bakışlarımı indirip ona baktım , asker üniformasının içinde yüzünde maske varken gözleri bana değmesiyle durdu ilk baş yarama bakarken donduğunu hissetim.

 

" iyiyim." Dedim nefes nefese kesik çıkan sesimle , çelik bir şeyler yaparken ona bakamadım tek hissettiğim şey tarifsiz bir acıydı hiç geçmeyecekmiş gibi bir acı.

 

" siktiğimin dağında nerede kaldınız lan siz!?" Han'ın bağırışı mağarayı inletirken derin bir nefes alabildim zorlukla.

 

" komutanım. " dedi kanca ağzını açamazken , bir şey diyemezken yanımıza kaşlarım çatılırken tek kaşımı kaldırdım zorlukla.

 

 

" sanki biraz geç kaldın bunun için ha?" Kesik kesik çıkan sesim tam anlaşılmazken han beni anladı , bana döndüğünde dudaklarını yanağıma bastırdı.

 

" afferim güzelim sakın gözlerini kapatma konuş , sen konuş ben dinlerim. "

 

" desteğe ihtiyacımız var komutanım plan komuta siz daha iyi biliyorsunuz. " dedi kanca istemeyerek. Han'ın elleri duraksarken elimin üstünde olan elini sıktım güven vererek.

 

" iyiyim , ben senin sevgilinin kolay kolay pes etmem " dedim uzun bir duraksamanın ardından , Han'ın gözleri gözlerimde hüküm sürerken ilk defa bu denli hissetim onu.

 

" özür dilerim..."

 

" dileme git ve vatanın için yapman gerekeni yap. " dedim zorlukla gülümserken Han gözlerime uzun uzun bakarken gözlerindeki korkuyu hissetim apaçık , tereddütü yine beni yalnız bırakırsa bana bir şey olacağından korkuyordu ama başka çaresi yoktu mecburdu.

 

" kanca albaya kızının burada olduğunu geç , Çelik başından ayrılma eğer ona bir şey olursa kendini de öldür. Kulaklık ver iki tane yedeği de ver bağla bizi !" Dedi birden han komutan haline bürünürken hızla herkese yapacaklarını komut geçtikten sonra kanca birden. Cebinden çıkartığı kulaklığı han'a uzatırken kendi kulağına takıp bana uzandığında kulağıma taktı.

 

" bir şey olursa seni duyuyor olacağım konuş benimle tamamı güzelim , ve sarışın ne olursa olsun beni kimsesiz bırakma. " dedi gözlerine bakarken. " evimi benden alma " dedi gözlerime bakarken ," yurdumu benden çalma. " dedi bu sefer saçlarıma bakarken.

 

" seni seviyorum..." dedim fısıltıyla karışık bir sesle.

 

" seni seviyorum sarışın. " dedi nefes alırken , dudaklarını anlıma bastırdığında gözlerimi kapatım. O an dudaklarının tenimle temas ettiği o ufacık anda bütün acılarım dindi her şey bir anlığına silindi sadece o ve ben kaldık , onun yumuşak dudakları ve ben onun iyi olduğu gerçeği ve ben.

 

" başladım komutanım. " dedi kanca bir anda Han ayağa kalkarken benden bir adım uzaklaştı üstüne bir şeyler giyerken yüzü buruştu sırtındaki yaralar yüzünden olduğunu bilirken canım yandı.

 

" kasırga !"

 

" kasırga timi görüşlerinize hazır komutanım !" Dedi birden aynı anda bütün timin sesi yükselirken.

 

" Anka saaat iki yönüne , imam 5,7 görüş acın nasıl puştu görüyor musun ?" Dedi yerdeki silahını alıp şarjörü kornrtol edip hızla takarken, gözleri bir kaç saniye bana uğradığında güven veren yorgun bir gülümseme kaçtı dudaklarımdan.

 

" olumsuz komutanım!" Dedi imamın kulaklıktan gelen sesiyle.

 

" deli siktiğimin puştunu bul!" Dedi kanca ile birden mağaranın girişine giderken bir anlığına durdu , gözleri bana döndü iyi olduğumdan emin olmak ister gibi , dudaklarım yorgun gülüşünü sürdürürken derin bir iç çekip çıktığında gözlerim Çelik'e döndü.

 

" iyi olacaksın." Dedi Çelik bana bakarken , ilk defa yüzünde gördüğüm ciddi ifadeyle kaşlarımı kaldırdım.

 

" kanca yerini sabit tut Anka menzili geniş tut görüş aldığından yetkin var !" han'ın sert sesi kulaklıktan duyulurken Çelik'e bakıyordum.

