Yeni Üyelik
45.
Bölüm

17. Bölüm

@birazcikyazar

Yarım kalmış bir hayalin hikayesi;

Kokunu dünya gözü ile birkere içime çekemediğim yavrum. O mis kokulu tenini öpemedeğim canım evladım. Duydumki annen benim adımı vermiş sana "yiğit babanın aslan oğlu olsun" demiş.

Adımı seninle yaşatmış. Hiç şüphesiz ki büyüdüğünde benden daha yiğit benden daha cesur bir evlat olacaksın babanın adını gururla yaşatacaksın aslan yavrum. Senin haberini annenden aldığımda babalık sevinci ile nasıl mutlu olmuş nasıl heyecanlanmıştım, oğlum olacaktı benim baba olacaktım ben. Elinden tutup parka götürcektim, birlikte top oynayacaktım ilk adımlarına şahit olacaktım.

Annenle birlikte acaba ilk anne mi? Dicek Baba mı? dicek diye tatlı tatlı atışacaktık. Aslan gibi oğlum olacaktı. Hayalini kurduğumuz ismi verecektik ama olmadı...

Nasip değilmiş babam. Ben sana güzel güzel anılar bırakamadım arkamda. Sana sadece gurur bırakabildim sen şehit oğlusun. Henüz çok küçüksün bazı şeylerin farkında değilsin idrak edemiyorsun lakin ilerde anlayacaksın.

Arkadaşların gibi babamla neden top oynayamıyorum nerde babam diye annene, amcana, ailene sorduğunda onlar sadece susup kalacak yürekleri yangın yeri olurken dillerinden baban şehit oldu diyemeyecekler zaten deselerde sen nasıl anlayacaksın ki şehit nedir ne değildir bilemezsin ki.

Ama hiç üzülme evlat ben burda çok mutluyum amcaların ile birlikte Peygamberimizin kanatları altında sizlere kacuşacağımız günü bekliyoruz. Belki ben sana diğer arkadaşların babaları gibi bu dünyada anılar bırakamadım, oyunlar oynayamadık ama ben ve benimle birlikte şehit olan 35 amcan ile sana bir vatan bıraktık. Oğul bu vatan senindir bunu hiç unutma olurmu kara gözlüm...

Cennetimde bana kavuşana dek şimdilik sen annene, ileride annen sana emanettir bunu sakın unutma oğlum gözlerinden öpüyorum seni çok seven yiğit baban...

Şehit Selim Nergiz.

 

Bu hikaye size tanıdık geldimi?

Şehit kürşat ölmez'in oğlu göktuğda babası ile anı biriktiremeden kaybetmedimi?

O küçük doğan gibi şanslı değildiki...

Onun babası esir değildi, bir anda ortaya çıkamayacaktı.

Onun babası şehit olmuştu. Hainin tüfeğinden çıkan kurşunda şehit olmuştu babası.

"Baba biliyormusun biz annemle parka gittik" dedi küçük doğan babasına

Kurt timi evlerine döneli 5 gün olmuştu. Aileler hasret gidermişti.

Onlar için vakit çoktu.

Ama kürşat göktuğ ölmez ve derya ölmez için aynı şey değildi. Onlar için vakit daralmıştı.

oğlunu almış yine eşinin mezarına gidiyordu derya. Zaten sürekli getiriyordu oğlunu babasını tanısın diye.

Ama bu sefer farklıydı. Bu sefer eşine kavuşacaktı derya.

Teröristlerin açtığı ateşte hem oğlu hemde kendisi şehit olmuştu...

Şehit bebek

Kürşat göktuğ ölmez

 

Resimi bile yoktu göktuğun, boş bir çerçevenin içersinde yazan bebek yazısı ile kaldırılmıştı tabutu...

Bir bebek düşünün resimini bile çektirmek için vakri olmamış ailesinin...

Hayat bu kadar kısaydı işte. Bugün eşinin mezarına gidiyordu. Ama ertesi gün kendisi ve oğluda şehit düşmüştü.

İntikam dendi. Alındı!

Kader dendi. İnanıldı!

Ecel dendi. Aldı!

Neye inandıysak olmadımı zaten?

 

Şimdi bir şehit mezarının yanına 2 mezar daha kazılacaktı. Ama bunlar ölmez ailesine aitti.

 

Askeriyede bulunan kapı bir anda kilitlenmişti. Çağrı ve diğer askerler ne kadar uğraşsada açamamıştı.

Bunun üzerine bir askere sancak timinden timuçin,giray, ve oğuzu kanca timinden ise üsteğmen alp'i çağırmasını istemişti.

"Üsteğmen alp yanık sivas emret komutanım"

"Rahat, sizi çağırmamın sebebi bu gördüğünüz kapıyı askeriyede deneyen kimsenin açamaması ve siz 4'ünüz bu kapının kilidini kıracaksınız size güvenim tam" demişti.

Bunu üzerine alp,giray,oğuz ve timuçin kapıya hep birlikte yüklenmişti.

Kapının kilidi kırılmıştı. Ama kilitle birlikte kapıda kırılmıştı.

"Bu dörtlü aşağıda yan yana sıra olun geliyorum"

Diyip çıkmıştı çağrı.

"Oğuz, komutanın gözünden ateş çıkıyordu gördünmü?" Dedi timuçin

"Bırakın sohbeti yürüyün aşağıya"

Demiş ve hepsini aşağıya indirmişti giray.

4 lü yanyana gelmiş çağrıyı bekliyordu. Kısa süre sonrada çağrı gelmişti.

"Tekmil getireceksiniz ama normal tekmil değil. Şöyle olacak sol baştan ben malım, ben daha malım, ben dahada malım, en mal benim diyeceksiniz sol baştan başla"

4 Lü kısa bir süre birbirine baktıktan sonra başladı.

"Ben malım" dedi giray

"Ben daha malım" dedi alp

"Ben dahada malım" dedi oğuz

"En mal benim" dedi timuçin

"Ben size durun dedimmi devam edin" dedi çağrı

4 lü yaklaşık 30 dakika boyunca bunu tekrar edip durmuştu.

"Tamam yeter bu kadar içeri gidin" dedi ve gönderdi çağrı.

"Bir daha yemin ederimki askeriyenin bir haltına elimi bile sürmem" dedi oğuz

"Abi adam bütün askeriyeye rezil etti bizi ya" dedi timuçin

"Arkadan gülme sesi duydum ben bi ara" dedi alp

"Lan onuda geçtim ne diye ceza veriyorsun alt tarafı kapı" dedi giray

Tim alpe veda ettikten sonra odaya gittii.

"Nerdeydiniz siz?" Dedi ahu

"Sorma başımıza geleni rezil olduk" dedi oğuz

"Ay ne oldu?" Dedi eflin

"Çağrı komutan kapıyı kırdığımız için ceza verdi bize. Kapıda ben malım ben daha malım diye tekmil veriyorduk" dedi giray.

"Biraz daha söylemek istersen söyleyebilirsin giray" dedi çağrı.

"Yok komutanım sağolun"

"Eflin gözün aydın timin geri döndü" dedi ahu

"Sağol ahu" dedi çağrı

Kafası karışıktı eflinin. Bir yanda 2 yıl önce olan sevgilisi bir yanda aşık olduğu adam vardı.

Hangisini seçecekti?

 

Yazara fikir verelim ya ben arada kaldımm

 

 

Loading...
0%