@birbaskadirpapatya
|
Sınıfa girer girmez gürültü üzerime çullandı. Kahkahalar,fısıltılar,herkes birbiriyle dolup taşarken ben onların içinde yabancıydım burda,yalnız bir yolcuydum... Gözlerim etrafı taradı.Herkes kendi grubunda,kendi muhabbetinde.Bense sanki görünmezdim,arka sıradaki gölgemden başka kimsem yoktu... Bir kaç kız Ecrin'in masasına oturmuş hararetli bir şeyler konuşuyorlardı,kesin yine birisinin dedikodusu yapıyorlardı... 3-4 erkek tahtaya bir şeyler karalıyor,arka tarafta diğerleri aralarında bir şeyler konuşuyorlardı gülerek... Çağrı sırasında oturuyor ve bir kaç arkadaşıyla konuşuyordu... Gözlerimi yere dikerek cam kenarındaki en arka sırama Doğru yürürken sırtımda Çağrı'nın bakışları üzerime mıh gibi çakılmıştı.Bir adim daha atsam o bakışlar tum savunmamı delecek gibiydi...
sırama oturduktan sonra kafamı masaya koyarak uyumaya çalışıyordum çünkü dün gece uykusuz kalmıştım ve yorgundum...Yorgunluk içime işlemisti;göz kapaklarım kurşun gibi ağırdı.Sanki bedenim,ruhumun üzerine bir yüktü artık... derste full uyumuştum ve hoca bu halimden şikayetçiydi...
3.tenefüs:
Birisinin omzumu dürttüğünü hissedince homurdanarak kafamı kaldırdım...Sıla ve Tuğçe bana bakıyorlar... Tuğçe:günaydın uykucu! Sıla:kızım sen evde uyumuyormusun her gün her gün böylesin! Tuğçe:iyimisin?
Onlarla pek yakın sayılmazdım arkadaşım yoktu,ama beni yalnız bırakmak istemedikleri için hep benimle konuşmaya çalışırlardı...kendimi gülümsemeye zorladım
"İyiyim gerçekten...sadece biraz hasta hissediyorum"
Biraz az kalır kesinlikle çok kötü hasta olacaktım dün geceden sonra,halsizlik damarlarımda dolaşıyor,ateşim vücudumu kemiriyordu.Sanki her nefeste bir parçam daha yok oluyordu... Kızlarla konuşmaya çalışırken Çağrı'nın bakışları sırtıma mıhlanmıştı,her adımda ağırlığını hissediyordum,o ela gözler omuzlarımı bir yük gibi bastırıyordu ara sıra göz göze bile geliyorduk,bu biraz rahatsız ediciydi,kendimi kızlarla konuşmaya zorluyordum...
Çıkışta:
Halsiz ve yorgun bir şekilde kendimi yürümeye zorlarken ayaklarım beton gibi ağırdı,her adımda sanki bu yükün altında eziliyordum.Eve ulaşmak bile uzak bir hayaldi şuan... Arkamdan birinin yaklaştığını hissettim...arkamı döndüğümde o tanıdık,sırıtıs dolu bakışıyla bana yaklaşıyordu.Herkesin gözünü boyayan bu ifadeyi görmekten bakmıştım.Ama bu kez,gülümsemesinde daha ince bir anlam saklı gibiydi...
Çağrı:kitabını masanda unutmuşsun onu vermek istedim gitmeden
Kitabı uzatırken gülümsemesiyle hafif bir baş selamı verdi.Belki de burada yalnız olmadığımı hatırlatmak istemişti.Ama buna ihtiyacım yoktu,sadece eve gitmek istiyordum.
"Teşekkürler"
Çağrı:evine kadar sana eşlik edebilirmiyim hanımefendi?
