@biralar88
|
" seni görene kadar güneş görmemişim ben sarışın, bunu senden uzak kaldığımda anladım..."
Bol bol yorumlar bebekler ❤️🩹❤️🩹 8
" şimdi bunla bunun farkı ne kardeşim ikisi de aynı!?" Dedim kafam karışmış bir Şekilde burnumu tutarken gübrelere bakıyordum. Gübreci çocuk benden bıktığını gösteren bakışlarıyla sabır dileyerek ikinci kez anlatmaya devam etti.
" abla bu çiçekler için alınıyor genellikle daha kaliteli bu da sebzeler için filan anladın mı 6 kez daha anlatmamı ister misin ?!" Ters ters çocuğa bakmadan alıkoyamadım kendimi , ne cins birisiydi be bu ?!
"Çiçekler için olanı ver sende hala hala iki saat oyalıyorsun beni ?!" Dedim ona çıkışarak sinirle gözleri şokla açılırken eliyle kendini işaret etti kaşlarını inanmayarak kaldırırken.
" ben mi ?!" Dedi dehşetle Bana bakarken kafamı salladım sanki suçsuz gibi ,çocuk ağzını açmıştı ki hızla geri kapatı benle tartışmaya girmeye cesaret edemeyip kafasını salladı.
" haklısın abla benim suçum ben bunu senin arabana götüreyim sende kurtul bende ." Dedi en sonunda bir şey demem izin vermeden çuvalı sırtlarken o giderken ters ters arkasından bakıp ödemesini yaptım kasaya. Arabamın yanına gittiğimde jeepin arkasını kapatıyordu çocuk.
" bir daha kimseyi o kadar lafa tutma bak akşam oldu ayıp ayıp ." Dedim kınayarak çocuk bana bakıp sabır dileye dileye giderken gülerek kafamı salladım , arabama binerken ezbere bildiğim yolu gidip arabayı park ettim markete girdiğimde kendime bir araba alıp direkt karşımda olan manav kısmından Bir kutu çilek alıp sepete koydum içinden bir tane alıp yemeye başlarken Marketi gezmeye başladım karanlık çökmüştü artık . Uyuz çocuk beni fazla lafa tutmuştu.
Çileği yerken çikolata bölümüne geçtim , burası çarşı olduğu için market vardı ama ilçe tarafında bakkal dışında bir şey yoktu haliyle her istediğimi bulamıyordum. Paket paket çikolataları arabaya koyarken sevdiğim bir mısır gevreğini de ekleyip. Çikolota bölümünü dikkatle gezmeye başladım.
Bir çikolata alıp bu sefer onu yemeğe başladım.
" sen daha çok yiyorsun almıyorsun gibi?" Duyduğum yabancı sesle arkamı döndüğümde benim gibi raflara bakan bir adam göz ucuyla bana bakıp güldü.
" afedersin bazen bu dilime engel olamıyorum. " dedi dudaklarını bir birine bastırırken sorun yok dercesine kafamı salladım.
" doğru söylediğin için bir şey diyemiyorum. " dedim bir kaç jelibonu da sepete eklerken , göz ucuyla sepetime bakarken kaşlarını çattı.
" yeğenlerin filan mı var ya da çocuk ?" Dedi Merakla göz ucuyla çikolata dolu sepetime baktım bir müddet bende.
" pek öyle sayılmaz kendim için uzun vadeli bir alışveriş" dedim gülerek adam kafasını salayıp onayladı beni gülerek , kıvırcık saçları anlına dökülürken ellini bana doğru uzatı.
" Anıl ." Dediğinde bir müddet sadece eline baktım , en fazla ne olabilir ki diye düşünüp elini tutum.
" Efsun ." Dedim kafamı sallarken Kocaman gülümsediğini kafasını salladı , ellimi bırakmazken kaşlarımı çattı.
" Efsun tam sana uyan bir isim olmuş, güzelliğini bahsetmiş biraz da " dedi elimi sıkarken hala , kafamı salamakla yetinirken elimi çekmeme kalmadan bir kolar tarafından geri çekildiğimde. Şaşkınlıkla elimi bırakmak zorunda kaldım , önüme geçen büyük bedenle kaşlarım çatılırken anlamayarak kafamı kaldırmıştım ki burnuma gelen kokuyla çatılan kaşlarım düzeldi.
Nerede olsam tanırdım bu kokuyu...
