Yeni Üyelik
6.
Bölüm

Bölüm-6

@birbulutkalemi

 

"Cihan benim eski nişanlım Ayça. Biz bir süre beraberdik ama ben buraya yerleşmeden önce ayrıldık." dedim.

O an her şey silikleşti sanki. Ne çalan orkestranın sesi ne de çevrede konuşan insanların sesi kaldı. Küçük grubumuzda ürkütücü bir sessizlik oldu.

"Hahaha ilahi Aslı pek de komiksin bugün!" dedi Ayça şaka yaptığımı sanarak ki ben genelde fazla şaka yapan birisi değilim bu konularda.

Tek kaşımı kaldırıp idrak edebilmesi, şaka olmadığını anlayabilmesi için yüzüne ciddiyetle baktım.

"Nasıl yani siz şimdi cidden nişanlanıp ayrıldınız mı?" dedi şokla. Bunu burada kimseye anlatmadığım için şaşırmasını normal karşılıyorum ama biraz fazla uzadı sanki. Şu an tek istediğim şey bir an önce buradan uzaklaşmak.

"Bir dakika o, o mu yani şimdi?" diye bize göre anlamsız ama Cihan'a göre anlamlı bir soru sordu Mert, Cihan da yalnızca başıyla onay verdi ona. Şimdi burada ne yaşanıyor en ufak bir fikrim dahi yok, öylece durdum ortaya bıraktığım bombanın etkilerini takip ediyorum.

" Vay anasını!" ve Mert yine o harika kişiliğini konuşturup duruma en uygun tepkiyi verdi.

"Bence de hala zamanımız olmasa şaşkınlıktan şuracıkta doğurmuştum." dedi Ayça kocasına destek olarak.

Cihan, olan hiçbir şeyi umursamadan yalnızca bana bakıyor. Onu hala biraz olsun tanıdıysam şimdi bunu burada söyleyerek ne yapmaya çalıştığımı çözmek istiyor. Üzgünüm bu sefer yaptığım şeyin senin sandığın gibi bir açıklaması yok. Tamamen içgüdüsel.

Biz beraberken onun yapmayı en çok sevdiği şey benim hareketlerimi tahmin edip neyi ne amaçla yaptığımı çözmeye çalışmaktı. Ona göre ben her zaman öngörülemez bir insan oldum. Çoğu zaman asla doğru tahmin edemedi ve bu onu genelde çıldırtsa da bir yandan da heyecanlandırırdı.

"Peki burada öylece durmuş ne konuşuyordunuz?" Ayça yüzünde gizleyemediği bir merakla bize bakıyorken Onur gergince kıpırdandı.

" Sevgili işverenimiz Cihan'la ortak olmuş, kalan işler için onunla çalışmamız gerektiğini anlatıyordu tam da!"

Ağzımdan çıkan her kelimeyle birlikte ortamda soğuk rüzgarlar esiyor ve bunun şu an yazın sonlarında olmamızla en ufak bir ilgisi bile yok! Bu iş belki de şimdiye kadar aldığımız, alacağımız iş olabilir. Tamam bu göre kadar sayısız önemli insanla çalıştık hatta yeri geldi dünyaca tanınan kişilerin dahi evlerini, iş yerlerini tasarladık ama ilk defa bu çapta büyük ve devamlılığı olan bir işe girişmişken şimdi karşıma Cihan'ın çıkması...

Ne yapmam gerektiğini gerçekten bilmiyorum.

"Ne yani şimdi birlikte mi çalışacağız bundan sonra?" evet Ayça, inan benimde cevabını çokça merak ettiğim bir soru bu.

Sorunun muhatabı Onur'a baktık hepimiz. " Hala benimle çalışmak, kalan otelleri dizayn etmek isterseniz evet, merkeziniz burada olduğu sürece yola Cihan'la devam etmelisiniz. Tabii ay sonu genel toplantılara ben de katılacağım ama genel süreçle Cihan uygun oldukça ilgilenecek. Programı ona göre ayarlayacaksınız, anlaşmanın tek şartı buymuş. Buraya ailesine vakit ayırabilmek için gelmiş ve çalışmaya ihtiyacı yok sadece babamı kıramamış." dedi.