 

" doktorum iyidir ondan." Dedim göz kırparak ona , acım her geçen saniye artarken kaybettiğim o kadar kandan dolayı elim ayağım buz kesmişti.

 

Aynı bir cesset gibi.

 

" yenge !?" Dedi birden imam şaşkın sesi.

 

" yengen ?" Dedim kafamı kayaya yaslarken Çelik bütün gücüyle karnıma bastırmaya devam ediyordu.

 

" sen burada?" Dedi ve duraksadı aklına bir şeyler dank etmiş olacaki ağzının içinden uzun bir küfür savurdu.

 

" iyi misin ?" Dedi Anka bir anda endişeli bir sesle dudaklarım kıvrılırken bu kısa sürdü şiddetli öksürüğümle.

 

" turp gibiyim sen bir de karşı tarafı gör!" Dedim , çelik dikkatle beni izlerken dudağı kıvrıldı buruk bir şekilde , Anka'nın gülüşünü duydum.

 

" eminim yengen hepsinin altından gelmiştir , heyt be kimin sevgilisi hayaletin !" Dedi deli gülerek , dudaklarım yorgun gülüşü devam etti.

 

" bizi bırakır mı lan yengemiz !" Dedi birden imam , ilk defa onlardan bu kadar samimi ve endişeli sesler duyarken kalbim acıyla sancıladı oldu. O an yalnız olmadığımı hissetim.

 

" kim demiş yengem onu asla. " dedim karşı çıkarak hızla.

 

" vallaha yenge bir an korktum , komutanım ve sen benim şehitlik hayalime göz diktiniz sandım ama Allah şükür yaşıyorsunuz !" Dedi deli rahatlamış bir nefes verilirken kesik bir kıkırtı kaçtı dudaklarımdan.

 

" o silahı sana sokmamı istemiyorsan önüne dön deli , menzilinden çıkmasına izin verme Anka rapor ver!" Dedi Han birden sert bir sesle , silah seslerin ardı arkası kesilmiyorken Çelik birden uzandığı yerdeki uzun çarşaf gibi olan siyah örtüyü aldığında bana döndü.

 

" şimdi beni dinle yenge ben bunu sana sarıp bağlayacağım hafif bir şekilde bir iki üç diyince kendini biraz yukarı kaldırmak zorundasın sana destek kalacağım ama canın çok yanacak. " dedi çelik gözlerime bakarken , derin bir nefes verirken dudağımı ısırdım stresle.

 

" Efsun..." dedi Han.

 

" iyiyim !" Dedim aklı benden kalmasın diye Çelik'e döndüğümde elimle işaret ettiğim beze baktığında gözlerimi kapatıp açtım , iç çekip bezi aldığında bana uzatmasıyla alıp ağzımın içine koyup ısırdım sertçe.

 

Çelike döndüğümde kafamı salladım hazırım der gibi.

 

" 1, 2, 3!" Bedenimi zorlukla kaldırırken çelik bir eliyle bana destek olsa da hissettiğim ağrıyla gözlerim sonuna kadar açıldı başımı geriye yaslarken daha sıkı ısırdım bezi , çığlığımı ağzımdaki bez yüzünden tutarken Çelik hızlı bir şekilde beni indirip bezin ucunu tutu , iki bezi bir bir birine bağlarken birden sıkmasıyla ellim kolunu tutu , tırnaklarım etini delerken anlımdan boncuk boncuk terler aktı. Gözlerimden boşalan yaşların hemen ardından yenisi akarken Çelik sonunda bırakıp hemen ardından eliyle baskı uyguladı beze rağmen , uzanıp ağzımdaki bezi çıkarırken derin derin nefesler alırken anlımdaki terler yere düştü.

 

 

" kanca bitir şunları bitirmezsen ben seni bitireceğim!" Dedi Han şiddetli bir sesle. " kanca saat 4 yönü !"

 

" emredersiniz komutanım. " ikisinin aynı anda konuştu.

 

" lan kanca puşt sikerim seni ne engel oluyorsun lan benim leşlerime" dedi deli birden sinirle.

 

" hızlı ol sende amına koyayım o zaman !"

 

" ben mi hızlı değilim lan hadi be oradan. "

 

" ikinizde bir bok etmezsiniz !" Dedi Anka sinirle konulurken.

 

" kanca sağ kaya sana yaklaşmıyorlar. " dedi Anka aynı anda.

 

" Anka'cığım canımın içi götüme götüme kurşun yemeden önce oruspu çocuklarını ortadan kaldırır mısın çünkü amına koyduklarım her yerden ürüyor!" Dedi kanca birden sinirle dişlerinin arasından konuşurken , derin bir nefes alırken elimi Çelik'e uzatıp yardım alarak yerimde dikleştimde gülümsedim ona.

