" hiç benden gitme sarışın , ben sana alışmışken sensizlikle nasıl baş ederim bilmiyorum..."

9

" kız deli ne bakıyorsun öyle duvara?!" Anneannemin. Kapının ağzından gelen sesini duysam da ona bakmadım. Kafamı yataktan aşağı sarkıtmış duvarı izliyordum , evet hayatımı sorguluyordum fazlasıyla.

" anneanne rica ediyorum bana biraz izin verir misin hayatımı sorguluyorum da ?!" Dedim homurdanarak , bana yaklaşan adım seslerini duysam da duvarı izlemeye devam ettim.

" kız beynine kan sıçrayacak eşşek , aynı annen gibisin o da arada böyle delirir duvarı böyle izlerdi !" Dedi söylene söylene Kafasını eğip iyi miyim diye beni kontrol ederken Göz ucuyla ona bakıp duvarı izleme işine geri döndüm.

Rengi güzelmiş duvarın.

Dün akşamki üsteğmenle maceramızdan sonra eve gelmiştim ama uyuyamamıştım düşünmekten uyuyamamıştım akşam saat 3 de aptal gibi sırıtırken aynada kendimle göz göze gelince dünyam başıma yıkılmıştı Tolga'yı o saate zorla uyandırmış her şeyi anlatmıştım ancak daha yarısında uyuya kalmıştı. Ne kadar sinirimi bozsa da sabah erkenden kliniği açtığı için ağzımı açmamıştım mecbur kıyamayarak uyumasına izin vermiştim.

" neyin var senin deli kız?!" Dedi anneannem emin olamayarak , dudak büzüp bir kaç saniye düşündüm ardından bunu ona nasıl anlatacağıma emin olamayarak geri kapatım çenemi. Açıkçası bende bilmiyordum.

" açıktım anneanne ne yemek vardı dolapta ?" Dedim birden konudan bağımsız bir şekilde , kaşları çatıldı.

" yoğurt çorbası var gelde bir tas koyayım sana ." dedi mutfağa giderken yerimde dikleşip duvara baktım bir müddet telefonla uzatmış Tolga'yı bir kez daha aradım ama açmadığında kaşlarımı çatsam da yoğundur diye görmezden gelip elimi yüzümü yıkamaya gittim. Anneannemin hazırladığı çorbadan bir kase içip üstümü değiştirmek için dolabımın önüne geçtim. Şortlu kot eteğimi giyerken üstüme yarım bir buluzumu giydim. Çantamı alıp eşyalarımı kontrol ederek odamdan çıktım.

" tontiş hava almaya çıkıyorum gelecek misin?"dedim merakla ,açıkçası anneannem pek evden çıkan birisi değildi ev onun için cennet gibiydi.

Benim içinse cehennem

" yok kuzum hatçe biraz süt göndermiş onu kaynatacağım ben sen çık kendine, dikkatli ol !" Dedi mutfaktan bağırırken gülmeden edemedim , bu kadın mutfakta olmaya bayılıyordu.

" tamam." Dedim sandaletlerimi giyerken çantamı düzgünce koluma asıp evden arabayı da alıp çıktım.

Sanırım huysuz dedeme teşekkür etmeliydim bir ara araba için , mezarına bir ara çiçeklerle ziyaret etmeyi aklıma not edip derin bir nefes aldırtalım olan yerin ilerisinde arabayı park edip indim.

Neden buraya geldiğimi bilmiyordum ama gelmiştim işte bir süre aklıma bir bahane aramıştım ama bulamayınca arabaya yaslandım. Ne diyecektim ki ne ziyaret günüydü ne de başka bir şey , sıkıntıyla nefes verirken önümdeki boş tarlaya boş boş bakmaya başladım. Önümden geçen arabaya takıldı gözlerim araba ilerledikten sonda durunca kaşlarımı çattım , yerimde dikleşirken araba bu sefer geri geri gelmeye başladı.

İçimden bir küfür savurdum birde sapıklar kalmıştı uğraşmadığım siyah camlı araba önüme gelince durdu camı açıldığında içinde gördüğüm yüzle derin bir nefes aldım.

" Efsun?" Dedi Ahmet amca kaşlarını çatarak bana bakarken sevimlice gülümsedim. " Ahmet amca " dedim ne diyeceğimi bilemeyerek.

" bir sorun mu var?" Dedi arabama bakarken , kafamı iki yana salladım hızla. arabanın bozulduğunu filan düşünüyordu büyük ihtimale kim ona askeri için bahane aradığım için a burada beklediğimi anlatmak isterdi ?!

" yok hayır hava almaya çıktım da öyle nefes alamayınca durdum etrafa bakıyordum ." Dedim aklıma gelen bir yalanı söylerken tek kaşı sorgulayan bir şekilde havaya kalktı.

