@birbaskadirpapatya
|
Halının desenleri sanki kaotik bir haritaydı.İçine düştüğüm bu karmaşada halıda ki balığa benzer desen,üçgen ya da başka bir şekil... Her şey birbirine karışıyordugözüm her detayda kayboldukça annemin sesi uzaklara kayboluyordu...
"Sen beni dinliyor musun?!"
Kafamı biraz kaldırıp sinirden kızarmış ve bağırmaktan sesi kısılmış kadına...Yani anneme baktım...yavaşça kafamı salladım...
"En son ne dedim o zaman?!"
Bilmediğim için kafamı tekrar eğdim,ellerimi önümde bağladım...suç işlemiş bir çocuk gibi görünüyordum...annem sinirle yaklaşıp uzun saçlarımı eline dolayarak balkona kadar beni peşinde sürükledi...
"Belki geceyi dışarda uykusuz geçirirsen aklın başına gelir!"
Buz gibi kış gecesinde,soğuğun içinde yapayalnız kalmak...benim en nefret ettiğim Annemin ise en keyif aldığını düşündüğüm,cezalardan biriydi...kar. yağıyordu, ama içimde yanan o kırgınlığı kar bile söndüremezdi...
Annem kapıyı üzerime kitleyip gittiğide bir kaç dakika boş boş kapıya baktım...sonra kapının eşiğine otudum bacaklarımı kendime çekerek kollarımı etrafına sardım ve kafamı gömerek bir kaç dakika öylece durdum... bir damla yaş çeneme doğru süzülürken annemden ne kadar nefret ettiğimi bir kez daha anladım...dersler benim özemsizliğimi hatırlatan tek şey...
***
(2 saat sonra)
Balkonda kar yağarken içimde büyüyen tek şey ümitsizlikti.Sessizligi dinledikce her nefes daha derine saplandı,her saniye yalnızlığım biraz daha derinleşti Hava gerçekten soğuktu yanaklarım kızarmıştı ve tenim yanıyordu...Soğuk derimi bıçak gibi kesiyordu,kollarımı kendime sardıkça,içime isleyen o dondurucu yalnızlıktan kaçamıyordum...
***
(3 saat sonra)
Tiremelerim durduğunda anladım,artık üşümüyordum...Hatta hiç bir şey hissetmiyordum.Ağlamayı bile unuttum,sanki sanki içimdeki buz gibi donmuşu... Titreyen bedenim yavaş yavaş uyuştu,göz yaşlarım bile dondu.Artık ne acı ne de soğuk,hiç bir şey hissetmiyordum... kapı açıldı ve birisi beni kollarına alarak yatağıma götürdü battaniyeyi üzerime çekerken üzgün bir sesle...
"Tek istedigim,benim gibi ezilmemendi...her sabah bir adam boyun eğmemen,herkese küçuk düşmemen için... kendi ayaklarının üstünde durabil diye,bir adamın eline bakma diye...sinir problemlerim olduğunu biliyorsun...gerçekten özür dilerim..."
Kapı kapandığında boş bir özür daha yankılandı kafamda,Her şey özürle kapanıyordu sanki...Bir tokat,sonra özür.Sanki parçalarını toparlayabilecekmiş gibi...Ama hep aynı enkaz da kalıyordum...
***
(Sabah saat 5 )
Alarmın sesiyle yavaşça gözlerimi açmaya çalıştım Ama güneş ışığı yüzünden tekrar kapattım,yüzüm buruşurken alarmı kapattım ve yavaşça Ayağa kalktım...aynanın karşısında berbat halime baktım... Aynada çirkinliğimi aradım,annemin gözleriyle bakıyordum kendimeher eksik yanım bana daha çok batıyordu.Saçım,cildim,her şey...Yine de annemin "sen değmezsin" bakışından daha sert bir şey göremiyordum... halbuki insanlar güzel olduğumu söylerlerdi ama aynadaki yabancı bana hep aynı yalanı fısıldardı:çirkinim...
İç çekerek banyoya gittim elimi yüzümü yıkayarak saçlarımı taradım ve topuz yaptım...masaya geçerek bir kaç konuyu tekrar ettim ve biraz soru çözerken saatin 8.30 olduğunu fark ettim...çantamı alarak evden çıktım... |
0% |