Gözlerimi kıstım Çağrı çapkın,flörtöz birisiydi,kızların kalbini bir gülüşle kıran tiplerdendi hem zaten onun evi diger taraftaydı...Ve babam evdeydi eve onunla geldiğimi görürse kızardı
"Hayır tek başıma yürümeyi tercih ediyorum"
Başını salladığında arkamı dönerek biraz yürüdüm sonra kitabımın arasından yere bir şeyler düştü...yere baktığımda ağrı kesici ve ateş düşürücü haplar vardı,bunlari gordukten sonra biraz durakladım...O kibirli yüz ifadesinin altında baska birisi varmış gibi,hic ummadığım bir nezaket izi bırakmıştı...hapları aldıktan sonra arkamı döndüm ve Çağrı'nın az önce olduğu yere baktım ama kimse yoktu... istemsizce yüzümde bir gülümseme oluşurken tekrar yoluma devam ettim... Eve geldiğimde annemin bağırmalarını ve erkek kardeşimin ağlama seslerini duyduğumda çantamı girişe fırlatarak hızla merdivenleri çıktım...
Erkek kardeşim duvarın dibine sinmiş annem bağırıyor ve çocuğa vuruyordu...kendimi tutamayarak
"Ona vurma!"
Sinirle bana baktı Annem:sen ne dedin!,annene sesini mi yükseltiyorsun!, istersen onun yerine seni döveyim küçük hanım!
O kardeşime tekrar vuracağı sırada kardeşimin önüne geçtim...yerdeki kardeşime sıkıca sarıldım,tüm dünyayı aramıza siper edercesine. Annem sinirle söverek benim sırtımı tekmeliyordu...
Saçlarımdan kavradığında gözlerim karardı,Saçlarımı öyle bir çekti ki,kafamda bir yanma yayıldı,beni çekerken kafamı duvarlara vurmaya başladı,her darbe bedenimden çok ruhumu sarsıyordu.duvar her darbede daha soğuk ve daha sertti...Annemin elindeki öfke vücuduma çarpıyor,beni duvara yapıştırıyordu...Acı hissi değil!,gözlerimdeki yaşla içimdeki nefret kabarıyordu... sonra yere bıraktı ve karnımda her tekmeyle yanan bir acı yayıldı,ama en çok kardeşimin ağlayışları içimi parçaladı... Ben bunlara alışıktım asıl canımı yakan kardeşimin önünde bana böyle davranmasıydı,kardeşim çaresizce ağlayarak benim dayak yemeyi izliyor ve anneme beni bırakması için yalvarıyordu... O sırada babam içeri girdi annemin bileğini tutarak geri çekti
Babam:ne yaptığını sanıyorsun sen,onlar senin çocukların öldürde kurtul bari,hiç mi canın acımıyor onlara vururken!
Annem ve babam mutfağa geçtiklerinde Yerse acıdan çok yorgunluktan kıpırdayamıyordum.Kardeşimin hıçkırıkları kulağimfa yankılandı.Annemin her öfkedi babamın her bakışı...sanki tüm yuk bana çullanıyordu kardeşim ise korkuyla titrerken hıçkırıyordu... Oturdum Ve kardeşimi kendime çekerek titreyen bedenini sarmaladım.Sanki bir fırtınadan sakınıyordu,tek güvenli limanı oluyordum...saçlarını okşayarak kulağına fısıldadım
"Shh ablan burda geçicek"
Onun elini tutarak odama götürdüm kız kardeşim en küçük erkek kardeşimi kucağına almış kulaklarını kapatmıştı ikiside ağlıyordu,onların yanına oturdum üçünede sıkıca sarıldım,her nefeste bir umudu tutunur gibi,Onlara her şeyden koruyabileceğimi söylemek istedim,am.akelimeler dudaklarımda yutuldu.Sessizlik içinde,göz yaşları sessiz bir çığlık gibiydi...küçük bedenlerine sıkıca sarıldım,umutla dualar fısıldadım...Bu kabustan bir çıkış var mıydı?!
Mutfaktan yükselen her ses bedenimde bir yankı buldu.Sessizlik bir kılıç gibi indiğinde,korkuyla kalakaldım...babam yine gidecekti,biz yine yalnız kalacaktık...Ne zaman böyle olsa babam bir kaç saatliğine evi terk ederdi... Küçük erkek kardeşlerimi uyuttultan sonra kız kardeşimin ödevlerine yardım ettim...sonra üstümü değiştirerek kendi derslerime çalışmaya başladım...annem bir kaç kez balkona kıyafet asmak için odamıza girip çıkmıştı sadece... |
0% |