Yeni Üyelik
84.
Bölüm

34. Bölüm

@birazcikyazar

"Kağan koş babanı uyandır amcanlar geldi!"

"Tamam anne!"

Kağan hızlıca üst kata koştu ve babasının odasına girdi.

"Baba çabuk kalk amcam doğum yapıyor!"

"Hangi amcan?"

"Timuçin"

"Doğursun birşey olmaz ona" dedi ve yattı ardından geri kalktı

"Ulan salak ne biçim adam uyandırma bu?"

"Sen adam değilsin ki baba"

"KAĞAN!"

"Öptüm ki bay"

Dedi ve aşağıya indi kağan

"Ooo amca hoşgeldiniz"

"Hoşbulduk kağanım"

"Kağanım?" Dedi yaman

"Kağan senden farklı yaman, hiç konuşma" dedi giray

"Hayır yani çağrı sizin isimlerinizi niye benzer koymuş insan bi Gökhan falan koyardı kağan yaman miran nedir ya"

"Sen benim çocuklarıma kurban ol köpek"

"Kötü insan lafın üstüne gelirmiş"

"Onun doğrusu iyi insan lafın üstüne gelirmiş olmasın amca" dedi miran ve kıvrak bir hamle ile girayın attığı yastıktan kurtuldu.

Mutlulardı gece boyu çağrı ve girayın atışması ile geçmişti

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1 sene sonra

"Anne! Defne altına yaptı!" Dedi kağan

Evet eflin hamileydi ve ikizleri olmuştu baran ve defne ikiside 1 yaşına girecekti.

"Anne baran yüzüme işiyor" dedi yaman

"Defneyi ben hallederim siz diğerini halledin" dedi eflin

​​​​​​Çağrı ise işine dönmüştü binbaşı çağrı kıraç ve timi o kadar fazla göreve çıkmasa bile bazen tek gittikleri görevleri oluyordu.

Ve çağrı 1 senedir görevdeydi...

Kızının ve oğlunun olduğunu biliyordu. Ama onların doğumuna yetişememişti.

Defne ve baran babasını resimlerden tanıyordu.

Bu hasret en kısa zamanda sona ermeliydi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

2 yıl sonra

"Kağan kapıya bakarmısın?"

"Baktım anne!"

Dedi ve kapıya koştu kağan. Karşısında gördüğü kişiyle gülen yüzü birazcık buruk bir gülümsemeye döndü.

Yaman geldi içerden "BABA!" dedi ve koştu çağrıya

Yamanın atışı bütün kıraç kardeşleri kapıya getirmişti. Eflinde geldi kapıya "çağrı!" Dedi ve çağrıya doğru geldi eflin.

"Defne, baran bakın baba geldi" dedi miran

İkizler yarı yürüme yarı emekleme şeklinde çağrıya doğru geldi

"Kızımm" dedi çağrı defneyi kucağına alarak

Sağ kolunda defne sol kolunada baranı aldı.

Doya doya kokladı onları hasret kalmıştı bu kokuya hatta defne babasının göğsünde uyuya kalmıştı.

"Baba bitti demi görevler şimdi?" Dedi yaman

"Hayır oğlum bitmedi sadece sizi görmek için izin aldım fazla durmayacağım" dedi çağrı

Saate baktı ve ardından ayağa kalktı.

"Hatta süre dolmuş bile oğlum" dedi ve defneyi Kağana verdi.

"Gitmesen olmazmı?" Dedi yaman

"Yamanım aslan oğlum vatan bu gitmem lazım istiklal marşında ne diyor? 'verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı'

Şimdi ben göreve gitmezsem Allah korusun vatan elden gider oğlum gitmek zorundayım" herkesi tek tek öptü ve konuşmaya devam etti

"Anneniz ve kardeşleriniz size emanet onlara iyi bakın özellikle defneme kılına zarar gelirse 4 erkek falan demem hepinizin kafasını kırarım" dedi ve çantasını alıp çıktı.

"herkes esini işe yollarken biz boğazımızda kocaman düğüm ile uzun görevlere yollarız"

Çağrı gitmişti ama arkasında 5 çocuk ve 1 eş bırakmıştı.

 

 

 

 

 

 

 

2 Yıl sonra

2 yıldır kıraç ailesi ayrıydı

Defne düştüğünde kaldıracak 4 tane abisi vardı

Defne belki babasını görmeyecekti ama başı sıkıştığında koşacak 4 tane abisi vardı.

Bir yerden kaybetmişti belki ama 4 yerden kazanmıştı

DEFNE KIRAÇ yalnız değildi. Hatta kıraç ailesi yalnız değildi.

Onlar birbirine sahipti okurlara sahipti mutlulardı.

Binbaşı çağrı kıraç yine bir görevde ailesini düşünüyordu.