 

Halimi gördüğü için neşeli hali bile yoktu , şaka yapmaya bile kalkışmıyor sadece sesizce yanımda oluyordu, korkusunu hissederken ellinin üstüne elimi koyup gülümsedim sorun yok der gibi.

 

" canımın içi ne amına koyayım !?" Dedi deli birden sinirli bir sesle tek takıldığı nokta o olurken.

 

" takıldığın noktayı sikeyim biraderim !" Dedi imam sinirle.

 

" odaklan kasırga zamanımız az odaklan !" Dedi birden hanın bağıran sesi , hepsi birden sessizleşirken dışarıdan gelen silah seslerini duymazdan geldim.

 

" emredersiniz komutanım !" Dediler hep bir ağızdan

" canımın içiymiş..." dedi deli kendine engel olamayıp yine konuşurken.

 

" deli!" Dedi han öfkeyle karışık bir sesle.

 

" komutanım ?"

 

" eğer biraz daha konuşursan ellerimde öleceksin !"

 

" sustum komutanım. "

 

Derin bir nefes alırken bir anlığına iyice doğrulmamla Çelik engelleyecekti ki bir şey demesine izin vermeden ayağa kalkmaya çalıştığımda dayanılmaz acıyla dişlerimi sıktım.

 

" kasırga !"

 

" hazır !" Dedi Anka.

 

" hazır !" Dedi kanca

 

" hazır " dedi imam.

 

" ben her zaman hazırım komutanım !" Dedi deli gülerek kaşlarım çatılırken çelik birden yanıma yaklaşıp belimden tutup beni duvara sabitlerken elleriyle destek oldu ayakta kalmam için.

 

Anlımdan boncuk boncuk terler akarken derin derin nefesler aldım.

 

" şimdi!" han'ın yüksek sesinin hemen ardından hissettiğim sesle gözlerim korkuyla açıldı , çelik bildiği bir şey olacaktı ki hiç etkilenmeden bana baktı.

 

" durum bildirin kasırga !" Dedi han.

 

" temiz!"

 

" temiz!"

 

" temiz burası da komutanım !" Dedi imam.

 

" temiz!" Dedi en sonda deli , Çelik elimden tutup bana destek olurken beni yavaş yavaş yürütürken ağrıma engel olamadım yaramı hissederken aksayarak yürüyordum acı dayanılmazdı ama biliyordum olacaktı bir şeyler.

 

" Efsun!" Dedi han beni görmesiyle kaşları çatıldı , endişeli bakışları üzerimde gezinirken bütün kasırga timini o an gördüm. Hepsi üniformalarının içinde başları dik bir şekilde bana bakarke üniformalarının üstündeki al bayrak parlıyordu.

 

" iyiyim." Dedim derin bir nefes alırken gözlerim bedeninde gezdi , iyi olduğunu görmeye ihtiyacım vardı yanımdaydı yaşıyordu bunu biliyordum ama neden hala kötüymüş gibi hissediyordum ?!

 

Han hızlı adımlar bana doğru gelirken Çelik'i bırakıp bir kaç adım ona atacaktım ki Han birden duraksar gibi olduğunda sbaşımı yana çevirdi gözleri bir noktada takılı kalırken çatılan kaşları hızla düzeldi bana dönmesiyle birden koşmaya başladığında aynı anda bağırdı.

 

 

" eğil!" Yüksek sesi her yeri inletirken bedenimi saran kolları bana siper olurken aynı anda iki el silah sesi işitmemle durdum , ben daha ne olduğunu anlamadan silah sesleri yükselirken gözlerim bana sarılı duran bedene kaydı.

 

O an anladım , iyi olmadığını biliyordum değil ona bir şey olacaktı ben bunu hissediyorum. Bunu kollarımın arasında bana siper olan bedenine giren iki kurşunla anlarken birden hengâme daha da büyüdü , bütün sesler kulağıma uzaktan gelirken o an acı kahveler ile tutulu kaldım gözlerim dolarken dişlerimi sıktım.

 

" hayır!" Dedim alt dudağımı ısırırken. Acı kahveleri gözlerime tutulduğunda oradaki soğukluk beni öldürdü , dudağının kenarı kıvrılırken gözümden bir damla düştü.

 

" sakın hayır hayır Han!" Dedim bağırarak birden kapanan gözleriyle kolarımın arasından kayıp düşen bedeniyle bütün uzuvlarım çayır çayır yandı kulaklıktan sesler gelirken hiç bir şeyi anlayamadım gözlerim yerde yatan sevdiğimde takılı kaldı.

 

" Han!" Sanki derimden etim koparılır gibi bağırırken yaramı umursamadan dizlerimin üzerine çökerken ellerim hızla yanaklarını bulurken sarsmaya başladım , acı kahveleri bu sefer kapalıydı sanki benden nefes kaynağımı çalmışlardı.

