@biralar88
|
Bol bol yorum aşk kuşlarım , düzenli bölüm gelecek buraya bilginize💋💋 7
"Tontiş Allah için beni biraz salar mısın ?!" Sinirle homurdanırken , ellerini beline koymuş bana laf söyleyen anneanneme ters ters bakmadan kendimi alıkoyamadım. Şimdi anneannem filan demeyeceğim boğazlayacağım o olacak.
" a kızım o öyle mi olur bak vallahi olmaz öyle " dedi anneannem kenarıdan bana bakarken, şortlu tulummum ile altımdaki mavi askılıyla, yarım toplanmış Saçımla güneşin altında kadının çiceklerini O yorulmasın diye dikiyordum ama kendimi bir türlü beğendiremiyordum yok o öyle değil yok bu öyle değil ay vallahi şimdi imdat diye bağıracaktım o olacaktı delirtmişti beni beş dakikada.
Ben çiçekleri severdim ama bana hediye edildiği sürece kalkıp bakmalık dikmelik değildi ben ne anlardım dikmekten bakımından sulamaktan, şimdi orta yerimden çatlayacaktım vallaha.
" olur olur !" Dedim yamuk duran Allah'a emanet yaşayan Çiçeğe bakarken küçük kürekle biraz daha toprağı eşeledim düzeltmek için ama daha da bozulmasıyla yüzümü buruşturup anneanneme döndüm.
" hatta oldu oldu !" Dedim sanki mükemmel bir iş Başarmışım gibi , emindim ki hepsi solacaktı iki güne !
" hey Allahım sen bana sabır ver !?" Dedi anneannem ayağa kalkarken korkuyla ona baksam da bana döndüğünde sanki hiç bir sorun yokmuşcasına gülümseyip her şey yolunda der gibi kaldırdım elimi havaya. Balkondan bana bakmayı kesip içeri girmeye hazırlandı.
Hiç anneannemin uzağı görememesine sevinebileceğimi düşünmemiştim , ağlanacak halime güleyim bari.
" babamda mı bahçeciydi be !?" Dedim birden çoşkuya gelerek anneannemin arkasından bakarken içeri girdiğine emin olduğumda elimdeki küreği kenarı fırlatıp toprağın üstüne oturup yüzümü buruşturdum.
" hepinizden nefret ettim ,nasıl berbat bir şeysiniz siz ya!?" Dedim öfkeyle konuşurken çiçeklerle , Allah'a emanet duran çiçek dik olan tek çiçeğim de devrildiğinde sinirle ağlar gibi bir ses çıkarıp ayağımla küreği ittim.
" Allah'ın belası çiçekler hepinizden nefret ediyorum !?" Dedim sinirle sesiz çığlıklar atarken.
" hepsine böyle davranırsan tabi dikemezsin." Duyduğum sesle hızla arkamı döndüğümde gördüğüm yüzle şaşkınlıkla ayağa kalktım üstümdeki toprakları sirkelerken ona baktım.
" albay ." Dedim şaşkınlıkla , Ahmet albay bana gülümseyerek bakıp çiçeklere döndüğünde yüzünü buruşturmadan edemedi.
" İnci anneyi görmeyi gelmiştim ama ondan önce sanırım seni görmem daha doğru oldu ne o sana mı bıraktı bu işleri " dedi yanıma iyice yaklaşırken , merak ettim ne zamandan beri arkamdaydı ve ben ne kadar rezil olmuştum ?!
" aslında bakarsak ben kendim talip oldum , sırtı bu aralar çok ağrıyor ve kendini zorlamasını istemiyorum " dedim duraksayıp çiçeklere baktığımda Ahmet albay gibi bende yüzümü buruşturdum , çiçekler dile gelse oturup ağlardı şu an buna emindim. " pek başardığım söylenemez." Dedim tekrar albaya dönerken yüzünde güzel bir gülümseme olduğunda asker şapkasını çıkardı.
" hiç başardığın söylenemez diyelim biz ona ." Dedi ekleyerek ufak bir detay utançla dudsklarımı bir birine bastırdığımda kafamı salladım.
" maalesef" dedim kabullenerek , bir kaç dakika bana bakıp tekrar çiçeklere döndüğünde derin bir nefes alıp üzerindeki asker üniformasının çeketini çıkardığında şaşkınlıkla ona baktım altındaki asker yeşili tişörtle kalırken Yaşına rağmen fazla yapılı ve kaslı olan vücuduna şaşırmadan edemedim.
Gerçekten de bu ünüformalar bir tık kapatıyordu kasları...
