Yeni Üyelik
12.
Bölüm

Bölüm - 12

@birbulutkalemi

Geçmiş

Önümdeki faturalara sanki azalacakmış gibi son bir kez daha bakıp sinirle dağıttım hepsini. Yok! Olmuyor! Ne yaparsam yapayım bir türlü kâra geçemiyorum! Neredeyse bütün bir ekibin yapacağı işi tek başıma yapıyorum ama yine de hiçbir şeye yetmiyor!

Bu böyle olmaz, benim bir çözüm bulmam lazım! Verdiğim reklamlar da işe yaramadı, görüştüğüm insanlar ne oluyorsa her şeyi konuşup ayarlamamıza rağmen sonradan arayıp iptal ediyorlar ve ben bunun sebebini bir türlü öğrenemiyorum!

Sözde acemiliğimi bahane ediyorlar ama zaten ilk başta konuşurken işimi yeni kurduğumu belirtiyorum. Çizimlerimi, yaptığım birkaç tasarımı görünce onaylayıp sonrasında neden iptal ediyorlar anlamıyorum! Kafayı yemek üzereyim!

Böyle giderse çok yakında gerçekten batacağım! Acaba mali bir hata mı yapıyorum diye düşündüğüm için bu işin uzmanlarına da gösterdim tüm sistemimi ama yok her şey olması gerektiği gibiyken bir şeyler yanlış ki bir türlü kâra geçemiyorum ama ne?

"Merhaba, müsait misiniz acaba?" ne ara açıldığını bile fark etmediğim kapıdan bana seslenen bir çiftle kendime gelip gülümseyerek onlara döndüm, "Tabii, buyurun hoş geldiniz. Nasıl yardımcı olabilirim?" dedim. Bir şey belli etmemeye çalışarak.

"Aslında bilmiyoruz hiç, ben Cihan'ın arkadaşıyım. Eşim kendisine bir iş kurmak istiyor ve dizaynı nasıl olacak herhangi bir fikrimiz de yok. Cihan'a bu durumdan bahsedince sizi önerdi bize, kesin bir fikri olur diye." Dedi.

Ah Cihan! Seninle kaç kere konuştuk bunu! Hala yapmaya devam ediyorsun! İş konusunda yalnız başıma olmak istiyorum dedikçe bana birilerini yönlendirmeyi bir türlü bırakmıyor!

"Yardımcı olmayı çok isterdim ama Cihan Beyin son gelişmelerden haberi yok, bu ara hiç müsaitliğim yok ve elimdeki işleri teslim eder etmez de işimi kapatıyorum farklı bir alanda çalışmaya başlayacağım. Çok üzgünüm size yardımcı olamam."

Sonunda pes ediyorum, artık burada onunla yapamayacağıma karar verdiğim an bu an oldu. Aylardır yapma dediğim bir şeyi ısrarla devam etmesi bende son zincirleri de kırdı. Ben kendi başıma bir şeyleri halletmek istedikçe bana sürekli birilerini göndermesinin gururumu ne kadar kırdığının farkında bile değil. Tamam niyeti iyi yardım etmek istiyor anlıyorum ama ben onun yardımını istemedim ki hiç, sadece desteğini istedim. Yanımda olsun, başaracağıma inansın yeter. Aksi bir durum olursa zaten istersem yardımını talep ederim elbette ama o benim bir şeyler yapmama izin vermeden, isteklerimi yok saymaya ısrarla devam ediyor.

"Neden kapatıyorsunuz, Cihan önerdiyse eminim çok başarılı bir mimarsınızdır devam etmeyi düşünmez misiniz?"

"Üzgünüm, öyle olması gerekiyor. Size iyi günler dilerim." Benim laflarını ağızlarına tıkmamla mecburen çıkıp gittiler. İşte sırf o sözlerinden ötürü onun yardımını istemiyorum. Birilerinin sırf o söylediği için beni başarılı bulmasını değil, ben gerçekten başarılı olduğum için öyle söylemelerini istiyorum ama sanırım o hayatımda olduğu sürece bunu hiçbir zaman başaramayacağım. Ben ne kadar iyi olursam olayım her zaman onunla kıyaslanacağım ya da onu kullanıp bulunduğum konuma geldiğimi düşünecekler.