Demek kızını ve karını tüm hayatını arkanda bırakacak kadar çok seviyorsun... Zaten senden de daha azı beklenmezdi. Benimse merak ettiğim tek bir şey var, madem hala bu kadar değer veriyorsun aşka, sevgiye ve bağlılığa hala hatırladığım gibisin bana niye ihanet ettin peki? Ya da o zaman neden hiçbir şey söylemedin? Ya ben senden ayrılmasaydım, o zaman ne olacaktı? Bir çocuğun olduğunu, beni aldattığını ömür boyu benden saklayacak mıydın? Yoksa bir gün bana söyler miydin?

Yakana yapışıp bu sorumun cevabını almayı öyle çok istiyorum ki ama yapamam! Bir kez açılırsa o eski defterler, bir daha nasıl toparlarım bilmiyorum. Dahası alacağım cevaptan da ölesiye korkuyorum.

"Benim açımdan sizinle çalışmakla ilgili herhangi bir sorun yok ama bir de Aslı'ya sormak lazım, kendisinin benimle çalışmak isteyeceğini hiç sanmıyorum." dedi Cihan.

Geçmişi öne sürüp damarıma basmayı mı çalışıyor yoksa karısı benimle iş yapmasını istemez de beni mi bahane ediyor anlamadım. Benim tanıdığım o adam hiçbir zaman bahanelerin ardına sığınmaz ama belki de artık benim tanıdığım o adam değildir.

"Yani istemese de haklı olur, kim eski nişanlısı ile çalışmak ister ki!" Ayça, Cihan'a söyleyeceklerini bitirip bana döndü," Ne karar verirsen ver ben her zaman yanındayım. Hem bu işe o kadar da ihtiyacımız yok." dedi gözlerime bakıp yanımda olduğunu belirtip bana destek olarak.

Eski ben olsa bir dakika düşünmez hemen reddederdim ama ben artık o eski toy kız değilim! Artık işim ve özel hayatımı ayırt etmeyi öğrendim. Ondan ayrılma sebebim o zamanlar bunun ayrımına varamamakken şimdi sırf o var diye her şeyi yok sayamam.

"Abartılacak bir şey yok, daha önce birlikteydik ve sonra ayrıldık. Çoğu ilişkide olabilecek bir şey bu durum, ilişkiler başlar ve biter. Demek ki yanlış zamanda yanlış kararlar almışız ki bizim ilişkimiz de bitmiş. konuyu uzatmaya gerek yok elbette işe devam edeceğiz! Koca bir ekibin emeğini çöpe ataman ben! Geçmiş geçmişte kaldı, ayrıldık ve bitti..."

Geçmiş

"Hayatım biraz sakin mi olsan?" evin içinde bir sağa bir sola yürümemi Cihan'ın sesiyle kestim. Allah'ım ben bugün stresten fenalaşmazsam daha da bir şey olmaz bana.

"Çok heyecanlıyım Cihan! Her şeyi mahvetmekten ölesiye korkuyorum. Bu benim ilk büyük işim, kimse yeni mezun birisine iş vermezken bunlar görüşmeyi kabul ettiler! İnanabiliyor musun? Üstelik peşlerinde bile koşmadım sadece örnek birkaç proje gönderip teklifi verdim!"

Türkiye'nin en bilindik ailelerinden birisi olan Terzioğlu'larının kızının evleneceği haberi medyada büyük ses getirince ilk olarak da aldıkları ev gündeme oturdu. Çoğu mimarlık şirketi peşlerine takılıp adeta bu işi almak için yarışırken ben de olmayacağını düşünmeme rağmen port folyo göndermekten geri kalmadım.

Dün beni görüşmek için aradıklarında birisi benimle dalga geçiyor sanıp inanmadım. Bir kaç teyit cümlesinden sonra ikna oldum ve ne yapacağımı bilemeyip beni sakinleştirebilecek tek insana, Cihan'a koştum. Şimdiyse onlarla buluşmak için randevu saatini bekleyip hareketlerimle Cihan'ı çileden çıkarıyorum.

"Hiçbir şeyi mahvetmeyeceksin, ben senin ne kadar yetenekli olduğunu biliyorum." ellerimi elleri arasına alıp avuç içlerime öpücükler kondurdu. "Bu ellerin nasıl mucizeler ortaya çıkaracağına en yakından şahit olanlardan biriyim inan bana. Senin tek yapman gereken oraya gidip bunu onlara da göstermek. Hem seni yetenekli bulmayıp, beğenmeseler neden onca kişi arasından seçsinler?" dedi.

