Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Bölüm-4

@birbulutkalemi

Hayat...

Ne kadar da tuhaf değil mi sadece beş harften oluşan bir kelime insanın tüm yaşamını, iyi ve kötü tüm kararlarını, neyi sevip sevmeyeceğini ya da kiminle olup olmayacağını her şeyi belirten bir kelime.

Peki benim hayatıma ne oldu? Sanıyordum ki her şey yolunda tam da istediğim gibi başarılı bir kadın oldum. Bunun için o zaman gerekli şimdiyse çok gereksiz olarak gördüğüm hamleler yapıp belki de hayatım boyunca bir daha yaşamayacağım bir aşkı geride bırakmıştım ama değmişti. Peki şimdi neden hem hayatımın en doğru hamlesini yapmış hem de yapmamış gibi hissediyorum?

Ondan ayrılmasaydım belki de şimdi bu kadar başarılı olamazdım çünkü ona o kadar aşıktım ki beni aldatmış olması fikri şimdi bile midemi bulandırıyor. Eğer onunla birlikteyken bir çocuğu olduğunu öğrenseydim yıkılırdım ve bu da tüm hayatımı etkilerdi ama ondan ayrıldığım için de şimdi içimde hep bir merak var. Acaba ayrılmasaydım şu an hayatımız nasıl olurdu? İşte bu yüzden hem doğru hem de yanlış gibi geliyor.

Gerçekten düşünmekten kafayı yemek üzereyim. Bugün belki de hayatımı bir kez daha kökünden değiştirecek bir iş dönemimdeyim, onu artık arkamda bırakıp yoluma bakmam lazım, tıpkı onun bana yaptığı gibi...

Başka bir zamanda olsa şimdiye çoktan hazırlanmış, otele gidip stresten kendi kendimi yemiş olurdum ama şimdi onu düşünmekten iş için bile heyecanlanamıyorum.

Üzerime sarılı olan bornozun kuşağını iyice sıkıp ayağa kalktım. Günler öncesinden giymeyi planladığım kırmızı elbise uygun makyajı yapmak için masama oturdum.

Birkaç saat sonra

Buralar hala sıcak olsa da kasımın son zamanlarını yaşadığımız için uzun süre dışarıda kalınca insanı üşütüyor. Az da olsa, bunun önüne geçebilmek için bahçeye koydurduğum açık hava ısıtıcıları iyi iş çıkarmış, güzel duruyor her şey umarım bir sıkıntı çıkmaz. Her ne kadar Onur arkadaşım olsa da işinde son derece titiz ve disiplinli bir insandır.

"Aslı kuşum yetiştik! Kusura bakma son anda biraz sancım olunca Mert tutturdu doktora gidelim diye." Ayçanın telaşla kendisini anlatmaya çalışması yüzümde gülümsemeye sebep olsa da doktoru duyunca endişeye kapılmaktan alıkoyamadım kendimi.

"Ne doktoru? Ne oldu iyi misin şimdi neyin varmış?"

"Sakin ol teyzesi biz gayet iyiyiz sadece gaz sancısıymış, babamız abarttı biraz her zamanki gibi sorun yok." Deyince haline gülsem mi üzülsem mi bilemedim.

Biraz özendiğim doğru ama insanın sevildiğini hissetmesi güzel şey. Değer görmek, ne olursa olsun yanında birisinin olması, hayatta yalnız olmadığını bilmenin güveni bambaşka. Bundan birkaç sene önce sorsalar aynı şeyi söylemezdim tabii yalnızlık en iyisi her şeyi kendi başıma halledebilirim derdim oysa yardım almak ayıp bir şey değilmiş şu dönemde bunun farkına iyice varmaya başladım. Geç oldu ama oldu.

"Çok güzel olmuş burası Aslı! Şuraya bak aman Allah'ım resmen bir günde evrim geçirmiş!" her zamanki gibi çoğu insanda göremediğim bir enerjiyle çevreye bakmaya başladı. "Valla her şeyi senin üzerine yıktım diye endişeleniyordum ama en iyisini yapmışım şuraya baksana harika olmuş! Eline sağlık Aslı kuşum benim." Yüzündeki memnun olmuş gülümseme bir kez daha tatmin etti beni.

"Öyle oldu ben de ayrı bir sevdim bu seferkini enerjisi ayrı bir güzel oldu. İnsana kendini ferah hissettiriyor."

"Gelmeye başlamışlar bile, eksik bir şey var mı halledelim hemen?"

Bir iki şey olsa da ona kıyamayıp elinden tutup biraz daha uzak bir alanda olan oturma gruplarının olduğu yere çekiştirdim. Kokteyl masaları her ne kadar şık dursa da insanın bir zaman sonra yorulduğunu bildiğim için normalde otele dahil olup dinlenme alanı olarak kullanılacak bu alanları açılışta da kullanmak istemiştim ki iyi de olmuş şimdiden oturan birkaç misafir var.