" iyi misin?"

" evet evet, sıkılıyordum evde de burada da tanıdığım kimse olmayınca öyle boş boş geziyorum." Dedim bu kısmen doğruydu tanıdığım doğru dürüst kimse yoktu.

" öyleyse senle şu çay sözünü ileriye alalım atla bakalım ." Dedi gülümseyerek kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı , bir kaç saniye düşünmeden edemedim.

" rahatsızlık vermiyim ?"

" atla hadi kızım , arabayı da aldırırım ben buradan hadi. " dediğinde gülümsemeden edemedim elime bahane geçmişti sonuçta çantamı alıp Kapıyı açıp arabaya bindiğimde camımı kapatı arabayı çalıştırdığında geriye yaslandım.

" İnci anne nasıl?" Dedi merakla bana bakarken mavi gözleriyle , onunkiyle aynı olan gözlerimle ona döndüm.

"Evde her zamanki gibi mutfakta , bu kadın mutfakta mı doğdu diye düşünmeye başladım Ahmet amca ." Ahmet amcanın gülüşünü duyduğumda bende güldüm askeriyenin kapısı arabayı görmesiyle açıldığında Direk içeri

Girdik arabayı park ettiğinde beraber indik , çoğu kişinin bakışlarını üstümde hissetsem de ben direkt Ahmet amcaya bakıyordum yanıma geldiğinde kolunu benim için açmasıyla gülümsedim kibarca. Koluna girdiğimde beraber içeriye yürümeye başladık.

Fazla babacan bir insandı merak etmeden yapamadım acaba çocuğu var mıydı ?

" Ahmet amca çocuğun var mı?" Dedim merakla ona bakarken odasının önüne geldiğimizde içeri

Girdik o ilk sandalyesine otururken bende misafir koltuklarına oturdum.

" yok " dedi kuru bir sesle gözleri bana döndüğünde kaşlarımı çatım istemsizce o an parmaklarına dikkat ettim nişan yüzüğe dair bir şey bulamayınca tekrar bir soru yönelttim.

" evli misin peki?"

" nasip olmadı diyelim." Dedi dudaklarını bir birine bastırıp bakışlarını önüne düşürürken , merakla ona baktım.

" birisini sevmediğin için mi yoksa ."

" sevdim de bana yar olmadı , nasip değilmiş." Dedi sözleri benim canımı yakarken derin bir nefes aldım kafamı sallarken.

" senin gibi yakışıklı bir adamı kim kaçırdı merak ettim " dedim gülerek , dudakları kıvrıldı sözlerimle kafasını sallarken geriye yaslandı tam ağzını açmıştı ki kapı çalmasıyla durdu yüzündeki ifade hemen çidileşirken " gir!" Dedi sert bir sesle. Kapı açıldığında gördüğüm yüz sabahtan beri görmeyi amaçladığım yüzden başkası değildi.

" komutanım"

" gir göktürk gir" dedi Ahmet amca üsteğmenin gözleri bana değdiği an şaşırsa da bunu belli etmedi ,içeriye girip asker selamı verip hazır ola geçti.

" Naz görevden geldi komutanım tim tamamlandı , göreve hazır olduğumuzu belirtmek istedim komutanım. " dedi üsteğmen , görev demesiyle dikkatim tamamiyle ona döndü göreve gittiklerini biliyordum ama şimdi gidecek miyidi yani?!

" iyi mi üsteğmen ?"

" kontrolden geçti komutanım , doktor bir engel görmedi göreve katılmaması için " dedi bakışlarını Ahmet amcadan ayırmazken.

" tabi sizde göreve gitmek için buraya geldin hemen ." Dedi Ahmet amca ters ters Han' a bakarken , geriye yaslanmış Parmakları koltuğun kenarında ritim tutmuştu.

" siz nasıl uygun görürseniz komutanım." Dedi üsteğmen Ahmet komutana bakarken.

" sanki ben uygun görmesem dinleyeceksiniz beni Hayvan herifler , gizlice yine gidersiniz siz!?" Dedi daha çok dövmek ister gibi konuşuyordu Ahmet amca , üsteğmeni.

" estafurulah komutanım ." Dedi üsteğmen o an Ahmet amcadan korktuğunu düşünmeden edemedim , sanki tek korkutuğu kişi Ahmet amcayı dı.

" neyse hadi çık görünme gözüme bize iki çay göndertir !" Dedi kovarak gülmek istesem de üsteğmenin beni öldürme ihtimaline karşı dudaklarımı bir birine bastırıp engel oldum. Gülüşüme.

