Yeni Üyelik
5.
Bölüm

Bölüm-5

@birbulutkalemi

Cihan...

Sanki hayatımın kabusunu yaşıyorum, yine attığım her adımda karşıma çıkıyor. Onu unutmama, hayatıma devam etmeme asla izin vermiyor.

Gerçi o önceden de böyleydi. Seni tıpkı bir avcı gibi izler, takip eder ve sonra hamlesini yapar. Benim anlamadığım şeyse şimdi benden ne istiyor? Belli ki bana karşı bir hatan olmuş ve şimdi bir kızın var. Benim o kızın yaşından her şeyi anlayacağımı bilecek kadar beni tanıyorsun ve buna rağmen hangi yüzle buraya geliyorsun!

"Onun burada ne işi var?" dedim yanımda durup giden Esin'in ardından bakan adama.

"Kimin burada ne işi var?" hala bana dönmeden Esin'in gittiği yere doğru bakıp karşılık verdi. Bu hareketi başka bir zaman yapsa oracıkta gülmekten ölebilirdim ama şimdi bize iyice yaklaşan adam bunu imkânsız kılıyor. Dirseğimle karnına vurup dikkatini çekmeyi amaçladım, başarılı da oldum. Baktığım yere döndü ve hayal olmasını umduğum şeyin gerçek olduğuna onun tepkisiyle emin oldum ama ona kızmama vakit kalmadan yanımıza geldi.

"Merhaba, çok güzel olmuş buralar. Gerçekten bahsettiğin kadar varmış Onur." Dedi Cihan. Gözleri çevrede olsa da ara ara bakışlarının hedefi olduğumu karıncalanan tenimden anlıyorum, o bana ne zaman baksa böyle olur zaten. Yüz yüze olmasak bile kendini bana hissettirir.

Olmasından korktuğum şey işte oldu bir kez daha sırtımdan vuruldum. Oysa Onur'a onunla konuşmaması gerektiğini, önce benim ne yapacağıma karar vermek istediğimi söylemiştim.

Tamam önceden de tartıştığımız zamanlarda aramızı düzeltmek, bizi barıştırmak için uğraşırdı ama bunun bize yardımdan çok zararı olduğunu ancak şimdi fark ediyorum. Sorunlarımızı hep başkası vasıtasıyla çözünce baş başa kaldığımız zamanlarda ne yapacağımızı bilemedik hiç.

Hayal kırıklığıyla Onur'a baktım. Onu arkadaşım, sırdaşım olarak görüp her şeyimi ona anlatıp derdimi paylaşırken onun beni ezip geçmesi içimde bir şeyleri kırdı.

"Tabii olacak, hepsi Aslı'nın marifeti."

Cihan yüzünde gülümsemeyle odağını bana verdi bu sefer. Bu hareketi beni geçmişe götürdü. O zamanlarda da ben ne zaman bir şeyleri başarsam bana hep yüzünde böyle gururlu gülümsemeyle bakıp tebrik ederdi.

"Tahmin etmek zor değil, her yere kendisinden bir şeyler katmış. Onun yaptığını söylemesen bile tahmin edebilirdim. Çok belli onun ellerinden çıktığı." Ne yapmaya çalışıyor şimdi bu adam? Bu tavır ne?

Daha fazla bu ortamda kalamam, hemen buradan uzaklaşmam lazım, "İzinizle halletmem gereken işler var, size iyi eğlenceler." Tam arkamı dönüp gidecekken "Aslı?" diyen Onur'la arkamı dönüp ona baktım.

Onur yüzüme mahcupça bakıyor, küçükken de ne zaman tartışsak ve o kendisini suçlu hissetse yüzünde hep bu ifade olurdu.

"Babamla Cihan buradaki işler için anlaşmışlar, ben de bu sabah öğrendim. Babam, Cihan'ın artık işleri burada uzaktan halledeceğini duyunca ortaklık teklif etmiş. O burada bizim işleri denetlerken ben de İstanbul'da onun işlerini denetleyeceğim."

Demek arkamdan iş çevirmedi. Peki ya şimdi ne olacak? Ben sırf onu görmemek için onun eviyle ilgili tüm işleri bile Ayça'ya yıkarken şimdi onunla çalışmak zorunda mı kalacağım? Hayır, bu olmamalı! Böyle bir şey olamaz! Hele de durumlar böyleyken hiç olmaz!

"İşler ne olacak peki? Bu bizim Mevcut durumumuzu etkileyecek mi?" diye sordum öyle olmamasını umarak.

Bana özür diler gibi bakıp, " Maalesef, biliyorsun ki babam işleri bana devretme aşamasında şimdi burada güvenebileceği birisi olduğu için beni yanına çağırdı. Kurul için son toplantılar ve devir işlemleri biraz sancılı bir süreç olduğu için İstanbul'da yanında olmamı istiyor, son kalan işleri Cihan'la halletmek zorundasın." Dedi ve ardından sadece dudak hareketleriyle ekledi, "Üzgünüm." Diye.

Bende, bende çok üzgünüm ama henüz neye üzüldüğümü bile bilmiyorum. Tam onu unuttum derken karşıma çıkmasına mı? Yoksa benimle birlikte olduğu zamanlarda olduğunu düşündüğüm bir kızı olmasına mı? Ya da kahretsin ki olan onca şeye rağmen hala onu görünce kalbimin böyle hızlı atmasına mı? Veya en kötüsü artık onu sürekli görecek olmama mı?

Yine de şansımı denemek istedim," Böyle anlaşmamıştık ama Onur!" dedim.

Tam da o an da hiç olmasını istemeyeceğim bir şey oldu. Ayça ve Mert geldi.

"Ben hamileyim diye beni dışlıyor musunuz siz? Attınız bizi oraya neler kaynatıyorsunuz bakalım?" dedi ve gözüne bu sefer Cihan çarpmış olacak ki bizi boş verip ona döndü, "Aa Cihan Bey siz ne yapıyorsunuz burada?" diye sordu.

Onur gerçeği bilse de işler daha da garipleşmesin diye konuşmaya katıldı. "Siz tanışıyor musunuz?" yüzünde yalandan bir Merakla Ayça'ya baktı. Oysa daha dün her şeyi anlattım ona.

"Cihan benim askerlik arkadaşım, kızlar da onun evini düzenleyecek. Oradan tanışıyorlar ama Aslı tam tanışmadı sanırım. Ayça o gün acil işi çıktığı için tanışamadan gitti demişti" diyerek olayın onlar için olan kısmını özetledi Mert. Onlar bana karşı her zaman çok iyiyken onlara hiçbir şey anlatmadığım için kendimden utandım.

Gerçeği arkadaşımdan daha fazla gizlemek istemedim. Her ne kadar buraya ondan kaçmak için geldiğimden kimseye bir şey söylemesem de anlaşılan uzun bir süre birlikte çalışacağız, tuhaf bir duruma düşmek istemiyorum.

"Bilmezlikten gelmeyi bırak Onur." Dedim ve Ayça'ya dönüp,

"Cihan benim eski nişanlım Ayça. Biz bir süre beraberdik ama ben buraya yerleşmeden önce ayrıldık." Dedim.

İnstagram/Tiktok: birbulutkalemi

Loading...
0%