 

" han aç gözlerini han ! Yalvarırım aç sevgilim bunu bana yapma benden bunu isterken sen bana bunu yapma !" Yaşlar gözlerimden akarken güçsüz ellerim onu sarsmamakta başladım , güçüm yavaş yavaş çekilirken kanamamı hissediyorum ama bunu fark edecek bir kafada değildim o an.

 

" Han yalvarırım bunu bana yapma , beni bir kez daha yalnız bırakma beni bir kez daha kolumu kanadımı kırma han !?" Dedim bağırarak ellerimin arasında olan yüzü yaralar içindeydi ben daha o yarlarını şefkatle saracaktım , her bir yarasından öpüp iyileştirecektim onu hayır hayır bu kadar erken olamaz benden bu kadar erken koparmazdı.

 

" Üsteğemn aç gözlerini , yalvarıyorum aç canım yanıyor han nefes alamıyorum sen dayanamazsın benim canımı yanmasına han !" Dedim korkuyla ne gözlerini açtı ne de bir şey söyledi haraketsiz bedeni öylece yerde yatarken bütün sesler bir birine girdi.

 

Birden omuzumda hissettiğim elle döndüğümde kanca bana bir şeyler söylüyordu , ama duymuyordum duyamıyordum beynimden vurulmuşa dönerken hiç bir şeyi algılayamıyordum sevdiğim adam kanlar içinde yerde yatarken ben hiç bir şeyi anlamıyordum , kanca diğer yanına geçerken silahını kenara bırakıp hızla bileğini eline alırken nabzına elini bastırmasıyla gözlerim korkuyla ona baktı.

 

N'olur sevgilim nolur beni bırakamazsın şimdi değil , daha tutmadığın sözlerin var dedim sözlerini tutarsın han !

 

Kanca zorlukla yutkunurken gözleri bana döndüğünde o an gözlerinin kızardığını fark etmemle nefesim kesildi , bedenim lime lime kesilirken algılarım tamamiyle kapandı. Kanca gözlerime bakamazken elleri yavaşça bileğini bırakmasıyla kafamı iki yana salladım.

 

" hayır !" Dedim kabul edemezken nefesim boğazımı zorlarken nefes alamadım , kalbim atamazken kancanın gözünden bir damla süzülmesiyle başını eğdi.

 

" vatan sağ olsun..."

 

Ne bir bağırış ne bir çığlık , ne bir silah sesi mahşer yeri olan yerde hiç bir kelimeyi duymadım sanki o an sağır oldum , tek bir cümle dışında.

 

Vatan sağ olsun.

 

" Han!" Feryadım her yerde yankı yaparken gözlerimin içi yandı gözlerimden yaşlar boşalırken önümde yatan sevgilime baktım , beni bırakmazdı bensiz yapamazdı boğazım tutulana kadar bağırdım acıyla kalbimdeki yangın sönene kadar ama ne söndü ne dindi.

 

O yangın bir daha sönmezdi , yangını söndürüp bana liman olabilecek tek kişi de şimdi yerde yatıyordu cansız bedeni.

 

Hayır hayır o. İyiydi Han iyiydi !

 

" aç gözlerini yalvarırım aç !" Dedim boğazım yırtılsan kadar ağlarken , kafamı göğsüne yaslarken kendi yaramı zorluyordum , ellerim ayaklarımdan iyice güç çekilirken kanca birden silahını eline almasıyla ayaklanması bir olurken kimse umrumda değildi üstüme gelen kurşunlar değil.

 

Siz hiç sevdiğiniz bir insanı kaybettiniz mi , siz hiç aynı anda hem yetim hem öksüz kaldınız mı ben bu adam yüzünden kimsesiz kaldım. Ben o gün onunla beraber nefes almayı bıraktım ama sadece birimizi gömeceklerdi.

 

Gözlerim kararırken bedenim sevdiğimin bedenin üzerinde kaldı, hissediyordum biz belki bu dünyada mutlu olamamıştık ama belki mahşerde yan yana olacaktık.

 

Bizim aşkımız mahşere kaldı.

 

O bizim kavuşmalarımız ah yarim , mahşere kaldı...

 

" vatan sağ olsun sevgilim..." dedim gözlerim kapanırken , bilincim kapanırken bütün sesler kesildi aynı anda bir karanlık çöktü.

 

___

 

Bana aşıksınız biliyorum....

 

Beni çok seviyorsunuz...

 

Bu final değil aşklarım diğer bölümde görüşmek üzere.

 

 

Yorumlarınızı alayım.

 

Küfürlerinizi alayım...

Loading...
0%