Telaşla ellerimi ondan ayırıp tekrar odada volta atmaya başladım. "Cihan, gerçekten neden onca iyi iç mimar varken beni seçtiler ki? Ya bir yanlışlık olduysa!" iki büyük adımda gelip bana önce sıkıca sarıldı sonraysa adımı dahi unutturabilecek şekilde öptü beni.

Kendini geri çekip "Şimdi nasılsın sakinleştin mi?" diye sordu.

"Siz çok fenasınız Cihan Bey ama evet sakinim şimdi." dedim.

"Güzel, şimdi hemen çıksan iyi olur. Geç kalacaksın yoksa."

Bileğimdeki saate bakmamla kapıya koşmam bir oldu çok haklı biraz daha oyalanırsam geç kalacağım. "Aşk olsun Cihan insan önceden haber verir, ben hiç anlamadım ki zaman nasıl geçti!" eline aldığı çantamı bana uzatıp dudaklarıma küçük bir öpücük kondurup, "Oldu zaten güzelim, hadi şimdi git ve o işi kapıp gel!" dedi.

***


Buse Terzioğlu ile buluşmak için geldiğim kafede tam yarım saattir bekliyorum. Ben bekledikçe stres seviyem ve korkum da artıyor. Henüz yeni kurduğum bir iş olmasa sırf beni bu kadar beklettikleri için bile işi almadan kalkıp giderdim ama bu işe ihtiyacım var, bu kendimi gösterip adımı duyurmam için büyük bir fırsat.

Sonunda içeri giren Buse Terzioğlu ile nişanlısını karşılamak için ayağa kalktım ve bana doğru yürümelerini izledim. Attıkları her adımda ensemden aşağı süzülen terleri hissedebiliyorum, umarım çok heyecanlanıp işleri batırmam.

"Çok beklettik mi tatlım? İstanbul trafiği malum zorluyor." dedi Buse Hanım.

"Sorun değil, haklısınız tabii bu saatlerde epey sıkışık oluyor." yüzümdeki gülümseme umarım gerçekçidir zira bu bahanelere inanmayacak kadar burada yaşadım ve ben zamanında buraya gelebildiysem onlar da gelebilirdi.

"Sağ ol tatlım, o zaman hemen konuya girelim çünkü kuaför randevum var ve geç kalmak istemiyorum." dedi hiç utanmadan. Sakin ol Aslı kadın ne kadar itici olursa olsun ona ihtiyacın var!

" Tabii size gönderdiğim örneklere bakabildiniz mi?" diye sordum. Çok garip ikisinin evi ama adam daha ağzını bile açmadı.

"Yok ben bakmadım, sizi de zaten nişanlım seçti."

"Nasıl yani evle siz ilgilenirsiniz diye düşünmüştüm ben."

" Öyleydi hatta ben Stil Art ile çalışmak istiyordum ama babam nişanlımla çalışmayı kabul etmeyince nişanlım iş bulmakta zorlandı. Sonra senin dosyanı görüp karşılıklı çalışabiliriz diye düşündü. Bizim evimizi sen yapacaksın karşılığında da senin nişanlın Cihan Gencer benimkiyle ortak olacak." dedi.

Şok oldum. Nasıl yani şimdi bunlar benimle çalışmayı yalnızca Cihan'a ulaşabilecekleri bir basamak olarak gördükleri için mi istediler.

"Yanlış mı anlıyorum siz sırf Cihan'la ortak olmak için mi benimle çalışmak istediniz? Dosyama bile bakmadınız mı?"

" Tabii ki de öyle tatlım. Yoksa niye bir acemiye evimi emanet edeyim. Hadi ara gelsin nişanlın da iş konuşalım bir an önce, sen de bir ara bakarsın eve." Dedi hiç utanmadan.

"Ben bunu kabul edemem!"

Yüzüne kendini beğenmiş bir gülümseme kondurup bana baktı. "Tatlım hadi ama böyle bir fırsatı bir daha kolay kolay bulamazsın!" dedi.

"Oradan bakınca kendini kullandırtacak birisine mi benziyorum? Siz olmazsanız başkası olur! Sizin bu küstah her istediğim olur tavrınız anca sizi şımartan babanıza işler bana değil iyi günler."

Kendimi dışarı atmamla gözlerimden yaşların süzülmesi bir oldu. Böyle bir şeyi nasıl teklif ederler! Asla işimde başarılı olmak için sevdiğim adamı kullanmam! Bunu yapacaksam kendi başıma, tamamen kendi emeğimle çalışarak yapacağım!

 

İnstagram/Tiktok : birbulutkalemi

Loading...
0%