En son göldeki maceramızdan sonra yüz yüze gelememiştik iki gün önce olmuştu daha doğrusu ben bir tık askeriyenin önünden geçmemek için ta daha uzun yolu kullanmış olabilirdim karşılaşmamak için. O an hissettiğim duyguların devamının da geleceğini biliyordum ön görebiliyordum ve bu hayata en nefeet etiğim şey karşılıksız olan şeylerdir en iyisi olmadan engel olmaktı ama lanet olsun ki hayat bizi her yerde karşılaştırıyordu.
Kokusu bile kalbimi hızlandırırken bir şeylerin başlamadığından şüphe ediyordum maalesef.
" göktürk komutan ?" Dedi Anıl şaşkınlıkla kaşlarım çatılırken nereden tanıdığını merak ettim , anılın yüz ifadesini görmeye çalışsam da önümde dikilen yalı kazığı sağ olsun fazlasıyla engel oluyordu , nasıl bir boy be kalıptı bu be?!
" Anıl?!" Dedi üsteğmen sorgu dolu bir sesle , ses tonundaki sertlik beni bile ürkütürken kaşlarımı çattım merakla. Kenarıdan geçmeye çalışsam da izin vermiyordu koca cüsesi en son çareyi kolunun arasından bakmakta buldum.
" ne işin var burada ?" Dedi Anıl ne diyeceğini bilemez bir şekilde , uyuz üsteğmenin duruşundan bile tedirgin olmuştu adam yemin ediyorum. Biraz daha yaklaştım koluna doğru ama hala görüşüm kısıtlıydı.
" aynı şeyi ben sana soracaktım bildiğim kadarıyla evin tam tersi yönde ?!" Dedi sorgular bir sesle , sanki ben burada yokmuşcasına konuşmalarına kaşlarımı çatsam da merakla komutanım kolunun altından başımı çıkarıp ikisine baktığımda sonunda ikisinin de dikkatini çekebilmiştim.
Şirince gülümsedim tam ağzımı açacaktım ki tek kaşını kaldırmış ifadesiz bir şekilde bana bakan üsteğmen ile hemen geri kapatım çenemi , tamam bu uyuz beni bile korkutuyordu! Anlımda elini Hissteğimde beni geri itti anlımdan kolunun altından zorla çıkardığında yine arkasında durdum kaşlarım çatılırken ters ters baktım kalıplı sırtına.
" siz tanışıyor musunuz?" Dedi Anıl ikimize bakarken , pardon uyuz üsteğmen yüzünden sadece ona bakarken. Hızla kafamı geri Çıkartım kolunun altından.
" evet -" sözüm daha bitmeden tekrar anlımdan iterek beni arkasına aldığında sinirle ona baktım. Sırtına bir tane vurduğumda durdu kafasını sadece bana çevirip. Gözlerini kısarak bana baktığında korkuyla Şirince sırıtım. Hiç etki etmemişti çok güzel...
Tamam çok kötü bakıyor bu uyuz bana !?
" sevgili misiniz?" Dedi Anıl şaşkınlıkla kaşlarım çatıldığında bu sefer daha hızlı bir şekilde kolunun altından geri çıktım üsteğmenin.
" ne hayır!" Dedim hızla , Anıl tek kaşını kaldırıp bana baktı.
" yani böyle olunca öyle düşündüm pardon." Dedi bizim şu anki durumumuzu ima ederek. Bir tık ta haklıydı , önümde koca cüssesiyle beni gizleyen bir dev vardı ve arkasında ince zayıf bedeniyle kolunun arasından başını çıkarmış bir adet ben, durumu fark etmemle hızla başımı çekip üsteğmeni biraz kenarı çekerek ki söylemem gerek bu çok zor oldu yanında durdum.
" arkadaşız" dedim bir an ne diyeceğimi bilemeyerek , üsteğmen kaşlarını çatıp bana döndüğünde tek kaşını kaldırdı. " arkadaşız?" Dedi beni tekrar ederken bilmeyerek omuz silktim.
" yani?" Dedim emin olamayarak. Anıl ikimiz arasında mekik dokuyan bakışları en son bende durdu.
" burada mı oturuyorsun Efsun seni burada hiç Görmediğime eminim " dedi merakla bana bakarken bu sefer üsteğmen sert korkutucu bakışlarını ona dikmişti , şahsen benden uzaklaştığı için sevinmiştim o bakışların...
" belediye başkanı mısın sen Anıl herkesi nereden tanıyacaksın ?!" Dedi üsteğmen soğuk bir sesle, bu adamın normal konuşması bile sertı o yüzden şaşırmıyordum ben artık.