" emredersiniz komutanım " dedi üsteğmen hızla asker selamı verip çıktı odadan Ahmet amcayla göz göze geldiğimiz an ikimizde güldük.

" bakma böyle davranmama eşşek herifler delirtiyor beni , hele o göktürk yok mu göktürk ." Dedi kafasını iki yana sallarken.

" çok iyi anlıyorum. " dedim kafamı salarken kaşlarını çattı bir anlığına.

" tanıyor musun sen bu deliyi?" Dedi merakla.

" buraya gelirken aynı otobüsteydik ona çarpıp üstüme çay dökmüştüm öyle tanıştık ." Dedim kaşları şaşakınlıkla havalanmasıyla dikkatini çekmişti bu hikaye onun.

" bak sen ?" Dedi gülerek bir kaç saniye düşünüp kafasını salladı , telefonu çalmasıyla kaşlarını çatıp açtı , bir kaç saniye karşıyı dinlediğinde sonra " tamam bekleyin ." Dedi telefonu kapatıp ayağa kalktığında dudaklarını mahçup bir tavırla bir birine bastırdı.

" Sorun değil lütfen işine bak ." Dedim gülümseyerek.

" başka sefere sözüm olsun ." Kafamı salladım ayağa kalkarken Kapıya kadar bana eşlik etti.

" görüşmek üzere Efsun" dedi gülümseyerek

" görüşmek üzere Ahmet amca " dedim bir birinizden ayrıldığımızda o benden tam tersi yönde gitmeye başladı , ben çıkışa giderken bir kaç kişi dönüp bana bakmaya başlasalarda sonra önlerine dönüp yollarına devam ediyordu bahçeye çıktığımda gözlerim etrafta tek bir bedeni arıyordu.

" neye bakıyorsun öyle ?" Arkamda duyduğum sesle korkuyla arkamı döndüm. Dibimde olan bedene çarpmamla bir adım geriye Çekildim kafamı kaldırıp asker üniformasının içinde olan adama baktım nefesimin kesildiğini hissediyordum ona bakarken.

" çıkışı arıyordum ." Diye basit bir yalan attım , tek kaşını kaldırıp gözlerini kısarak bana baktı.

" yalan söylediğin belli oluyor sarışın."

" neye göre kime göre ?" Dedim gülerek kaşları havaya kalktı , etrafa kısa bir bakış atıp önüne baktı. " eve gideceğim." Dedim göz devirerek suratsızlığına.

" gel bakalım " dedi önden yürümeye başlarken. Kaşlarım çatılırken durdum hareket etmediğimi hemen fark ettiğinde omuzunun üstünden bana baktı.

" kibarlık bekliyorum komutanım , dün akşamki beyefendi gibi tatlı bir kibarlık?" Dedim gülerek kollarımı göğsümün altından bağlarken. Tek kaşı sinirli bir tavırla havaya kalktı.

" tatlı kibarlık?! Dün akşamki adam gibi?" Dedi Ses tonu gerilememe sebep olacak kadar serti.

" sarışın yürü ." Dedi dişlerini sıkarken tek kaşımı kaldırıp ona baktım bu sefer sinirli bir şekilde ben.

" kibar bir şekilde sorana kadar gelmem!?" Dedim inatlaşarak , üsteğmen sabır dileyerek başımı kaldırıp kafasını iki yana salladı.

" sen şimdi gelmiyor musun ?" Dedi son kararın mı der gibi kafamı salladım kararlılıkla , kollarımı göğsümde bağladığımda omuz silkti kendi kendine.

" sen kaşındın. " dedi benden günah gitti der gibi anlamayarak ona bakarken bir kaç

Adımda önüme gelip hiç düşünmeden şaşırmama bile fırsat vermeden bir elini bacağımdan dolayıp diğeri de belime atmasıyla beni omuzuna alması bir oldu. Korkuyla çığlık atarken o sanki omuzunda ben yokmuşum gibi yürütmeye başladı.

" manyak herif indir beni!?" Dedim dehşetle sırtına bakarken. Herkes durmuş bizi izliyordu resmen Allahım rezillik !?

" seni uyardım ayrıca sesiz ol zaten karargahtayız dışarı çıkana kadar bekle. " dedi yürümeye devam ederken şaşkınlıkla sözlerindeki rahatlığı dinlerken. Sırtına vurdum Hızla ama tek bir etki bile etmemişti tekrar tekrar vurdum indirmedi, bana mısın bile demiyordu.

" biraz daha masaj yap güzelim çok iyi geldi ." Dedi eğlenen bir sesle , duyduğum kelimeyle elerim dururken onun söylediğinin bile farkında olmadığını anladım.

Güzelim mi demişti o bana ?

___