Yeni Üyelik
11.
Bölüm

Bölüm - 11

@birbulutkalemi

"Gerçekten beni aldattın mı Cihan? Asel'in doğduğu zamanlar neden bizim birlikte olduğumuz zamanlara denk geliyor?"

"Gerçekten seni aldatabileceğimi düşündün mü Aslı?"

Yüzündeki kırgınlığı görmezden gelmeye çalışsam da ortada kanlı canlı bir kanıt varken benim neye inanmamı bekliyor ki? Kendisi yerimde olsa ne düşünür?

"İnanmak istemesem de ortada bir çocuk var ve sana baba diyor!" sakinleşmek için ellerimi saçlarıma daldırıp havalandırmam bile işe yaramıyor, şu an buradaki her şey üzerime geliyor, boğuyor beni. Konuşmanın ağırlığı, bilinmezlik tüm dengemi alt üst ediyor.

En sonunda kendime yenik düşüp gözlerine baktım, yüzünde yine bana kıyamıyormuş gibi ifade var. Öylece durmuş çileden çıkmamı izliyor. Hem biz neden bunları konuşuyoruz ki ya her şey olmuş bitmiş tekrar geçmişi deşmenin ne anlamı var ki!

Kalktım ayağa, çantamı alıp arkamı döndüm ama gidemedim. Ağzından çıkanlar bana engel oldu.

"Asel benim biyolojik olarak kızım değil." Tam altı kelime, altı kelime beni öyle etkiledi ki bedenimdeki tüm güç çekildi. Adeta kemikleri olmayan bir et yığını gibi düşmek için tökezledim ama izin vermedi. Hep olduğu gibi beni yine tuttu.

"Seni hiçbir zaman aldatmadım ben Aslı. Sen bana arkanı dönüp gittiğinde bile hayatımda kimse olmadı. Ben aklımda birisi varken yanımda başkasını taşıyacak bir adam değilim. İçimdeki aşka ihanet etmem!"

İşte şimdi karşımdaki adamın hala ilk günkü adamla aynı kişi olduğuna emin oldum. Ondan başkası söylese bunları güler geçerim ama o, kendimden bile iyi tanıdığım adam. O bir şey söylüyorsa doğrudur, gerçeği söylemekten çekinmez. O bir şey yapıyorsa doğru da olsa yanlış da olsa arkasında durur.

"İyi misin?" dedi aklımdan geçen onlarca şeyden habersizce. Sen bana öyle bir haber verdin ki Cihan günlerdir çektiğim azabı bitirdin.

"İyiyim, iyiyim sadece hazırlıksız yakalandım."

"Neden, o kadar mı koptuk birbirimizden Aslı? Sen, seni severken başkasıyla olabileceğime ihtimal verecek kadar mı sildin beni?" sesindeki saf acıyı iliklerime kadar hissettim.

"Konduramadım, inanmak istemedim ama ortada öyle bir gerçek varken de ne düşünmem gerektiğini bilemedim."

"Yapmam Aslı! Ben hiçbir zaman aşkına ihanet edecek bir adam olmadım, olmam da!"

"Peki Asel kim? Neden sana baba diyor?" işte şimdi cevabını öğrenmek için her şeyi yapabileceğim bir soru!

"Biz ayrıldıktan sonra biraz dağıttım, yokluğun ağır geldi. O kadar zaman benimleydin ve sonra bir gün birden yok oldun, ne yapacağımı bilemedim bile. Bir gün çok daraldığım bir an oldu, hani deniz kenarında sürekli gittiğimiz bir yer vardı hatırladın mı?" diye sordu, İstanbul'a her gittiğimde ilk oraya uğradığımı bilmeden.