" yok da küçük bir yer ya burası komutanım haliyle yüzü tanıdık da gelmeyince merak ettim ," dedi gözleri gözlerime döndüğünde anlamayarak ona baktım " ayrıca böyle güzel birisini görsem eminim ki unutmazdım ." Dedi etkileyici bir gülüşle şaşkınlıkla ona bakarken gözleri benim gözlerimdeydi , birden bir el beni başımdan tekrar itip arkasında saklarken sinirle yerimde tepinebilirdim.
" yok unuturdun , unutmazsan duramazsın?!" Dedi üsteğmen ses tonu sıkıyorsa unutma der gibiydi kaşlarım çatıldı anlamayarak neden böyle yapıyordu ki?
" tanıştığıma memnun oldum Efsun." Dedi Anıl , sanki dağların arkasından sesleniyor gibi geliyordu bana bu yalı kazığı sayesinde!
Yine kolunun altından çıkarttım kafamı sadece " bende Anıl ve kibarlığın için teşekkür ederim ." Dedim gülümseyerek , Anıl gülümsedi aynı benim gibi kibarlıkla.
" ne demek doğrular ." Dedi kafasını sallarken.
" aynen Anıl git birazda evinde kibarlık yap hadi sarışın gidiyoruz. " dedi üsteğmen kafama koyduğu eliyle beni Anıl'dan tam tersi bir yöne çevirirken bir eliyle de arabayı sürerken kaşlarım çatılirken ters ters yüzüne baktım.
" ne yaptığını sanıyorsun sen çok ayıp oldu adama !?" Dedim kınayarak ona dönerken , üsten kısa bir bakış attı bana.
" bence sen bunu unutursun beş dakikaya ." Dedi bana bakarken kaşlarım çatılırken inanamayarak ona baktım.
" o nasıl oluyor ?!" Dedim ters ters yüzüne bakarken birden durduğunda şaşkınlıkla ona bakarken iki eli belimde konumlandığında oyuncak bebek gibi beni kaldırdığı an ağzımdan ufak bir çığlık kaçtı. Alışveriş arabasına beni koyduğunda sıkıca tutundum çikolataları ezmemek için hepsini kenara çekip ona baktım.
" ne yapıyorsun be manyak herif?!" Dedim şokla gülerken dudağının kenarı kıvrıldı gülüşümle "normalde Kaan yapsa burnundan getirdiğim şeyi kendim yapıyorum." Dedi bana bakarken göz kıpırtığında gülerek ellerimi çırptım önüme döndüm.
Beni arabayla ittirdiğinde çocuk gibi heyecanlandım
" ileri köle !" Dedim birden gaza gelerek birden iki elini kafamdan beni tuttuğunu hissettiğimde korkuyla gülerek çığlık atıp ondan kurtulmaya çalıştım.
" şaka! Şaka !şaka ! Vallahi şaka Han!" Dedim bağırarak gülerek beni bıraktığında dağılan saçlarımı elleriyle narince düzeltti kirpiklerimin altından ona bakarken tam gözlerimin içine baktı.
" asla yapamam dediğim şeyleri yaptırıyorsun bana " dedi fısıldar gibi zorlukla yutkunurken kalbimin sesini dışarıdan duyulduğunu düşündüm , geriye çekildiğinde göz kırptı bana.
" sıkı tutun." Dedi uyararak , gülümsediğimde kenarlara tutundum hızla dediğini dinleyip.
" hızlı!" Dedim heyecanla gülerek kafasını iki yana sallarken birden hızla arabayı ittiğinde heyecanla önüme döndüm birden beni hızla ittip bıraktığında ağzımdan çıkan çığlığa engel olamadım gülerek önüme bakarken arabanın çarpacağı standla korkarak çığlık artım " Han!?" Dedim çarpmama saniyeler kalırken beni tutu şokla ona döndüğümde kılpayı kalan mesafeye bakıp ona döndüm.
" tutmayacaksın sandım manyak herif !?" Dedim korkuyla kalbimi tutarken, bana doğru eğildiğinde yüzümüzün arasında az santimler kala durdu. Gözleri gözlerime mühürlendiğinde nefesim boğazıma tıkandı , üstümde bıraktığı bu etkiye şaşırmadan edemedim.
" seni her zaman tutarım sarışın ." Dedi gözlerimin içine , o an bundan emin değildim ama ileride bunu çok iyi göreceğimi biliyordum.
_____
|
0% |