" yardım edelim bakalım sana." Dediğinde şaşkınlıkla ona baktım mavi gözleri şefkatle yüzümde dolaştığında güldü.
" İnci anne çiçeklerini bu hale getirdiğini bilse seni mahveder ." Dedi uyararak.
" size zahmet olmasın ." Dedim mahçup bir şekilde , koskoca albay anneannemin bahçesinde benle beraber çiçek mi dikecekti yok artık !?
" ne zahmeti ayrıca sizi çıkar bakim Ahmet amca de bana ." Dedi yalancı bir kızgınlıkla , gülerek kafamı saladığımda kaşlarıyla küçük küreği işare etti.
" getir bakalım şunu ." Dedi hızla gidip alıp Ahmet amcaya uzatığımda elimden alıp bana göz kırptı gülümseyerek , gülüşüme engel olamazken eliyle yanına çağırdı beni ona iyice yaklaştığımda eliyle çiçeği işaret etti.
" şimdi ilk olarak çiçeğin köklerine zarar vermeden çıkaracaksın topraktan zarar veridiğin hiç bir canlı bir daha açamaz Efsun anladın mı." Dedi bana düzgünce anlatırken kafamı sallarken bunun sadece çiçekler içinde olmadığını farkındaydım.
Dikkatle çiçeğin topraklarından ayırıp dikkatle saçma salak yerleştirdiğim yuvadan çıkardı dikkatle.
" bunları neden yapamıyorsun biliyor musun ?" Dedi dikkatle çiçeğin etrafındakileri temizlerken kaşlarım çatılırken onun gibi dikkatle izlemeye başladım çiçeği.
" neden?"
" incitiğin bir canlı bir daha açmaz , sevgi göstermediğin hiç bir canlı da açmaz. " dedi. Eline küreği alırken çiçeği dikkatle tutu tek eliyle , daha düzgün bir yuva hazırladı çiçek için. " herşeyden önce sevgi göstermelisin ki çiçeğin yaşasın hayata dönsün " dedi çiçeği yuvasına yerleştirirken.
Dikkatle onu izlerken o ustaca yapıyordu işlerini.
" bu sevgiyi sadece dikerken değil her gün vermelisin sevgi göstermezsen her gün günden güne solar." Dedi üstünü kapatırken kenarındaki suyu alıp biraz suladığında şimdi daha düzgün ve daha güzel duruyordu çiçek.
Ben çiçeğe bakarken Ahmet amca bana döndü.
" anladın mı?" Dedi sakince kafamı salladım çiçeğe bakarken , fazla dikkatli bakıyor olacaktım ki ifademe gülüp burnuma küçük bir fiske atıpında şaşakınlıkla ona baktım ikimiz göz göze geldiğimizde birden gülmeye başladık.
" şimdi sıra sende asker !" Dedi yalandan sinirli bir sesle gülmek istesem de dudaklarımı bir birine bastırıp engel olmaya çalıştım sırıtmama engel olamazken asker selamı verip kafamı salladım.
Küreği vermesiyle ilk olarak yanlış diktiğim çiçeği düzgünce yerinden çıkartım dikkatle etrafındaki fazla toprağı temizledikten sonra yuvasını düzgünce açtım bu sefer , ara sıra yanlış yaptığımda müdahale ederek beni düzelten Ahmet amcaya da teşekkür etmeyi de ihmal etmedim. Çiçeği yerine yerleştirdikten sonra biraz toprak alıp üstünü kapatığımda ellerimle düzeltmeye başladım Ahmet amcayla beraber.
" hiç mi anlamazsın çiçekten sen ?" Diye bir soru yöneltti bana , kafamı iki yana salladım.
" apartmanda yaşadım hep hiç bahçeli evimiz olmadı , oturduğumuz apartmanda herkesin balkonu çiçeklerle doluydu bahçe gibiydi çok hoşuma giderdi çocukken ama hiç bizim böyle bir balkonumuz olmadı maalesef." Dedim iç çekerek , Ahmet amca göz ucuyla bana baktı.
" annen sana neden yapmadı öyle bir balkon ?" Dedi sesindeki gerçek bir merakı fark ettim , omuz silktim gözlerim çicekteyken.
" annem çiçeklerden nefret eder , hoşlanmıyor ." Dedim dalgın bir sesle Ahmet amcanın toprağı düzelten eli durdu bir anlığına ona döndüğüme çatık kaşlarına baktığımı fark ettiğimde anlamayarak ona baktım gözleri bana döndüğünde ifadesini düzeltti hızla.