Uzun süre ortadan kaybolması gerekiyordu çünkü ailesi tehlikedeydi eğerki bu görevde şehit gösterilmez ise ailesine peşinde oldukları teröristler zarar verecek hatta öldürecekti.

Kısa bir süre diye geçirdi içinden çağrı.

Ardından göğsüne yediği kurşun ile bilincini yitirdi.

 

 

 

 

 

 

 

Kıraç ailesi

Kıraç ailesi yine gözünü mutlu mutlu açmıştı. Hatta yaman ve kağan yine atışmaya başlamıştı.

Zilin sesi doldurdu bütün evi defne bıcır bıcır konuşarak kapıya gitti bir ümitle babam gelmiştir diye

"Defne bekle" dedi kağan kapıyı açtı. Gülen yüzü anında soldu çünkü karşısında babası yerine albay duruyordu.

Annesi, kardeşleri hepsi kapıya geldi.

Bir eşin feryadı kapladı bütün evi.

"Binbaşı çağrı kıraç çıktığı operasyonda şehit düşmüştür başınız sağolsun" dedi albay

Titreyen sesi ile "vatan sağolsun" dedi kağan

Kıraç ailesi çökmüş gibiydi.

Yaman, mirana sarılmış onu sakinleştiriyordu.

Sağlık ekipleri eflin ile ilgileniyordu.

Kağan ise kenarda izliyordu sadece.

Defne ve baran ise ne olduğunu anlamıyordu.

Elinde künye ile bir asker girdi içeri baranın yanına doğru geldi.

"İsmin ne senin?" Dedi

"Bayan" dedi

"Bu künye babana ait biliyormusun baran bu künye sende kalsın bunu boynundan asla çıkarma büyüyünce baban gibi cesur ve yiğit ol anlaştık mı?" Dedi

"Anyaştık" dedi baran künyeyi barana taktı asker

Ardından geri yerine döndü 7 kelime kıraç ailesini yıkmaya yetmişti...

Baran kağan abisinin yanına geldi.

"Abi bak babamın küynesiymiş" dedi

"Çok yakışmış abicim evet o babamın künyesiydi" dedi ve titreyen eli ile barana sarıldı.

"Babama çok benziyorsun baran" dedi sadece ardından gözünden yaşlar aktı.

Baran kıraç babası çağrı kıraç'a çok benziyordu...

Belkide bu benzerlik kağan kıraç ve diğerlerinin canını yakacaktı...

Albayrak sarılı tabuta koyulmuştu babası ardından askerler tarafından getirildi ve bırakıldı sırtında bayrak ile ortaya çıktı defne ve baran

Ve aynen şu sözleri söyledi defne

"BAK BU ADAM BENİM KAHRAMAN BABAM!"

bu söz bir kez daha parçaladı kağanı...

"BAK BU BENİM BABAM" dedi baran karşısındaki askere bakarak

Henüz 3 yaşında olan 2 çocuğun sözleri herkesi öyle bir etkilemiştiki cenazede bulunan herkesin gözünü doldurmaya yetmişti.

Sadece göz doldurmakla kalmamış ordaki insanların ağlamasını sağlamıştı...

BİNBAŞI ÇAĞRI KIRAÇ ARKASINDA 5 ÇOCUK VE 1 EŞ BIRAKMIŞTI.

O AİLESİNE HASRET KALMIŞTI.

AMA ÇOCUKLARI İSE BAŞKALARINI AİLESİNE HASRET BIRAKACAKTI!

Bi valiz, bi çanta gördüğünüz görmediğiniz bi annenin feryadı bi babanın yıkımı bi sevdanın yarım kalışı bi evladın kimsesizliği siz nefes alın diye yarım kalanlar var!

Bu değişmeyecek vatan için o kadar kan döküldükçe benim içim rahat değildir!

Kıraç ailesi artık bayramlarını bir mezar taşıyla geçirecekti...

Mezar taşıyla bayramlaşmak zorunda olanlar için her zaman buruktur bayramlar...

Mayın tarlasının tozlu yollarını

Adım adım gezen bilir

Mermi sesini kan kokusunu

Hakkaride askerlik yapan bilir..!

Binbaşı çağrı kıraç askerliğini hakkaride yapıyordu...

Burada can verenlerin önünde durda eğil burada bir vatan vardır bir yığın mezar değil!

Yıldızlara baktığında babanı hatırla defne çünkü baban, her daim orada olacak...

 

Çığlıklar biter bir sevda sona erer ve bir kitap daha Burada biter...

Son sözü mahşere bıraktık nasıl olsa o toplantıya herkes katılacak!

 

Devam edecek

 

 

 

 

 

 

Ciddi ciddi sona geldik...

Kitap burda sona erdi evet ama hala 2 bölüm daha paylaşacağım tamamen orda bitecek merak etmeyin​

Düşünceleri alalım

 

 

Loading...
0%