"Senin tek yapman gereken burada oturup davetin tadını çıkarmak, küçük birkaç ayrıntı kaldı onları da Esin hallediyor, onun yetişemediği yerlere de ben bakacağım." Hamileliği zorlu geçerken mümkün olduğunca iş yükünü hafifletmek istiyorum.

"Olmaz ki ama böyle her şey senin üzerine kaldı." Huysuzca söylenmesine karşılık yanağından bir makas alıp, "Yeğenimi doğurduktan sonra istediğin kadar çalışabilirsin biz de o arada teyze yeğen kaçamak yaparız ödeşiriz." Dedim.

"Şimdiden dışlıyorsunuz ama beni olmuyor bak böyle!"

"Olur olur çok da güzel olur. Hadi sen kocanla keyfini çıkar ben de bir ortalığın nabzını yoklayayım, Onur da birazdan burada olur yukarıda giyiniyordu en son bir aksilik olmasın. Biliyorsun çok huysuz kendisi."

"Tamam ama yardım lazım olursa çağır olur mu?" demesine başımı sallayıp onayladım. Konuşsak uzayacağı için oradan uzaklaşıp Esin'i aramaya koyuldum.

Çok geçmeden onu mutfakta çalışan görevlilerle konuşurken buldum. Canım Esin, huyumu artık o kadar iyi öğrendi ki aynı benim gibi her şeyi denetleyip hiçbir eksiklik olmaması için çabalıyor. Misafirler gelmeden son kontrolleri de yapsam iyi olur. Oyalanmadan hemen yanına ilerledim.

"Hah ben de sana bakıyordum Esin, son durum ne var mı bir aksilik? "

"Aslı Hanım her şey yolunda, şimdilik hiç pürüz yok olmaması için de elimden geleni yapacağım." Dedi bir yandan bana tüm detayları verip bir yandan da elindeki dosyadan bir şeyleri kontrol ederken. Normalde de tez canlı ve panik bir insan ama şimdi gözüme nedense biraz daha fazla gibi geldi. Normal tabii, bu iş hem bizim için hem de şirket için oldukça önemli ama kendisini bu kadar kasması da beni rahatsız etti. Canından önemli değil ya bu kadar stres kötü, Allah korusun sağlığına bir şey olur.

"Esin sakin ol lütfen ne bu telaş, her şey yolunda bak hiçbir aksilik olmadan bitireceğiz bugünü." Dedim biraz sakinleşmesini umarak.

"Olmaz Aslı Hanım! Eğer bir aksilik olursa o pirana beni çiğ çiğ yer, dün gece boyunca bana mesaj atıp her detayı tek tek sordu. Sabaha kadar gözüme uyku girmedi, başka bir şey sorar da uyuduğum için görüp yazamam bir sorun çıkar diye. "

İyi de ben bütün detayları ona mail olarak attım hem de en ince ayrıntısına kadar. Neden durduk yere zaten bildiği şeyleri tekrar sorsun ki?

Ah tabii ya! Kesin Onur Esin'den hoşlandığı için konuşup yakınlaşabilmek adına mesaj atıp durdu ona! Ah çakal seni! Bende sana onu yedirecek göz var mı acaba!

"Adım mı geçti?" ve sahaların beklenen adamı tam da zamanında geldi.

"Ee şey ben de tam diğer şeyleri kontrol etmeye gidiyordum. Sonra görüşürüz." Dedi ve ortadan kaybolması sadece bir kaç saniye sürdü.

İkimizde arkasından şokla bakakaldık. Tam kızı korkuttuğu için Cihan'ı azarlayacaktım ki yüzündeki hüznü fark ettim. Sanırım işler düşündüğümden biraz daha ciddi.

"Ben o kadar korkunç muyum Aslı? Bir selam vermeden bile gitti. Oysa sırf onunla biraz bile olsa konuşabilmek için dün hiç de gerekli olmayan şeyleri bile sordum."

Ah benim iş dışında aklı başka şeylere hiç çalışmayan arkadaşım, "Kızla konuşmaya çalışıp işlerle ilgili gözünü korkutursan kaçar tabii bir şeyler ters gidecek diye nasıl stres yapmış tam sakinleştirdim diyorum çıkıp gelip tekrar korkuttun." Bir elimle omuzuna hafife vurup, "Ona işle ilgili mesaj atarsan ilerleyemezsin, normal konulardan sohbet konusu aç ama tabii ciddiysen yoksa kızı hiç oyalama?"

"Saçmalama Aslı ben öyle bir adam mıyım? Kızım ilk defa dikkatimi iş dışında bir şey çekti. İlk gördüğüm an vuruldum ona resmen?"

"Öyle olsa iyi olur, yoksa gözünün yaşına bakmam!"

Tam konuşmama devam edecektim ki karşı taraftan doğrudan bize gelen o adamı seçti gözüm.

Cihan'ı...

İnstagram/Tiktok : birbulutkalemi

Loading...
0%