" eskiden seviyordu da şaşırdım. " dedi dalgınlıkla önüne dönerken çiçeği de sulayıp diğerine geçtik beraber. Ne oldu bilmiyorum ama geri kalan zaman boyunca ağzını bıçak açmamıştı Ahmet amcanın , en sonuncu çiçeği de diktikten sonra bileğimle alnımdaki terleri sildim derin bir nefes alıp şah eserimize gururla baktım.
"Çok güzel oldu!" Dedim heyecanla ellerimi çırparken Ahmet amca gülerek bana bakarken kafasını salladı.
" uğraştığımıza değdi"
" teşekkür ederim Ahmet amca sen olmasan şimdiye solmuştu bunlar " dedim dudaklarımı bir birine bastırırken , bana dönüp göz kırptı samimi bir şekilde gülüp bende ona göz kırptım.
Fazla iyi birisiydi.
Aynı baba gibiydi...
" hadi oturun da bir limonata için " anneannemin sesiyle şaşkınlıkla arkamı döndüğümde anneannemin elindeki tepsiyle limonata dolu bardakları taşıyarak getirdiğini gördüm hızla ilerleyip elinden aldım tepsiyi gülerek bana baktığımda tepsiyi masaya bırakırken kaşlarımı çatım.
" tontişim sen ağladın mı ?!" Dedim şaşkınlıkla yanına giderken kızarık gözlerine baktığımda kafasını başka yere çevirdi.
" yok kızım her mevsim geçişinden sonra böyle olurum ben önemli bir şey değil ," dedi geçiştirerek , pek inanmasam da bunu sonra baş başa konuşmak için aklımın bir köşesine not ettim. Ahmet amca anneannemle oturduğunda bende karşılarına oturdum.
" nasılsın ana ?" Dedi Ahmet amca Anneanneme bakarken anneannem gülerek. Ona döndü.
" iyiyim oğlum sen nasılsın iyiki geldin "
" sen çağırırsın ben gelmez miyim ." Dedi Ahmet amca , anneannemin. Çağırınız yeni öğrendiğim için şaşkınlıkla ona döndüm ama o bana değil Ahmet amcaya bakıyordu.
" iyiki geldin bu deli kız bütün çiçeklerimi öldürecekti !" Dedi beni şikayet ederek şaşakınlıkla ona baktım. Resmen beni şikayet ediyordu komutana.
" iyilik yapıyorum yine beğenilmiyoru görüyor musun Ahmet amca !?" Dedim bu sefer ben şikayet ederek Ahmet amca gülerek kafasını salladı.
" sonuça bakalım biz çok güzel oldular , bir bitki gübresi alırsan tamamdır daha hızlı toplanırlar ." Dedi Ahmet amca , bahçeye olan ilgisini takdir etmeden edemedim şahsen ben iki saat düşünsem de bana normal gelirdi hepsi.
" güzel oldu oldu , gübreyi de alırım bu gün ben " dedi anneannem , ters ters anneanneme bakıp limonatadan bir yudum aldım soğuk limonata beni ferahlatırken Anneanneme döndüm.
"Sen nereye gidiyorsun açaba bahçeye iki saate çıkıyorsun dizinin ağrısından sen Anneanne ben gider alırım gelirim yorma kendini sen " dedim ona kızarak , anneannem gülümseyerek bana baktı.
" oy benim kınalı kuzum maşallah sana." Dedi kıyamayarak.
" sende bir deli diyorsun bir maşallah seç birisini kadın " derim gülerek Ahmet amca gülerken o da limonatadan bir yudum aldı.
" sus kız ben hem severim hem kızarım hadi git al gel madem istiyorsun. " dedi anneannem beni kovarak şaşakınlıkla ona bakarken kafamı iki yana salladım kınayarak.
" çıkartıp kaç Yaşında kadınsın torununu kovuyorsun ayıp !?" Dedim atıplayarak ayağa kalkarken gülerek elleriyle kışkışladı beni , arabanın anahtarını alırken. Göz kırptım onlara.
" öyleyse ben alıp gelim , bekleyin beni!" Dedim koşarak garaja giderken anneannem arkamdan bir Şeyler söylediğini duysam da aldırmadım. Gülerek arabaya binerken üzerimdeki toprakları görmezden gelip cüzdanımı kontrol edip yola çıktım.
_
Baba gibi 🥲🥲🥲❤️🩹❤️🩹
Her seferinde diğer kitaplarıma yeni bölüm bekleyen siz 🔫
Her seferinde yeni kurgu çıkaran ben 🔫
Eheheheheh |
0% |