Ben bunu kesinlikle istemiyorum. Kendi ayaklarım üzerinde durmak, kendi kendime de bir şeyleri başarabileceğimi görmek istiyorum. Kimseye muhtaç olmadan başarabileceğimi bilmek, kendime güvenmek istiyorum. Onun zaten kazanılmış başarısının arkasına saklanmak değil kendi kendime var olmak...

Böylece hayatımın kalanını etkileyecek o kararı vermem sadece birkaç dakika sürdü. Harekete geçmemse sadece bir an! Yaptığım ilk iş önümdeki faturaların ödemesini halledip bin bir hevesle dekore ettiğim bu güzel ofisi başkasına kiralaması için emlakçıyla görüşmek oldu.

Onunla konuşmadan önceki son adımım ise Cihan'la tanışana kadar hep birlikte çalışmayı hayal ettiğimiz arkadaşımı aramak oldu, Ayça'yı...

Şimdi ise birlikte yaşadığımız evde onu bekliyorum. Yaptığım bütün planları yüzüne karşı söyleyebilir miyim bilmiyorum bile ama gitmeden önce son bir kez sarılıp öpmek istiyorum.

Duyduğum araç sesiyle oturduğum koltuk sanki birden şekil değiştirdi de iğnelerle dolu bir işkence aleti oldu. Birkaç gün önce böyle bir şey yaşayacağım söylense çatlayana kadar gülebilirdim ama şimdi ters giden her şeyden sonra buna gerçekten ihtiyacım var.

"Aslı, sevgilim iyi misin sen?" sesindeki endişe beni biraz daha yaraladı, her şey biraz daha zorlaştı, sanki kolaymış gibi!

"İyiyim, neden?" hemen söylemek istemedim. Gitmeden onunla ne kadar vakit geçirebilirsem geçirmek istedim.

"Ağlıyorsun güzelim." Dedi sesi titreyerek. İşte şimdi biraz daha anlıyorum bu ilişkinin yalnız bana değil ona da zarar olduğunu. Öyle bir hale geldik ki artık benlik kavramımızı yitirip yalnız partnerimiz için yaşamaya başladık, kendimizi yok sayıyoruz artık. Belki de bu ayrılık ikimize de iyi gelir ve eğer birbirimizin kaderiysek zamanın bir yerinde biz yine birbirimizi bulabiliriz.

"Cihan, ben ayrılmak istiyorum."

Ve oldu işte, korktuğum o kelimeler ağzımdan bir bir döküldü. Karşımda dağ gibi duran adam birden sanki onlarca yaş almış gibi sendeledi, ellerini üzerimden çekip karşıma oturdu.

"Neden?"

Tek kelime ama hayatım boyunca unutmayacağım bir ses tonu... Ben hak ettim bunu biliyorum.

"Artık yapamıyorum, seninle aynı yolda yürümek beni yoruyor. Bana saygının bittiğini düşünüyorum, yapma dediğim tüm o şeyleri beni yok sayarak ısrarla yapıyorsun. Ve ben de sana zarar veriyorum, ya ben senin doğum gününü unuttum! Kaybetme korkusuyla bana ağzını açıp bir kötü şey bile demedin, biz artık kavga bile edemiyoruz Cihan. Bilmiyorum bir sürü şey birikti ve şimdi de taşıyor bundan sonra sağlıklı bir şekilde bir ilişki yürütebileceğimizi düşünmüyorum."

"Peki..."

Tek bir söz, "Peki!" dedi ve beni öylece bırakıp ardını dönüp gitti.

"Bu mu yani? Peki? Sadece peki mi?"

"Ne dememi bekliyorsun Aslı! Seni zorlayacak değilim, eğer bunları düşünüp şu an benimle konuşuyorsun zaten kararın kesindir. Ben ikimizi de yaralamak istemiyorum, gidiyorum."

Hiç bitmesin demediği, çabalamadığı için ne kadar son bir kez sarılmak istesem de söylemedim. Onun yerine ağzımdan, "Ben İstanbul'dan gidiyorum, senin çıkmana gerek yok." Dedim.

Ve yine aynı cevap geldi,

"Peki."

İnstagram/Tiktok: birbulutkalemi

Loading...
0%