@birbakipcikiyorumm
|
Karşımdaki adamın ellerini inceliyordum. O ise sert bakışlarını yüzümden çekmiyordu. Dakikalardır konuşmuyordu, konuşmuyordum. En sonunda söze ilk giren o oldu.
"Efnan Yaman. Yaklaşık 1 yıl önce vatan hainliği suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldın." Sözünü kesmeden dinlemeye devam ettim.
"Aksi hiç bir şey söylememiş, suçu kabullenmişsin."
"Bundan önce, Özel Kuvvetlere bağlı bir Üsteğmendin." dedi. Bakışlarım yüzüne tırmandı.
"Ellerin kurumuş Avukat." dedim. Sesim sertti.
"Anlayamadım?"
"Ellerin kurumuş, hava soğuk demek ki." dedim. Bakışlarımı tavana çevirdim ve gülümsedim. Soğuk havaları severdim, insanın hem ruhsal hem de fiziksel acısını azaltırdı soğuk.
"Soğuk havaları severim." dedim. O ise beni pek takmıyormuş gibiydi.
"Efnan Yaman. Suçu kabul ediyor musun?" dedi. Tavanda ki bakışlarım ona döndü.
"Ben vatanıma ihanet etmem, Avukat. Gerekirse canımı veririm ama ihanet etmem." Kaşları havaya kalktı.
"Davanın üzerinden bir yıl geçmiş Efnan Yaman. Bu zamana kadar neden bir avukat tutmadın?" Gözlerinin içine baktım bu kez.
"Kim bana inanır ki?" dedim.
"Kimsenin sana inanmayacağından bu kadar eminsen sana benim inanacağımı düşündüren nedir?" dedi. Sorusunu es geçtim.
"Beni savunacak bir avukatım yoktu." dedim.
"Bu bir mazeret kabul edilemez." dedi. Gülümsedim.
"Avukat, bilmiyorum dosyamı okudun mu fakat davam görülmeden yalnızca 1 hafta önce yanıbaşımda bomba patladı. Değil konuşabilecek, nefes alacak halim yoktu. Sonrasında neden kendimi savunmadığıma gelecek olursak,"
"Kendime geldikten sonra iftiraların hepsine karşı çıktım."
"İlk 2 ay kendimde değil gibiydim. Sondaki 7 ayda ise bir avukatım olmadan kendimi savunmamın, iftiralara karşı çıkmamın bir faydası olmayacağını, dava görüleli iki ay olduğu için artık çok geç olduğunu söylediler. Her şeye rağmen bir çok Avukata talepte bulundum. Fakat sorun şuydu ki," dedim. Derin bir nefes aldım.
"Hiç kimse bunu kabul etmemişti, sen hariç." dedim. Kaşları çatıldı.
"Benim kabul ettiğimi kim söyledi?"
"Peki ya, kabul etmeyeceğini kim söyledi?" diyerek sorusuna soruyla yanıt verdim. Ayağa kalktı. Masanın yanından çantasını eline aldı.
"Avukat," dedim. Yüzüme baktı.
"Görüşme sona erdi Üsteğmen. Avukatın olmayacağım."
"Peki," dedim. Yüzünde ki bakışlarım ellerine indi.
"Ellerine krem sürmeyi unutma Avukat." Hiç bir şey demeden arkasını döndü, bir kaç adım attıktan sonra durdu.
"Avukatın olacağım." dedi. Kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktığı sırada bana doğru döndü.
"Oysaki az önce Avukatım olmayacağını söyleyen sendin." dedim.
"Olacağımı söyleyen de sendin Üsteğmen." dedi.
"Bana Üsteğmen demen, güzel hissettiriyor Avukat." dedim. Masaya doğru yaklaştı ve gözlerimin içine baktı.
"Bir sonraki görüşmemize kadar," dedi.
"En ufak bir hatan olursa, kararım değişebilir Yaman." dedi ve arkasını döndü. Kapıya doğru ilerledi. Kapıyı tıklatınca kapının önündeki polis, onun için kapıyı açtı. O ise arkasına bakmadan hızla odadan çıktı.
Ben; parmaklıkların ardındaki asker, Efnan Yaman.
Bir zamanlar Hayalettim. Gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyendim. Vatan uğruna tek varlığını, canını feda edebilecek o askerdim.
Ben, Efnan Yaman. Gün gelecek, intikamlar alınacaktı. O gün geldiğinde merhametten yoksun olduğunu düşündükleri kadının, acımasızlığıyla henüz tanışmadıklarını göreceklerdi.
. . .
Merhabalar!
Yepyeni bir kurguyla karşınızdayım!
Bu kurgu, uzun süredir yazmayı planladığım bir kurguydu. Aslında konusu henüz yeni yeni oturuyor.
Kurgu, Sangre Roja evreniyle bağlantılı bir kurgu, ilerleyen süreçte bu kitaptaki karakterleri orda, Sangre Rojadaki karakterleride burada göreceğiz!
Fazlasıyla heyecanlıyım, o kadar güzel olacak ki🥹
İnşallah sizlerde beğenirsiniz Gözyaşımım Düşlerini!
Eğer Sangre Roja'yı hala okumadıysanız, mutlaka okuyun derim!
‼️DÜŞÜNCELERİNİZİ YORUMLARDA BELİRTMEYİ UNUTMAYINIZ‼️
İlk bölüme kadar, sağlıcakla kalın! |
0% |