Yaş akmasın diye direndiğim gözlerimi bir kez bile kırpmadan burukça başımı salladım. "Saat kaçtı bilmiyorum ama geceydi, etraf zifiri karanlık sokak lambaları bile yanmıyor sonradan öğrendim o gün düzenleme varmış sabah yenileri takılacakmış neyse işte gittim oraya oturdum öyle. Biraz zaman geçti, yan tarafımda bir kıpırtı oldu. Belli ki bir derdi var dedim. Sen nasıl buraya gelip yalnız kalmak istiyorsun, her şeyden kaçıyorsun o da öyledir dedim, ses çıkarmadım. Fark etmedi beni, sonra küçük bir çocuğun ağlama sesi geldi. Kadın susturmaya çalıştı ama bebek asla susmadı! Biraz daha zaman geçince sustu, rahatladım. Niye bilmiyorum o an ağlamasın istedim işte sussun! Sanırım biraz da bencillik ettim, orada seni anarken kimse olmasın istedim." Alaylı bir gülüş kondu yüzüne, başı bana dönük olsa da gözleri beni görmüyor şimdi anlatırken resmen tekrar o gece gitmiş duruyor.

"Sonra her şey bir anda oldu, kadın kucağında çocukla denize atladı. Sana yemin olsun Aslı, ilk başta anlam veremedim. Derdi ne niye yaptı, o havada çocukla denize girilir mi düşünemedim, sadece şaşırdım. Çok şaşırdım. Bir süre yüzeye çıkmadılar işte o an anladım atlama sebeplerini, kadının kendiyle birlikte çocuğu da öldürmek istediğini! Nasıl kalktım, nasıl denize atladım bilmiyorum. Allah yardım etti de çocuk çırpınmadığı için batmamış. Sanki o gece her şey çocuk içinmiş gibi normalde dalgalı olan deniz bile sapsakindi, bebek öylece duruyordu. Aldım hemen çıkardım denizden, koydum bir kenara anneyi bulabilmek için tekrar gittim ama ne kadar bakarsam bakayım bulamadım! Sonrası ise polislerin gelmesi onların araması derken üçüncü gün kadının cesedini buldular."

Hiç beklemediğim bir hikayeyle karşılaşmak bir yana nasıl bir anne bebeğinin canına kıymaya kalkışır ki!

"Bebek o arada bakımevine verildi. Verildi verilmesine de benim aklımdan bir saniye çıkmadı biliyor musun Aslı. Polisler gelene kadar daha fazla üşümesin diye sardığım battaniyenin içinde kucağımda uyumuştu. Öyle güzel uyuyordu ki kıyamadım ona, annesinin onu ortada bırakan adamdan sonra çocuğuna bakamadığı için bebeğiyle birlikte kendisini öldürmek istediğini öğrendiğim an daha da emin oldum. O bebek o gün bana emanet edildi. Bilmiyorum bir şekilde yolumuz kesişti ve kaderimiz bağlandı sanki, evli olmadığım için onu evlat edinirken sorun yaşadım ama tüm o malı mülkü, parayı, gücümü ilk defa kendi çıkarım için kullandım. Araya tanıdığım işe yarar ne kadar insan varsa soktum ve Asel artık benim nüfusumda, benim kızım."

Biraz durup nefeslendikten sonra burukça gülümsedi bu sefer, "O benim kurtuluşum oldu, belki o, o gün hayatıma girmesiydi ben iyice dağıtır şu an karşında oturuyor olamazdım. Şimdi ise ben ona, o bana yoldaşlık ediyor." Dedi.

Daha fazla karşısında öylece oturmaya dayanamadım, kalkıp sıkıca sarıldım ona. "Özür dilerim Cihan! Özür dilerim bunların hiçbirisini yaşamanı, yaşamanızı istemezdim. Şimdi anlamsız olacak ama keşke ben tüm o kararları almasaydım da sen onu başka bir şekilde bulsaydın. Bu kadar acı çekmeseydin." Diyebildim sadece.

"Ben artık kabullendim Aslı, eğer o ayrılığı yaşamasaydık belki de Asel o gün orada ölecekti. O yüzden seni ne kadar çok sevsem de ben ayrıldığımız için pişman değilim. Bak kader seni yine karşıma çıkardı ama tüm o süreç olmasaydı Asel'i bir kez daha karşıma çıkaramazdı."

İnstagram/Tiktok: birbulutkalemi

Loading...
0%